‘Barış Pehlivan’ polemiği sürüyor: Ece Üner ile Fatih Portakal canlı yayınlardan atıştı

VERYANSIN TV

Fatih Portakal’ın, bilirkişi ile görüşmesi Halk TV’de ekrana geldikten sonra gözaltına alınan ve ardından da tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen Barış Pehlivan’a ilişkin yorumu gündem olmuştu.

Sözcü TV Ana Haber Bülteninde konuşan Fatih Portakal, Barış Pehlivan’ın gözaltına alınmasına ilişkin “Sizin gibi tecrübeli bir gazetecinin ve Türkiye’de yaşayan ve Türkiye gibi bir ülkede gazetecilik yapan, Türkiye şartlarını bilen bir gazetecilik yapmanız gerekiyor. Her şeyden önce gazetecilik yönünden yapmamanız gerekiyor. Barış’ı bu yönde eleştirebilirim, eleştiri hakkına da sahip olduğumu düşünüyorum. Yapmaması gerekiyordu ve bugün X kanalında paylaşmıştı. Doğru mudur gözaltısı, bu şekilde gözaltına alınmaması gerekiyordu. Çağırırsınız gider ifadesini verir. Bu da bir şov mu evet, biraz şov yapıyor yani gördüğümüz kadarıyla Emniyet birimleri.” demişti.

ŞULE AYDIN YANIT VERMİŞTİ

Barış Pehlivan’ın program partneri Şule Aydın’dan Fatih Portakal’ın sözlerine “Bir şeyi söylemenin adabı vardır, neyi ne zaman söylediğiniz önemlidir. Ne zamandan beri gazeteciler gözaltına alınırken böyle konuşuluyor? Tarihe dönüp bakalım gazeteciler gözaltına alınırken kimler böyle konuşmuş? Fatih Portakal ekrandan uzun uzun gazetecilik dersi verdi. Fatih Portakal siz ilk iktidar sopasıyla karşı karşıya geldiğinizde biz o zaman da yanınızdaydık. İlk sopada ekrandan çekildiniz, şimdi gözaltına alındığında gazeteciliğini tartışmaya açtığınız Barış Pehlivan o zaman da gazetecilik yapıyordu ve yaptığı gazetecilik nedeniyle hapse giriyordu. Bize gazetecilik etiğini anlatırken önce kendi yaptığınız gazeteciliğe bakın. Ama o noktada değilsiniz. Bir gazeteciye gözaltına alındığı gün bunları söyleyemezsiniz. Her şeyin bir adabı var.” yanıtı gelmişti.

İlişkili Haber

Fatih Portakal ile Şule Aydın arasında ‘Barış Pehlivan’ polemiği

Haberi görüntüle

POLEMİK SÜRDÜ

Fatih Portakal, bugünkü bültende meslektaşlarının eleştirilerine yanıt verdi:

“Aslında yanlış bir hareket yapmışlardı yani. “Yanlışı kim yaptı” diye soruyoruz. Onun yayınlanmaması
gereken, suç olduğu zaten belli olan o yanlışı acaba kim yapmıştı? Suat mı yapmıştı, yoksa Barış mı yapmıştı? Ama işte gözaltı şekli de eziyete dönüştürülen bir gözaltı şekliydi ve bugün o arkadaşlar savcının karşısına çıktılar. Savcı “tutuklansın” dedi. Bakın düşüncemin arkasındayım. Söylediğimin de arkasındayım yani. Yanlış olan bir şeyi neden savunalım ki? Savunamam. Yapılmaması gereken bir şeydi. Sorarsın “yayınlayalım mı yayınlamayalım mı” O da der ki “yayınla”. Yayınlarsın. Halk TV’nin ana haber sunucusu Ece (Üner) bile dün hata olduğunu söylüyor. Ana haberini açın bakın. Yani bunu söylediğin zaman sevimsiz olarak görürsünüz. Ama şunu da eleştiriyorum gözaltına almak… Ya bu kadar kolay mı şov yaparak… Gelirsin adama bir tebligat çıkartırsın “Ya gel ifadeni ver” dersin. Adamı alıyorsun sabaha kadar da bekletiyorsun orada. Sabaha kadar bekletiyorsun eziyet çektiriyorsun. Buna da sonuna kadar karşıyım. Ama yanlış varsa onu da söylüyorum. Benim anladığım şu, Halk TV’de bir kere Suat ve Kürşat gördüğüm kadarıyla kararı vermişler bunu da sonradan öğreniyoruz. Yani çünkü Barış diyor ki “Benim haberim bile yok”. Yani “o inisiyatif haber merkezinde” diyor. Daha sonra Halk TV açıklama yapıyor. Keşke Suat en başta gitseydi. Barış Pehlivan’ın yanında. ayrılmasaydı. “Savcı Bey ben de geliyorum onu ben yayınladım” diyebilseydin. Sonrasında bu iki kişi çağrılıyor ve Halk TV açıklama yapmak zorunda kalıyor. İşte “gazetecilik refleksi planlayarak yapılmış değildir” gibi gibi açıklamalar yapılıyor. Halk TV’nin patronun haberi var mıdır? Bence kesin vardır. Yani ona telefon açılmıştır. Suat benden daha tecrübeli bir insan. Kürşat’la aşağı yukarı aynı tecrübelere sahibiz. Barış zaten bu işleri bilen bir insan. Yapmaları mümkün değil. Patron demiştir ki “yayınlayın” ondan sonra da yayınlamışlardır diye tahmin ediyorum. Böyle aklıma geldi sizinle de paylaşayım. Mahalle baskısı diyorum ya. Bana baskı maskı işlemez. Yani bu şirkette olsun bu kanalda olsun aynı şey. Ben çıkar bunu söylerim. Alırım ceketi çeker giderim. Ondan sonra bitti ya benim için ben. Çünkü İşimi yapmaya çalışıyorum.”

ECE ÜNER’DEN YANIT

Halk TV Ana Haber Sunucusu Ece Üner, Portakal’ın sözlerine canlı yayından yanıt verdi:

“Yayının başında dedik ya mesele şahıslar değil mesele Türk milletinin şahsiyeti şu anda o şahsiyet hadım edilmeye iğdiş edilmeye çalışılıyor. Böyle dönemler aslında bir şahsiyet röntgeni görevi görüyor. O röntgende kim şahsiyetli, kim omurgalı, kim omurgasız, kim şahsiyetsiz çok net görüyoruz. Bugün mahalle baskısı var mı yok mu ben bilmem. Ama korkunç bir iktidar baskısı var. Onun için bugün mahalle dedikodusu yapmak yerine dayanışma günüdür. Ne zamandan beri gazeteciler alınırken başka bir gazetecinin “yanlış yaptın” diyerek gözaltını meşrulaştırılmasını size bırakıyorum. Ama şu kadarını söyleyeyim. Böyle günler gerçekten şahsiyet röntgeni gibi günler. O röntgenden çıkıyor kim şahsiyetli kim şahsiyetsiz.”

HALK TV’NİN PATRONUNDAN YANIT