Cumhurbaşkanlığı’na bağlı İletişim Başkanlığı ‘WeAreNATO”‘ kampanyası başlattı. Oysa PYD’yi terör örgütü olarak kabul etmeyen NATO, birkaç yıl önceki tatbikatında Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedefe koymuştu.
VERYANSIN TV
“WeAreNATO” kampanyası, İletişim Başkanlığının koordinasyonunda İzmir’de düzenlenen etkinlikle tanıtıldı. Türkiye’nin NATO’ya katılımının 68. yıl dönümünde gerçekleştirilen kampanyanın lansmanı İletişim Başkanlığı İzmir Bölge Müdürlüğünde yapıldı.
İletişim Başkan Yardımcısı Dr. Çağatay Özdemir, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin NATO’ya önemli katkılar sunduğunu belirtti.
Özdemir, “NATO üyeliğimiz ülkemizin güvenliğine de önemli katkılar sağlamıştır. Günümüzde terörizm, bölgesel istikrarsızlıklar, aşırıcılık, kitlesel göç, uluslararası toplumun karşı karşıya bulunduğu asimetrik güvenlik risk ve tehditleri ortaya çıkarmıştır. Bugün, ittifak dayanışmasına ve siyasi birliğine her zaman olduğundan daha çok ihtiyaç duyulmaktadır.” dedi.
Toplantıya NATO Müttefik Kara Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Metin Tokel, NATO’da görevli askerler katıldı.
Milli Savunma Bakanlığı Twitter hesabından NATO ile ilgili mesaj yayımladı. Milli Savunma Bakanlığı yayımladığı mesajda şu ifadeye ver verdi: 68 yıldır Barış ve Güvenlik için birlikteyiz. Bakanlık aynı tweeti İngilizce mesaj olarak da paylaştı.
68 yıldır Barış ve Güvenlik için birlikteyiz. #WeAreNATO pic.twitter.com/s0ziJVn2t5
— T.C. Millî Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) February 18, 2020
ERDOĞAN: BÖYLE BİR İTTİFAK OLMAZ
8-17 Kasım 2017 tarihleri arasında Norveç’te gerçekleşen NATO tatbikatında Atatürk ve Erdoğan hedef gösterilmişti.
Erdoğan, Binbaşı Ebru Nilhan Bozkurt’un ortaya çıkardığı skandalın ardından yaptığı açıklamada şunları söylemişti:
“Bu tabloda Atatürk’ün resmi ve bir tarafta da şahsımın ismi var. Hedefte bunlar. Bu haber gelince Genelkurmay Başkanımız ve AB’den sorumlu Bakanımız, onlar da Kanada yolundaydı, bizi aradılar. ‘Böyle böyle bir durum var. Bu tatbikat da NATO tatbikatı. 40 tane askerimiz var, biz şimdi bu askerimizi çekme kararı verdik, çekiyoruz.’ dediler. Dedik ki ‘Tabii, hiç durmayın hemen. Velev ki o hedefler kaldırılsa dahi 40 askerimizi süratle oradan çekin.’ Böyle bir ittifak, böyle bir müttefiklik olamaz.”
Geçmişte NATO ile ilgili sert mesafeli açıklamalar yapan Erdoğan, 2016 yılında “Türkiye’nin Şanghay Beşlisi içinde yer alması, çok rahat hareket etmesini sağlar” demişti.
PYD’Yİ TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK GÖRMÜYORLAR
Türkiye’nin NATO’ya sunduğu, içinde “PYD-YPG’nin terör örgütü PKK’nın uzantısı olduğu, dolayısıyla terör örgütü olarak sayılması gerektiğini” içeren plan belgesi, ABD tarafından veto edilmişti. ABD’nin bu açık vetosuyla birlikte, NATO’nun pek çok Avrupalı üye ülkesinin de bu konuda Washington yönetimi ile aynı çizgide davrandıkları biliniyor.
NATO MÜTTEFİKLERİMİZ PKK’YI SİLAHLANDIRIYOR
ABD, Türkiye’yi tehdit eden PKK’yı askeri yardımlarıyla Suriye sınırında güçlendiriyor. NATO anlaşmasına göre “müttefiği Türkiye”nin güvenliğini güçlendirme yükümlülüğü olan ABD, İttifak’ın kuruluş amacını ihlal ediyor.
ABD’nin, ortaya çıkmasında ve gelişiminde en büyük pay sahibi olduğu NATO’nun kuruluş anlaşması, üyelerinin toplu savunma ve barış ile güvenliğin korunması için çabalarını birleştirmekte kararlı olduklarına vurgu yaparak başlıyor.
NATO anlaşması, ABD ve Türkiye gibi müttefiklere birbirinin güvenliğini güçlendirme sorumluluğu getiriyor. ABD ise PKK’nın Suriye’nin beşte birine yayılıp, Türkiye’ye karşı büyük bir tehdide dönüşmesine neden oldu.
Anlaşma, üyelerine saldırıya uğrayan müttefiklerine yardım yükümlülüğü getirirken, PKK, NATO üyesi Türkiye’ye, yine NATO üyesi ABD’den aldığı silahlarla saldırıyor.
Nato 68 yıldır güvenlik sağlıyormuş !! Valla benim bırak güvenliğimi “yeşil kuşak projesi” ” gerginlik stratejisi” gibi uygulamalarıyla benim ve Ülkemin hayatını, geleceğini kararttı.
M. Ali Birand, Belçika da papa suikastının beyinlerinden yalçın özbey i buluyor. Diyor ki ” Belçika istihbaratından korkmuyor musun ?” özbey “Belçika istihbaratı da kim oluyor” minvalinde yanıtlıyor. Birand bu özgüvene bir anlam veremiyor, ancak daha sonra araştırdığında özbey in BND nin koruma programında olduğunu, Almanya nın önemli bir kentinde, hatta kendi adıyla büfe işlettiğini öğreniyor. Gene dhkp-c lideri dursun karataş yıllarca örgütünü faks ve telefonla Fransa dan yönetiyor ve ne hikmetse Dünya çapında iş yapan fransız istihbaratı bu adamı bulamıyor. Bitmedi; Ö. Sabancı suikastı sanığı fehriye erdal mahkemesi bittiği gün, iki özel harekat aracının arasından, tek mermi atmadan kaçabiliyor !!! Ne kadar enterressannn değil mi ? Sonra kalkıp 68 yıldır güvenlik miş. Hssktr ulannn kimi kandırıyorsunuz.
Fatin Rüştü ZORLU «yaptığı konuşmalar ile Bandung konferansının istikametini değiştirmiş»..! İstikâmet ne olmuş? AVRASYA olmuş, «Hasta Siempre» (İspanyolca «Hep O’na doğru» veya «izindeyiz» demek oluyormuş) olmuş NETEKiM [bkz: «Zorlu, yaptığı konuşmalar ile Bandung konferansının istikametini değiştirmişti» (2 sütun üzerine) başlıklı Celal Bayar anlatıyor – 23 yazı dizisi yazısı, Tercüman gzt., Tercüman Gazetecilik ve Matbaacılık Anonim Şirketi adına Sahibi Kemal Ilıcak, Genel Yayın Müdürü Güneri Cıvaoğlu, Yazı İşleri Müdürü Ünal Sakman, Sorumlu Müdür Aydoğdu İlter, Yıl 16 Sayı 5510, Mayıs 1977 30 Pazartesi, Dizgi – Baskı Tercüman Veb Roto-Ofset Tesisleri Topkapı Londra Asfaltı Tercüman Tesiseri – İstanbul, s.4].