Trump’ın asker çekme kararı, ABD siyasetinin ilk gündemi olmuşken, firari FETÖ’cülerden ‘manidar’ mesajlar geliyor. Washington siyasetinde, Erdoğan ile Trump arasındaki ses kaydının yayınlanmasının istediğini öne süren firari FETÖ’cü, yaptırım paketindeki ‘Erdoğan’ın mal varlığı’ vurgusuna da işaret ediyor.
Veryansın Tv
ABD Başkanı Trump’ın Suriye’den asker çekme kararı Washington’da şok etkisi yaratmış, hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçi önemli isimlerden tepki gelmişti. ABD siyasetinde sadece Trump değil Cumhurbaşkanı Erdoğan da sert suçlamaların hedefi oldu.
Bunun üzerine Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ve Demokrat Senatör Chris Van Hollen, geçen gün Türkiye’nin Suriye’de başlattığı Barış Pınarı Harekatı’na tepki olarak bir yaptırım paketi üzerinde anlaştıklarını duyurdu.
Van Hollen, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Senatör Lindsey Graham’le birlikte, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda devam ettirdiği askeri operasyonuna yanıt olarak Türkiye’ye karşı yaptırımlar içeren bir taslağı açıklıyoruz. Bu yaptırımların, Erdoğan ve ordusu üzerinde anında ve kapsamlı yansımaları olacak” ifadesini kullandı.
7. MADDENİN SIRRI?
Senatodan geçip geçmeyeceği bilinmeyen pakette, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve çok sayıda bakana yönelik yaptırımlar da yer alıyor.
En ilginç maddelerden biri ise listenin 7. maddesinde yer alıyor: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın net geliri ve mal varlığı hakkında rapor hazırlanması.
Washington’da Trump’a ve Türkiye’ye karşı yükselen düşmanlıktan en memnun olan kesim ise ABD’de firari yaşayan FETÖ’cüler! Deyim yerindeyse terör örgütü üyelerinin ağızları kulaklarında. Demokratların Trump’a karşı olası başarısından memnun olacakları sır değil. Memnun olmaktan ziyade bunun için çalıştıkları ortada. Daha geçen haftalarda Demokratların en önemli ismi Hillary Clinton, Fetullah Gülen’in salyalı çayını yolladığı Enes Kanter’i evinde ağırlayacak kadar yakınlar. Son seçimlerde FETÖ’nün, Hillary Clinton’ın seçim kampanyasına destek amacıyla 2 milyon dolarlık bir bağış yaptığı konuşulmuştu.
Her ne kadar Trump döneminde ABD’deki etkisi ve sermayesini artırsa da FETÖ, Demokratlarla daha sıkı ilişkiler içinde oldu. Türkiye’de en Amerikancı kesimlerin Trump karşıtı olduğu gibi ABD’deki FETÖ’cüler de o kadar Trump karşıtı.
FETÖ’CÜLERİN AĞIZLARI KULAKLARINDA
Türkiye’ye yönelik ağır yaptırım paketinden memnuniyetle bahseden FETÖ’cü Adem Yavuz Arslan, “Trump’ın sonunu Erdoğan getirecek” başlıklı örgüt sitesinde yayınlanan yazısında, 7. maddeyle ilgili şöyle diyor:
“Bu maddenin yasa tasarısının içine girmesi Washington’daki uzmanlar tarafından ‘manidar’ olarak değerlendirilirken ABD tarafının ilk kez ve doğrudan Erdoğan’ın mal varlığını konu etmesi dikkatlerden kaçmadı. Tasarıda ayrıca Türk hükümeti mensuplarına vize kısıtlaması da getiriliyor…
Trump destekçilerinin bile günlerdir sorguladığı ‘Erdoğan-Trump ilişkisi’ daha da tartışmalı hale gelecek. Öyle ki Cumhuriyetçiler bile Trump ile Erdoğan arasında yapılan görüşmelerin kaydının açıklanması gerektiğini söylüyorlar.
Bir başka ifadeyle; Trump’ın Erdoğan ile görüşmeleri ve bunun sonunda Kürtleri yüzüstü bırakarak Türkiye’nin operasyonuna yeşil ışık yakması ile Zarrab davasına doğrudan müdahale edip davayı düşürmeye çalışması Cumhuriyetçilerin bile tepkisini çekti.
Normal şartlarda Demokratların azil sürecine destek vermeyecek Cumhuriyetçiler şimdi ‘Trump çizgiyi çok aştı’ demeye başladı. Yani Erdoğan’la olan ilişkisi Trump’ın başını yakacak gibi.”
ZARRAB DAVASI NASIL BAŞLADI?
Hem Trump’ın azil sürecinin nasıl sonuçlanacağını hem de paketin senatodan geçip geçmeyeceğini zaman gösterecek. Ancak FETÖ’cülerin bu yönde çalışacağı muhakkak. Hatırlanacaktır, Türkiye’nin bir yılını alan Reza Zarrab davası, FETÖ’cü polis şeflerinin Türkiye’den kaçırdığı dosyalarla başlatılmıştı.
PAKETTE NELER VAR?
Peki ABD’li senatörlerin hazırlayıp sunduğu paket ne gibi yaptırımlar içeriyor?
Amerika’nın Sesi’nin yayınladığı senatörlerin yaptırım paketi şöyle:
“Kısım 1: Türk hükümetinden şu liderlerin ABD’deki mal varlıkları üzerinde yaptırımlar:
-Cumhurbaşkanı
-Cumhurbaşkanı Yardımcısı
-Milli Savunma Bakanı
-Ticaret Bakanı
-Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Kısım 2: Türkiye’yle askeri işlemlere uygulanacak yaptırımlar:
Türk ordusuyla bilerek işlem yapan ya da mali, materyal veya teknolojik destek sağlayan ya da bunların satışını yapan yabancı kişilere yaptırımlar.
-Türk Hava Kuvvetleri tarafından kullanılan uçak ya da uçak parçaları ve mekanizmalar
-Türk Kara ve Deniz Kuvvetleri tarafından kullanılan otomotiv ekipmanı ve hizmetler
-Türk ordusu tarafından kullanılan silahlar ve savunma araçları
Kısım 3: Türk enerji sektörüne yaptırımlar:
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullanımı için Türkiye’nin yerel petrol ve doğal gaz üretimini destekleyen ya da devam ettiren malzemeler, hizmetler, teknoloji, enformasyon ya da diğer türden destekler sağlayan yabancı kişiler ve varlıklara yaptırımlar
Kısım 4: ABD askeri yardımının yasaklanması:
-Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ABD’den savunma araçları, hizmetleri, teknoloji ve materyallerin satışının yasaklanması
-Türk Silahlı Kuvvetleri’ne mühimmat satışı ve transferinin yasaklanması
Kısım 5: CAATSA (S-400):
-Türkiye’nin (Rusya’dan) S-400 (hava savunma sistemi) satın almasının CAATSA (Amerika’nın Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası) kapsamına giren önemli bir işlem olarak tanımlanması
-CAATSA yaptırımlarının 180 gün içinde devreye sokulması
-CAATSA altındaki muafiyet ya da erteleme düzenlemelerinin geçersiz kılınması
Kısım 6: Yaptırımlardan muaf tutulacak alanlar:
-İnsani yardımlar
-Tıbbi Yardım
-Demokrasi desteği / seçim yardımı
-İstihbarat paylaşımı
Kısım 7: Talep edilen raporlar:
– Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın net geliri ve mal varlığı hakkında rapor hazırlanması
Kısım 8: Vize kısıtlamaları
Türk hükümeti mensuplarına ABD’ye seyahatlerinde vize kısıtlamaları getirilmesi”
Taslak metinde, öngörülen yaptırımların, ABD yönetiminin Kongre’ye her 90 günde bir olmak üzere Türkiye’nin Suriye’de tek taraflı hareket etmediğini ve “işgal ettiği” bölgelerden desteklediği isyancılar dahil silahlı güçlerini çektiğini tasdik etmediği müddetçe, tasarının yasalaşmasıyla birlikte yürürlüğe gireceği belirtildi.
Van Hollen tasarıyı gelecek hafta sunacaklarını ve bir an önce oylanmasını isteyeceklerini belirtti.
Erdinç Bey “RTE zimmetine ne kadar para geçirmiş bunu öğrenmemiz iyi olacak.” Demişsiniz, lakin şunu unutmuşsunuz; “demokrasi getireceğim” deyip sadece kendi çıkarları için ülkeleri işgal eden.. devirmek istediği devlet başkanına “diktatör” diye adlandırarak dünya kamuoyunun görüşlerini kendi lehine şekillendiren bir ülkenin vereceği bilgi sizce ne kadar doğru olabilir??Türk kamuoyunu yönlendirip, Tayyibi devirme planı doğrultusunda arkasındaki halk desteğini azaltmak için 1 doğruyu 100 yalanla karıştırmadıklarının grantisini kim verebilir???Etrafımız düşmanlarla çevriliyken, ve Amerika’nın bize karşı dümanca politikaları biliniyorken onlardan gelen her türlü bilgiye karşı dikkatli olmazsak onların tuzağına düşeriz ..onların emellerine bilmeden hizmet ederiz…Aman dikkat!!!
ABD nefret ederim. Zalim katil devlettir.
Ama RTE zimmetine ne kadar para geçirmiş bunu öğrenmemiz iyi olacak.