Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Ordu’da düzenlenen 8. Olağan İl Kongresi’ne katıldı.
Burada partililere hitap eden Erdoğan, bugün ikindi namazında ebediyete uğurlanan sanatçı Ferdi Tayfur’a Allah’tan rahmet dileyerek salondakilerden Tayfur için “Fatiha” okumalarını istedi.
Erdoğan, burada şu ifadeleri kullandı:
“Sıfırdan başlayıp bitirdikleri tek bir projeleri bu; Sultanahmet’te şadırvanın musluğunu değiştirmiş. Yaptıkları bu. Ortada hizmet yok, eser yok, proje yok, yatırım yok ama bakıyorsunuz, Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçları katlanarak artıyor. SGK’yi batırmak, anladığımız kadarıyla bir CHP geleneği. Eski genel başkanlarının akılda kalan tek icraatı, SSK’yi batırmaktı. Maşallah yeni genel başkan da bu konuda selefini hiç aratmıyor. Biz bunları yüzlerine söyleyince de beylerin konforu bozuluyor, hemen saldırıya geçiyorlar. Bir defa akıl, basiret ve ahlak sahibi herkes şunu kabul edecektir, dünyanın hiçbir yerinde devletin herhangi bir kurumu alacağının peşine düştüğü için eleştirilmez, yerilmez, hedef tahtasına konulmaz. Borcun ifasını istemek suç değildir, kabahat değildir, utanılacak bir tutum hiç değildir.”
İLK SIRADAKİ BELEDİYEYİ AÇIKLADI
Bu ister devletin bir kurumu, ister şahıs olsun fark etmez. Öncelikle bu ahlaki çizginin çok net biçimde çizilmesi gerekiyor. Ancak muhalefetin afaki tepkisine baktığınızda tam zıttı bir durum söz konusu. Sırf alacağını talep etti diye ellerinden gelse SGK’yi linç edecekler. Herhalde böyle bir pişkinlik örneğine, böyle bir arsızlığa CHP haricinde kanaatimce başka hiçbir yerde rastlanamaz. İkinci husus, SGK’yi birikmiş prim borcu en yüksek 10 belediyenin 7’si CHP’li yerel yönetimler. Bunların ilk sırasında, 10 milyar lira, eski parayla 10 katrilyon lira ile ana muhalefetin 25 yıldır yönettiği İzmir Büyükşehir Belediyesi yer alıyor.
İzmir Büyükşehir’in SGK’ye kaç çeyrek altın borcu var, varsın bir zahmet bunu da kendisi çıkarsın. Belediyelerin SGK’ye borç stokunun yüzde 70’i yine ana muhalefete ait. Türkiye’nin SGK’ye en borçlu 30 belediyesinden 23’ü yine CHP’li. İlçe belediyelerinin sadece yüzde 34’ü ana muhalefete mensupken, Sosyal Güvenlik Kurumu borçlarının yüzde 65’i bunlara ait.
ÖZEL’E MESAJ
Birincisi, belediye hizmetlerinin standardı anında düşüyor, otobüsler gelmiyor, çöpler toplanmıyor, sular akmıyor, köprüler, yollar, alt ve üst geçitler artık yapılmıyor. İkincisi, Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçları katlanarak artıyor. Mart 2024’ten beri hepsi daha önce CHP’li olan en borçlu 6 belediyenin Sosyal Güvenlik Kurumuna borcu yüzde 40 ile yüzde 100 oranında yükseldi. Tabii bu 6 aylık dönemde yemeği kimin yediğini en iyi Sayın Özel bilir. ‘Belediye’ deyince Sayın Özel’in aklına ilk ‘yeme’ kavramının gelmesi ise kuşkusuz ibretlik bir durumdur. Bunların belediyeleri arpalık olarak gördüklerini biz zaten söylüyorduk ama Sayın Özgür Özel de kendi ağzıyla bu hakikati ikrar etmiş oldu.
Sayın Özel’in dediği gibi şimdi biz buna sessiz mi kalalım? SGK’nin, CHP’li belediyeler eliyle felç edilmesine göz mü yumalım? İşçinin, emeklinin, esnafın, memurunun, işverenin hakkının yenilmesine rıza mı gösterelim? CHP’nin bizden beklediği budur. Sayın Özel’in bu kadar feveran etmesinin, kimi belediye başkanlarının bu derece çirkinleşmesinin yegane sebebi de budur.
Kusura bakmasınlar, bu milletin dişinden, tırnağından artırarak devletine ödediği her bir kuruşun sorumluluğu bizim sırtımızdadır. Milletimiz, sandıkta bize yetkiyi işte bu tür hoyratlıklar karşısında hakkını, hukukunu koruyalım diye vermiştir. Biz de milletin hakkını sonuna kadar korumakta kararlıyız.
Muhalefetin kısır gündeminin bizi esir almasına müsaade etmeyeceğiz. Parti içi iktidar mücadelelerini milletin gözünden kaçırmak için kurdukları tuzaklara düşmedik, düşmeyeceğiz. CHP olarak varoluşsal bir kriz yaşıyorlar ama bunun farkında bile değiller. Eleştirmekten, olmazları anlatmaktan başka siyaset zaten bilmiyorlar. Türkiye’nin meselelerine dair doğru düzgün tek bir önerileri dahi yok.
CHP’YE SURİYE MESAJLARI
Güney sınırlarımızın hemen ötesinde adeta tarih yeniden yazılıyor. Bakıyorsunuz CHP’li siyasetçiler olayları anlamaya dahi çalışmıyorlar. Özgür Özel ne diyordu bize ‘Suriye’ye gidin.’ Ne oldu? Biz Suriye’ye adım atmadık ama Suriye’yi evelallah her yönüyle ele almak suretiyle şu andaki hale getirdik. Şu anda Suriye’de yeniden bir güneş doğuyor. Buram buram oryantalizm kokan ‘Orta Doğu bataklığı’ dışında şimdiye kadar dillerinden hiçbir cümle duymadım. ‘Suriye’de, Irak’ta, Libya’da ne işimiz var?’ sorusu haricinde herhangi bir politikalarına da rastlamadım. Öyle demiyorlar mıydı? ‘Suriye’de ne işiniz var, Libya’da ne işiniz var?’ Eski genel başkanları ara sıra kendini hatırlatmak için sosyal medyada bir şeyler karalıyor fakat onu kendi partisi dahil kimse dikkate almıyor. Suriyeli mazlumlara karşı 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde ırkçı nefretin en rezil halini sergiledi ama çıkıp yarım ağızla da olsa bir pişmanlık cümlesi kurmadı. Hiçbir öngörüsü tutmamış, partisinin bile sözünün itibarı kalmamış birisi şimdi de yeni Suriye yönetimine akıl veriyor, tavsiyede bulunuyor.”