1. Haberler
  2. Analiz
  3. Atatürk’ün ışığında yeni bir yıla doğru

Atatürk’ün ışığında yeni bir yıla doğru

featured

Prof. Dr. Nur Serter yazdı…

2023 Atatürk’ün zaferi ile sonuçlandı.

Karşı-devrime umut bağlayan Ortaçağ artıkları, O’nu yenemeyeceklerini bir kez daha gördüler. Atatürk’ün Anıt Kabir’den bile ulusunun bağımsızlığına ve onuruna sahip çıkmaktaki gücü karşısında titrediler.

Eğitimde tarikatlardan medet uman “kindar gençlik” projesinin mimarları “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları atan gençlerin gücü karşısında eriyip gittiler.

22 yıldır Mustafa Kemal Atatürk’ü lanetleyenlerin eteğine tutunanlar, günü geldi, siyasette yaratılan boşluğu kullanıp, sahipsiz bırakıldığını sandıkları Atatürk’e sığınarak oy alma peşine düştüler. Verdikleri mesajlarla utangaç cumhuriyetçileri alt etmenin yollarını da buldular.

Ancak bilmedikleri bir şey vardı. Atatürk’ün tek sahibi vardı; o da Millet’ti…

Günü geldiğinde meydanları doldurur, günü geldiğinde caddelerde sel olup akar, statlarda şimşek olup çakardı…

Atatürk’ü yenmek isteyenler, milletin çoşkusu karşısında ezildiler…

Tıpkı, 100. Yıl kutlamalarını Vahdettin Köşkünden izleyen gözlerin, Türk Milletinin bir çift mavi göze olan tutkusunun altında ezildiği gibi…

Bir avuç karşı-devrimciye sahip çıkanların, Milletin sarsılmaz ortak değeri olan Büyük Adam’a yenilmesi her zaman ve her koşulda kaçınılmazdı çünkü…

Atatürk, Milletine olan güven ve bağlılığını defalarca dile getirmiş, Türk Milletinin milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bildiğini ve yüksek karakterli bir millet olduğunu” vurgulamıştı. Öyle de oldu, çünkü Atatürk yanılmazdı!

30 Ağustos zaferini anlattığı konuşmasında; “30 Ağustos’ta sevk ve idare ettiğim muharebede Türk Milleti yanımdaydı. Bir insan, milletiyle beraber hareket ettiği zaman ne kadar kuvvetli hissediyor, bilir misiniz? Bunun tarifi zordur” diyen ve icap ettiği zaman Türk Milletine en büyük hediyesi olmak üzere canını vereceğini söyleyen Büyük Atatürk’e Milleti, 100. Yılda yanıtını verdi. Türk Milleti yine O’nun yanında olduğunu ve O’nun ışığında yol almaktaki kararlılığını gösterdi.

Yine Atatürk kazandı. 100 yılları aşan Adam, 100. Yılda da Milletinin tek ve rakipsiz yol gösterticisi olduğunu kanıtladı.

Türk Milleti yeni bir uyanış yaşıyor. Hangi partiye oy verdiğinden bağımsız olarak Atatürk’te birleşiyor. O’nun izinde olmaktan övünç duyuyor. O’nu seçeneksiz, yegane kurtarıcı olarak görmeyi ve zorlu anlarda yine O’na sığınmayı sürdürüyor.

Yıllar boyu Atatürk’süz bırakılmayı hiç aklına getirmemiş kitleler, Atatürk’ü hedef alan karşı-devrim atakları karşısında yeni bir bilinçlenme yaşıyor. Ata’sını daha iyi anlamaya, tanımaya çalışıyor. Tarihi yalanlara karşı savunma geliştiriyor. En önemlisi Mustafa Kemal’i yeniden merak ediyor.

İşin en can acıtıcı yanı, yıllardır Atatürkçülerin başaramadıklarını AKP başarıyor. Sergilenen Atatürk dönemine yönelik yalan kampanyaları karşısında bir millet uyanıyor, Atatürk’te birleşiyor.

Bu tabloyu doğru okumak gerekiyor. Türk siyaseti bu tabloyu doğru okuyor mu? Yapay Atatürkçü sloganların ötesine geçebiliyor mu? Atatürk’ü bir siyaset aracı olarak kullanmak yerine O’nun ilke ve devrimlerinden ilham almayı ve geleceği bu değerler sistemi üzerinde yeniden yapılandırmayı amaçlıyor mu?

Tabloyu doğru okuyanlar, bu yolda adımlarını hızlandırmak zorunda olduklarını anlayacak ve kazananlardan olacaktır.

Türk siyaseti uzunca bir dönemden beri sadece Atatürk nostaljisi yapmanın ötesine geçememiştir. Belli günlerde yapay bir duygusallıkla söylenen sözler ve kritik koşullarda yapıştırılan “Atatürk’ün Partisi” olma etiketinin inandırıcılıktan uzak ve halka dokunamayan söylemleri ile geçen yılların getirisi ortadadır.

Atatürk döneminin kapandığına, ilkelerinin çağdaş değerlerle çatıştığına yönelik iddiaların seslendirildiği, “Eski Türkiye” kavramının alıcı bulduğu ve post modernist söylemlerle tarihsel gerçeklerin bulanıklaştırıldığı bir süreçten geçiyoruz.

Toplum, Kemalizm konusunda sokulduğu KOMA’dan uyanıyor. Atatürk’e yeniden kavuşmanın heyecanını yaşıyor. Başlayan bu uyanışa sahip çıkmak ve yeniden aydınlanma dönemini başlatmak için ortam hazır.

Siyasetçiler, Atatürk’ün Partisi, Cumhuriyetçiler, Kemalistler! Bu uyanışın farkında mısınız?

Farkında iseniz SES VERİN ! Bu çığlığı duyun!

Millet Atatürk’te birleşirken sizler de birleşin!

Cumhuriyet döneminde başlayan ve giderek yaygınlaşan “devrimi siyasete kurban etme” anlayışından vazgeçin! Vazgeçin ki Türkiye aydınlansın!

Atatürk Cumhuriyeti yeniden kurulsun!

2024 Atatürkçülerin Yılı Olsun!

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

5 Yorum

  1. Herşeyin vakti gelir. O zaman görüşürüz.

    Elbet koruma kanunu kalkacak.

    Cevapla
  2. Kahrolsun işbirlikçiler, Atam sen çok yaşa!

    Cevapla
  3. UYANIŞ MI? hangı dunyada yasıyorsunuz sn sertel. daha geçenlerd e bu ulkenın kurucusu partının genel başkanı vatan haınıne haın dıyemedi.

    Cevapla
  4. 1 Ocak 2024, 11:32

    Çok değerli yorumunuz ve tespitleriniz için teşekkürler Sayın Nur Serter

    Cevapla
Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!