‘CHP’nin Patriotçusu’ndan Yunanistan’ı memnun edecek açıklama

featured

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, Türkiye ile Libya arasında imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası’nın bölgede yeni tartışmalara yol açabileceğini iddia etti.

Akdeniz’deki dengeleri Türkiye lehine değiştiren mutabakat, Yunan-Rum cephesinde paniğe yol açtı ve kritik mutabakat Türkiye’nin deniz haritasını adeta yeniden çizdi.

Türk siyasetinde mutabakata ilk itiraz ise beklenen bir isimden geldi. Rusya ile ittifaka karşı NATO’yu savunan, S-400 yerine Amerikan Patriotu almamızı isteyen ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi İsrail’le anlaşmaya zorlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz’den…

Çeviköz yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye ile Trablus merkezli Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) arasında 27 Kasım’da imzalanan “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” ile “Güvenlik ve Askeri İşbirliği Anlaşması”nın bölgede yeni tartışmalara yol açabilecek nitelikte belgeler olduğunu öne sürdü.

CHP’nin Patriotçusu testten de rahatsız oldu!

Deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına yönelik mutabakatı Türkiye’nin yanlış politikalar nedeniyle Doğu Akdeniz’de içine düştüğü yalnızlığı aşmak maksadıyla atılan bir adım olarak nitelendiren Çeviköz, şunları söyledi:

“Bu adım, Doğu Akdeniz’de Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilanı için 2002’de müzakerelere başlayan ve 2003’te Mısır, 2007’de Lübnan ve 2010’da İsrail’le MEB anlaşması imzalayan, sonra da bölgede 13 parsel ilan ederek yabancı firmalara doğal gaz aramak için lisans veren Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin attığı adımlarla karşılaştırıldığında gecikmiş ve hayli kırılgan bir adım. Türkiye uluslararası hukuktan doğan haklarını korumak ve Yunanistan’ın maksimalist tezleri karşısındaki yaklaşımını uluslararası hukuk açısından da tescil ettirmek için bir gayret içine girmiş görünmektedir. Örneğin Ege’de ve Akdeniz’deki mevcut coğrafi durum, adaların deniz hukukundan kaynaklanan bazı haklarının tartışılabilirliğini mümkün kılmaktadır.

ZAMANINDA ANLAŞSAYDI…

Türkiye’nin bu görüşü doğrudur. Ne var ki, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları bakımından Türkiye’nin ve KKTC’nin haklarını savunmakta geç kalan AKP Hükümeti kimi zaman meydan okuyarak, kimi zaman tehditkar bir üslup kullanarak hatalı politikalarını telafi etme çabası içine girmiştir. Türkiye, Mısır ve İsrail ile deniz yetki alanları konusunda zamanında bir mutabakata varsaydı, bugün Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları bağlamında aleyhimize olabilecek gelişmelerin önüne geçebilecektik.”

LİBYA’DAKİ SAVAŞIN TARAFI OLMAYALIM

Doğu Akdeniz’e kıyısı olan Mısır, Suriye ve İsrail’de büyükelçisi olmayan ve bu ülkelerle gergin ilişkilere sahip Türkiye’nin Libya’daki UMH ile imzaladığı anlaşmaların Türkiye’nin yeni sorunlarla karşılaşmasını da beraberinde getirebileceği iddiasında bulunan Çeviköz, şu ifadeleri kullandı:

“Libya’da siyasi istikrarın sağlanamadığı bir dönemde, bu ülkede uluslararası camianın meşru olarak kabul ettiği bir otoriteyle anlaşma imzalanmasının savunulması ise Suriye’de de uluslararası camianın meşru olarak kabul ettiği bir otoriteyle ilişki kurmakta direnen iktidarın yeni bir çelişkisi olarak dikkati çekmektedir. Güvenlik ve Askeri İşbirliği Anlaşması uyarınca Türkiye’nin Libya’dan izin almadan hava sahasını kullanma ve karasularına girme hakkı elde ettiğine ilişkin haberler, ‘Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası’nın Türkiye’nin UMH’yi askeri olarak koruması karşılığında imzalandığı yönünde bir endişeye de sebep olmaktadır. BM raporlarına göre Türkiye, birbirleriyle savaşan iki hükümet arasında bölünen Libya’da savaşa taraf ülkeler arasında yer almaktadır. Hal böyleyken, UMH ile imzalanan Güvenlik ve Askeri İşbirliği Anlaşması Türkiye’nin Libya’daki savaşa doğrudan müdahil olmasıyla sonuçlanabilir.”

İSRAİL’LE ANLAŞALIM

Çeviköz, CHP olarak hükümeti bir kez daha uyarma ihtiyacı duyduklarına işaret ederek, şunları kaydetti:

“Mısır, İsrail ve Suriye ile ilişkilerimiz düzelmeden Doğu Akdeniz’de atılacak adımlar istenen etkiyi göstermeyecektir. Bu nedenle, Türkiye öncelikle Suriye yönetimi ile diyalog başlatmalı, Mısır ve İsrail’e de bir an önce büyükelçilerini göndermelidir. Bunun yanı sıra, AKP Hükümeti Libya’daki savaşın bir tarafı olmaya derhal son vermelidir. Türkiye, Libya’daki tarafların arasında bir gerilim unsuru olduğu sürece Libya’ya barış ve istikrar gelmeyecek, bu da Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki politikasını olumsuz etkileyecektir. Türkiye’nin ve KKTC’nin hak ve çıkarlarını etkin bir şekilde savunmak için, kaba güce değil diplomasiyi öncelemeye ve içine düştüğümüz yalnızlıktan bir an önce çıkmaya ihtiyacımız var.

‘CHP’nin Patriotçusu’ndan Yunanistan’ı memnun edecek açıklama

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

9 Yorum

  1. 4 Aralık 2019, 18:15

    CHP iktidar olmadığı halde (bir görüşe göre hep iktidarda olmuştur – saygı duyarım) 50 yıllık ALİ FUAT BAŞGiL dosyasını (İHSANOĞLU’nu aday göstererek) kapatıyor; birileri ise tek-başlarına %50’den fazla oy aldıkları halde bir o kadar eski NURi BEŞER dosyasını kapatamıyorlar. BATI ittifakı içinde kalabilmemiz, bu ikinci dosyanın DA kapatılmasına bağlıdır. Bu iki isim hakkında hiçbir şey öğrenmeden A.Ü.SBF’den mezun olabilirsiniz amma NATO Genel Sekreteri olamazsınız. Basına-kapalı toplantılarda, Türk delegasyonunun önüne, hep bu iki dosya konmuştur.

  2. Irakta kadinlara tecavüz edilirken…..biri dua etmistiiiiiii…….CHP de vatan parcalanirken…….. ayin partilerinde saraplarla kutlar……

  3. Bu şeyler olduktan sonra başka DÜŞMANA gerek var mı ?

  4. 4 Aralık 2019, 06:52

    koca cınarın , atanın partısının ıcı ne kadar pıslık vırus varsa dolusmus cemaatcıler ABD cıler fetoculer pkk cılar . nasıl temızlenecek ne zaman temızlenecek ıs zor

  5. Bu chp büyük Atatürkün kurdugu chp degil ve artik batili düsmanlar ile pkk nin türkiyedeki sabotajcisi haline gelmistir.

  6. 3 Aralık 2019, 22:05

    Ooooooo eski büyükelçi’nin agzindan bal damliyor her zamanki gibi !

  7. Erdem Atay’in bir sure onceki arastirma yazisi aslinda herseyi acikliyor. Baska soze gerek yok (https://www.veryansintv.com/cevikozun-cfrli-cok-yakin-dostu-ve-gorev-yeri/).
    Tekrarlanacak tek sey Milli Guclerin tek vucut olarak, aradaki farkliliklari bir kenara birakarak bir araya gelmeleri ve bu tip ankastre adamlara karsi milli bir mucadelede bulunulmasi. Veryansin TV’ye ve yazarlarina, bunlara nefes aldirmadan desifre ettigi icin sonsuz tesekkurlerimi sunarim.

  8. Bu ne pisliktir ya!Artık işbirlikçiliği filan boşver,açıkca Devlet Düşmanlığı yolunda hızlanan bu tipin önünde altı ok,arkasında Ulu Mübarek Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafının olması,gözleri kör olmuş CHPlileri hiç rahatsız etmiyor mu?

  9. 3 Aralık 2019, 16:18

    Neden bu Turkiye kucuktur, capsizdir, yanlistir, kotudur, uzlasmazdir ama digerleri iyidir kompleksi?
    Turkiye zaten cok uzun suredir muttefiklerinin dediginin disina cikmadi. Her denileni yapti, sesini cikarmadi, diyalog kurdu, yapilan hamlelere boynunu egdi, kim nerede savasmaya cagirdiysa gitti ama gelinen neticeye bakin. Bizim ekonomimizin fersah fersah gerisinde ulkeler AB uyasi yapildi ama Turkiye halen bekletiliyor(1963 yilindan beri diyalog surecindeyiz), NATO uyesiyiz ama bir tek baska ulkeleri koruyoruz(biz de korunalim diye diyalogdayiz), muttefiklerimiz terorist dediklerimizin(PKK, PYD, FETO, DEVSOL vs) en buyuk destekcisi(halen diyalogla teror orgutlerini desteklemesinler diye diyalogdayiz), baska ulkelerde katliam yapiliyor(Arakan vs) mudehale edelim diyoruz ama kimse bizi dinlemiyor.
    Bu diyalog savunuculari bu durum devam etsin istiyor demek ki. Her seferinde ayni seyi yapip farkli neticeler beklemek en masum ifadeyle safliktir.
    Saygilar.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!