FETÖ şüphelisi olan ve hakkında yakalama kararı bulunan A.Ö’nün polis olduğu iddia edilen kişiler tarafından iki kez evinden kaçırıldığı ortaya çıktı. İlk kaçırılma olayında, ailesinden yüklü miktarda para aldıktan sonra A.Ö bırakıldı. İşin ilginci, kaçırılma olaylarının ardından teslim olan A.Ö, ‘kuvvetli suç şüphesine’ rağmen serbest bırakıldı.
FETÖ Borsası’nın yoğun olduğu İzmir’de ilginç fidye olayı yaşandı. Kaçırılma olayında bazı polislerin de adı geçti.
Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’ın haberine göre olay şöyle yaşandı:
“FETÖ şüphelisi olan ve hakkında yakalama kararı bulunan A.Ö., polis olduğu iddia edilen kişiler tarafından iki kez evinden kaçırıldı. İlk kaçırılma olayında kaçıran kişiler A.Ö’nün ailesinden yüklü miktarda para aldıktan sonra zanlıyı serbest bıraktı. İkinci kaçırılma olayında ise aile bu işte parmağı olduğunu düşündükleri bir tanıdıklarından yardım istedi. O da aileyi aralarında polislerin olduğu zanlılarla görüştürdü. Polisler, aileden bu işi halletmek için 200 bin lira civarında para istedi. Görüşmenin yapıldığı sırada jandarma, olay yerini bastı, 5 kişi gözaltına alındı. Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı olaya ilişkin soruşturma başlattı. Soruşturmada 1 kişi daha gözaltına alındı. FETÖ firarisi A.Ö. ise bu olayın ardından adli kontrolle serbest bırakıldı.
Gözaltına alınan şüpheliler önceki gün nöbetçi mahkemeye çıkarıldı. Aralarında 2 polisin de olduğu 5 kişi tutuklanırken 1 kişi serbest bırakıldı. Serbest bırakılan kişinin etkin pişmanlıktan yararlandığı öğrenildi.
İŞKENCEYE UĞRADI
Hakkında FETÖ soruşturması nedeniyle yakalama kararı bulunan ve uzun süredir firari olan A.Ö. iddiaya göre 10 Ekim’de evi basılarak polis olduklarını belirten kişiler tarafından, başına maske geçirilerek kaçırıldı.A.Ö. kaçırıldığı yerde işkenceye uğradı. Kaçıran kişiler aileyi arayarak yüklü miktar para hazırlamaları halinde A.Ö’yü serbest bırakacaklarını söyledi. A.Ö’nün ailesi ellerinde bulunan altın, para ne varsa bu kişilere verdi. A.Ö, daha sonra evinin yakınlarında bir yere bırakıldı.
İKİNCİ KEZ KAÇIRILDI
16 Kasım’da A.Ö. market alışverişi yapıp arabasıyla eve döndüğü sırada bu kişiler tarafından yeniden kaçırıldı. A.Ö’nün babası, oğlunun aracının kapısını açık gördü ancak oğlunu bulamadı. O sırada yanlarında bulunan bir yakınlarının telefonu çaldı. Arama, kaçırılan A.Ö’nün telefonundan yapılmaktaydı. Telefondaki ses, “A.Ö. elimizde 2 milyon dolar hazırlayıp istediğimiz yere getirin” dedi.
‘İŞİN İÇİNDE POLİS DE VAR’ İDDİASI
Aile bu olayda bağlantısı olduğunu düşündüğü bir tanıdıklarına durumu anlattı. Tanıdık ise babayı Aliağa İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli bir polisin kardeşiyle görüştürdü. Ailenin avukatı Abdi Yaşar bu görüşmeyi jandarmaya haber verdi. Görüşmeye aralarında polislerin olduğu 5 kişi geldi. Baba, oğlunu kaçıranların serbest bırakmak için kendilerinden 2 milyon dolar istendiğini anlattı. Polisler ise bu işi çözeceklerini ancak 150 bin – 200 bin TL arasında bir maliyeti olacağını söyledi. Jandarma olay yerini basıp 6 kişiyi gözaltına aldı.
Kaçırılan A.Ö. yine evine yakın bir yere bırakıldı.
DOSYAYA GİZLİLİK KARARI ALINDI
Söz konusu olayda polislerden birinin Aliağa İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde çalıştığı iddiası üzerine Emniyet Müdürlüğü’nü aradık. Ancak soruşturmada gizlilik kararı olduğu için bilgi veremeyeceklerini belirttiler.
KUVVETLİ ŞÜPHEYE RAĞMEN BIRAKILDI
Hakkında yakalama kararı olan A.Ö. ise evinin önüne bırakıldıktan sonra gidip teslim oldu. Birkaç gün nezarette tutulan A.Ö’yü savcılık adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk etti. Mahkeme savcılığın adli kontrol kararını kabul ederek A.Ö’yü serbest bıraktı.
Ancak mahkemenin kararındaki şu ifadeler dikkat çekti: “Dosya içeriğine göre şüphelinin savunması, tahkikat evrakı ve ekleri ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; şüphelinin üzerine atılı silahlı terör örgütü üyesi olma suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin bulunduğu, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve dosya kapsamına göre tutuklamadan beklenen gayenin adli kontrol hükümleri ile sağlanabileceği anlaşıldığından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın adli kontrol kararının kabulüne karar verilmiştir.”
