Nejat Eslen yazdı…
Amerikalılar ciddi bir sorun varsa ona baş ağrısı (headache) derler.
İdlib’de bizi ABD armağanı ciddi bir baş ağrısı beklemektedir.
Moskova mutabakatı ile İdlib’de ateş kes sağlanması, daha fazla şehit vermemizi önlediği için önemli bir başarıdır.
Moskova mutabakatı ile Türkiye ile Rusya’nın arasının daha fazla gerilmesi önlenmiştir.
27 Şubat tarihinde askerlerimiz hava saldırısına uğradı ve şehitler verdik.
Hava sahasının Rusya tarafından kontrol edildiği İdlib gibi oldukça dar bir coğrafyanın içine bu kadar çok birliği sokmak, ciddi bir askeri bir planlama hatası idi.
Hava üstünlüğü olmadan İdlib’deki birlikleri taarruz görevinde kullanmak şehit sayısını artırabilirdi. Ateş kes mutabakatı bu nedenle değerlidir.
29 Şubat tarihinde ABD derin yapısının uzantısı Uluslararası Kriz Grubu İdlib ile ilgili çözüm önerisi getirmişti.
Bu öneriye göre, İdlib’de ateşkes ilan edilmeli, HTŞ (Heyet Tahrir Şam) de ateşkesi kabul etmeli, bölgedeki ana yolların güvenliği sağlanmalı, bu amaçla Türk ve Rus askerleri bu yollarda birlikte görev yapmalıdır.
Uluslararası Kriz Grubu ne önerdi ise, HTŞ hariç, -ilginç bir şekilde- Moskova mutabakatında yer aldı.
Geriye ciddi bir sorun, bir baş ağrısı HTŞ kaldı.
Söylentilere göre HTŞ, ateşkese uymayacağını ilan etmiştir.
Rusya ve Suriye HTŞ’yi yok etmek, ABD ise bu örgütün muhafaza edilmesini istemektedir.
HTŞ İdlib’de Türkiye’nin kontrol ettiği bölgenin içindedir.
Türkiye, HTŞ yüzünden, ABD ile Rusya, Atlantik ile Avrasya arasında sıkışmış kalmıştır.
Moskova zirvesindeki başarının sürdürülebilmesi, çatışmasızlığın devam ettirilebilmesi için HTŞ sorununun mutlaka çözülmesi gerekmektedir.
Bu noktada cevaplandırılması gereken sorular şunlardır:
-HTŞ sorunu nedir?
-ABD neden HTŞ’yi muhafaza etmek istemektedir?
-Rusya, neden HTŞ’yi yok etmek istemektedir?
-Türkiye-HTŞ ilişkisi nedir?
-Bu sorun kim tarafından ve nasıl çözümlenecektir?
Bu sorun çok çok önemlidir, yazıyı uzatmak ise gereksizdir…
SON SÖZ:
Carl von Clausewitz’in ifade ettiği gibi, ‘’Stratejide her şey basittir; ancak bu, stratejide her şeyin kolay olduğu anlamına gelmemektedir.’’
ABD’nin Türkiye’ye armağanı HTŞ baş ağrısı da böyledir…
Unutturun PYD/PKK’yı. Rusya’yı yaptığında haklı çıkarın. Tek ve en büyük derdimiz HTŞ imiş gibi yapın.
Sanki öyle konuşuyorsunuz ki Suriye’nin de Türkiye’nin de tek ve en büyük derdi HTŞ ve askerimize saldırılar haklı ve gerekliymiş gibi. Yazık.