1. Haberler
  2. Gündem
  3. Danıştay’dan Amasra’daki maden faciası davasıyla ilgili karar

Danıştay’dan Amasra’daki maden faciası davasıyla ilgili karar

Bartın'da 43 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili davada Danıştay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri İ.G. ve C.T.’nin madencilerin eğitimlerinin teorik aşamada kalmasına göz yumduğu ve metan seviyesiyle ilgili denetim yapmadığı yönünde karar verdi. Karar sonrası 2 müfettiş hakkında soruşturma ve yargılama izni verildi.

featured

Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü’nde geçen yıl 14 Ekim’de 43 işçinin hayatını kaybettiği, 9 işçinin de yaralandığı patlamayla ilgili davanın 4’üncü duruşması, bu sabah saatlerinde başladı. Bartın Adliyesi’nin giriş katında oluşturulan duruşma salonu çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. 

DANIŞTAY’DAN 2 MÜFETTİŞİN YARGILANMASI İÇİN İZİN ÇIKTI

Maden faciasıyla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı iş müfettişlerinin yargılanması için soruşturma izni çıkmaması üzerine, mağdur avukatları konuyu Danıştay’a taşıdı. Danıştay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri İ.G. ve C.T.’nin 5 ile 11 Ekim 2022 tarihleri arasında yalnızca sözlü cevaplarla rapor oluşturduğu, madencilerin eğitimlerinin teorik aşamada kalmasına göz yumduğu ve metan seviyesiyle ilgili denetim yapmadığı yönünde karar verdi. Karar sonrası 2 müfettiş hakkında soruşturma ve yargılama izni verildi.

‘BU KARAR EMSAL BİR KARARDIR’

Hayatını kaybeden madencilerin ailelerinin avukatlarından Derviş Emre Aydın, “Biz hem müşteki aileleri ve Çağdaş Hukukçular Derneği olarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının soruşturma izni verilmemesi kararına Danıştay’a itiraz etmiştik. Danıştay, aradan geçen 1 sene sonra incelemesini tamamladı ve iş müfettişlerinin hakkında soruşturma verilmemesi kararını kaldırılması gerektiğini oy birliği ile bir karar verdi. Alınan bu karar soruşturma süreci için çok önemli, çünkü bilirkişi heyeti olayın başında daha sonra sorumluluk tarifi yapmışlardı, bunun içinde hem TTK Genel Müdürlüğü düzeyindeki yetkililer ve Çalışma Bakanlığındaki müfettişlerde vardı. Verilen bu karar, kurumdaki bürokratlar içinde emsal niteliğinde teşkil edecek. Ama onların soruşturma süreci hala bekletiliyor, onların süreci hızlanacaktır. Şu anda Danıştay, 2 iş müfettişi hakkında soruşturma izni verdi” diye konuştu.

‘ACİL EYLEM PLANI BİZE GÖSTERİLMEDİ’

Yaklaşık 130 tanığın dinleneceği duruşmada tanıklardan Kaan Kerman, maden ocağında barutçu olarak çalıştığını ve patlama günü yıllık izinde olduğunu söyledi.

Mühendis, nezaretçi ve şef nezaretinde indikleri ocakta 32 santimetre çapındaki deliklere dinamitleri yerleştirdiklerini ve 300 metre uzaklaşarak patlatma yaptıklarını anlatan Kerman, “Genelde bu mesafeye uyuluyordu. Havanın temizlenmesi için yarım saat beklenir ve cihazlarla metan olup olmadığı kontrol edilir.” dedi.

Müşteki avukatlarının çalışma şartlarına ilişkin sorusu üzerine Kerman, “Az işçiyle çok kömür üretimi isteniyordu. Bunu kollukta bütün arkadaşlarımız söylemiştir. Acil durumlarda nasıl hareket edeceğimizle ilgili acil eylem planı bize gösterilmedi.” iddialarında bulundu.

‘KEŞKE BASKILARI DİKKATE ALMAYIP ÇALIŞMASAYDIK’

Pano ayak üretim işçisi Murat Aşkın da yaklaşık 4,5 yıldır çalıştığı kurumda, patlama günü gündüz vardiyasında görev yaptığını aktardı.

Üretim alanında haddinden fazla metan gazı birikebildiğini ve bunu da fantüplerle çözmeye çalıştıklarını anlatan Aşkın, “-320 kotunda daha önce 1 olan fantüp sayısı gaz değerleri nedeniyle üçe çıkarıldı. Çalıştığımız yerde 3 fantüp vardı. İkisi üretimin yapıldığı yerde, biri de geride bulunurdu. Ben gündüz vardiyasındayken fantüplerde herhangi bir sorun yoktu, hepsi çalışıyordu. Üretim baskısı vardı. Biz bunu defalarca amirlerimize söylerdik ama söylediğimizle kalırdık. Keşke o baskıları dikkate almayıp çalışmasaydık.” şeklinde konuştu.

Üretim işçisi Yusuf Yalçın ise “-320’de gaz sıkıntısı vardı ve cihazlar sürekli ötüyordu. Olması gerekenden fazla sıcak oluyordu. O yüzden fazladan fantüp yerleştirildi. Burada gaz sıkıntısı olduğunu amirlerimiz de biliyordu. Normalde 1 fantüp yeterli olacakken 4 tane vardı.” ifadesini kullandı.

Nezaretçi olarak çalışan Arif Ergin, ocakta havalandırma sorunu yaşandığını ancak böylesi bir büyük olay meydana geleceğinin düşünülmediğine değinerek, patlamanın sebebinin “yönetimsel tedbirsizlik” olduğunu öne sürdü.

‘ARIZA İÇİN GİTTİĞİM YER ÇOK SICAKTI’

Elektromekanik konver bakım servisinde çalışan işçi Ferhat Dönmez, son zamanlarda kendilerinden kömür üretimini arttırmalarını istediklerini savunarak, şunları kaydetti:

“Kazanın, iş güvenliği tedbirlerinin tam olarak alınmamasından kaynaklandığını söyleyebilirim. Kazadan önce ocakta havalandırmayla ilgili sorun vardı, ben de ocağa girdim. 15 yıllık madencilik hayatımda ilk kez gördüğüm durum oldu. Arıza için gittiğim yer çok ama çok sıcaktı. Ters vantüp yapılmıştı, ben böyle bir şeyi hiç görmemiştim. Çok şaşırdım. Üretim baskısı da üst seviyedeydi.”

Duruşma, tanıkların dinlenilmesiyle sürüyor. Nisan ve mayıs aylarında iki celse ve 7 gün süren duruşmalarda tutuklu ve tutuksuz sanıkların beyanları, 4-25 Temmuz’da ise müşteki ifadeleri alınmıştı.

NE OLMUŞTU?

Bartın’ın Amasra ilçesindeki TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de saat 18.15 sıralarında meydana gelen patlamada 41 işçi hayatını kaybetmiş, 11 işçi yaralanmıştı. Bir işçi sevk edildiği hastanede 4 Kasım 2022’de, bir işçi de 5 Nisan’da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmişti.

Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir’in de bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Şüphelilerden TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural ile kartiyelerden (birkaç üretim ünitesinden oluşan ocak) sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman “bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan tutuklanmış, 4 şüpheliye adli kontrol hükümleri uygulanmış, şüphelilerden 3’ü çıkarıldıkları hakimlikçe, 9’u savcılık sorgularının ardından serbest bırakılmıştı. Bu şüpheliler arasında yer alan bir kişi hakkında da soruşturma sürecinde takipsizlik kararı verilmişti.

İddianamede, tutuklu sanıklar Özdemir, Ekmekci, Soylu ve Tural’ın 42 kez “olası kastla öldürme” suçundan toplam 840 yıldan 1050 yıla kadar, 4 kez “olası kastla yaralama” suçundan da toplam 4 yıl 16 aydan 12 yıla kadar hapsi talep ediliyor.

Bu 4 sanığın iki suçtan toplam 844 yıl 16 aydan 1062’şer yıla kadar hapsi istenen iddianamede, diğer 4’ü tutuklu 19 sanığın ise “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapsi isteniyor.

Mahkeme heyeti, 28 Nisan’daki duruşmada açıkladığı ara kararda, müessese müdür yardımcısı Salih Atmaca’nın adli kontrol şartıyla tahliyesine, diğer 7 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti.

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!