Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘Sen gece yık, mahkeme kararı bizim arkamızdan gelsin’ açıklamasına gönderme yaparak, ‘Bizim rehberimiz hukuktur, bizim rotamız hukuktur, bizim kılavuzumuz hukuktur. Biz yapalım hukuk arkadan gelsin değil, hukuk önden yürüsün biz ona göre kendimizi ayarlayalım anlayışıdır hukuk devleti’ dedi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, bir otelde düzenlenen Masumiyet Karinesi ve Lekelenmeme Hakkı Sempozyumu’nda konuştu. Masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı kapsamında ele alınacak temel konunun “insan onuru” olduğunu söyleyen Gül, konuşmasında İçişleri Bakanı Soylu’nun sözlerine göndermede bulundu.
Geçmişten ders çıkarmanın gerektiğini, hukuk devleti ilkesinin demokrasi açısından hayati bir öneme sahip olduğunu belirten Bakan Gül, “Bizim rehberimiz hukuktur, bizim rotamız hukuktur, bizim kılavuzumuz hukuktur. ‘Biz yapalım hukuk arkadan gelsin’ değil, hukuk önden yürüsün biz ona göre kendimizi ayarlayalım anlayışı içerisindeyiz. Bu inanç ve kararlılıkla, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde, hukuk devletinden ve hukuka bağlılıktan bir milim sapmadan, ödün vermeden hedeflerimize yürüme kararlılığındayız.” ifadelerini kullandı.
Hukuk devletinin ahlaki özünün insan onuruna duyulan saygı, ona verilen önem ve sağlanan korumada bulunduğunu kaydeden Gül, tüm insanların bu saygı, önem ve koruma noktasında eşit olduğunu belirtti ve bu hassasiyetin en temel göstergelerinin masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı olduğunu bildirdi.
‘İNSANIN LEKELENMEME HAKKI DA BÜTÜN İNSANLIĞIN HAKKIDIR’
Ceza Muhakemesi Kanunu’nda 2017’de insanların haksız, temelsiz ve yersiz suçlamalara maruz kalmamasını adına değişiklik yapıldığına işaret eden Gül, bugüne kadar 462 bin dosyada “soruşturmaya yer olmadığına” dair karar verildiğini söyledi.
Kimsenin kimseye çamur atma özgürlüğü bulunmadığını dile getiren Gül, “84 milyon vatandaşımızın dünya görüşü, yaşam tarzı, mezhebi, meşrebi, etnik kimliği ne olursa olsun şerefi, onuru, itibarı devlete emanettir. İnsanın lekelenmeme hakkı da bütün insanlığın hakkıdır.” dedi.
‘FİZİKİ ALEMDE NE SUÇSA, SANAL ALEMDE DE SUÇTUR’
Hukukun herkesin hukuku olduğunu, yargının da milletin yargısı olduğunu belirten Gül, bu kapsamda hukukun politikasına yön verecek olanın milletin talepleri, ihtiyaç ve beklentileri olduğunu söyledi. Gül, ifade almak amacıyla düzenlenen yakalama emirleri nedeniyle vatandaşların mağdur olabildiğini, 4. Yargı Paketi’yle getirilen düzenlemeyle yaklaşık 6 bin 200 vatandaşın bundan faydalanarak mağdur olmasının önlendiğini anlattı.
Reform iradesini sürdüreceklerini söyleyen Gül, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkının da kapsamını genişletme hedeflerinin bulunduğunu aktardı.
Gül, “Soyut ve temelsiz suçlamalarla, hiç kimse bırakın dava açılmasını, herhangi bir soruşturma işlemine muhatabı bile olmamalıdır.” ifadelerini kullandı.
Masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkında sosyal medya konusuna da değinen Gül, “İnternette de fiziki alemde ne suçsa; sanal alemde de o suçtur. Yargı, hukuk sanal dünyaya karşı sanal bir tavır takınamaz elbette.” dedi.
Gül, bu konuda TBMM’de çalışmaların devam ettiğini ve çok önemli olduğunu bildirerek, her siyasi partinin destek olması gerektiğini vurguladı.
İnsanı insan yapan değerlerde kimsenin diğerine üstünlüğünün olmadığını belirten Gül, “İnsan onurunu korumanın istisnası yoktur, mazereti asla olamaz. Bu konuda politik-ideolojik ayrımcılık yapılması asla kabul edilemez.” diye konuştu.
Sempozyuma, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve yargı mensupları katıldı.
SOYLU NE DEMİŞTİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, muhtarlara yönelik yaptığı bir konuşmada şu ifadeleri kullanmıştı:
“110 bin metruk bina vardı, biz bunun 75 binden fazlasını yıktık. 15 binini de restore ettik. Geçen gün vilayetlere gidiyorum; Diyarbakır, Adana ve İstanbul da dahil olmak üzere, muhtarlarımız diyor ki ‘Efendim şurada metruk bina var burada metruk bina var. Ama mahkeme kararı var yıkamıyoruz.’ Ya arkadaş sen gece yık, mahkeme kararı bizim arkamızdan gelsin. Çünkü o bina orada durdukça orada uyuşturucu kullanılıyor. Vatandaş geliyor diyor ki muhtara “Bu binayı ne yapacaksın.” Muhtar “mahkeme kararı var yıkamayız” diyor. Ben de diyorum ki gece yarısı dozer gelsin yıksın kim yıktı biz nereden bilelim ya!”
GÜL-SOYLU ATIŞMASI
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, geçen Haziran ayında da organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddiaları sonrasında 24 Mayıs’ta katıldığı bir televizyon programında, yargıdan şikayetçi olup yakalanan suçluların mahkemeler tarafından serbest bırakılmasını eleştiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya üstü kapalı yanıt vererek, “Kanunu uyguladığı için savcının, hakimin itham edilmesi, hedef haline getirilmesi hiçbir şekilde mazur görülemez. Uygulaması gereken mevzuatı uyguladığı için yargıya ithamda bulunulması hukuk devletinde alışık olunan bir durum değildir” demişti.
Adalet Bakanı Gül’den Soylu’ya gönderme: Alışık olunan bir durum değil
Ocak ayında da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu annesi ile çekildiği fotoğrafa sosyal medyada küfür eden kişinin çıkarıldığı mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına tepki göstermişti.
Soylu’nun açıklamalarına Bakan Gül’den “Klavye başına geçip sosyal medyada bana her gün tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum. Bu işleyişi beğenmeyen gider itiraz hakkını kullanır ama yargıya parmak sallayamaz” yanıtı gelmişti. Soylu’nun annesine yapılan hakareti kınayan Gül, bu konuların tartışma yerinin “sosyal medya değil, parlamento olduğunu” vurgulamıştı.