Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, sınıf arkadaşı Soner Polat’ı anlattı!

‘Mustafa Kemal ne hayal ediyorsa, Soner Polat onu hayal etmiş ve gerçekleştirmeye çalışmıştır.’

Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, sınıf arkadaşı emekli Tümamiral Soner Polat’ı anlattı. Gürdeniz, “Türkiye’ye böyle bir akıl kolay kolay gelmez” dedi.

Ulusal Kanal özel yayınına katılan Gürdeniz, şunları söyledi:

‘Acımız çok büyük çok üzgünüz. Onu anlatmak için kitap yazmak lazım, bir cumhuriyet çocuğu cumhuriyete adanmış bir kalp, bir akıl bir ruh, müthiş onurlu güvenilir vefa sahibi cesaret sahibi, mükemmel bir insanda olması gereken her türlü özelliğe sahipti. Dün bir gemimiz hizmete girdi hatırlıyor musunuz? Kınalıada Korveti… İsmini hatırlıyor musunuz ‘mavi vatana adananlar’. İşte tam mavi vatana adanmış bir amiralden, bir deniz subayından, bir yurtseverden bahsediyoruz. Kendini devletin çıkarlarına adamış, girdiği her alanda, her ortamda en iyisini başaran, en iyisini yapan ve hiç bir şekilde devletin çıkarlarını göz ardı etmeyen, kişisel refahını mutluğunu, çıkarlarını ikinci plana atan müthiş bir kişiden bahsediyoruz. Bahriye için cumhuriyet için devlet için inanın muazzam büyük bir kayıptan bahsediyoruz. Benim hem koğuş arkadaşım,hem sınıf arkadaşım, hem dava arkadaşımdı… Ne diyeceğimi bilemiyorum çok üzgünüm.

‘TÜRKİYE’YE BÖYLE BİR AKIL KOLAY GELMEZ’

Soner Polat gerek kumpas öncesi, bahriye hayatındaki süreci ki Turgutreis Fırkateyni’nin daha gepgenç üsteymeniyken ilk personeliydi. O geminin ne kadar başarılı olduğunu hâlâ görüyoruz. Soner Polat kurucu personelindendi ve sonra onun komutanlığını, komadorluğunu yaptı. Hepsi en üst seviyede başarılı oldular.
Türk Deniz Kuvetleri’ne en üst seviyede katma değer sağladılar. Baktığımız zaman entelektüel boyutuyla da gerek subaylığında, gerek amiralliğinde, gerekse Silivri döneminde sürekli yaratan, üreten, gelecek nesillere rehberlik edecek kitaplar, makaleler yol haritaları çizen, rota çizen, gidilecek yeri belirleyen bir insandı.
Çünkü onun entelektüel kapasitesi, Türkiye’ye kolay kolay gelecek seviyede değildi.
Ben şahidim Silivri’deki, Hasdal’daki koğuş arkadaşlığı dönemimizde bir kitabı nasıl okuduğun, nasıl detaylara hakim olduğunu…
Amiralliği sırasında Genelkurmay Başkanlığı’nda görev yaparken pek çok orgenaral onun onayı olmadan karar veremezdi.
Karacılardan çok daha iyi kara harekatını bilen bir askerdi. Türkiye’ye böyle bir akıl kolay kolay gelmez, o yüzden çok büyük bir kayıp…
Özetle Cumhuriyet’in gücünü kendi yeteneklerinden, kendi olanaklarından, kendi tarihinden alan birleşmiş bir Türkiye,birbiriyle didişen, birbirinin ayağının altından halıyı çeken değil, kardeşçe bir arada yaşamayı öğütleyen, aynı zamanda dış politikada, güvenlik politikasında, kendi gücüyle dünya uluslararası aleminde onurlu bir Türkiye hayali, Avrasya’yla Türkiye’nin Batı’daki yeri arasında, Avrasya ağırlıklı bir dengeyi kuran, Avrasya yönelişini başlatan ve tamamlamış bir Türkiye hayali vardı…
Jeopolitik Rota kitabında , Yeniden Kazanmak kitabında da bu mesajları görüyoruz
O esasen Mustafa Kemal’in hayalindeki Türkiye’nin bir devlet adamı, bir strateji adamı, bir düşünce adamıydı. Mustafa Kemal ne hayal ediyorsa, Soner Polat onu hayal etmiş ve gerçekleştirmeye çalışmıştır.’