Şeriat tartışmaları sürerken, Diyanet’in yayınladığı ‘Müslüman ve Hayat’ adlı kitapta dikkat çeken ifadeler yer aldı. İslami yaklaşımı ele alan kitapta, ‘Nihai hakimiyet Allah’a aittir. Yani yasama, yürütme ve yargı şeri kurallarla uyumlu olmalıdır’ denildi.
Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaman’ın yazdığı, Diyanet tarafından bastırılıp Diyanet yayınevlerinde satışa sunulan kitapta, tartışma yaratacak konulara yer verildi. Cinsel yaşamdan mültecilere, sağlıktan çevreye kadar birçok güncel konuyu İslami hukuka göre yorumlayan kitapta demokrasi, yasama gibi konulardaki ifadeler dikkat çekti. Kitapta, İslam’a göre ‘şeri hukuka aykırı olmamak kaydıyla’ yasama organlarının da yasa çıkarabileceği, İslam’ın temel ilkelerine aykırı olmamak kaydıyla siyasi parti kurulabileceği belirtiliyor. Kitapta, “Nihai hakimiyet Allah’a aittir. Yani yasama, yürütme ve yargı şeri kurallarla uyumlu olmalıdır” denildi. Sözcü’den Ali Ekber Ertürk’ün haberine göre kitapta, “Devlet yönetimi, dini olmaktan çok, dinin genel ilkelerine bağlı olmak şartıyla beşeri bir niteliğe sahiptir” ifadelerine yer verilerek, İslam’ın devlet yönetiminde öngördüğü genel ilkeler şöyle sıralandı:
HÜKÜMETİN MEŞRU OLMASI İÇİN ŞERİ HÜKÜM ŞARTI
Kitapta, İslam’a göre bir hükümetin “meşru” sayılması için de “Şeri hükümlerin ve hukukun üstünlüğü ilkesinin hakim olması” şartı olduğu öne sürüldü.
HAKKA TESLİMİYET ESASTIR
– Nihai hakimiyet Allah’a aittir. Yani yasama, yürütme ve yargı şeri kurallarla uyumlu olmalıdır.
– Karar alma mekanizmalarında görüş alışverişi yani şura esastır.
– Hakka teslimiyet ve kanuna itaat esastır. Bir diğer ifadeyle hukuk devleti tesis edilmelidir.
– Temel insan hakları güvencede olmalıdır.
– Görevlendirmeler adalet, ehliyet ve liyakate göre yapılmalıdır. Sosyal adalet temin edilmelidir.
– Açık toplum ideali korunmalıdır.
– Bu genel ilkelere uyan herhangi bir yönetim biçimi dinen meşrudur. Söz konusu yönetim biçiminin monarşi, cumhuriyet, demokrasi, başkanlık veya yarı başkanlık ya da parlamenter sistem olması bir ayrıntıdır ve bunlardan hangisinin benimseneceğe toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda karar verilecektir.
“İslami ilkelere aykırı olmamak kaydıyla” siyasi partilerin kurulmasının da dine aykırı olmadığının vurgulandığı kitapta, “yasa çıkarma”yla ilgili de “şeri kurallar” yol olarak gösterildi. Kitapta, şu ifadelere yer verildi: “Yasamanın kaynak ve yöntemleri İslam’a göre meşru olduğu sürece, ilgili meclis ya da kurullarının çıkardığı yasalar da meşrudur.”
Ne dedik, Diyanet Isleri ya kapatilmali, ya da butcesi tamamen kesilmeli. Milletin vergileriyle ayakta duran bir kurum Milletin Egemenligine karsi, Cumhuriyete karsi, Laiklige karsi kitaplar bastira biliyor. Soyleyin simdi, bu kime yariyor. Bu basta FETO cu Diyanet Isleri Baskani olmak uzere, bu Diyanet Baskanligi altina saklanmis sebekenin yaptiklarini kimler nereden yonetiyor.
Bunun uzerine bu Muhalefet gitmeyecekmi? Bu yasadisi hareketlerine karsi Muhalefet cikip bir tepki gostermeyecek mi.
CHP neredesin? Mavi Vatani yayimcilik diye tanim yapiyorsun, bu Diyanetin yaptigina tepkin olmayacak mi?
Madem şeriat rejiminde yaşamak istiyorlar gitsinler Suudi Arabistan’da ya da Afganistan’da Taliban rejiminde yaşasınlar bunların tek derdi Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak Diyanet İşleri Başkanlığının başındaki yöneticilerinin Alayı devşirme ani Türkiye ve Türk düşmanı kişiler AKP’yi zaten devşirmeler yönetiyor soylarına baktığımız zaman AKP’yi yönetenlerin birçoğunun Türk olmadığını kemiğinin Arap değiştirmesi kiminin Gürcü devşirmesi olduğunu görürsünüz bunların tek derdi Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak yani gidin Arabistan’da Suudi Arabistan’da ya da Taliban rejimi de yaşayın dediğimiz zaman hayır yaşamayız diyorlar O zaman neden burada hiç durmadan Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak Ve sözde şeriat devleti kurmak istiyorsunuz Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı’nın haline bak resmen rejim karışıtlığı yapıyorlar
Şeriatçıların savunduğu bir şeydir, Allah’ın kanunları. Şeriatı başka şekilde getiremeyeceklerini bildikleri için bunu Allah ile yaparlar. Bir şey söylediğin zaman sen Allah’ın kanunlarına karşı mı çıkıyorsun kafir gibi şeyler söylerler üstüne küfür de ederler. Din de küfür güzel karşılanmıyor. Allah insanları kendi halinde bıraktı, sebepsiz yaratmadı. Allah ne kadar adaletli olduğunuzu görmek istiyor, adaleti insanlara bıraktı. Diyanete bu yıl provokatörlük görevi verilmiş, toplayabileceği kadar insan toplamaya çalışıyor
İnsanların şeriat düzeninden ölümüne göç ettiği, bu uğurda denizlerde boğulmayı göze aldığı bu günlerde, elden giden İslamcı hırsızlık düzenini korumak için yaptıkları yaygara, onların dinazorlar gibi tarihe gömülüp gitmelerine engel olamaz. Bütün bunlar korkularından kaynaklanıyor. Görüyorlar ve eyvah diyorlar !! Gidiyoruz..
“ser i kurallar” koleci cahiliyeler donemi icin gecerli, 1400 yil sonraki Dunya icin degil. Bu safsatalari yayan cakma “prof.” a yaziklar olsun!
Anayasa diyanete islam dinini ögretmesini buyuruyor.din bu.dogrusunu demiş.uygulayip uygulamamak devletin ve onun özunde milletin bileceği iş.
Allah akıl fikir versin, artık tımarhanelik bunlar.