Akar’dan SADAT açıklaması

featured

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ‘Bakanlığımızın SADAT adlı şirket ile hukuki, ticari, mali ve kurumsal yapı olarak hiçbir ilgisi yoktur, olmamıştır.’ dedi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, F-16 tedariki ve mevcut F-16 savaş uçaklarının modernize edilmesine yönelik resmi talebin ABD’ye iletildiğini belirterek “ABD yönetiminin konuya olumlu yaklaşacağını düşünüyoruz. Süreci ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz. ABD’nin tavrının olumsuz olması durumunda Türkiye, içinde bulunduğu tehdit ortamında, güvenliğini sağlayabilmek için zorunlu ve tabii olarak başka seçenekleri değerlendirmek durumunda kalacaktır.” dedi.

‘HUDUT NAMUSTUR’

Terör ve düzensiz göçün ülkeleri ve özellikle de Türkiye’yi tehdit ettiği bir dönemde Mehmetçiğin hudutları “Hudut namustur.” anlayışıyla koruduğunu vurgulayan Akar, “Hudutlarımız Cumhuriyet tarihimizin en yoğun, en etkili tedbirleriyle korunmaktadır. Bu kapsamda 1 Ocak’tan itibaren 2 bin 949 kilometrekarelik hudutlarımızda 283 bin 16 göçmenin geçişi engellenmiş, yakalanan 99 bin 318 düzensiz göçmen ile 450 terörist kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Yüksek bir moral ve motivasyonla gerektiğinde canını ortaya koyarak hudutlarımızda görev yapan Mehmetçiğin kahramanlık ve fedakarlığı her türlü takdirin üzerindedir.” diye konuştu.

‘1 MİLYON SURİYELİ EVİNE DÖNDÜ’

15 Temmuz’daki hain darbe girişiminden bir ay sonra başlatılan Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı harekatlarıyla terör koridorunun engellendiğini, parçalandığını ve hudutların güvenliğinin sağlandığını anımsatan Akar, bu harekatlar sonrası yaklaşık 470 bini İdlib’e olmak üzere 1 milyondan fazla Suriyelinin evlerine ve topraklarına gönüllü, güvenli ve saygın bir şekilde döndüğünü söyledi.

Azerbaycan Türkü’nün, 44 gün süren ve zaferle sonuçlanan Tek Vatan Harekatı ile 30 yıllık işgale son verdiğini belirten Akar, “İmzalanan ateşkes anlaşması kapsamında kurulan Ortak Merkez’de Rus ve Türk Silahlı Kuvvetleri personeli birlikte görev yapmakta, ateşkesin kalıcı olması ve istikrar için gayret sarf etmektedir. Halihazırda Türk Silahlı Kuvvetleri, ‘İki devlet, tek millet’ anlayışıyla kederde ve kıvançta bir ve beraber olduğumuz Azerbaycan ordusunun modernizasyon, tatbikat ve eğitim faaliyetlerine destek sağlamakta, işgalden kurtarılan bölgelerde müştereken mayın/EYP arama ve imha faaliyetlerini sürdürmektedir.” dedi.

KABİL HAVALİMANININ İŞLETİLMESİ

Tüm Afgan halkı ve bölgenin istikrarı için önemli olan Kabil Havaalanının işletilmesine yönelik çalışmalara Katar ile koordineli bir şekilde devam edildiğini bildiren Akar, Ege ve Doğu Akdeniz’de ise Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin yayılmacı bir anlayışa dayalı, uluslararası hukuka uygun olmayan taleplerinden, silahlanma ve sözde ittifak girişimleri dahil saldırgan eylem ve söylemlerinden kaynaklı sorunların yaşandığını ifade etti. Bu hususun aklıselim sahibi herkesin tepkisini çektiğini aktaran Akar, şöyle devam etti:

‘YUNAN HEYETİNİ ANKARA’YA BEKLİYORUZ’

“Tüm iyi niyetli diyalog çağrılarımıza gerekli karşılığı vermeyen Yunanistan’ın Lozan Antlaşması’nı dahi ihlal eden her türlü haksız hukuksuz eylemine, mütekabiliyet kapsamında masada ve sahada her türlü cevap verilmektedir. Biz ise aramızdaki sorunların uluslararası hukuka uygun, barışçıl yöntemlerle iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde ve diyalog ile çözülmesini samimi olarak istemekteyiz. Bunun için de örneğin tatbikatların azaltılmasını dahi değerlendirebileceğimizi söylüyoruz. Diğer taraftan Güven Arttırıcı Önlemler Çerçevesinde 4’üncü toplantı için davet ettiğimiz Yunan heyetini Ankara’ya bekliyoruz. Biz, Türk ve Yunan halklarının bölge zenginliklerinden adil bir şekilde istifade ederek barış, refah ve güven içinde yaşaması, Ege Denizi’nin Türkiye ve Yunanistan arasında bir dostluk denizi olması için her türlü gayreti göstermeye devam edeceğiz.”

Kıbrıs’ta eşit, egemen, bağımsız iki devletin artık tek çözüm haline geldiğini vurgulayan Akar, “Kıbrıs bizim milli meselemizdir. Garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda geçmişte olduğu gibi bugün de Kıbrıslı kardeşlerimizin yanındayız. Sonuç olarak Kıbrıs’ta, Ege’de ve Doğu Akdeniz’de hem kendimizin hem de Kıbrıslı kardeşlerimizin hak, alaka ve menfaatlerini korumakta azimliyiz, kararlıyız ve buna muktediriz.” diye konuştu.

‘SADAT’ AÇIKLAMASI

Akar, personel ve askeri öğrenci alımlarının İŞKUR, ÖSYM ve ilgili kamu kurumları ile koordineli olarak anayasa, kanunlar ve ilgili mevzuata uygun olarak idari ve adli denetime açık, şeffaf ve denetlenebilir bir şekilde gerçekleştirildiğine işaret ederek “Bakanlığımızın SADAT adlı şirket ile hukuki, ticari, mali ve kurumsal yapı olarak hiçbir ilgisi yoktur, olmamıştır.” dedi.

Savunma sanayisi ve modernizasyon konularına da değinen Akar, “Tarihte, parasını ödediğimiz halde ülkemize teslim edilmeyen gemiler de benzer şekilde Kıbrıs Barış Harekatı sürecinde maruz kaldığımız ambargo da hala hafızalarımızdadır.” dedi.

GAkar, “Savunma sanayisi şirketlerimizin yaptıkları özverili çalışmalar neticesinde füzeler için turbojet motor ve insansız hava araçları için yerli motorların seri üretimine başlanmıştır. Taktik tekerlekli zırhlı araçlar, Fırtına Obüsü, Altay tankı, Gökbey ve ATAK helikopteri ile Akıncı İnsansız Hava Aracı için de yerli motorlar üretilmiş olup test faaliyetleri sürmektedir. Bunların yanı sıra, Elektrikli Zırhlı Muharebe Aracı Projesi kapsamında, zırhlı M113 aracına hibrit tahrik sistemi entegrasyonu tamamlanmıştır. Sistemin Fırtına obüsü ve tanklara uygulanmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir.” dedi.

‘S-400 TERCİH DEĞİL ZORUNLULUK’ 

İşletme hakkı 25 yıllığına devredilen Tank Paleti Fabrikası’na ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Akar, şunları söyledi:

“Fabrikanın veya arsasının satışı asla söz konusu değildir. Fikri ve sınai mülkiyet hakları dahil olmak üzere fabrikaya ait tüm varlıklar devlet mülkiyetindedir. Fabrikanın idamesine ve üretime yönelik tüm faaliyetler, Milli Savunma Bakanlığı denetiminde ve kontrolünde icra edilmektedir. İşletme hakkı devri sürecinde, fabrika personeli mağdur edilmemiş ve talepleri doğrultusunda Bakanlığımız şirketi ASFAT bünyesine alınmışlardır. Yapılan işlemlerin tamamı, Anayasa ve kanunlara uygun olarak gerçekleştirilmiş, işletme devri hakkında Danıştay’a açılan dört dava reddedilerek yapılan işlemlerin yasalara uygunluğu teyit edilmiştir. Fabrikada önceden olduğu gibi imalat, bakım, onarım ve yenileştirme işlemlerine aynen devam edilmektedir. Bu dönemde fabrikada, 6 adet Fırtına Obüsü ve bir adet Altay Tankı Prototipi, BMC Savunma AŞ tarafından üretilmiştir. Altay tankı güç grubu tedariki için yapılan ihracat lisansı başvurularından maalesef sonuç alınamamıştır. Savunma Sanayii Başkanlığı koordinesinde diğer ülkelerden güç grubu tedariki çalışmaları ile yerli güç grubunun üretilmesine yönelik faaliyetler devam etmektedir.”

MKE’NİN ANONİM ŞİRKETE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ

Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumunun, Meclis kararı ile sermayesinin tamamı Hazine’ye ait olmak üzere anonim şirkete dönüştürüldüğünü hatırlatan Akar, “Böylece yıllardır arzu edilen daha dinamik, daha etkin, daha güçlü ve rekabetçi bir yapıya kavuşturulmuştur. Şirketin yönetim, temsil, denetim gibi hak ve yetkileri tamamen Bakanlığımıza aittir. Bu süreçte çalışanlarımızın hiçbiri mağdur edilmemiştir” diye konuştu.

Savunma sanayisi alanında, dışa olan bağımlılığı azaltmak amacıyla çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini, bazı silah, mühimmat, araç-gereç ve malzeme ihtiyaçlarının yurt dışından tedarik çalışmalarının da zaruri olarak sürdürüldüğünü dile getiren Akar, şunları kaydetti:

“Ancak bazı müttefik ülkeler talep ettiğimiz silah sistemlerini, çeşitli bahanelerle ülkemize satmaktan imtina etmektedirler. Bilindiği üzere, ülkemizin Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi ihtiyacını karşılamak üzere yaptığımız birçok girişime rağmen NATO üyesi ülkelerden bu sistemlerin tedariki mümkün olmamıştır. Bu nedenle S-400 sistemi bir tercih olarak değil, bir zorunluluk olarak alınmıştır. İhtiyaç duyulması halinde, bu sistemin kullanılmasına yönelik tüm hazırlıklarımız planlandığı şekilde devam etmektedir. F-35 projesine gelince, tüm sorumluluklarımızı yerine getirmemize rağmen, S-400 alımları bahane edilerek F-35 tedarikimiz engellenmiştir.

‘ABD’NİN OLUMLU YAKLAŞACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ’

Türk ve ABD heyetleri 27 Ekim 2021 tarihinde Ankara’da bir araya gelmiş, F-35 harcamalarımızın geri ödenmesine yönelik görüş ve taleplerimiz ABD’ye iletilmiş, konu ile ilgili müzakerelerde bulunmak üzere 2022 yılı başında ABD’de bir araya gelinmek üzere mutabık kalınmıştır. Bunun yanı sıra F-16 tedariki ve mevcut F-16 savaş uçaklarımızın modernize edilmesi için resmi talebimiz, Yabancı Askeri Satışlar çerçevesinde ABD’ye iletilmiştir. ABD yönetiminin konuya olumlu yaklaşacağını düşünüyoruz. Süreci ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz. ABD’nin tavrının olumsuz olması durumunda Türkiye, içinde bulunduğu tehdit ortamında, güvenliğini sağlayabilmek için zorunlu ve tabii olarak başka seçenekleri değerlendirmek durumunda kalacaktır.”

Akar ayrıca, Avaşin Basyan’da 3 askerimizi şehit edenler de dahil olmak üzere dün 6, bugün 14 toplam 20 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.

Akar’dan SADAT açıklaması

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

5 Yorum

  1. mke’yi de satacaklar, durum bu. oy vermeye devam et yuzde 30. bulacaksiniz mustehakinizi, cok az kaldi.

  2. Suriye’nin doğusuna harekat başlamalı ve yanlışlıkla bir kaç ABD askeri vurulmalı. Tıpkı Ege’de tatbikatta Muavenet Zırhlısına olduğü gibi.

  3. Söyledikleri ile olanları mukayese edersek, tam bir politikacı konuşması…tek fark var, söyleniş tarzı çok daha sert…hepsi bu..

  4. Teröristleri, askerler şehit olduktan sonra etkisiz hale getirmenin ne anlamı var ?!

  5. askerleri sehit eden o 20 akilsiz degil … onlara o silahlari ve mühimati verenler (ve onlardan 1 tane bile “etkisiz hale” getirilmedi) …

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!