Kılıçdaroğlu ‘adalet’ maskesi taktı

featured

CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda ‘adalet’ maskesi taktı. PKK terör örgütü üyeliğinden tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş’a ‘kumpas’ kurulduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, AİHM kararının uygulanmadığını savundu. Kılıçdaroğlu, ‘Hemen yeni bir kumpas kurdular, aynı dosyadan ikinci bir suç oluşturdular, hemen ceza verdiler ve içeri attılar. Ne adaleti? Firavun’un adaletiyse bu Firavun’un adaleti, Allah’ın adaleti değil’ ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, kendisinin başlattığı Adalet Yürüyüşü’nün 3. yılına girildiğine işaret etti.

Bu yürüyüşün ilk adımları olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini, kendilerinin bu mücadeleyi sürdürmek gibi tarihsel bir görevleri bulunduğunu ifade etti.

‘SİYASET NEDEN BU KADAR KİRLENDİ?’

Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü sırasında kendisine eşlik eden eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen ile bir anekdotunu paylaşarak yürüdükleri yerdeki doğal güzellikleri fark ederek değerlendirmelerde bulunduğunu aktardı. Kılıçdaroğlu, “Bu güzel ülkede neden birlikte yaşayamıyoruz? Her şeyimiz güzel bizim, neden kavga? Siyaset neden bu kadar kirlendi? Neden birilerine baskı yapıp ‘İlla hapse atacağız.’ diyorsunuz?” sözlerini sarf etti.

Adalet Yürüyüşü’ne eşiyle yalnız yürümek üzere başladıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ama adalet talebi o kadar yoğun ki milyonlar eşlik etti. Herkes adalet istiyor, bugün de herkes adalet istiyor, yarın da herkes adalet isteyecek. Yeryüzünde insanlık tarihi bir adalet mücadeleleri tarihi derken, her dönemin bir firavunu olmuştur. Adalet talebi süreklidir. Hani Mevlana der ya ‘Adalet kutup yıldızı gibidir. Yerinde sabit durur ve bütün kainat onun etrafında döner.’ ‘Dünyanın bütün nehirleri adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez.’ diyor Sadi. Adalet bu kadar yüce bir kavramdır ama içini boşalttılar, boşaltmaya da devam ediyorlar. Firavunlar boşaltacak ama milyonlar onu dolduracaktır.”

‘BİR RANT KAVGASIDIR GİDİYOR’

Kemal Kılıçdaroğlu, Bingöl’deki depremde hayatını kaybeden vatandaşın ailesini arayarak başsağlığı dileklerini ilettiğini aktararak bu olayların bir daha yaşanmaması temennisinde bulundu.

Marmara depreminden bu yana 18 yıldır iktidarda olanların bu yönde bir şey yapmadıklarını belirten Kılıçdaroğlu, “İstanbul hala depremde en büyük riski taşıyan kent olarak duruyor. Sormayacak mıyız, 18 yıldır hala bir ders almadınız mı? Hala olduğu yerde çöken binalar var. Devleti nasıl yönetiyorsunuz? Nasıl bir devlet yönetimi anlayışınız var? Anlamakta zorlanıyorum.” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, AKP’ye en çok oy çıkan yerlerin deprem riskinin en yüksek olduğu yerler olduğuna dikkati çekerek “Ellerini kollarını bile doğru düzgün oynatmış değiller. Önlem almış değiller. Bir rant kavgasıdır gidiyor. Doğarken eşit doğduk, ölürken de eşit öleceğiz. Bir kefen dışında ne götüreceksiniz? Bu rant, para hırsı nedir? Vatandaş can derdinde. Acaba bir şey yapabiliyor musunuz? Bunun evi sağlam olsun diye düşünüyor musunuz? Rahmetli Ecevit’in toplanma alanlarını bile imara açtılar. Gözünüz doysun. Nedir bu hırs?” şeklinde konuştu.

‘SARAY RAHATSIZ OLMUŞ, OLSUN EFENDİM’

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, bir süre önce gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan OdaTV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız ile adli kontrol şartıyla serbest bırakılan TELE1 Ankara Temsilcisi İsmail Dükel’in durumuna değindi.

Adaletin peşinde koşan gruplardan birinin unvanının da “gazeteci” olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, medya özgürlüğünün dünyada kabul edildiğini söyledi. Haber peşinde koşan gazetecinin önüne engel çıkarılmamasıyla ilgili düzenlemeler yapıldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, anayasada, “Basın hürdür, sansür edilemez. Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.” dendiğini ancak bugünün Türkiyesi’nde tam tersi durumun söz konusu olduğunu, haber alma hürriyetini kısıtlayacak önlemlerin alındığını iddia etti. Yıldız ve Dükel’in gözaltında 4 gün bekletildikten sonra ifadelerinin alındığını ve birinin tutuklandığını anımsatan Kılıçdaroğlu, Yıldız’ın, devlet için gizli kalması gereken haberleri yaptığı iddiasıyla muamele gördüğünü ancak onun yazılarının internette zaten yer aldığını belirtti.

Kılıçdaroğlu, “bütün dünyanın bildiği şeyleri Türk vatandaşlarının bilmesinin neresinin yanlış olduğunu” sorarak, “Türkiye’de vatandaş bilmesin, biz bilmeyelim. Niçin? Saray rahatsız oluyormuş. Olsun efendim.” diye konuştu.

‘DEMİRTAŞ’A KUMPAS KURDULAR’

Selahattin Demirtaş’ın tutuklu olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, AİHM kararının da uygulanmadığını savundu. Kılıçdaroğlu, “Hemen yeni bir kumpas kurdular, aynı dosyadan ikinci bir suç oluşturdular, hemen ceza verdiler ve içeri attılar. Ne adaleti? Firavun’un adaletiyse bu Firavun’un adaleti, Allah’ın adaleti değil.” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, sosyal medya üzerinden Demirtaş’ın eşi hakkında yapılan yorumları da eleştirerek, “Selahattin Bey’in saygıdeğer eşine olmadık hakaretlerde bulundular. Siz insan mısınız? Bir anneye bunlar yapılır mı, bunlar söylenir mi? Gözaltına almışlar hakaret edeni ve serbest bırakmışlar. Bir de madalya taksaydınız bari. Caddelerde öyle gezseydi bari.” değerlendirmesinde bulundu.

DEVLETTE ADALET VE LİYAKAT

Adalet ve liyakatın kardeş kavramlar olduğunu, bir yerde adalet varsa liyakatın da olacağını belirten Kılıçdaroğlu, her işin ehline verilmesi gerektiğini anlattı.

Kılıçdaroğlu, devletin de bir “arpalık” gibi düşünülemeyeceğini ifade ederek, “Çikolata kutusunda rüşvet alan adamı büyükelçi tayin ederseniz, gittiği ülkedeki halk ‘Bu rüşvetçiyi buraya gönderen kişi de aynı meşreptendir.’ diye düşünür.” görüşünü savundu.

“Hırsıza destek veren adam kimdir? Hırsızdır.” diyen Kılıçdaroğlu, liyakatın olduğu yerde devletin zenginleşme, talan, soyma aracı olarak görülemeyeceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, ancak adalet ve liyakatın tamamen yok edildiğini savundu.

‘EMRE CEMİL AYVALI’YA TEŞEKKÜR EDİYORUM’

“AK Parti’li Emre Cemil Ayvalı’nın FETÖ ile olan ilişkilerini bir televizyon programında itiraf ettiğini” öne süren Kılıçdaroğlu, Ayvalı’nın “Efendim müsteşar olmak için 12 yıl beklemek gerekiyor. Nasıl olur? Bu nedenle biz FETÖ ile iş birliği yaptık. Kemalistleri devirmek için.” dediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Bunu itiraf ediyor, bunu söylüyor. Bu kardeşime, Emre Cemil Ayvalı kardeşime yürekten teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

‘HARP OKULU ÖĞRENCİLERİNİN SUÇU YOK’

FETÖ ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle cezaevine konulan Harp Okulu öğrencilerinin de suçu bulunmadığını savunan Kılıçdaroğlu, onların, komutanlarının emri üzerine dışarı çıktıklarını öne sürdü. “Peki bir savcı harekete geçti mi? Hiçbirisi geçemez. Sarayın korkusu…” diyen Kılıçdaroğlu, tarihin bunları not edeceğini söyledi.

‘YERLİKAYA’NIN BANKAYLA NE İLGİSİ VAR?’

Eski milli güreşçi Hamza Yerlikaya’nın bir bankanın yönetim kuruluna atanmasını da isim vermeden eleştiren Kılıçdaroğlu, “Eski güreşçi arkadaşımız da bir bankanın yönetim kuruluna atandı. Dünya şampiyonu, hepimizin saygı duyduğu, alkışladığı, gurur duyduğu bir kişi. Başarı elde ettiğinde göndere Türk bayrağını çeken bir kişi. Peki banka yönetiminde ne işi var?” diye sordu.

Sporla ilgili birinin Spor Genel Müdürlüğünde olabileceğini, spordan sorumlu bakan olabileceğini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Siz alıyorsunuz bir kişiyi bankanın yönetimine atıyorsunuz. Yahu bankanın ‘b’sini bilmiyor. Spor Genel Müdürlüğünde önemli bir yer, spor bakanı eyvallah. İtirazım yok. Değerli, ödül almış, Türkiye’nin bayrağını göndere çekmiş bir kişi, hiç itirazım yok. Ama kardeşim bankayla ne ilgisi var. Benim bu kardeşimden istirhamım var. Elde ettiğin başarıları gölgelemek istemiyorsan o koltuğa oturmayacaksın kardeşim. Sporla ilgili pek çok yerde yönetim kurulu üyeliği olabilir. Paran yetmiyorsa tamam. Paran yetmiyorsa kampanya açalım. Biz CHP olarak kampanya açalım. Ama devlet dediğimiz bir kurumun bu kadar yıpranması doğru değil, ahlaki de değil. AK Parti’nin içinde veya AK Parti’ye oy veren doğru dürüst bankacı yok mu? Dünya kadar var. Finansçı yok mu, dünya kadar var. Onlardan ata. Bankalara öyle adamları atadılarki ATM’den para çekmesini bilmiyor adam ama bankanın yönetim kurulunda görevli, bankacılıkla hiç ilgisi yok. Devleti arpalık olarak kullanmayacaksınız, yazıktır, günahtır. Kul hakkı denen bir kavram var. Yüce Rabb’imiz diyor ki ‘Her türlü günahla gel affederim ama kul hakkı ile gelme.’ Kul hakkı yiyorsunuz, fakirin fukaranın parasını yiyorsunuz.”

Bunları söylemesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, yaşanan adaletsizliği her yerde anlatacağını dile getirdi.

Kılıçdaroğlu ‘adalet’ maskesi taktı

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 17 Haziran 2020, 07:45

    yaaa ne komık bır adam yahu. hanı ortam cıddıyet teskıl etmese cok gulecegım.

  2. “yedi kocali hürmüz” gibi msallah maske bol, bir gün pentagoncu, diger gün gladyocu, öbür gün avrupaci, baska bir gün terör/terörist sevici/koruyucu hepside maskeler arkasinda, neymis Atatürkcü, demokrasi, hak-hukuk, cart curt, hadi canim sende, “bati masasi” zavalli palyaco!

  3. Beyefendide herseyin maskesi var masallah..Maske dukkani gibi.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!