ERAY ÇELEBİ/ VERYANSIN TV
Türkiye’nin, İsveç’in NATO’ya katılım protokolünü TBMM’ye sevk edeceği açıklaması ABD’de tartışılıyor.
Merkezi ABD’nin başkenti Washington’da bulunan ve NATO’nun yan teşkilatı Atlantik Anlaşması Derneği üyesi olan Atlantik Konseyi’nde (Atlantic Council) konu uzmanlarıyla masaya yatırıldı.
‘TİPİK BİR ERDOĞAN DAVRANIŞI’
Konseyin Türkiye araştırmacısı Rich Outzen, “yüksek riskli müzakerelerde maksimalist bir pozisyon almak ve ardında kilit taleplerde ilerleme” için uzlaşmanın “tipik bir Erdoğan” davranışı olduğunu söyledi.
‘TÜRKİYE BÜYÜK BİR NATO İSTİYOR’
‘Erdoğan’ı bunu yapmaya iten nedir?’ sorusunun yanlış olduğunu belirten Outzen, “Erdoğan ve Türkler, NATO’nun genişlemesinden yana olduklarını uzun süredir açık ve özel olarak söylüyorlar. Geçmişte Ukrayna ve Gürcistan’ı desteklediler, geçen yıl Finlandiya’yı onayladılar ve İsveç’in şu anda tadil edilen ve herkesin bildiği gevşekliğiyle bilinen terörle mücadele yasaları tam olarak uygulandığı takdirde İsveç’i de görmek istiyorlar.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye büyük bir NATO istiyor.” diyen Outzen şöyle devam etti:
“Erdoğan ihtiyacı olduğunu düşündüğü şeyi kendi güvenlik ihtiyaçları için mi aldı? İsveç’in adaylığını ilerletmek için Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ve ABD ile potansiyel bir F-16 savaş uçağı anlaşması hakkında? Bedeli neydi?
‘F-16 ALINMAZSA ANKARA İÇİN KÖTÜ BİR ANLAŞMA’
Karşılık olarak, Türkiye için sadece iki şey olabilir: İsveç’in PKK’ya karşı taahhütleri ve Washington’un F-16’lar konusunda anlaşması (ve belki daha geniş stratejik angajman). Geri kalan her şey ikincildir ve bunlar alınmazsa Ankara için kötü bir anlaşmadır.”
‘GERÇEKTE NE TEKLİF EDİLDİ?’
Konseyin Avrupa Merkezi kıdemli araştırmacısı Rachel Rizzo da Erdoğan’ın İsveç tarafındaki değişikliklere işaret ederek, “Erdoğan’ın bu değişimi yaratması için gerçekte ne teklif edildi?” sorusunu yöneltti ve “Bu hareketi çıkarlarına uygun görmeseydi tavrını değiştirmezdi. ABD-Türkiye F-16 görüşmeleri yakından izlenmeli” sözlerini kullandı.
‘PUTİN’İN ZAYIFLIĞINI GÖRMÜŞ OLABİLİR’
Wagner isyanına dikkat çeken ABD’nin eski Polonya Büyükelçisi Daniel Fried ise Erdoğan’ın Rus lider Vladimir Putin’in zayıflığını görmüş olabileceğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Erdoğan, isyandan sonra Putin’e güvenmenin daha az akıllıca olduğu sonucuna varabildi.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’ye F-16 veya diğer askeri satışlar konusunda ne yapabileceğini bilemeyeceğiz. Eğer bir anlaşma olursa, detaylar önümüzdeki haftalarda netleşecek. Olası bir anlaşmanın iyi bir anlaşma olup olmadığı ayrıntılara bağlıdır.”
‘BALTIK NATO GÖLÜ OLACAK’
Avrupa ve NATO politikasından sorumlu eski ABD Savunma Bakanı Yardımcısı Lan Brzezinski’ye göre de İsveç’in üyeliğe girmesi Baltık Denizi’ni NATO gölü haline getirecek:
“Erdoğan’ın duyurusunun ardından Türk ve Macaristan parlamentolarından hızlı onayların geleceği varsayılırsa, bu, NATO’nun Vilnius zirvesinin önemli ve jeopolitik açıdan önemli çıktılarından biri olacaktır. İsveç’in katılımı, İttifak’a gerçek bir askeri yetenek kazandıracak, onun transatlantik görünümünü güçlendirecek ve hepsinden önemlisi, askeri sorumluluklarını yerine getirmeye kararlı yeni bir üyenin İttifak saflarına katılmasını sağlayacaktır. İsveç’in üyeliği, Baltık Denizi’nin bir NATO gölüne dönüşmesini tamamlayacak ve böylece Kuzey Orta Avrupa’nın güvenlik ve askeri istikrarını güçlendirecektir.”
Dilerim bu işin sonucu NATO nun sonu olur.