1. Haberler
  2. Analiz
  3. Büyük Taarruz Yazı Dizisi-41: Adala

Büyük Taarruz Yazı Dizisi-41: Adala

featured

Osman Kutlu yazdı…

Atatürk, Salihli’den Adala’ya geçer, 2.Ordu Komutanı Yakup Şevki Paşa’nın karargâhına gider. Manisa’nın ve İzmir’in işgalden kurtarılması planlarını görüşürler.

Yakup Şevki Paşa’nın, düşman neredeyse denize dökülmek üzere olduğu sırada bile halen zafere ve taarruz planına olan güveni tam değildir. Halen çekingenlikle geri durmakta, çeşitli bahaneler üreterek yavaş hareket etmektedir. 

Ordu şahlanmış, asker artık tüm gücüyle ve zafere olan inancıyla İzmir’e doğru akarken; böylesine büyük ve tarihi bir zafere bir adım kalmışken; Yakup Şevki Paşa’nın halen bu inançsızlığı ve çekingenliği, Atatürk’ü çileden çıkarmaktaysa da, bu kritik anlarda daha fazla üzerine gitmeden, gerektiği noktada birliklere bizzat müdahale ederek geçiştirmeyi tercih ediyordu. Bu görüşme de o anlardan biriydi. Dere geçerken at değiştirilmez kuralı çerçevesinde, eksikleri liderin kendisinin kapatmak mecburiyetine güzel bir örnektir bu durum. Başarı ancak böyle anlardaki liderlik başarısıyla gelir, büyür.

O sırada, insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri yaşanmaktaydı: Manisa Yangını. Yangın 3.gününde devam ediyordu ve Yakup Şevki Paşa’nın gecikmesi belki de birçok vatandaşımızın katledilmesini önleme şansımızı ortadan kaldırmıştı. 

Atatürk Yakup Şevki Paşa’ya hem soğuk davranmış, hem de ordunun en kısa sürede Manisa’yı kurtarıp Menemen üzerinden İzmir’e yürümesi için gerekli emirleri sert bir şekilde vermişti. Bu gecikmedeki açığı Atatürk Süvari Kolordusunun büyük kısmını 5 gündür 2.Ordu hattında görevlendirerek kapatmıştı. Yakup Şevki Paşa’ya güvenemediğinden yine Süvarileri aynı hat üzerinden İzmir’e gönderdi. 

Adala, bu tarihi anlara şahit olmanın ötesinde bu ânı yaşatmak adına bu binayı Atatürk Evi Müzesi haline getirmektedir. Fakat Adala, bu anlardan çok daha eski tarihi anları da binlerce yıldır yaşamaktadır. Aynı zamanda muhteşem doğal güzelliklere ve bereketli topraklara da sahiptir.

Lidya’nın önemli şehirlerinden biri olarak yüzlerce yıl zenginlik ve şaşaa içinde yaşamıştır.

Son yıllarda ortaya çıkan çok önemli arkeolojik verilere bakılırsa, milattan öncenin miladından da önceki dönemlerde insanoğlu için önemli bir yer olduğu anlaşılmaktadır.

Bu araştırmalarda volkanik küllerde taşlaşmış halde 26 bin yıllık ayak izleri bulunmuştur. Dünyada örneğine çok az rastlanan bu ayak izleri, benzerlerinden en az 10 bin yıl daha eski olduğu gibi, asıl özelliği, diğerleri gibi birkaç tane olmayıp, farklı kadın, erkek ve çocuklara ait olan yüzlerce ayak izinden oluşmasıdır. Bu haliyle dünyada eşsizdir. Henüz detayları açıklanmayan bu araştırmalar umarım en yakın zamanda açıklanır.

Ayak izleri bu kadar çoksa, o izlerin sahipleri de muhtemelen bu kadar çoktur. Muhakkak ki bu kadar çok kişinin bir arada olması da onların bir arada yaşadığının kanıtıdır. Bu durumda bölgede çok eski yerleşim yeri veya yerleri olmalıdır. Ve inanıyorum ki yakın zamanda, Avrupa’nın dünyaya kakalamaya çalıştığı tarih algı ve anlatımlarını ters yüz edecek yeni bir takım bulgular açıklanacak ve ezberler de tezgâhlar da bir kez daha bozulacaktır. 

 

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!