Dr. Ali Rıza Kuğu yazdı…
Sene bin dokuz yüz on dokuz, Mayıs’ın on beşi olmuş,
Anadolu’m bitap düşmüş, yurdumun her yanı işgalci dolmuş.
İstanbul ayaklar altında, düşman çizmeleri basmış karaya,
Boğazda demirlemiş gemiler, toplarını çevirmişler saraya.
Saray umarsız ve suskun, işgalciler ne derlerse boyun eğiyor,
Bir yiğit var ki, işgalciler için “Geldikleri gibi giderler” diyor.
O yiğit ki savaş meydanlarında yetişmiş, Mustafa Kemal adı,
Güvendi Türk milletine, halk iradesinin üstünde güç tanımadı.
Düşündü taşındı dedi ki, “işgalciye esirliktir artık burada kalmak”,
Vatanın istiklali için bize tek yol kaldı, o da Anadolu’da olmak.
Erkan-ı Harbiye Reisliği’nden aldığı görev, 9’uncu Ordu Müfettişi,
Rütbe makam sadece birer araç, milleti ayağa kaldırmaktı asıl işi.
Topladı arkadaşlarını, Galata rıhtımındaydı Bandırma Vapuru,
Yükleri silah cephane değildi, ancak tekne umut ve inanç dolu.
Vapur yavaş ilerliyordu Boğaz’da, kendisi yaşlı yükü ise ağırdı,
Güvertede Mustafa Kemal’in yanında, koskoca bir millet vardı.
Karadeniz hırçındı, deli dalgalar dövüyordu bordayı baştan başa,
Ne denizi ne de devriye gezen düşman zırhlılarını tınmadı Paşa.
Bata çıka ilerlerken kıyı boyunca Karadeniz’in uçuk maviliklerinde,
Büyük yolcu ve adamları hissettiler yüklerinin ağırlığını iliklerinde.
Dönüşü olmayan bir yolculuktu bu, ya istiklal gelecekti ya ölüm,
Milletin azim ve kararlılığı oldukça, çok sürmeyecekti bu zulüm.
Samsun’a yanaştı vapur, indiler hep beraber Mustafa Kemal başta,
Anadolu Türkünü göreceklerdi yakında, kutsal isyan ve savaşta.
Paşayı bağrına bastı Samsun halkı, yol boyunca mutluluktan ağladı,
Sonlarının geldiğini görenler, hakkında ferman çıkarıp karalar bağladı.
Samsun, Amasya, Erzurum, Sivas, Ankara derken, ayağa kalktı Türk,
İşte böyle bileğinin hakkıyla oldu Mustafa Kemal, Ulu Önder Atatürk.
Yıllar asırlar geçtikçe değeri daha iyi anlaşılıp, ünü sınırları aşıyor,
Her 19 Mayıs’ta doğum gününü kutlayın gençler, O bizimle yaşıyor.
19.05.2020, İstanbul
