1. Haberler
  2. Gündem
  3. Ekrem İmamoğlu’nun avukatlarından ‘diploma’ açıklaması

Ekrem İmamoğlu’nun avukatlarından ‘diploma’ açıklaması

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun avukatları Adem Sözüer ve Mehmet Pehlivan, 'sahte diploma' soruşturması hakkında açıklamalarda bulundu.

featured

Hakkında, diplomasının sahte olduğuna ilişkin iddialar üzerine “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla soruşturma başlatılan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun avukatları Adem Sözüer ve Mehmet Pehlivan, basın toplantısı düzenleyerek iddialara yanıt verdi.

Adem Sözüer’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“KKTC’den Türkiye’ye yatay geçiş yapıyor. Orada İngilizce işletme okuyor, burada da İngilizce işletmeye geçiyor. Burada bir sorun yok. O zamanki mevzuata göre, çalışkan öğrenciler için bu imkân var, ÖSS puana da gerek yok. 1990 yılında YÖK’ün ya da başka kurumun biz bunu üniversite olarak görmüyoruz dediği bir yazdı da yok.

İmamoğlu başvururken not ortalamasını veriyor, o belgede de sorun yok… Başvuruda da sorun yok, koşullarda da sorun yok. Daha sonra fakülteye başlamış, dersleri başarıyla geçmiş diplomasını almış, yüksek lisans yapmış. Nasıl İmamoğlu bakımından bir savcılık soruşturma haline geliyor? Raporda da diyor ki, ‘İmamoğlu koşulları sağlamış, başvurusunu yapmış.’

İmamoğlu’nun soruşturulacak, ceza hukukuna konu olacak bir mesele yok ki o zaman… Burada ceza hukuku meselesi olmadığı halde ne mütalaa yazılacak, olan kanunlara baktığımızda bir sorun yok ama son zamanlarda hep olmayan kanunlar uygulanıyor. Yine olmayan kanunla mı karşı karşıyayız?”

Avukat Mehmet Pehlivan da şöyle konuştu:

“Bu konu, siyasi saiklerle YÖK’ün devreye sokulduğunu düşündüğümüz bir duruma evrildi. Tüm işlemlerin yasaya uygun olduğunu evraklarla göstereceğiz. İmamoğlu, 5 Eylül 1988’de Girne Amerikan Üniversitesi İngilizce İşletme’ye giriyor. Bu üniversitede bir yıl hazırlık, bir yıl da 1. sınıfta okuyor. Ne oldu da İstanbul Üniversitesi’ne geçti? Bu, torpilli geçiş miydi? Bu sorunun gerçek yanıtı çok aleni! İmamoğlu’na yapılan özel bir uygulama yok. İsteyen herkes geçiş yapabilsin diye İstanbul Üniversitesi, Milliyet gazetesine ilan veriyor. Bu ilanda, işletme bölümü de bulunuyor. İlanı gören İmamoğlu, ailesi ve işi İstanbul’da olduğu için bundan yararlanıyor.

Birinci kriter, başvurunun 14 Eylül 1990 tarihine kadar yapılması. İmamoğlu’nun başvuru tarihi 29 Ağustos 1990. İlk kriter tutuyor. İkinci kriter, öğrencinin okuduğu kurumlarda sınavları başarıyla geçmesi. Transkripte İmamoğlu’nun tüm dersleri geçtiği belirtiliyor. Üçüncü kriterde not ortalamasının 60 olması gerekiyor. İmamoğlu, 1988 güz döneminde girdiği, 1990 yaz döneminde ayrıldığı not ortalaması 4 üzerinden 2,5 yani 62,5…

İstanbul Üniversitesi bu kriterleri 1982 yılında Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik belirlemiş. Bu kriterler tüm üniversitelere geçişte aynı. Üniversite bu kriterleri tutturamayanlara torpil yapamaz yani.

İstanbul Üniversitesi’ne geçmek isteyen 51 öğrencinin dosyası, yönetim kurulu tarafından inceleniyor. Yatay geçiş komisyonu kuruluyor. Bu komisyon, ön inceleme yapıyor. İmamoğlu ile verilen kararda, komisyon oy birliğiyle yatay geçişin kabulünü yönetim kuruluna öneriyor. Daha sonra yönetim kurulu toplanıyor. Aralarında İmamoğlu’nun da bulunduğu öğrencilerin yatay geçişi onaylanıyor. Yatay geçişe onay vermekle yetkili tek makam olan yönetim kurulu kararıyla İmamoğlu’nun geçişi resmiyet kazanıyor. İÜ Rektörü ya da dekanı değil karar veren; her üniversitede olduğu gibi kararı yönetim kurulu verdi. Yine bir kişi için değil, 51 kişi için bu karar veriliyor.

İmamoğlu, 2 Ekim 1990 tarihinde de üniversiteye kaydını yaptırıyor. İmamoğlu, Girne’de İngilizce İşletme okuyordu, mühendislikten geçtiği iddiası da doğru değil.

Bir gazeteci de İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi Rektörüyle 3 kez görüştü diye bir iddiada bulundu. Basın danışmanından bu bilgiyi teyit etmek kolaydı. Bir telefon açıp sormak yerine, birbirini hiç tanımayan iki kişinin gece yarısı buluştuğu iddia edildi. Hukuki haklarımızı kullanacağız.

ÖSYM puanıyla ilgili de spekülasyon var. İmamoğlu’nun puanı tutmadığı halde yatay geçiş yaptığı iddiası var. Yatay geçiş başvuru şartlarında puan kriteri bulunmuyor. Yatay geçiş için ÖYS puanı şartı aranmaması her başvuran için geçerlidir. Bu yönetmeliği hazırlayan İmamoğlu değil, puan tartışması abesle iştigaldir.

YÖK tarafından İmamoğlu ile ilgili hazırlanan bir rapor da vardır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebiyle hazırlanan YÖK raporu, şunun altını çiziyor: İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı dönem itibarıyla yatay geçişe ilişkin tüm şartları taşıdığı belirtiliyor. YÖK, iddia edildiği gibi ‘not ortalaması yetmiyor, ÖYS puanı yetmiyor’ demiyor, yatay geçiş şartlarını sağlıyor diye rapor veriyor.

YÖK, İmamoğlu aleyhine hangi veriyi ortaya koyuyor? 18 Kasım 1991 tarihli YÖK yönetim kurulu kararı ise şunu söylüyor: Girne Amerikan Üniversitesi’nin bağlı olduğu ABD’deki üniversitenin YÖK tarafından tanınırken, Girne’deki kampüsünün tanınmadığı belirtiliyor. İstismar konusu yapılan belge budur. Yatay geçiş işleminin hukuka uygun olup olmadığı, geçişin yapıldığı tarihteki mevzuata göre incelenir. İmamoğlu’nun yatay geçiş müracaatı Ağustos 1990’da. YÖK’ün istismar edilen kararından 1,5 yıl öncesinden yapılan bir müracaat.

İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı dönemde, tanıma ve denklik şartı yok, böyle bir düzenleme bulunmuyor. Başvurunun uygunluğu değerlendirilirken tanıma ve denklik şartı aranması hukuken mümkün değil. Bu yüzden İÜ’nün ilanında da şartlar arasında tanıma ve denklik koşulu aranmıyor. İmamoğlu’nun ve birçok insanın yatay geçişi tanıma ve denklik üzerinden istismar ediliyor. YÖK’ün tanıma ve denklik işlemlerinin yasal bir dayanağa kavuşması ancak 14 Temmuz 1996 tarihli RG’de yayımlanan yönetmelikle olmuştur. YÖK’ün tanıma ve denklik kuralı, İmamoğlu’nun yatay geçiş müracaatından 6 yıl sonra getirilmiştir. 6 yıl sonra getirilen bir kuralı geriye yürütmeyi hukukla açıklamak mümkün değildir.

Peki, 1996’da yayımlanan yasal düzenleme öncesinde tanıma ve denklik işlemi neye göre yapılıyordu? 25 Ağustos 1983 tarihli, YÖK kararıyla kurulmuş, denklik birimince yapılmaktaydı. Daha sonra 1996 tarihinde yayımlanan yönetmelikle, yasal bir dayanağa kavuşmuştur. YÖK denklik birimi tarafından yapılan inceleme, yurt dışından yapılan diplomaların Türkiye’de geçerli olup olmadığını inceliyordu yani. Alınan diplomaların tanınmasına dair bir düzenlemeydi.

İÜ’nün 1990 tarihli yatay geçiş işlemleri sırasında GAÜ’nün tanınmadığı kararı yoktur. Tanınırlık şartının aranması mümkün değildir.”

SORU-CEVAP

(YÖK’ün 1991’da ‘GAÜ’yü tanımama kararı)

Adem Sözüer: YÖK’ün o tarihlerde genel bir uygulaması yok. Şunları tanıyorum, bunları tanımıyorum diye bir belge yok. Tanınırlık diye bir şey söz konusu değildi. Denklik, diplomanın tanınırlığıyla ilgili. İmamoğlu İÜ’den aldı diplomasını, Kıbrıs’tan almadı. İmamoğlu’nun başvurduğu tarihteki uygulama değil bunlar. O tarihte komisyonun ve yönetim kurulunun yetkisinde. Bu sadece İmamoğlu için değil, binlerce kişi için yapılan bir uygulamaydı.

Mehmet Pehlivan: Konu, flu değil. Manipülatif haberlerle, YÖK’ün hukuka çok da uygun olmayan raporuyla algı oluşturulmaya çalışılıyor. Biz olan hukukla değil, yaratılmak istenen algıyla mücadele ediyoruz. Yatay geçiş başvurusunun yapıldığı tarihte tanıma ve denklik işlemlerinin yasal mevzuatta bir karşılığı yok. Yasal mevzuata dayanmıyor. 2010’lara kadar, yatay geçişlerde tanıma ve denkliğin bir muhatabı yok.

(İmamoğlu 3 hafta önce ifadesini terör savcısına verdi. Bu soruşturmada hangi birime verecek?)

Adem Sözüer: Nerede konuşma yapılırsa yapılsın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gidiyor konu…

Mehmet Pehlivan: Bu kez, örgüt suçlar bürosunda ifadeye çağrıldı. Çağrı kağıdında hangi suçlamaların atılı olduğu yazmıyor. Bu, savunma hakkını kısıtlayan bir şey. Hukuka aykırı bir beklenti içinde değiliz, normalleştirilmesine dair cevap vermek de doğru değil.

(İmamoğlu ile 51 kişinin geçiş yaptığını söylediniz. Diğer 50 kişi sürece dahil değil mi, değilse neden İmamoğlu hakkında bir çalışma var)

Adem Sözüer: Bizden istenen mütalaa, İmamoğlu’nun işlemlerinde hile/suç olup olmadığı. Biz belgelere baktık, her şey doğru yapılmış. Ceza hukukuyla ilgili bir sorun yoktur. İdari hukukçular da işlemlerde sorun yok dedi.

Mehmet Pehlivan: Bir ihbar dosyası üzerine başsavcılık, Kasım 2024’te YÖK’ten bir araştırma talep ediyor. Sadece İmamoğlu hakkında talep ediliyor rapor.

(İmamoğlu ile 51 kişinin geçiş yaptığını söylediniz. Diğer 50 kişi sürece dahil değil mi, değilse neden İmamoğlu hakkında bir çalışma var)

Adem Sözüer: Bizden istenen mütalaa, İmamoğlu’nun işlemlerinde hile/suç olup olmadığı. Biz belgelere baktık, her şey doğru yapılmış. Ceza hukukuyla ilgili bir sorun yoktur. İdari hukukçular da işlemlerde sorun yok dedi.

Mehmet Pehlivan: Bir ihbar dosyası üzerine başsavcılık, Kasım 2024’te YÖK’ten bir araştırma talep ediyor. Sadece İmamoğlu hakkında talep ediliyor rapor.

(Açılan bir sürü dava var, siyasi yasak da söz konusu. Adaylığının önüne ket mi vurulmak isteniyor?)

Adem Sözüer: Bu soruşturma yazısında bile bir suç belirtilmemiş. Suçun olmadığı bir konuda soruşturma başlatılıyor. İmamoğlu şunu yanlış yapmıştır denilmiyor. Buna rağmen soruşturma konusu yapılıyorsa, meselenin hukuki temelinin olmadığı, siyasi amaçlı olduğu, adaylık gündemiyle ilgili olduğunu söyleyebiliyoruz.

(Olumsuz sonuç bekliyor musunuz?)

Adem Sözüer: Türkiye’deki hukuk uygulamasının büyük ve ağır sorunları olduğunu düşünüyoruz ama her zaman ve her an hukukun üstün geleceğini düşündüğümüz için, olumsuz bir sonuç içinde değiliz. İmamoğlu siyasi cevabı verebilir, ben ceza hukukçusu olarak veriyorum bu cevabı.

(Üniversitedeki yetkililerle ilgili soruşturma söz konusu mu?)

Adem Sözüer: Biz, ahmak davasından şunu biliyoruz ki, hâkim değişti. Hayatında ilk defa bir hakaret suçuna o kadar ağır bir ceza verdi o hâkim. Bu kadar olağan dışı bir şey olunca, biz buna yargısal taciz diyoruz. Bu yargısal taciz uygulamasının örneklerinden biri olarak görüyoruz suç dahi belirtilmeden gönderilen davetleri…

Mehmet Pehlivan: Çağrı kağıdında atılı suçlamanın ne olduğu belirtilmiyor. Yararlanan mı, başka bir ithamla mı karşı karşıya kalacağız bilmiyorum. İdari hukukunda, idari işlemin geri alınmasının hangi şartlarda alınacağı belirtiliyor. Bu şartlardan hiçbirinde, İmamoğlu hakkında sonuç doğuracak karşılığı yok.

Adem Sözüer: 1990 yılında idareciler bir hata yaptı diye onlar bakımından bir dava açılması, ceza yapılması söz konusu değildir.

(Yatay geçiş döneminde özel üniversiteden devlet üniversitesine geçiş yapılabiliyor muydu, taban puan şartı sağlandı mı?)

Adem Sözüer: O dönemdeki yönetmelikte böyle yasaklar var mı, komisyonu ilgilendirir. Böyle bir engel yok, düzenleme yok. Bugün de vakıf üniversitelerinden devlet üniversitelerine geçiş vardır. Yurt dışında olmasından da bir sorun yoktur, özel üniversite tartışması da sorun yoktur. Yatay geçişin gelmesinin sebebi, çalışkan öğrenciler kendiyle ilgili bölüme geçebilsin diye yapılmış. ÖSS puanıyla ilgili bir şey yok, o yüzden İmamoğlu’nun başvurusunda sorun yok diyor YÖK raporunda.

İlişkili Haber
thumbnail

Ekrem İmamoğlu’nun avukatlarından ‘diploma’ açıklaması

Haberi görüntüle

NE OLMUŞTU?

Ekrem İmamoğlu’nun diplomasındaki şaibe iddiası ilk kez Veryansın Tv Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay tarafından gündeme getirilmişti.

Atay, Serkan Öz ile birlikte sunduğu ‘Ne Varsa Dilimizin Ucunda’ isimli programda, İmamoğlu’nun üniversite diplomasının sahte olduğunu belirtip “Kıbrıs’ta Girne Amerikan’da okuduğu dönemde başka bir bölümden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne yatay geçiş yaptı. Hem yatay hem dikey geçiş yapmış” demişti.

İBB’NİN AÇIKLAMASI

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) konuya ilişkin açıklama gelmişti. İBB Teyit’in sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduğu belirtilmiş ve diploması paylaşılmıştı.

İBB’nin açıklamasında, İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’ne geçişiyle ilgili bilgi verilmemesi dikkat çekmişti. Açıklamada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diploması olmadığı iddiası tamamen uydurmadır. Sayın İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunudur. Aşağıda fotokopisini paylaştığımız mezuniyet belgesi İBB ve üniversite arşivinde yer almaktadır” denilmişti. 

İlişkili Haber
thumbnail
Akademisyen Suay Karaman’dan ‘İmamoğlu’nun diploması’ mesajı: ‘Yatay geçiş hukuki değildir’
Haberi görüntüle

ERDEM ATAY: İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ’NE GEÇİŞ BELGELERİNİ RİCA EDİYORUM

İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili şaibeyi gündeme getiren Atay, İBB’nin açıklamasına yanıt vermişti.

Atay, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetmişti:

“Sayın İBB Teyit,

Diploma için teşekkür ederim.

Şimdi sizden Girne Amerikan Üniversitesi’nden 1990 yılında İstanbul Üniversitesi’ne geçiş belgelerini rica ediyorum.

Mümkün müdür?

Teşekkürler.”

MURAT ONGUN YÜKSEK LİSANS BELGESİNİ PAYLAŞTI

Öte yandan, İmamoğlu’nun danışmanı Murat Ongun da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun lisans (üniversite) diploması üzerinden polemik çıkartmaya çalışanlar için ayrıca yüksek lisans belgesini de bilgi için sunarız” demişti. 

Murat Ongun’a da yanıt veren Erdem Atay, “Sayın Murat Ongun… Başarılı belediye başkanınızın 1990 yılındaki Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne geçiş belgelerini rica etsem. Onları da paylaşır mısınız?” ifadeleriyle talebini yinelemişti.

İlişkili Haber
thumbnail

Erdem Atay’ın o sözleri gündem oldu: Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diploması sahte!

Haberi görüntüle

SORUŞTURMA AÇILDI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında diplomasının sahte olduğu iddialarına ilişkin “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla soruşturma başlatmıştı.

Başsavcılıktan yapılan açıklamada, “Yüksek Öğrenim Kurulunca (YÖK) hazırlanan raporda İmamoğlu’nun diplomasının sahteliğine ilişkin tespitlerin yer aldığı” belirtilmişti.

İlişkili Haber
thumbnail

İmamoğlu’na ‘sahte diploma’ soruşturması

Haberi görüntüle

ERDEM ATAY YÖK RAPORUNU CANLI YAYINDA DUYURDU

İBB Başkanı’nın İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne geçişindeki şaibe iddiasını gündeme getiren Veryansın Tv Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay, YÖK’ün İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili hazırladığı rapor hakkında aldığı bilgileri canlı yayında aktarmıştı.

Atay, “YÖK’ün raporu yatay geçişin sahte olduğu, diplomanın da iptal edilmesi gerektiğini söylüyor. Bu aşamada, YÖK diplomayı iptal edebilir, İstanbul Üniversitesi iptal edebilir ve mahkeme iptal edebilir ama rapora göre iptal edilecek!” demişti.

İlişkili Haber
thumbnail

Erdem Atay: İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesine karar verildi

Haberi görüntüle

YÖK’ÜN ‘İMAMOĞLU’ RAPORU ORTAYA ÇIKTI

YÖK’ün İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili hazırladığı rapor ortaya çıktı.

Sabah’tan Halit Turan’ın haberine göre; yatay geçişin yapıldığı 1990 yılında Kuzey Kıbrıs Üniversitesi’nin Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından tanınmadığı belirtildi.

YÖK tarafından 1990 yılında tanınırlığı olmayan ve 1993 yılında tanınırlığına ilişkin karar alınan Kuzey Kıbrıs Üniversitesinden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesine yapılan yatay geçiş sürecinin tanınırlık, yatay geçiş kontenjanları, ilan süreleri ve kabul işlemlerine YÖK kararlarına ve usulüne uygun yürütülmediği tespit edildi.

İlişkili Haber
thumbnail

Veryansın Tv duyurmuştu… İşte YÖK’ün İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili raporu

Haberi görüntüle

İşte Erdem Atay’ın İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili yazdığı yazılar:

Yayını izlemek için tıklayın:

 

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 25 Şubat 2025, 14:38

    Çalışkan öğrenciymişmiş..!

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!