Stefan Zweig’ın hayatı da yazdıkları gibi mi?

featured

İntihar etmeden on dakika önce yazdığı mektup aslında hiç aklından çıkaramadığı birinci karısınadır:

“Bu mektup sana vardığında kendimi eskisinden çok daha iyi hissedeceğim. Senin iyi günler göreceğine eminim. Melankoli yüklü yaşamımla daha uzun süre beklemediğim için beni haksız bulmayacağına inanıyorum. Sana bu satırları son saatlerimde yazıyorum. Kararımı verdiğim andan sonra kendimi nasıl da rahat hissettiğimi bilemezsin. Sevgi ve dostlukla… Hep yürekli ol! Rahata ve mutluluğa kavuştuğumu öğrendin.
Stefan”.

Brezilya’da Petrópolis kentindeki komşusu büyük şair Mistral, dostunun ölüm haberini şöyle alır:

“Bir sabah hizmetçi kız koşa koşa gelip şaşkınlık içinde: ‘Gelin, onlar öldü!’ diye haykırdı. Ben, ‘kimler?’ diye dehşetle sordum. Hizmetçi kız: ‘Onlar, onlar öldü!’ diye bağırdı yeniden. Sokağa fırlayıp Zweigların evine koştum ve onları birbirlerine sımsıkı sarılmış yatar halde buldum. Zweiglar birbirlerine öyle sımsıkı sarılmışlardı ki bu durumda soğumuş olan vücutları birbirlerinden ayırmak için bazı uzuvlarını kırmak gerekti.”

Yazı Sona Erdi!

Yüklenemedi, lütfen tekrar deneyiniz.

Stefan Zweig’ın hayatı da yazdıkları gibi mi?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!