Hizbullah terör örgütü lideri Hüseyin Velioğlu’nun İstanbul Beykoz’da 17 Ocak 2000 tarihinde öldürülmesinden sonra ele geçen örgüt arşiviyle askeri ve siyasi kanat yapılanması çökertilen Hizbullah terör örgütü müzahir tabana ayakta olduğu imajını verebilmek için Velioğlu’nun ölüm yıl dönümüne denk gelecek tarihte Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’a suikast planladı.
Okkan ise şehit edilmeden 9 gün önce Diyarbakır Valisi Cemil Serhadlı ile terör örgütünün askeri kanat yapılanmasında yer alan 26 kişilik tetikçiler listesini kamuoyu ile paylaşarak “Peşlerindeyiz” dedi.
16 KALAŞNİKOFTAN 469 MERMİ
Sözcü’den Özgür Cebe’nin haberine göre, 24 Ocak 2001 günü Emniyet Müdürü ile koruma eskortu, hainlerin saldırısına uğradı. Olay yerinde toplanan 469 adet boş kovanın 16 ayrı kalaşnikoftan atıldığı belirlendi.
Suikastın faillerine yönelik gerçekleştirilen seri operasyonda bazı tetikçiler polisle girdikleri çatışmalarda ölü ele geçirilirken, bazıları da sağ yakalandı.
Batman’da 21 Ocak 2002 günü barındıkları hücre evine düzenlenen baskında Gaffar Okkan suikastına katılan İbrahim Gürceğiz, Mustafa Bozkurt ile Mehmet Emin Sabaz, Ekrem Kılavuz, Bilal Çetiner yakalandı.
BİRİNCİ YILINDA OKKAN, İKİNCİ YILINDA BAYINDIR SUİKASTLARIN HEDEFİNDEYDİ
Sanıkların yakalandıkları evde yüklü miktarda silah ve mühimmatın yanı sıra örgütsel dokümanlar ve eylem krokileri ele geçirildi.
Bu dokümanlar arasında dönemin Batman Emniyet Müdürü Tahir Bayındır’a yönelik de Gaffar Okkan tarzında bir suikast gerçekleştirilmesi ve bu suikastın da yine öldürülen örgüt lideri Hüseyin Velioğlu’nun ikinci ölüm yıl dönümüne denk gelecek şekilde planlandığı tespit edildi.
‘GAFFAR’I TEMİZLEYEN ARKADAŞLARLA İRTİBAT KURUN’
Emniyet Müdürü Bayındır’ın makamından çıktıktan sonra kullandığı güzergah üzerinde trafik ışıklarında transit geçiş yapmadığı, ışıklarda aracının beklediği, bu nedenle aracın trafik ışıklarında beklediği sırada çapraz ateşe alınabileceğine dair dokümanlar bulundu.
Suikast için saldırı keşfinin Selahattin isimli terörist tarafından yapıldığı dokümanda yer alırken, suikast için silah talebinde bulunan hücre evindeki teröristlere örgütün üst sorumlusunca gönderilen raporda, “Silahlar kekoma (Kardeşime) size kurban olsun. Gaffar pisini temizleyen arkadaşlarla irtibat kurun, onlar bu konuda zaten tecrübelidirler” bilgisi yer alıyor.
Bu dokümanın ve tetikçilerle birlikte silahların ele geçirilmesiyle Tahir Bayındır’a suikastın son anda önlendiği ortaya çıktı. Emniyet Müdürü Bayındır suikast planlandığı tarihte 15 kişilik bir heyetle Terörle Mücadele Yardım Programı kapsamında ABD’de düzenlenen terör kursuna katılmıştı.
ZERRİN OKKAN’IN HAFIZALARDAN ÇIKMAYAN MEKTUPLARI
Hain suikasta uğrayan Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ın eşi Zerrin Okkan eşinin birinci ölüm yıldönümünde Hendek’teki mezarına duygu yüklü iki mektup bırakmıştı. 26 yıllık hayat arkadaşıyla ilgili Zerrin Okkan “Seni çok özlüyoruz Gaffar” başlıklı ilk mektubunda eşine hitap ederek, şunları kaleme almıştı:
“Senin desteğine, senin sevgine öyle ihtiyacım var ki… Mükemmel eş, dünyanın en iyi babası… Mekânın cennet olsun” dedi. İkinci mektupta ise, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne sitem vardı.
Zerrin Okkan duygu yüklü mektubunda şu cümleleri kurmuştu: “Canım eşim, hayat seninle ne kadar güzel ve ne kadar kolaymış. Seninle birlikte, dünyanın çirkinliklerinden, insanların riyakârlığından uzak, mutluluk içinde yaşadım.
Senin eşin olmanın onuru ve gururunu her zaman yaşadım, ömrümün sonuna kadar da yaşayacağım. Bana tüm güzellikleri yaşattığın ve hayatın iyi yönlerini gösterdiğin için sana çok teşekkür ederim. 26 yıllık hayat arkadaşım benim. Şimdi, sudan çıkmış balık gibiyim, çaresizim, tükendim.
Seninle birlikte olan Zerrin Okkan’dan çok farklıyım. Şimdi insanlara olan tüm güvenimi ve iyi niyetimi yitirdim. Asabi, şüpheci, gülmeyen, ışımayan, gölgesinden bile tedirgin olan bir insan oldum. Senin desteğine, senin sevgine öyle ihtiyacım var ki…
Mükemmel eş, dünyanın en iyi babası… Mekanın cennet olsun. Seni her zaman saygıyla anacağım.”
İÇİMDE SENİ UNUTTURMAYA ÇALIŞIYORLAR HİSSİ VAR
Zerrin Okkan’ın bıraktığı ikinci mektupta ise sitem dolu ifadeler vardı. İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, Gaffar Okkan’ın şahsında şehitler için anma töreni düzenlediğini görememenin burukluğunu yaşadığını ifade eden Zerrin Okkan, mektupta şu ifadelere yer verdi:
“Bu düşüncede yanılmışım. Seni unutturmaya çalışıyorlar gibi geliyor. Nedenini bilmiyorum ama içimde seni unutturmaya çalıştıklarına ilişkin bir his var. Yanılıyorlar, çok yanılıyorlar. Binlerce vatandaş ve gerçek dostlarına unutturamazlar. Hizbullah mı, PKK mı, mafya mı, hırsızlar mı? Kimlerle, neden uğraştın bu kadar? Birçok Emniyet mensubu gibi yan gelip yatıp, reklamını yapsaydın. El etek öpseydin, şimdi aramızda ve yanımızda olurdun.”
Mektubun sonuna “Şehitlerimize ve ailelerine sahip çıkınız” yazısını ekleyen Okkan’ın, yan kısmına da şu notu düştüğü görüldü: “Basında yer alan bilgilere göre, senin yere göğe koyamadığın, kimseye laf söylettirmediğin polis teşkilatın suikasti çözmüş, dosyayı kapatmış, kafalarında hiçbir soru işareti kalmamış. Huzur içinde görevlerini yapıyorlar.”
MÜSTEŞAR UYARMIŞTI
Dönemin İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Muzaffer Ecemiş, Okkan şehit edilmeden 21 gün önce 3 Ocak 2001’de yayımladığı genelgede terör örgütü Hizbullah’ın, Ocak ve Şubat aylarında sansasyonel eylem yapabileceği duyumları aldıklarını belirterek önlem alınmasını istemişti.
