Trump yönetiminin, Kovid-19’a ‘Vuhan virüsü’ denmesi ısrarı kabul görmeyince ortak açıklama yapılamadı. Avrupalı bir yetkili de öneriye karşı çıkarak, ‘Virüsün kaynağının Vuhan olduğuna yönelik kesin kanıt yok’ dedi.
G7 ülkelerinin dışişleri bakanlarının video konferans yoluyla yaptıkları toplantıda, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının kaynağının Çin olarak nitelendirilip nitelendirilmemesi konusunda ABD ile diğer ülkeler arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle ortak bir açıklama yayınlanamadı.
İlk olarak Alman “Der Spiegel” tarafından gündeme taşınan G7 dışişleri bakanları toplantısında ABD ile diğer ülkeler arasında Kovid-19’un nasıl tanımlanacağına ilişkin anlaşmazlık ABD medyasında da yer aldı.
Washington Post’un 3 yetkiliye dayandırdığı haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin salgına “Vuhan virüsü” şeklinde atıfta bulunmak konusunda ısrar etmesi üzerine G7 dışişleri bakanları, ortak bir açıklama üzerinde anlaşma sağlayamadı.
Yetkililer, diğer ülkelerin, küresel salgını yavaşlatmak ve tıbbi malzeme sıkıntısıyla başa çıkmak için uluslararası iş birliğinin gerekli olduğu bir dönemde gereksiz yere ara bozucu bir adım olarak gördüklerinden “Vuhan virüsü” teriminin kullanılmasına karşı çıktığını ifade etti.
POMPEO ÇİN’İ SUÇLADI
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, virüsün Çin’in Vuhan kentinden geldiğini ve Çin hükümetinin, dünyayı virüsün tehlikeleriyle ilgili uyarmak konusunda özel sorumluluğa sahip olduğunu söyleyerek, kendisine “Vuhan virüsü” terimini kullanması dolayısıyla yöneltilen eleştirileri reddetti.
Pompeo, basına yaptığı açıklamada, “Vuhan virüsü” nitelendirmesi konusunda ısrarcı olduğunu yalanlamazken grup içindeki anlaşmazlıkların ustalıkla yönetildiğini savundu.
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, “Bu konuda hataya düşmeyin. Bu sabah toplanan herkes, sadece Vuhan virüsü ile ilişkili sağlık krizini değil aynı zamanda bununla yüzleşirken dünyanın karşılaştığı ekonomik zorlukları da çözmeye odaklandı” dedi.
Pompeo, salgın ilk ortaya çıktığında bilim adamlarını, uzmanları sahaya göndermek istediğini ancak Çin hükümetinin buna izin vermediğini iddia ederek, “Çin Komünist Partisi, Vuhan virüsü salgınının açıkça gösterdiği gibi sağlığımız ve yaşam biçimimiz için önemli bir tehdit oluşturuyor” ifadesini kullandı.
VİRÜSÜN VUHAN’DAN GELDİĞİNE KANIT YOK
Avrupalı bir yetkili ise G7 üyeleri arasında birden fazla anlaşmazlık olduğunu ancak “Vuhan virüsü” ifadesinin en önemli engeli oluşturduğunu ileri sürdü.
Terimi uygunsuz görmenin yanı sıra bazı yetkililer, uzmanların daha fazla araştırma yapılıncaya kadar virüsün Vuhan’dan geldiğini kesin olarak söyleyemediğini belirtti.
‘BU VİRÜSÜ BU ŞEKİLDE ETİKETLEYEMEZSİNİZ’
CNN’nin haberine göre, G7 ülkeleri dışişleri bakanları toplantısının ardından ABD’nin ortak bildirinin içeriğinde “Vuhan virüsü” ifadesinin yer alması konusundaki ısrarı reddedildi ve bu durum ortak bir bildiri yerine ülkelerin farklı açıklamalar yapmasıyla neticelendi.
Avrupalı bir diplomat, CNN’e yaptığı açıklamada, “ABD Dışişleri Bakanlığının önerisi bir kırmızı çizgidir. Bu virüsü bu şekilde etiketleyemezsiniz ve bu haliyle bahsedemezsiniz” dedi.
Diplomat ayrıca, ABD tarafından önerilen taslak açıklamada, Çin’in salgının yayılmasıyla suçladığını söyledi.
AP’nin haberine göre de ABD’li ve Avrupalı diplomatlar, Pompeo’nun, yeni tip koronavirüsü “Vuhan virüsü” şeklinde tanımlama çağrısında fikir birliği sağlayamadı.
Avrupalı yetkililer, Dünya Sağlık Örgütü ve diğerlerinin, küresel doğası nedeniyle virüse coğrafi bir isim vermemeye dikkat etmesine rağmen Pompeo’nun Kovid-19’u “Vuhan virüsü” olarak nitelendirmekte ısrarcı olduğunu söyledi.
Pompeo, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, tüm mevkidaşlarının Çin’in virüsün detayları hakkında açık sözlü olmadığını kabul ettiğini söyledi ve tüm dışişleri bakanlarının “virüsle şeffaflıkla savaşmaya kararlı” olduğunun altını çizdi.
ÇİN-ABD GERİLİMİ
ABD’nin, Çin ve İran’la halihazırda gergin ilişkileri, Kovid-19 salgını nedeniyle iyice bozulurken, ABD Başkanı Donald Trump ve Amerikalı yetkililerin hastalığı “Çin virüsü” veya “Vuhan virüsü” olarak nitelendirmesi Çin tarafından tepkiyle karşılanmıştı.
ABD Kongresine de “Vuhan’da ortaya çıkan salgının Çin yönetimince saklandığı” iddiasının soruşturulması talebini içeren bir tasarı sunulmuştu.
Çin, ABD’ye Kovid-19’la mücadele ederken diğer ülkeleri suçlamama ve “salgını siyasallaştırmama” çağrısında bulunmuştu.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gıng Şuang, salgınla ilgili ABD’yi “diğerlerinin itibarını sarsmak ve sorumluluklarından kaçmak için günah keçisi bulmaya çalışmakla” suçlamıştı.
‘VİRÜSÜN KAYNAĞI ABD’
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) Direktörü Robert Redfield, ABD’de daha önce gripten ölenlerin bazı kişilerin koronavirüsten öldüğünün tespit edildiğini duyurmuştu. Açıklamaya göre, koronavirüs Çin’den önce ABD’de başlamıştı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, koronavirüsü Vuhan kentine ABD askerlerinin getirdiğini belirterek, “ABD, bize bir açıklama borçludur” demişti.
ABD’DEKİ GRİP SALGINI
Geçen kış ABD’de “grip salgını” olarak açıklanan hastalıktan yaklaşık 14 bin kişinin öldüğü açıklanmıştı. Söz konusu “grip salgını”nın koronavirüs olabileceği bir süredir bilim dünyasında konuşuluyordu.
‘ORDU OYUNLARI’NDAKİ 300 AMERİKALI
Başından beri koronavirüsün kaynağı olarak Çin’in Vuhan kenti gösteriliyordu. Virüs salgın şeklinde bu kentten yayılmaya başlamıştı. Ancak bu gerçek, virüsün Vuhan’da doğduğu iddiasını kanıtlayamadı.
Uzun süredir dünya ve Çin basınında virüsün Vuhan’da ortaya çıkması konusunda ABD’ye işaret eden haberler yer alıyordu. Bu iddialara dayanak olarak da virüsün, Vuhan’da düzenlenen “Dünya Ordu Oyunları” ya da “Dünya Asker Oyunları Olimpiyatları” olarak bilinen etkinlikle eş zamanlı ortaya çıkması gösterildi. Oyunlarda, 300 Amerikan askeri Vuhan’a gelmişti.
