VERYANSIN TV
Mersin’in merkez Akdeniz ilçesi Çankaya Mahallesi’nde 8 Aralık günü G.Ç. isimli şahıs, muhtarlık binası önündeki Atatürk büstünü iterek yere düşürmüştü.
Gözaltına alındıktan sonra savcılığa sevk edilen G.Ç., ertesi gün tutuklanmıştı.
Ardından Veryansın Tv Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay, köşesinden konuyu gündeme getirmişti.
G.Ç.’nin ailesiyle görüşen Atay, olayın arkasındaki “Menzil” gerçeğine ışık tutmuştu.
Atay, Atatürkçü ve cumhuriyetçi bir ailede büyüdüğünü anlattığı G.Ç.’nin Ergenekon-Balyoz kumpasları sırasındaki Silivri eylemlerine dahi gittiğini aktarmıştı.
Yaklaşık 6 yıl önce tanıştığı “Dayı” kod adlı Menzil müridinin hayatını alt üst ettiği G.Ç.’nin bir gün Adıyaman’a gittiğini aktaran Atay, “Dayı’nın kimliği bilinmiyor ama Menzilci olduğu ortaya çıkmıştı. Hatta uyuşturucu içiyor ve arkadaşlarına da içiriyordu. Dayı, G’yi kontrolü altına almıştı. Ne derse yaptırıyor, Menzil’e büyük bir bağlılık yarattırıyor ve sürekli uyuşturucu kullandırıyordu.” demişti.
MERSİN’DE SORDULAR: HERHANGİ BİR SAVCI HAREKETE GEÇTİ Mİ?
Mersin’de UTKU Toplumsal Dayanışma ve Eğitim Derneği, Atay’ın yazısının ardından olaya ilişkin bir basın açıklaması yaptı.
Yazar Cengiz Aytmatov’un “bireyin kimliğini, kişiliğini ve geçmişini kaybederek başkalarının kontrolüne tamamen boyun eğen kişi” anlamına gelen “mankurt” tanımını anlatarak açıklamaya başlayan dernek yöneticileri, olaya ilişkin olarak bir savcının harekete geçip geçmediğini sordu.
Atay’ın yazısının hatırlatıldığı açıklamada, “Söz konusu yazının yayınlandığı 12 Aralık’dan, bu basın açıklamasının yapıldığı bugüne kadar geçen 5 günlük sürede, ailenin verdiği bilgiler doğrultusunda G.Ç.’yi bir mankurt haline getiren “dayı”yla ve “dayı”nın içerisinde yer alan mekanizmayla ilgili herhangi bir cumhuriyet savcısı harekete geçmiş midir?” denildi.
Dernek, açıklamada, “Mahallemizde, çevremizde daha kaç “dayı” cirit atmaktadır? Bu dayılar daha kaç Türk gencini maddi ve manevi anlamda zehirleyip ailelerinin Atatürk sevgisiyle donattığı bireylerken mankurtlaştırarak Atatürk büstlerine saldıracak duruma düşüreceklerdir?” sorusunu sordu.
UTKU Toplumsal Dayanışma ve Eğitim Derneği’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Bildiğiniz üzere; 8 Aralık 2024 Pazar günü, kentimizde hiç yaşanmaması gereken bir olay yaşanmış ve Mersin’in, Türkiye’de yine kötü bir biçimde adı duyulmuştur. Akdeniz ilçesine bağlı Çankaya mahallemizin muhtarlığı önündeki Atatürk büstüne G.Ç. adlı bir kişi saldırıda bulunmuş ve büstü yere düşürmüştür.
Olayla ilgili olarak 12 Aralık 2024’de, yani 4 gün sonra Türkiye’nin önemli araştırmacı-gazetecilerinden Erdem Atay’ın, Veryansın TV adlı haber sitesinde, “Talimat Menzil’den! Atatürk büstüne saldıran o adamı tanıyın” başlıklı bir yazısı yayınlanmıştır. Bu yazıdaki bilgileri Erdem Atay, doğrudan Atatürk büstüne saldırıda bulunan kişinin ailesinden aldığını belirtmektedir. Burada özellikle “iddia” demedik; “bilgi” dedik çünkü söz konusu yazıda anlatılanlar, doğrudan aileden alındığı belirtildiği için iddia değil; bilgi niteliği taşımaktadır.
Erdem Atay’ın G.Ç.’nin ailesinden aldığı bilgilere dayandırdığı yazısında saldırgan G.Ç.’nin “dayı” olarak aile ortamında andığı kişinin uyuşturucu kullandığı, G.Ç.’yi de önce uyuşturucuya alıştırdığı, sonrasında Menzil cemaatine bağladığı, Adıyaman-Menzil’e götürdüğü ve G.Ç.’yi tümüyle kontrolü altına aldığı anlatılmaktadır.
Bizi ve okuyan her bilinçli yurttaşımızı dehşete düşüren Erdem Atay’ın bu yazısının cumhuriyet savcılarını harekete geçirmesi, Atatürk büstüne yapılan söz konusu saldırıyla ilgili soruşturmanın bu yazıda anlatılanlar doğrultusunda çok daha genişletimesi gerektiğine inanıyoruz!
Ve soruyoruz;
Söz konusu yazının yayınlandığı 12 Aralık’tan, bu basın açıklamasının yapıldığı bugüne kadar geçen 5 günlük sürede, ailenin verdiği bilgiler doğrultusunda G.Ç.’yi bir mankurt haline getiren “dayı”yla ve “dayı”nın içerisinde yer alan mekanizmayla ilgili herhangi bir cumhuriyet savcısı harekete geçmiş midir? Harekete geçilmediyse neden beklenilmektedir? Ve harekete geçmek için daha ne kadar beklenecektir?
‘KAÇ ‘DAYI’ CİRİT ATMAKTADIR?’
Mahallemizde, çevremizde daha kaç “dayı” cirit atmaktadır? Bu dayılar daha kaç Türk gencini maddi ve manevi anlamda zehirleyip ailelerinin Atatürk sevgisiyle donattığı bireylerken mankurtlaştırarak Atatürk büstlerine saldıracak duruma düşüreceklerdir?
Yine bu olayla ilgili saldırganın ailesinin anlattıklarını merkeze aldığımızda; toplumumuzdaki dikkatli ve duyarlı bir çok yurttaşımızın Atatürk büstlerine, anıtlarına yapılan saldırılarda “akıl ve ruh sağlığı bozuk olan hatta tahrip edilerek bilinci ve istenci teslim alınan kişilerin özel olarak seçilip bu eylemlerin onlara yaptırıldığı” tezi haklılık kazanmış olmuyor mu?
Basın açıklamamıza burada son verirken siz değerli basınımızdan bu konunun özellikle üzerinde durulmasını, gündemde tutulmasını önemle istiyoruz ve saygılarımızı sunuyoruz.”
Tüm ülkede, UTKU Toplumsal Dayanışma ve Eğitim Derneği gibi duyarlı yapıların oluşmasını diliyorum.