YILMA BAŞAR KORKMAZ / VERYANSIN TV
CHP’nin olağanüstü tüzük değişikliği kurultayı öncesinde CHP’de gergin rüzgârlar esiyor.
Özgür Özel tüzük kurultayı gündeminde yaptığı konuşmada birtakım görevden almalara değinmişti. Özel, CHP Hakkari eski il başkanı Nazım Demir’in ihraç edilmesiyle ilgili “Düpedüz yakını AK Parti’den aday olduğu için kendisi çekilip AK Parti adayına oy verdiği için görevden alındı. Bütün kanıtlarıyla sabit” ifadelerinde bulunmuştu.
‘YARGIYA MÜDAHALE’
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in söylediklerine ve kendisinin ihraç edilmesine tepki gösteren eski CHP Hakkari İl Başkanı ve 38. Dönem Kurultay Delegesi Nazım Demir, bugün sosyal medyadan ihracı üzerine açıklamada bulundu.
Özel’e tepki gösteren Demir, yayınladığı açıklamada “Benim dördüncü dereceden bile olmayan akrabamın AKP’den ilçe belediye başkanı seçilmesi üzerinden bizi vurmak isteyenler kendi birinci dereceden akrabalarına baksınlar. AKP’ye destek verecek olsaydım, AKP üyesi olur ve o şekilde destek verirdim. Sayın genel başkanım oturduğunuz koltuk Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğu. Yüksek Disiplin Kuruluna itiraz hakkımız varken böyle bir açıklamada bulunmanız doğrudan yargıya müdahale anlamına gelmiyor mu? Tek taraflı bilgilerle yargıya varmanız Cumhuriyet Halk Partisi anlayışıyla ne kadar bağdaşıyor? Cumhuriyet Halk Partisi kamuoyunun bilmesini isterim ki benim ve ailemin uğruna bedeller ödeyerek mücadele ettiğim partimden asla kopmadım ve kopmayacağım” ifadelerinde bulundu.
‘SUÇUMUZ DEĞİŞİMDEN YANA OY KULLANMAMAK’
Demir, görevden alınmasının ardından Veryansın TV’ye değerlendirmelerde bulundu.
Bu kararın kendisinde şok etkisi yarattığını dile getiren Demir, “Hakkari gibi bir yerde zor şartlarda yıllarımızı verdik. Hakkari Ticaret ve Sanayi Odası’nda görev yaptım. İstediğim bakanla istediğim şekilde görüşebiliyordum. Çünkü o aralar Hakkari ilçe meselesi vardı. Burada Esendere sınır kapısı organizasyonu, sınır kapılarının açılışı gibi etkinliklerin hepsinde benim imzam var. Bu işlerin hepsinin birebir içinde oldum. Bütün bakanlarla da fotoğraflarım var. Çukurca’da AKP’nin bir tane belediye başkanı seçiliyor. Gene diyorlar Nazım gitmiş orada oy vermiş. Ben Çukurca’da oy kullanmıyorum ki. Elinde fotoğraflar varsa çıkar göster. Sayın genel başkanım, yakışmadı bunlar. Çağırabilirdiniz, derdiniz ki ben seni disipline veriyorum, disiplinden sonra seni de ihraç ediyorum. Tebligat yapmadan, çağırmadan, davet etmeden olur mu? Orada bir suçumuz varsa biz değişimden yana oy kullanmadığımız içindir ve kullanmadım.”
‘AKP’YE ÇALIŞSAYDIM 22 YILDIR ORADA OLURDUM!’
“Ben sayın genel başkana Uludere olayından, Adalet yürüyüşünden bugüne kadar geçen sürecin hepsinde bizzat politikalarını beğendiğim için CHP’yi tercih ettiğimi söyledim. Şimdi genel başkanın çıkıp üst perdeden bizi suçluyor AKP’ye çalışmış diye. Ben çalışsaydım zaten 22 yıldır orada olurdum. Ben iş adamıydım ve işimin başındaydım. Ben 2018’de niye muhalefeti tercih edeyim ki? Senin belediyen yok, hiçbir şeyin yok. Gelsin desin ki bugüne kadar benim Hakkari’ye bu kadar desteğim oldu. Senin 200 üyen vardı, ben bu üye sayılarını arttırarak 2700’lere çıkarttım. Senin doğu ve güneydoğuyla ilgili bir iddian yok, burayı tamamen bana bıraktın. Sen aday çıkarmıyordun zaten buradan. Şimdi bunun faturasını neden bana kesiyorsun ki sayın genel başkan? Yargısız infaz etme durumu bu. Disiplin kurulu desin ki senin suçun bu. Şurada tüzük kurultayına kalmış 5-6 gün, e-devletime girip bakıyorum ki üyeliğim düşürülmüş. Neye dayanarak, mesele nedir?” ifadelerini kullandı.
‘TÜZÜK BİZİM ANAYASAMIZDIR’
Tüzük kurultayı öncesinde böyle bir eylemin adil olmadığına değinip AKP ile ilgili olan ithamları kınayan Demir, “Bizim bildiğimiz üzere tüzük, genel başkanın üzerindedir. Tüzük bizim anayasamızdır. Benim zevkim böyle istedi diye seni çıkarıyorum diyemezsin. Varsa elinde fotoğrafların, bilgi belgelerin gönder bana. De ki kardeşim sen bundan suçlanıyorsun. 7-8 yıldır burada CHP içindeyim, çalışmalar yapıyorum ve buradan AKP’ye vekil çıkarttırmadım. AKP’nin vekil çıkaramadığı yerlerden birisi Hakkari. Sayın genel başkan bunları görmüyor da belediyeyi mi görüyor? Koca belediye zaten AKP’deydi. Burada askeri nüfus çoğunlukta zaten. Buralar 1980 darbesinden sonra sivilleşemedi ki. Her zaman istihbaratı, valisi vs. aday belirler, gönderir. Adaylar her zaman böyle belirlenmiştir buralarda. Daha önceki dönemlerde de AKP belediye başkanı çıkartmış. Niye faturasını bana kesiyor ki? İlçe başkanı arayıp diyebilir mi ki Nazım Demir gelip birisiyle görüşmüş diye? Bizim buradaki seçimlerde evlere gidip ziyaretler yapmak lazım. Çukurca’dan herhangi birisinin telefonunu çevirip sorun Nazım Demir seçimlerden önce gelip birisi için çalışma yapmış mı diye. Bu yargısız infaz ne?” dedi.
GENEL BAŞKANLARA ÇİFTE STANDART
“Ben geri çekildiğimde daha belediye başkan adayları belirlenmemişti” diyen Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özgür Özel, 4. dereceden akrabamla yargılıyorsa Kemal Kılıçdaroğlu’nun kardeşi yıllarca bize muhalefet olmadı mı? Sayın Özgür Özel’in kardeşi şu an DHKP-C’den yargılanmıyor mu? Neden benim 4. dereceden akrabamla suçluyorlar da kendisi genel başkan olunca kimse bir şey demiyor? Ben Hakkari’den birinci sıra milletvekili adayıydım. Ondan sonra MYK kararıyla beni geri getirdiler. Önümüzde kurultay vardı, kurultaya girip Kılıçdaroğlu’nu açıktan destekledim. Sonrasında 40-50 il başkanıyla beraber ben de çıktım. Benim vefa borcum olduğu için Sayın Kılıçdaroğlu ile birlikte hareket ettim. Özgür Bey’in kendisine CHP genel başkanının kimseye bağlı olmayacağını, kimseyle hareket etmeyeceğini söyledim. Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğudur bu çünkü, ağırlığı var bunun.”
‘TEKELLEŞTİK VE DİKTATÖRLEŞTİK’
Tüzük kurultayı öncesinde yapılan eylemin farklı bir mahiyet taşıdığına değinen Demir, kurultay delegelerinin önemine vurgu yaparak “Sayın Özgür Özel, birinci turu 18 oyla kazandı. Delegelerin bu kadar önemli olduğu böyle bir süreçteyiz. Şimdi deniliyor ki CHP genel başkanı, vekil belirlemede %20 yetki istiyor. Tüzüğe göre vekilin %20’sini sen belirlersen sayın başkan seçimlerde ne olacak? Siyasi partiler yasasında verilen %5’lik bir kota var. %20’yi eline aldığında vay halimize, biz ne yapacağız? %20 sen belirledikten sonra zaten tekelleştik, diktatörleştik gittik. Sosyal demokrat bir partiyiz, böyle bir şeyimiz yok ki. 4 kurultay delegesini görevden alıyorlar. Tüzük kurultayından sonra çağır, suç varsa tebligat yap, ifadesini al. İhraç edildik, neden? Hırsızlık mı var? Sayın genel başkandan bunu beklemiyordum, suçlamalar üst perdeden oldu” ifadelerinde bulundu.
‘CHP MYK’SI BİLGİLERİMİZİ AKP’YE VERDİ!’
CHP yönetiminin totaliterleştiğine değinen Demir, son olarak CHP’den AKP’ye bilgilerin aktarıldığını iddia etti. Bilgilerin içeriğine değinmeyen Demir, “Yönetim totaliterleşmeye doğru gidiyor. Kendilerinden olsun, az olsun mantığını 2018’den beri kırmaya çalıştık. Çankaya’yı alayım, Beşiktaş’ı alayım, İzmir’i alayım derken az olsun benim olsun mantığıyla iktidara gelme gibi bir çaba yok ortada. Bu şekilde olan davranışlar ileride çok büyük tehlikelere neden olacaktır. Doğu ve güneydoğudan alınacak olan %10, CHP’nin %33’üdür. Çalışmazsak, kendi içimizde bir değişime gitmezsek bunlar devam eder. Bizim MYK’mız gölge bakanlar kurulu, gidip bütün bilgilerimizi AKP’ye verip geldik. Neymiş, Çukurca’da belediyeye oy vermişsin. Sen benim çalışmalarımı götürüp AKP’li bakanlara verdin iktidara gelmemek için. Sen neden beni suçluyorsun?” diye belirtti.