Burakhan Başaran yazdı…
Hafta sonu CHP’nin 38. Olağan Kurultayı tamamlandı. Yeni genel başkan seçildi. Yeni Parti Meclisi üyelerinin seçimi ise halen sürüyor.
Başından beri antidemokratik bir sürecin işletildiği kurultayın iki aday arasında geçeceği apaçık belliydi.
Görece Atatürkçü söylemleriyle öne çıkan Örsan Öymen, CHP medyası (artık böyle bir şey de var) tarafından inanılmaz bir ambargoya uğradı. Bu sayede Öymen’in CHP için son kurşun niteliğindeki girişimi “beyhude çaba” haline dönüştürüldü. Sözcü Tv’si Halk Tv’si Oda Tv’si “değişimci” adayı, KRT’si Tele 1’i ANKA’sı da Kılıçdaroğlu’nu parlattı.
Gerçekleri sadece Veryansın Tv’den okudunuz ve izlediniz.
Kimilerince “farklı”, “devrimci” ancak gerçekte 10 Aralıkçılarla el ele yürüyen İlhan Cihaner ise Kurultay’da değil de bir gün öncesinde Kılıçdaroğlu ile görüşerek çoktan adaylıktan çekilmişti.
Kılıçdaroğlu’nun can suyunu verdiği figür Özgür Özel ise, 13 yıllık genel başkanının karşısına aday olarak çıkmıştı.
Seçimden önce gözyaşları içinde aday yaptığı liderine karşı aday olduğunda samimiyeti çoktan anlaşılmalıydı.
Kılıçdaroğlu’nu istifaya davet edenlerin AKP troll’ü olduğunu öne süren Özel, seçim öncesi genel başkanının adaylığına ve 39 vekile ses çıkarmayışını İnönü-Ecevit rekabetine benzetiyordu.
Özel’in bunu yutturacağı insan çok olacaktır fakat gerçek, göründüğü gibi değil.
Atatürk, İnönü’yle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş, Ecevit de Kıbrıs’ı işgalci emperyalistlerin elinden kurtarmıştı. (Ecevit’in ikinci dönemi başka bir tartışmanın konusu.)
Sonuç olarak delegeleri deyim yerindeyse taciz eden, iki aday arasına sıkıştırılmış ve paraların havada uçuştuğu bir “demokrasi şöleni” geride bırakılmış ve Divan Başkanı Ekrem İmamoğlu, ikinci tur sonunda Özel’in elini havaya kaldırarak zaferlerini ilan etmişti.
Mustafa Sarıgül ve Eren Erdem haricindeki herkes Kılıçdaroğlu gemisini terkederek sosyal demokrasinin hazin öyküsünü sosyal medyalarında paylaştıkları “Özel” fotoğraflarıyla gözler önüne serdiler.
Sarıgül ve Erdem, şu an muhtemelen ‘Pîro’ya “kaybettiklerini” değil “kazanamadıklarını” anlatmakla meşguller.
NE DEĞİŞMEDİ?
Cumhuriyeti kuran parti CHP, düzen içi muhalefet çerçevesinde pasifist siyasetine devam edecek.
Kurulduğunda altı oku olan CHP, Batı’yı gösteren tek bir okla umut tacirliğini sürdürecek.
Rusya’yı eleştirmek geçer akçe olacak, “Sen Rusya’yı savundun” diyerek ABD’cilik yarıştırılmaya devam edilecek.
ABD’de 8 saatlik hamburger partileri devam edecek, belki de Özgür Özel bu yüzden obez olacak.
PM anahtar listesindeki Sezgin Tanrıkulu büyük ihtimalle tekrar “seçilerek” terörist cenazelerine katılmayı sürdürecek.
Ne idüğü belirsiz danışmanlar göreve gelmeye devam edecek, parti genel merkezinden Atatürk’ü ve Türk bayrağını kaldırmaya devam edecekler. (Bkz. Nuşirevan Elçi)
Kumpas şehidi Kaşif Kozinoğlu’nun el notlarına göre BND tarafından göreve getirilen (Kaşif Kozinoğlu’nun mezara götürmediği sırlar-Ergün Gedek) Kılıçdaroğlu gitti, ancak fikirleri halen iktidarda kalmaya devam edecek.
SONUÇ
Özel ve İmamoğlu sevinedursun, biz de gerçekleri söylemeye devam edelim.
Bilinirde gerçekleşmesi muhtemel iki senaryo var:
Birincisi bağırarak objektiflere tükürmekten başka hitabet yeteneği olmayan Özgür Özel; başarısız bir yerel seçim sonucunda CHP’den şutlanacak, koltuk asıl sahibine; yani İmamoğlu’na devredilecek…
İkincisi ise Kılıçdaroğlu’nun vekil hediyeleriyle var ettiği Gladyo partisiyle CHP’nin flört süreci tekrar başlayacak ve yerel seçimlerde pirüs zaferi elde edilecek…
Bu sahte zaferin ardından Özgür Özel genel seçime kadar sarı muhalefetin liderliği görevini sürdürecek. Bu sürecin sonunda da Ekrem İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak dayatacak…
Bu muhtemellerin sonucunu ikili arasındaki satranç belirleyecek. Daha ilk günden PM listesi konusunda anlaşmaya varamamaları da bu satrancın bir antrenmanı olarak kabul edilebilir.
Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nda olmayan “liderlik vasfı”nın yanına bile yanaşamayacak, bir geçiş elemanından öteye gidemeyecektir.
Hiç merak etmeyin, CHP’deki skandallar olduğu gibi devam edecek, her genel başkanın eskisini arattığı gelenek sürecek.
Yani, her halükarda CHP soğuk bir ara sıcağa daha oturacak.
Ancak ara sıcağın ne olduğundan bihaber Türk milleti; makarnaya değil çeliğe suyu verecek. Gerçek Atatürkçüler, devrimciler; sosyal demokrasi lanetini siyasal İslam’la birlikte tozlu raflara kaldıracaktır, yakındır.
dogrudur.
Tebrik ederim, anlatım, metaforlar, göndermeler, kısa tarihin etkili cümlelerle özetlenmesi tam. Okur ve halk olarak Partiye küseli zaten çok olduğundan içeriğe-olup bitene yönelik bir yorumumuz yoktur; inşallah birden sinirlendirip ağzımızı açtırıp gözümüzü yumdurucak işler yapmazlar
Evet bence de..çözüm Cumhuriyet ayarlarında.. zaman geçirmeden hem de.
Yolumuz açık olsun..
Herkes yerli yerinde,aynı kafa yapısında… Atatürk ve devrimleri yıllar önce terk edildi, ne gam!
Yani değişen bir şey yok! Beyler eğlenerek, koltuk kapmaca oyununa devam ediyor!