Ayhan Bora Kaplan suç örgütünün 2 numarası olduğu iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra M7 koduyla gizli tanık yapılan, elektronik kelepçeli olmasına rağmen Ece Ronay ile birlikte gittiği bir restoranda silahla yaralanan Serdar Sertçelik, yurt dışına firar etmişti. Serdar Sertçelik’in elektronik kelepçeyle nasıl firar ettiği konusu ise büyük merak uyandırmıştı.
Sabah’tan Halit Turan’ın haberine göre, Serdar Sertçelik’in elektronik kelepçeliyken Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevfikevleri Genel Müdürlüğü İzleme Merkezi tarafından tutulan kayıtları ortaya çıktı.
Serdar Sertçelik hakkında Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 10 Ekim’de konutunu terk etmeme adli kontrol tedbir kararı verdiği, 18 Ekim’de elektronik olarak denetimine başlandığı öğrenildi.
TOPLAM 9 KEZ KONUTUNU TERK ETTİ
Ev hapsi kararının ardından elektronik izleme ünitesiyle Sertçelik’in anlık olarak konumu ve gittiği yerlerin tespit edilmediği ancak konutundan dışarı çıktığında izleme merkezine bildirim geldiği, bu bildirimlerin de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Soruşturma Bürosuna bildirildiği ortaya çıktı.
Sertçelik’in ilk olarak elektronik kelepçe takıldıktan 8 gün sonra evinden ayrıldığı, bunun ardından da 30 Ekim, 31 Ekim, 1, 2, 19, 20, 21 ve 27 Kasım tarihlerde toplam 9 kez konutunu terk ettiği tespit edilerek yine bütün ihlallerin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Soruşturma Bürosu üzerinden emniyete haber verildiği kaydedildi.
Sertçelik’in elektronik kelepçeliyken 20 Kasım’da Ankara’daki bir restorana gittiği, burada silahla yaralandığı ortaya çıktı.
EVİNDE AVUKAT HUZURUNDA İFADE
Serdar Sertçelik’in Ece Ronay ile gittiği restoranda Ayhan Bora Kaplan’ın işlettiği içkili restoranda güvenlik görevlisi olarak çalışan bir kişi tarafından vurulduktan sonra sol ayağının üzerine 10 gün boyunca basmasının kalıcı hasara yol açacağına dair doktor raporu düzenlendiği görüldü.
Bu rapor doğrultusunda da karıştığı silahla yaralama olayıyla ilgili emniyetin savcılıktan aldığı talimatta, ifadesinin evinde avukat huzurunda alındığı ortaya çıktı. İhlaller, Adalet Bakanlığı tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Soruşturma Bürosu ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakcılık ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosuna bildirildi ancak ev hapsi, cezaevi hapsine dönüştürülmedi.
EMNİYET’TE ‘AYHAN BORA KAPLAN’ DEPREMİ
Kendisini dosyanın gizli tanığı olduğunu belirten Sertçelik, Erk Acarer’in yayınında dikkat çeken açıklamalarda bulunmuştu.
Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün AKP’ye kumpas kurduğunu öne süren Sertçelik, bu iddialarla ilgili Emniyet mensuplarıyla yaptığı görüşmelerin tümünü yayınlayacağını söylemişti.
Sertçelik, ifadesine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, eski Adalet Bakanları Bekir Bozdağ ve Abdülhamit Gül, AKP Milletvekili Mücahit Aslan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ve Sadık Soylu’nun isimlerini gizli tanık ifadesine eklemesini istediklerini belirterek ses kayıtlarıyla sosyal medyada paylaşmıştı.
Kayıtlarda, polis müdürü Ş.D.’nin Serdar Sertçelik’e “Bize Temiz Eller Operasyonu’nu sizin ellerinizle başlattığınız haberini verdiler. Oradan pay biç sen. MHP ile ilgili de patlat, geç” dediği yansımıştı.
Yaşananların ardından Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Organize Şube’den sorumlu Müdür Yardımcısı M.Ç., Organize Şube Müdürü K.G.Ö. ile Şube Müdür Yardımcısı Ş.D. İçişleri Bakanlığı tarafından haklarında idari soruşturma başlatıp açığa alınmıştı.
Ankara Cumhuriyet Savcılığı da yayınlarla ilgili soruşturma başlatmıştı.
BEKİR BOZDAĞ İLE İLGİLİ SES KAYITLARINI DA YAYINLAMIŞTI
Gizli tanık Serdar Sertçelik, Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ş.D. ile gerçekleştirdiğini iddia ettiği telefon görüşmesinin de ses kaydını yayınlamıştı.
Serdar Sertçelik: Orada da karşıda Mücahit Aslan var. Bu tarafta Bekir Bozdağ var. Şimdi ben bunu söylediğimde ben iyice kötüye gitmeyeyim müdürüm.
Ş.D.: Bu iki. İki konu ile ilgili söylüyorum, iki konuyla ilgili görüşeceğim ben. Gerek yok istersen sana söyleyeyim. Söylemeyeceğine söylicem. Açık ve et söyleyeyim. Bekir Bozdağ ile ilgili bir şey demiyorum. Muhtemelen söyle derler. O ayrı bir konu. Ama bu diğer konuyla ilgili tabi bakmak lazım.”
Ş.D.: Bu söylediğin iki isim vardı ya bahsetmiştin.
Serdar Sertçelik: Şey mi müdürüm.
Ş.D.: Tamam tekrar telaffuz etmiyorum yani. Hani 2 konu vardı ya farklı farklı isimler vardı.
Serdar Sertçelik: Evet evet müdürüm. Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ş.D.: Onlarla ilgili ben gerekli yerlerle görüştüm. Gerekli yerlerle görüştüler. İsimini isimleri geçsin sıkıntı yok.
Serdar Sertçelik: Onları söyleyebiliyoruz yani müdürüm.
Ş.D.: Yani söyleyeceksin mecburen.
Serdar Sertçelik: Bu daha önce 2 olayla ilgili konuştuğumuz olayla ilgili geçen isimler ikisinde de mi müdürüm?
Bu nasıl bir konuşma, bu nasıl bir iletişim.
Bu nasıl bir müdür!
Bu nasıl bir eğitim, nasıl bir kafa! Sanırım içi bomboş.
Bu adamlar nasıl müdür oluyorlar, bu mevkilere nasıl geliyorlar!
Bu ülkeyi baştan sona yeniden, adamakıllı düzenlemek gerekiyor.