Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında başlayan Kabine Toplantısı yaklaşık 2 saat sürdü.
Erdoğan, Saray’da yapılan toplantının ardından açıklamalarda bulundu.
Bölgesel ve küresel gelişmeler bağlamında tarihi bir dönemden geçildiğini söyleyen Erdoğan, “Dünya ve insanlık tarihine yön veren bu hadiselerin hemen hemen tamamı Türkiye’nin merkezinde yer aldığı coğrafyada cereyan ediyor.” dedi.
Bu hadiselerin doğrudan etkilediği ülkelerin en başında Türkiye’nin geldiğini belirten Erdoğan, “Rehavete kapılma, gardımızı düşürme, hadiseleri seyrine bırakma gibi bir lüksümüzün olmadığını çok net biçimde görüyoruz. Karşımızdaki tabloyu binlerce yıllık birikimin neticesinde tekemmül ve tebellül eden devlet aklının geniş merceğinden bakarak okuyoruz.” diye konuştu.
‘DEVLET AKLI’ MESAJI
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Değerli basın mensupları, sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Ekranları başında, sosyal medya platformlarında ve radyo kanallarında bizleri takip eden vatandaşlarıma da buradan saygılarımı gönderiyorum. Bölgesel ve küresel gelişmeler bağlamında tarihi sıfatının tam olarak ete kemiğe büründüğü bir dönemden geçmekteyiz. Dünya ve insanlık tarihine yön veren bu hadiselerin hemen hemen tamamı Türkiye’nin merkezinde yer aldığı coğrafyada cereyan ediyor. Bu hadiselerin doğrudan etkilediği ülkelerin en başında da hiç tartışmasız Türkiye’ye geliyor. Temkin, tedbir ve teyakkuzu bir an bile elden bırakmanın ağır sonuçlarının olacağının gayet farkındayız. Rehavete kapılma, gardımızı düşürme, hadiseleri seyrine bırakma gibi bir lüksümüzün olmadığını çok net biçimde görüyoruz. Karşımızdaki tabloyu binlerce yıllık birikimin neticesinde tekemmül ve tebellül eden devlet aklının geniş merceğinden bakarak okuyoruz.
‘KENETLENMİŞ DURUMDAYIZ’
Bunun için dibini görmediğimiz suya adım atmıyoruz. Bin yıllık mirasın, yüz yıllık ufkun rehberliğinde bütün süreçleri titizlikle yönetiyoruz. Hamaset ve nostaljiyle değil, stratejik akıl ve sabırla hareket ediyoruz. Allah’ın yardımı, aziz milletimizin desteği, mazlum ve mağdurların duasıyla hedeflerimize doğru emin adımlarla yürüyoruz. Elbette daha yapacak çok işimiz, gidecek daha çok yolumuz var. Ama biz kararlıyız, azimliyiz, hedefe varmak için sabırsızlanan ok misali büyük ve güçlü Türkiye idealine kenetlenmiş durumdayız. Türkiye yüzyılının yavaş yavaş söken şafağı karşısında milletimiz gibi yüzünü ülkemize çevirmiş milyonlar gibi büyük bir heyecan içindeyiz. Önümüze çıkan engeller ne kadar çetrefil olursa olsun her birini aşacak irade, gayret, kudret ve kuvvete Allah’ın izniyle ziyadesiyle sahibiz. Artan tehditler karşısında ülkemizin hak, hukuk ve menfaatlerini muhafaza ve müdafaa ediyoruz. Tüm bu süreçlerde kimin ne dediğine değil, 22 yıldır bize istikamet çizen aziz milletimizin ne dediğine bakıyoruz. Muhalefetin bizi çekmeye çalıştığı sahte, sakat ve faydasız gündemlerin hiçbirine takılmıyor. Hiçbirini zerre miskal umursamıyoruz. Hayat nehrinde bulanmadan, donmadan akarken iki günü birbirine eşit olanın ziyanda olduğu gerçeğinden hareketle her günümüzü, her anımızı milletimize hizmet yolunda en güzel şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Sorumluluğumuzun büyük yükümüzün ağır olduğu bir gerçektir. Keza 22 yıldır milletimizin güvenine, teveccühüne, mazhar olmanın bize ağır bir emanet yüklediğinin de fevkalade bilincindeyiz.
‘SORUMLULARIN HEPSİNİN YARGIYA HESAP VERMESİ İÇİN GEREKEN NEYSE YAPIYORUZ’
Hamdolsun bugüne kadar bu emaneti halel getirmedik. Milletimizi mahcup etmedik. Milletimize hiçbir zaman mahcup olmadık. İnşallah bundan sonra da milletin emanetine leke sürdürmeyecek, milli iradeye kesinlikle gölge düşürmeyecek, Türkiye’yi her alanda büyütmeye, güçlendirmeye devam edeceğiz. Değerli basın mensupları, işte bu tasavvurla ekonomiden sağlığa, güvenlikten çevre ve şehirciliğe, turizmden bölgemizde ve ülkemizde yaşanan son gelişmelere kadar pek çok konuyu ele aldığımız bir kabine toplantımızı da az önce tamamladık. Geçen haftaki kabine toplantımızı, Bolu Kartalkaya’daki yangının derin üzüntüsünü yaşadığımız bir atmosferde gerçekleştirmiştik. Yangın faciasında vefat eden 78 kardeşimizin her birine bugün bir kez daha Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyor. Sevdiklerini ve yakınlarını kaybeden vatandaşlarımıza sabrı cemil diliyor, başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Yangından yaralı olarak kurtulan 51 kardeşimizden tedavileri devam eden 2 vatandaşımıza acil şifalar temenni ediyorum. Facianın üzerinden geçen 2 haftaya rağmen acımız da, öfkemiz de halen çok büyük. Tek bir kişiyi dahi atlamadan sorumluların hepsinin yargıya hesap vermesi ve adaletin tecellisi için gereken neyse yapıyoruz ve yapacağız.
‘KARTALKAYA’ MESAJLARI
Meclisimizde kurulması kararlaştırılan araştırma komisyonu da bu sürece katkı verecek, bir daha benzer felaketlerin yaşanmaması için alınması icap eden tedbirleri, mevzuat düzenlemelerini ve diğer hususları belirleyecektir. Yangınlar hemen sonra görevlendirmesi yapılan Mülkiye Çalışma ve Turizm Başmüfettişlerimiz raporlarını tamamlıyor. Bu raporlar soruşturmayı yürüten savcılığımızla da paylaşılmaktadır. Şunu tekrar açık açık belirtmek durumundayım. Bir gecelik hasılatını masraf olur diyerek yangın tedbirlerini harcamayan açgözlüler başta olmak üzere hatası, kusuru, ihmali veya yanlışı olan kim varsa hepsinden tek tek hesap sorulacaktır. Kaybettiğimiz canlarla canımız yandı, yüreğimiz yandı. İhmali olanların da adalet önünde canının yanacağından kimsenin şüphesi olmasın. Rabbim milletimizi ve ülkemizi bu tür büyük acılardan muhafaza eylesin diyorum. Burada şunu da altını çizerek vurgulamakta fayda görüyorum. Turizm sektörümüzün de yine bu kürsüden daha evvel dikkat çektiğim tamahkarlıkla mücadele konusunda artık elini değil tüm vücudunu taşın altına koyması gerekiyor. Her yıl daha çok turist ağırlayıp daha fazla para kazanırken güvenliğe, konfora ve hizmete daha az yatırım yapamazsınız. Bakın geçen sene 62 milyon 232 bin kişiyi ülkemizde ağırladık. Turizm gelirimiz ise 61 milyar 103 milyon dolarla rekor kırık 2024 yılı için açıkladığımız hedeflerin de ötesine geçmiş olduk. Turizmde 2025 yılı için hedefimiz 65 milyon ziyaretçi 64 milyar dolar gelir. İnşallah yakın vadede 100 milyar dolar rakamına ulaşmayı ümit ediyoruz. Şayet bu lige yükselmek istiyorsak zihniyet değişikliğine gitmemiz şart. İnsan hayatına ve onuruna gerekli değeri vermeyen bir anlayışın bilhassa turizm sektöründe asla başarı şansı yoktur.
‘GEREKEN DERSİ ÇIKARACAKLARINA İNANIYORUM’
Sektörün sağlıkta büyüyebilmesi için çürükleri ayıklaması tercihten öte zaruret halini almıştır. Hepimizin yüreğini dağlayan Bolu Kartalkaya faciasından turizmcilerimizin de gereken dersi çıkaracaklarına inanıyorum. Değerli basın mensupları sağlık, iktidarlarımızın son 22 yılda en büyük yatırımları yaptığı alanların başında geliyor. Bizden önce imtiyazlı bir kesim dışında halkımızın çoğu için nitelikli sağlık hizmeti almak ciddi bir problemdi. Çözüm değil, sorun üreten, derman değil, dert üreten bu sistemi son 22 yılda attığımız adımlarla eski Türkiye’nin kötü bir hatırası olarak geride bıraktık. Bunun yerine ulaşılabilirlik ve hizmet standardı açısından dünyada örnek gösterilen bir sistemi milletimizin istifadesine sunduk. Sağlık altyapımızın kapasitesini özellikle koronavirüs salgını döneminde 85 milyon olarak yakinen tecrübe ettik. Gelişmiş ülkelerin dahi altında ezildiği bir sağlık krizini biz hamdolsun başarıyla yönettik. Değişen şartlara ve ihtiyaçlara göre sağlık sistemini güncelliyor, eksiklerini gideriyoruz. Önceki ay koruyan, geliştiren ve üreten sağlık modeliyle sağlıklı Türkiye Yüzyılı programımızı duyurduk. Koruyan sağlık modelimizde vatandaşlarımızın sağlık hizmetine eriştiği ilk kapı aile hekimlerimiz olacak. Böylece vatandaşlarımız doğru yerde, doğru zamanda etkin tedaviye ulaşacak, hastanelerimizdeki yoğunluk da azalacak. Doktorlarımızın her bir vatandaşımıza daha fazla vakit ayırabilmesi için de yeni uygulamaları devreye alıyoruz. Aile hekimlerimizi hastane randevu sistemine entegre ediyoruz. Hastanelerimizde aile hekimlerimiz için randevu kontenjanları ayırdık. 2025 yılında ilave bin aile sağlığı merkezimizi daha açarak koruyucu sağlık altyapımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz. Aile hekimlerimiz sadece ilk bir ay içerisinde 5.200.000 vatandaşımıza sağlık taraması yaptı. 620.000 vatandaşımızda koronavirüs hastalığı, hipertansiyon ve diabet gibi önemli hastalıklara erken tanı konuldu. Erken tanı konulan vatandaşlarımız yakın takibi alındı, tetkik ve tedavileri için gerekli yönlendirmeler yapıldı. Kronik hastalığa sahip vatandaşlarımızın raporlu ilaçlarını yazdırmak için hastanelere gitme zorunluluğunu kaldırdık. Artık bu ilaçları aile hekimleri yazabilecek.”
Sizde devlet aklı değil ergen aklı bile yok.Bitmeyen traji komik bir sinema filmisiniz