1. Haberler
  2. Siyaset
  3. DEM Parti’den açılım şartı: ‘Öcalan halklarla buluşacak…’

DEM Parti’den açılım şartı: ‘Öcalan halklarla buluşacak…’

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ı ziyaret etmesiyle başlayan yeni 'açılım' süreciyle ilgili mesajlar verdi. Hatimoğulları, "Bu süreci etkin bir biçimde yürütebilmesi için, eğer olacaksa barış süreci, bunun inşa edilmesi için, bu gelişme ve görüşmelerin barışla taçlanabilmesi için yapılması gereken iş, Sayın Öcalan üzerindeki tecrit derhal kalkmalı ve Sayın Öcalan halklarla buluşacak bir zemine kavuşturulmalıdır" dedi.

featured

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Hatimoğulları, “PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecritin kaldırılması gerektiğini ve barış sürecine destek olabimesi için halklarla buluşacak bir zemine kavuşturulması” gerektiğini savundu.

Bahçeli’nin Öcalan’ı Meclis’te konuşmaya çağırmasıyla başlayan ve DEM Parti heyetinin İmralı’da terörist başını ziyaret etmesiyle devam eden yeni ‘açılım’ süreciyle ilgili konuşan Hatimoğulları, “Bakın Rojava’da savaş Türkiye’de barış olabilir mi? Sınırın bir tarafına bomba diğer tarafına gül atılabilir mi? Bütün bunları detaylı bir şekilde düşünmeye ve idrak etmeye ihtiyacımız var” dedi.

‘HERKESE BÜYÜK BİR SORUMLULUK YÜKLENDİ’

Hatimoğulları’nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Her şeyin çok hızlı geliştiği bir siyasal iklimde DEM Parti İmralı heyetimizin sayın Öcalan ile görüşmesi oldu. Bu görüşmenin ardından yapılan açıklamada herkese büyük bir sorumluluk yüklenmiş oldu. Hepimizin sorumluluğu çok büyük burada. Ve heyetimiz şu an parlamentoda temsili bulunan siyasi partilerle görüşmelerini sürdürmeye devam ediyor. Yoğun bir mesai harcıyor. Ve bu görüşmelerin bitiminde heyetimiz zaten kamuoyuna geniş bir açıklama yapacaktır.

Bu dönem sürece doğru yaklaşarak tarih yazma sürecidir. Görkemli bir çıkış bizlerin elindedir. Bizler DEM Parti olarak Sayın Öcalan’ın İmralı kapılarını biraz da olsa aralayarak bütün dünyaya duyurduğu tarihi mesajının arkasındayız. DEM Parti olarak barışın tesis edilmesi için üzerimize düşen bütün görev ve sorumlulukları bu sürecin bir öznesi olarak yürütmeye hazırız. Gönderdiği mesaj sadece siyasilere değil bu çağrı barışın taraftarlarını çoğaltmak için bütün toplumsal kesimleredir aynı zamanda. Bizler bunun için yoğun bir biçimde çalışacağız.

‘KÜRT SORUNUNA DOĞRU YAKLAŞIM MUHALEFET DAHİL HERKESİ BÜYÜTÜR’

Sayın Öcalan görüşmesinde bütün bu çabalarımız ülkeyi hakettiği bir düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için çok kıymetli bir kılavuz olacak demiş. Evet aynen öyle. Barışın kaybedeni olmaz değerli canlar. Barışla beraber ülkede demokrasini, ekonomik refahın ve adaletin kapısını aralayacağımızı da asla unutmayalım.

Muhalefetin önemli bir bölümü şimdiye kadar bir sağduyu göstermiştir ve çözüm odaklı açıklamalar yapmıştır. Bu Türkiye toplumuna sunulmuş çok önemli bir katkıdır. Buradan muhalefete yine çağrımız yinelemek isterim.

Tutumuz kıymetli, tutumunuz çok kıymetli gelin bu tutumu daha da güçlendirerek barış için bu parlamentonun çatısı altında ve toplumun içinde hep birlikte çalışmaya devam edelim. Kürt sorununa doğru temelde yaklaşmak ve katkı sunmak başta muhalefet olmak üzere herkesi çok büyütür.

‘SİYASET BARIŞIN KAPILARINI ARALAMALIDIR’

Buradan sizlerin huzurunda birkaç hususun daha altını çizmek istiyorum. Barış her şeyden önce dille inşa edilir. Barışın dilini kuramazsak hayalini de kuramayız. Bu nedenle başta iktidar olmak üzere herkesi özenli bir dil kullanmaya davet ediyoruz. Dil varlığın evidir, o halde bu varlığa hepimiz saygılı olalım.

Kimse unutmasın ki Nil diyarında Yusuf’un dili kaldı, zalimdense geriye hiçbir şey hiçbir şey kalmadı. Ortadoğu’nun demokratik ve barışçıl geleceği de bu topraklardaki çözüm umudu da kandırma ve kandırılma meselesine indirgenemez. Tüm tarafların yıllara dayanan büyük bir tarihsel birikimi ve tecrübesi var.

Buradan bakarak, yani kandırma-kandırılma denkleminden bakarak biz siyaseti edilgen, bekleyen izleyen bir halde siyaset yapamayız. Siyaset etkin olmalıdır. Siyaset barışın kapılarını aralamalıdır. Siyaset aktif olmalıdır, dinamik olmalıdır. Olmayanı olabilir bir seviyeye getirmeye çalışmalıdır. Siyasetin görevi budur.

‘ÖCALAN’IN SÜRECİ ETKİN YÜRÜTEBİLMESİ İÇİN…’

Pekala bu toplum, bizler çok önemli deneyimlere sahibiz. Tarihsel birikimlere sahibiz. Halkın ferasetine güvenmeliyiz. Bu birikim asla küçümsenmemeli ve bu güvenle toplumu barışa doğru hep birlikte yönlendirebilmeliyiz. En önemlisi de şu: Sayın Öcalan’ın bu süreci etkin bir biçimde yürütebilmesi için, bu barış sürecinin ki eğer olacaksa barış süreci, bunun inşa edilmesi için, bu gelişme ve görüşmelerin barışla taçlanabilmesi için yapılması gereken iş, Sayın Öcalan üzerindeki tecrit derhal kalkmalı ve Sayın Öcalan halklarla buluşacak bir zemine kavuşturulmalıdır.”

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!