VERYANSIN TV
Yunan Kathimerini Gazetesi‘nin özel haberine göre, ABD’li yetkililer S-400 hava savunma sistemiyle ilgili olarak Türkiye’ye yeni bir teklifte bulundu.
Habere göre ABD’li yetkililer, Türkiye’ye F-35 savaş uçağı satışının önündeki engeli kaldırmak için Rus füze sistemlerinin ‘yumuşak’ bir şekilde devre dışı bırakılmasını önerdi.
ABD’nin yaz aylarında Türkiye’nin Rus yapımı S-400 hava savunma sistemini satın almasıyla ilgili sorunun çözümüne yönelik ayrıntılı bir teklif sunulduğuna dikkat çekilen haberde, Washington’un Rus füze sisteminin Türkiye’nin güneyindeki İncirlik Üssü’ndeki ABD birliğinin içine konulması önerisini ortaya attığı iddia edildi. Bu şekilde hem füzeler Türkiye’de tutulurken Rusya ile yapılan anlaşmanın da bozulmayacağı öne sürüldü.
Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş haberi Veryansın Tv’ye değerlendirdi.
Karataş, Türkiye aleyhindeki açıklamalarıyla bilinen eski Pentagon yetkilisi, American Enterprise Enstitüsü Araştırmacısı Michael Rubin’e dikkat çekerek, ‘İncirlik’ önerisinin Rubin’in hayali olduğunu dile getirdi.
F-35 uçaklarının üreticisi Lockheed Martin’in söz konusu haberlerle Türkiye’yi politik olarak sıkıştırmayı hedeflediğini belirten Karataş, “‘AKP’ye bu konuda güven olmaz’ diye düşünülebilir. Ama ben kendi açımdan ‘S-400’ler görevini yapıyor, bir yere gideceği yok’ diye söyleyebilirim.” dedi.
‘S-400’LERİN BİR YERE GİDECEĞİ YOK’
Karataş şu ifadeleri kullandı:
“İncirlik’e gönderilmesi gibi öneriler Michael Rubin’in başkanlığındaki FETÖ’cülerin hayali. Bu konuyu ve F-35 satışını gündeme getirmek, ABD’nin CIA üzerinden, Lockheed Martin’in de Pentagon üzerinden Türkiye’yi politik olarak sıkıştırması anlamına geliyor. ‘AKP’ye bu konuda güven olmaz’ diye düşünülebilir. Ama ben kendi açımdan ‘S-400’ler görevini yapıyor, bir yere gideceği yok’ diye söyleyebilirim. S-400’lerle ilgili o kadar çok yatırım yapıldı ki, artık onlar Türkiye’nin malı, bir yere gideceğini zannetmiyorum.”
‘S-400’LER HARBE HAZIR’
Karataş S-400’lerin kullanılıp kullanılmadığına yönelik şüphelere de yanıt verdi.
S-400’lerin personel, malzeme ve teçhizat olarak harbe hazır olduğunu belirten Karataş şunları söyledi:
“Hava savunma sistemleri; Barış-Gerginlik-Savaş durumlarına ve ilan edilen Alarm Kademelerine göre uçak, sistem ve silah adedi ile 5-15-30 dakikalık ve 24 saat gibi zaman dilimleri açısından nöbet tutarlar. Örneğin; Barış durumunda mevcut savaş uçaklarının tamamı hazır olarak bekletilmeyip uygun adette nasıl nöbet tutuluyorsa, hava savunma silah sistemlerinin tamamı da hazır olarak bekletilmez yönergelere ve verilen emirlere uygun olarak nöbet tutarlar. Hava Savunma Personeli bilgili, çok tecrübeli, çalışkan, vefakar ve her türlü övgüyü hak eden personeldir. S-400 üzerinden baskı altına alınması uygun değildir. Sonuç olarak; Beklenen açıklamayı tekrar yapayım. S 400’ler görevdedir. İhtiyaç duyulduğunda intikal yerlerine gitmeye hazırdır.”
ABD, Suriye ve Irakda Kürdistan kurma işini Türkiyeye de yayacak. ABD hava gücüne karşı ülkemizi koruyacak en önemli silahı düşmana teslim etmek girişimi vatana ihanet olur.
Cözüm degil esaret… Fetö’nün itlerinden baska ne beklenirdi ki ? Amerikanin imamlari…
Sayın Karataş’ın son iki cümlesini alıyorum: “S 400’ler görevdedir. İhtiyaç duyulduğunda intikal yerlerine gitmeye hazırdır.”
S 400’ler görevde demek, radarları çalışıyor, gökyüzündeki olası tehditler izleniyor, ve silahları da hazır demektir. Bu şekilde anlarım. İkinci cümle ise bu durum ile çelişiyor. “İhtiyaç olduğunda” daha sistemler konuşlanacakları yerde bile değiller. Ancak saldırgan da bu durumu bildiğinden “siz hele sistemleri bir konuşlandırın da biz de öyle saldıralım diyecektir (umalım). Sistemlerin görevde mi yoksa depoda mı olduğu bir ara bayağı tartışılıyordu. bu durum idari hatta siyasi bir karar. operatörlerin eğitim ya da yeteneği ile ilgili değil.
Sayın komutanın burada kastettiği S-400 hava savunma sisteminin mobilize olma özelliği. Yani bir konumdan başka bir konuma nakledilebilir. Bir kısım batarya Ege bölgesine konuşlandırılırken bir kısım batarya da örneğin Güneye konuşlandırılabilir. Uygun koşullar oluştuğunda 2. parti sisteminde alınacağını değerlendiriyorum. Bunun için F-16 Viper savaş uçağının ve 79 adet modernizasyon kitlerinin alımı ve bunlara ek olarak 40 adet de Eurofighter Typhonn alımının bitimi bekleniyor muhtemelen. Bir yandan da F-35 meselesi ne olacak? Bu defter kapansa da veya Türkiyemiz S-400 leri feda etmeden projeye dönüp uçakları alabilirse sonrasında ABD ve NATO’ya atabileceğimiz bir kazık olarak S-400 ve hatta ilave olarak S-500 alımı gerçekleşmesi çok muhtemel. S -500’lerin Rusya Federasyonu ile ortak üretimi planlanmaktaydı. Zaman, zemin ve koşullara göre belirli planlamalar yapılıyor elbette.
Umarım.