CHP, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Maltepe’de miting düzenledi. Mitinge katılan vatandaşlar, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Hak, hukuk, adalet” sloganları attı. Mitingde, İmamoğlu için imza toplandı.
Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, miting alanındaki vatandaşlara seslendi.
İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Mücadeleye devam. Ekrem için değil, geleceğimiz ve çocuklarımız için mücadeleye devam! Ekrem bayram günü sevdiklerine sarılamayacak. Tüm ekip arkadaşları ve aileleri de bu bayram sevincini eksik yaşayacak. Elbette içimiz yanıyor ama gelecek güzel günlere inancımızı asla yitirmeyeceğiz. İstediğinizi yapın Ekrem’e ceza işlemez!
Soruyorum size hangi duvar sevgiye engel olabilir, hangi demir parmaklık gerçeği hapsedebilir, kim millete zincir vurabilir? Ekrem’in tutuklanması herkesten çok gençlerin kanına dokundu. Adalete ve demokrasiye sahip çıkmanın bu ülkenin geleceğine sahip çıkmak olduğunu en çok gençler hissettiler. Onun için bir araya geliyorlar, tepkilerini demokratik yolla dile getiriyorlar. Bu evlatları suçlu gibi göstermeye çalışanlar bu gençlerin içinde en ufak bir kötülük olduğunu zannedenler bu meydana iyi baksınlar. Bu gençler depremlerde orman yangınlarında kimseden emir beklemeden en önde yardıma koşanladır.
‘ADALET YASAKLANAMAZ’
Bu ülkenin tüm gençleri bizim evladımızdır. Bütün anneler bunu böyle bilir böyle hisseder. Evlatlarımıza haksız hukuksuz yere siyasi maksatlarla kolayca suçlu ilan edip parmaklıklar ardına koyamazsınız! Adaletsizliğe itiraz eden haklarını arayan evlatlarımıza türlü türlü eziyetler yaşatamazsınız. Türkiye kendi evlatlarına kendi evlatlar eliyle acılar çektiren bir ülke olamaz olmayacak. Haksızlığa karşı durmanın partisi ideolojisi yoktur.
Bu bir vicdan meselesidir. Annelerin ahını aldığınız için yenileceksiniz. İyi insanların temiz kalplerine dualarına yenileceksiniz. Bir avuç insan yenilecek milletçe kardeşliğimizi kazanacağız. Bu ülkeyi sevgi kurtaracak. Biliyorum benimle aynı duyguları aynı umudu paylaşıyorsunuz varlığınızla güç veriyorsunuz. Tekrar etmek istiyorum; adalet yasaklanamaz! Vicdan hapsedilemez! Ya hep beraber ya hiçbirimiz.”
MANSUR YAVAŞ, GENÇLERE SESLENDİ: DOĞRUYU YAPIYORSUNUZ
Dilek İmamoğlu’ndan sonra sahneye çıkan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise “Bu ülkede artık sabah güneş doğarken umut doğmuyor” ifadelerini kullanıp sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gençler gitmek istiyor. İş yok, umut yok. Hepimiz zamanında haksızlar hukuksuzluklar karşısında yer aldık, yeri geldi meydanlara indik. Memleketimize ve geleceğimize sahip çıktık. Bizim de önderimiz bugünkü gençler gibi Atatürk idi. Bizim dönemimizde de yapay ayrılıklar vardı. Şimdi gençler arasında tam bir bütünlük var. Anayasal taleplerini medenice kullanan gençlerimizi kutluyorum. Doğruyu yapıyorsunuz. Tam yanı başınızdayız.
Bu ülkenin bir umudu var. O umut okul kapısında bekleyen sabah gözaltı aracıyla tanışan gençlerimizdir. O gençleri korkutmak istiyorlar. Ama bilmiyorlar ki gençler korkuyu değil umudu Atatürk’ten öğrendi. Zapt etmeye çalıştıkları şey bir gençliğin özgürlük talebidir. Gençlik susmaz. Gençlik bir fikirdir, bu ülkenin teminatı ve yüz akıdır.”
‘SİLİVRİ KAPATILSIN’
Yavaş, “Ekrem Başkan’ın duruşmasının olduğu gün otobüsün üstünde bir konuşma yapmıştık. Orada şöyle söylemiştim, ‘Silivri kapatılsın.’ Bu ülkede özgürlüklerin gasbedilmesinin simgesi halini aldı artık. Cezaevleriyle övünmek yerine cezaevlerini kapatmakla övünmeliyiz artık. Başta Ekrem Başkan olmak üzere tüm seçilmişlerin gençlerle birlikte serbest kalmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
İMAMOĞLU’NUN MEKTUBU OKUNDU
Yavaş’ın ardından mikrofonu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik aldı.
Çelik, Silivri’de tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mektubunu okudu:
“Herkesin Ekrem İmamoğlu için burada olmadığını biliyorum. Mesele memleket meselesi, adalet, demokrasi, özgürlük meselesi. Eğitim, üretim, paylaşım meselesi. Gelecek kaygısını en çok gençler yaşıyorlar. Hayatlarının ellerinden kayıp gittiğini en çok onlar hissediyor. Gençleri anlamayan bir kişi ise iktidarda kalmak için sürekli ayrıştırmak zorunda. Gençler kim kazanacaksa bileğinin hakkıyla kazansın isterler. Herkesten çok bu yüzden gençlerin sesi çıkıyor. Gençlerin hepsiyle gurur duyuyorum. Gençler Erdoğan’a ‘Vatandaşın iradesine el uzatma’ diyorlar. Erdoğan bu seslere kulaklarını tıkıyor. Her şeyi kendi yaptığı halde asla sorumluluk üstlenmiyor.”
‘NAMERTLİĞİ YENECEĞİZ’
Mektubun devamı, yapay zeka teknolojisi kullanılarak İmamoğlu’nun sesiyle dinletildi.
Mektubun devamında İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Kalbim, ruhum sizinle. 23 Mart günü 15.5 milyon yurttaşımızın ortak iradesi ve desteğiyle başlayan sürecin sonunda resmen cumhurbaşkanı adayı oldum. Emek veren, destek sunan herkese çok teşekkür ediyorum. Türkiye’nin tüm muhalefet partileriyle tarihi bir dönem yaşayacağız. Mertlik ile namertliği yeneceğiz. Cumhuriyetimizi güçlü bir demokrasiyle taçlandıracağız. Dün olduğu gibi bugün de sizi utandırmayacağım. Hiç korkmuyorum çünkü aziz milletimiz birleşmiştir. Millet zalimin karşısında birleşmiştir. Millet vicdanda, adalette, ortak kader, ortak gelecek arayışında birleşmiştir. Gençler, kadınlar ayaktadır. İstedikleri kadar bizi hapse atsınlar. Millet, devletin sahibi olduğunu göstermiştir. Ben bu yola çıkarken ‘Hak yemem, hakkımı da yedirmem’ dedim. Sözümde duracağım, asla geri adım atmayacağım. Milletin verdiği görevi her şart altında yerine getireceğim. Cumhurbaşkanı adayı olarak mertçe, dürüstçe yarışacağım. Yılmadan, yorulmadan mücadele edeceğim. Kendimi önce Allah’a sonra milletime emanet ediyorum. Millet bütün iktidarlardan büyüktür. Ramazan Bayramınız kutlu olsun.”
Şimdi insan düşünmeden edemiyor: Ekrem İmamoğlu’nun diploması iptal olduğunda, Cumhur Başkanlığı adaylığı da zaten iptal olmamış mı idi? O zaman, sanki kaçacakmış gibi, ani bir polis baskını ile tutuklanmasının nedeni nedir? Toplum dinamiği ve psikolojisinde uzman olan ve toplumun nabzını tutan “ABD” li ya da ABD maşası bir takım uzmanların İmamoğlunu iyice parlatmak ve toplumu harekete geçirmek için tutuklama işini planlama olasılıkları varmıdır.? Bu tutuklama için Cumhurbaşkanının onayı mutlaka alınmıştır. Bunu kimler öne sürmüş, empoze ve ikna etmiş ise MİT tarafından araştırılmalıdır.