S-400’ler nereye kurulacak? F 35 mi Su 35 mi iyi? Emekli hava pilot Kurmay Albay Osman Başıbüyük veryansıntv’de Erdem Atay’a önemli açıklamalar yaptı, değerli bilgiler verdi.
Emekli hava pilot Kurmay Albay Osman Başıbüyük Veryansın Tv’ye yaptığı açıklamada S-400’lerin elbette ki ülkenin başkenti neredeyse orada olması gerektiğini, F-35 ve Su-35’leri de almamamızın iyi olacağını gazeteci Erdem Atay’a anlattı.
İşte Osman Başıböyük’ün konuşmasından bazı noktalar şöyle:
“Amerika S-400 alma kararı verdiğimizde 2017’den beri yaptırım uygulayacağını söylüyor ama daha uygulayamadı.Türkiye’ye getirildi Akıncı Üssü’ne konuşlandırıldı. Sistemi kullanacak personel daha Rusya’da eğitimde. Sistemi denediler sistem doğru düzgün çalışıyor. 2020 bahar aylarında tam çalışmaya başlayacak.
“F-35’lere ilk katılan üçüncü ya da dördüncü ülkeyiz. 2006’da katıldık. TUSAŞ’ta bazı gövdelerini üretiyoruz. 2020 Mart ayında belli olacak verecekler mi vermeyecekler mi?
“Nereye konacak? Ülkeler önce başkentlerini korurlar. Savunma sanayimizin merkezi de Ankara. Dolaysıyla biz Ankara’yı korumak zorundayız. Savaşın doğası gereğidir bu. Elimizde yeterince pilot olmayınca bazı üsleri kapattık biri de Akıncı. Bu üs çok önemlidir. Hiç bir uçak füze Ankara’ya kadar gelemez. Ulaşmaları mümkün değil. İlerde pilot sıkıntısı giderildiğinde o üssü inanıyorum kullanacağız açacağız. Böyle bir üssümüz var hava savunma sistemi almışsınız nereye koyacaksınız. Genelde dağın tepesinde olur. Ama kışta güneşte sistem gider. Yeri belli olmasın diye her zaman aynı yerde durmaz. Barış durumunda burada durur harekat zamanında hareketli araçlarla istediğiniz yere götürürsünüz. Muhtemelen bir sistem Ankara’da kalacak Elmadağ’a ya da Duatepe’de olabilir.
“Bu bir çift yönlü hava savunma füzesi. Esas sistemi balistik füzeleri vuracak. Yüksek irtifa uçaklarını vurabilir. Yerden 30 metre yüksekten gelen seyir füzeleri de vurabilir. Biz de minyatür bomba yapıyoruz. Bunu yaklaşık 100 km’den atabiliyoruz. S-400’ün yanında Hisar-A ve Korkut füzelerimiz de olmalı. Eğer bu sisteme devam edeceksek oturup konuşmalıyız bize teknoloji vermeli. Yoksa böyle gitmez.
“F-35 meselesine gelelim. Bu uçak o kadar teknolojik ki yazılımında hiç bir yetkiniz yok. Bu uçak Amerika’nın istemediği hiç bir harekatta kullanılamaz. Ayrıca harekat ihtiyaçlarını da tam olarak karşılamıyor. Almanlar 150 km’den bu uçağı izlemeye başlamışlar. Niçin bu kadar buna para vereyim.
“Ben buna ayırdığım parayı milli muharip uçağımız için kullanırım. Keşke satmasa. Ama Amerika bunu bize satmaya çalışıyor. Eğer biz Su-35 alırız filan dersek Amerika bu uçağı bize satmaya çalışır. Bizim eski uçaklarımız 15 sene bizi idare eder; yazılımlarıyla uğraşıyoruz zaten. Su- 35’leri filan da karıştırmamak lazım.
“Verdiğimiz parayı nasıl geri alırız onu bilemiyoruz.
“Biz S-400’leri kullanacağız. Bunca efelendikten sonra kullanmadan yapamayız; iç politika aracı da oldu. İnsanlar şuan dış politikada diklenen lider istiyorlar…”
Emekli Kurmay Albay Osman Başıbüyük’ün konuşmasının tümünü buradan izleyebilirsiniz:
Benim düşüncem , İP cilerin kafasını önemsemeyelim, biri Ankara’da kalsın diğerini de İncirlik üssünden NATO/ABD yi def edelim orada dursun…
Selam,
Bunlar mobil sistemler, tehditi algıladığınız yerde kullanmalısınız. Şayet bugün ‘harbe’ girileceği, başkentin, devletin kalbinin ve savunma sanayinin merkezinin vurulacağı düşünülüyorsa Ankara’ya konuşlandırılsın tabi. Yarın olabileceğini değerlendirmekle beraber, bugün buna katılmak mümkün değil. Ha darbe sendromuysa bu, tam komedi derim o zaman, bir aralar twitterda lafı geçti ondan söylüyorum.
Egede ve Akdenizde, KKTC’de kullanılmalı. Tam paranoya etkisi yaratacaktır hasımlarda.
Almanlar 150 km.den izlemeye başlamışlar hikayesi şu. Çek ve Alman iki firma var, radar teknolojisi geliştiriyorlar. Birbirleriyle alakaları yok. Tamamlayıcı denebilecek bir yaklaşım bu. Klasik arama/tarama (aktif), takip (aydınlatma/yönlü) ve pasif radarların dışında, yeni bir konsept pasif (kısmen aktifi de söz konusu) radar geliştiriyorlar. Şöyle ki, saha radyo, uydu, GSM yani EM dalgalarıyla dolu durumda. Tabii haliyle bu EM bulutunun bir doğal hali var. Sahaya bir obje girdiğinde, sıfır EM yayarak pasif radara/gelişmiş teknolojileri ile düşük radar kesit oranıyla aktif radara karşı görünmez olsa da, o sahanın doğal EM yapısını bozuyor, ekolara ve değişimlere yol açıyor, sistem gelişmiş hata ayıklama matrisleriyle bunu algılıyor. Yanlış hatırlamıyorsam, Almanlarınkinde, değişik noktalardan ortama EM yayını yapılıp dinleme yani bir anlamda aktif iken, Çeklerinki tamamen pasif, sadece olanı analiz etme şeklinde, ama bunlar diğer radar sistemleriyle bütünlesik çalışıyor. Almanlar bu şekilde F35’i yakaladılar hikaye bu. Tabi bu esnada F35 tam hayalet modunda mıydı bunu bilen yok, değildi barış durumu yansıtıcıları açıktı diyen de var. Meselenin bildiğimiz anlamda düşük radar kesit oranıyla alakası çok yok, kısaca bu yeni bir teknoloji. Konsept antikonsept başabaş gider, antikonsept sonradan geliştirildiğinden genelde daha ucuz olma eğilimindedir. Lazer güdümlü TAS-Lazer Karıştırıcı ardından Lazer konisinde giden TAS. Zırh-HE mühimmatı, reaktif zırh çift tandem mühimmatı ardından aktif zırh (tropy, arena, akkor,pulat) gibi
Havelsan radar işini tam çözerse bence az kaldı, radar güdümü hisarlar belki ir güdümlü ciritler sihalar, her an patlayabiliriz, bu bir zaman sorunu sadece. O yüzden zaman kazanmamız lazım, sadece zaman. TSK’ nın personel sorunu çözülene kadar, pilot sorunu çözülene kadar biraz daha zaman. Sert bir ambargo dengemizi bozar, zaten aporttayız. Çine karşı ABD Rusya ortaklığından filan da bahsedilir oldu, bizim arada bir yerlerde durmamiz lazım.
Saygılar