E. Tuğamiral İlker Güven yazdı…
Geçen hafta Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Çin Halk Cumhuriyeti’ne yaptığı ziyaret Türkiye jeopolitiğinin çok önemli değişim gösterme potansiyeli taşıyacağı izlenimini vermektedir.
Dışişleri Bakanı Fidan,Türkiye’nin içinde bulunduğu Atlantik cephesinin küresel güç mücadelesinde önemli karşıt gücü olan Çin’e yaptığı ziyarette, G-7 karşıtı BRICS üyeliğine katılma isteğimizi bildirdi.
Önümüzdeki hafta da, Fidan’ın Rusya Federasyonu’na yapacağı ziyarette, BRICS sorumlularına,Türkiye’nin üyelik talebinin iletileceği de, basında yer almıştır. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler aynı hafta basına yaptığı açıklamada, Avrupa Güvenliği için AB ordusu kurulursa, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Avrupa ordusu içinde yer alabileceği AB’ye önerildiği belirtiliyor.
Yani Avrupa’nın savunmasına, katkı sağlamak için şartlar oluştuğunda TSK, RF ile savaşacaktır. Yakında yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, sağ partilerin oldukça yüksek oy almaları sonucu AB’nin dağılma ve NATO’dan ayrılma sürecine gireceğini düşünmekteyim.
Türkiye, Afro Avrasya kıtalarının kesim noktasında eşsiz bir coğrafi konuma sahiptir. İşte bu nedenle eşsiz deha ve jeopolitik bilge Atatürk’ün jeopolitik kimliği tam bağımsız dış politikadır.
Bugün Türkiye, hem Atlantik hem de Avrasya, Asya ve Pasifik güç merkezleri için çok önemli bir jeopolitik değerdedir. ABD ile yeni sayfa açmak isteyen neocon liberaller ile Atlantikçi siyasal İslamcılar, hem Türkiye-Rusya Federasyonu ilişkilerini, hem de gelişme potansiyeli taşıyan Türkiye-Çin ilişkilerini sabote etmektedirler. İktidarın henüz tam bir jeopolitik kimliği olmadığı için ulusun çıkarları yerine, iktidarda kesintisiz devam etme önceliğini esas aldıkları için denge adı altında savrulma politikası uyguluyor.
Stratejisini ABD-AB ile pazarlık esasına göre uyguluyor. Türkiye, jeopolitiğini fabrika ayarlarındaki kuruluş ilkeleri doğrultusunda tekrardan tam bağımsızlık esasına getirmesinin mutlak şart olduğunu değerlendiriyorum.
Bu nedenle, ülkemiz çıkarlarını önceleyen siyasilerin, dünyanın çok kutupluluğa evrildiği bir zaman içinde, Türkiye’nin iç cephesinde öncelikle birlik ve beraberlik sağlayarak, ulusal stratejinin ögesi olan güç ve zamanın çok iyi değerlendirmesi büyük bir önem taşımaktadır…
Komutanım,Dışişleri bakanı dayanamadı Urumçi filan Türk İslam kentidir dedi ve arkamızdan Çin bastı eleştiriyi.Siz böyle mi seslendiriyorsunuz başka ülkelerin sınırları içindeki şehirleri diye.Dediğiniz gibi bunların siyaseti ülke değil kişisel zihin ve çıkarlarına göre ki sonucu felaket olacaktır.