Bodrum 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 10 Mart 2022’de yokluğunda yapılan duruşmada “Cinsel istismar” suçundan 8 yıl, “Konut dokunulmazlığını ihlal” suçundan ise 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan Esra Ersoy hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmıştı. Esra Ersoy, dün akşam adli kontrol yükümlülüğü nedeniyle imza vermek için gittiği Etiler Polis Merkezi’nde gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından bugün polis eşliğinde ve kelepçeli olarak Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na çıkarılan Esra Ersoy, mahkemeye çıkarıldı. Esra Ersoy’un kardeşi Ceyda Ersoy da kardeşine destek için adliyedeydi. Ceyda Ersoy, olayla alakasız olduğunu ve sadece kardeşine moral vermek için adliyeye geldiğini belirterek kardeşinin masum olduğunu söyledi. Bodrum’daki mahkemeye Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlantı yapılan Esra Ersoy’un yüzüne kararın okunmasının ardından tutuklanmasına karar verildi. Esra Ersoy’un Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderildiği öğrenildi.
‘BİZ ESRA HANIM’IN MASUMİYETİNE İNANIYORUZ’
Karardan sonra Esra Ersoy’un avukatı Merve Uçanok basın mensuplarının soruları üzerine, “Esra Ersoy hakkında 10 yıl 1 ay hapis cezası verildi Bodrum 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce. Bununla birlikte tutuklama kararı verildi. Bu karara itiraz ettik. İtiraz üzerine dosyamız Muğla Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. İtirazımız reddedildi. Bu yüzden de bugün tutuklamaya yönelik yakalama işlemi gerçekleşti. Bu karar Esra Hanım’ın yüzüne okundu ve bugün tutuklandı. Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderilecek. Biz Esra Hanım’ın masumiyetine inanıyoruz ve dosyada toplanmayan birçok delil var. Biz istinaf aşamasında bunları da sunduk. Sonuç alacağımıza inanıyoruz” dedi.
‘MASUMUM’
Esra Ersoy Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Cezaevi girişinde Ersoy, “Ben masumum. Alnım ak. Masumluğum da kanıtlanacak” dedi
Vallahi ben ćok üzüldüm ve keşke bu duruma düşmeseydi demeden kendimi alamadım….cahillik ve bir anlık gaflet insana herşeyi yaptırabiliyor…keşke evlenip aile sahibi hanım hanımcık bir anne olsaydı ve gerçekten dünyanın tadını bu şekilde daha rahat alırdı…
Eminimki şimdi ne kadar pişmandır
Dünyanın tadını sürekli ve geçici şekilde partner değiştirerek almak daha zevkli geliyor. Kadınların dejenere olması o toplum için çok büyük bir felaket lakin kimsenin umurunda olmadığını görüyorum. Boşanmalardaki feci artış, az veya hiç çocuk yapmamalar, hedonist hayat tarzı … Sonra “falancalar çok çocuk yapıyor”, “filancalar akrabalarıyla dayanışma halinde bizi eziyor” diye ağlıyoruz. Batıcılığın bizi getireceği nihaî nokta: yalnız ve hedonist bireylerden oluşan aşağılık bir toplum olmak. Aile ve namus gibi değerleri güncelleyerek tekrardan hakim kılmak gerekli diye düşünüyorum.