1. Haberler
  2. Siyaset
  3. Erdoğan ’emekliler’ için Özgür Özel’e seslendi: Talimat verin

Erdoğan ’emekliler’ için Özgür Özel’e seslendi: Talimat verin

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomiye ilişkin mesajlar verdiği açıklamasında "Enflasyonda en kötüsünü geride bıraktık" dedi. Erdoğan, emeklilerin hayat kalitesini yükseltecek birçok adım attıklarını öne sürüp 2002 ile 2024 emekli aylıklarını kıyasladı. Muhalefete seslenen Erdoğan, "Emeklilere faydanız dokunsun istiyorsanız talimat verin, belediyeleriniz Sosyal Güvenlik Kurumu'na olan birikmiş borçlarını ödesin" dedi. Hazine Bakanlığı'nın belediyelerden borç tahsiline başlayacağını söyledi.

featured

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ekonomiye ilişkin mesajlar veren Erdoğan, “Enflasyonda en kötüsünü geride bıraktık” dedi. Erdoğan, emeklilerin hayat kalitesini yükseltecek birçok adım attıklarını öne sürüp 2002 ile 2024 emekli aylıklarını kıyasladı.

Erdoğan, “Ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde en düşük emekli aylığı 66 lira, yani 43 dolardı. Emeklilerimizin önemli bir kısmı asgari ücretin 3’de biri civarında aylık almaktaydı” dedi ve en düşük emekli aylığının 12 bin 500 liraya yükseldiğini belirtti.

Sahipsiz hayvanlara yönelik kanun teklifine gelen tepkiler hakkında da konuşan Erdoğan, “Türkiye’de bir başıboş köpek sorunu var” dedi. Erdoğan, “Hayvanlar konusunda kimse bize merhamet dersi vermeye kalkışmasın” diye konuştu.

‘KKTC’NİN BAĞIMSIZLIĞINA VERDİĞİMİZ ÖNEMİ BİR KEZ DAHA DÜNYAYA İLAN ETTİK’

Erdoğan’ın açıkalmasından öne çıkanlar şöyle:

Yunan makamlarıyla görüşmelerimizde Batı Trakya’daki soydaşlarımızın sorunları gündemimizin ilk sırasında alıyor, Din, ibadet, ve eğitim konusundaki meseleler sürekli takibimizdedir. Bundan sonra da Batı Trakya Türk azınlığa kol kanat germeye devam edeceğiz. Aynı durum Kıbrıs Türk halkının hakları için de geçerlidir. 1960’lardan beri neredeyse 3 çeyrek asırdır, haksızlığa, ayrımcılığa maruz kalıyor.

Yakılan köyleri, öldürülen çocukları, Kıbrıslı kardeşlerimizin dramlarını asla unutamayız. Tüm bu zulümler işlenirken Batılı kuruluşlar hiçbir şey yapmadılar. 20 Temmuz 1974 Barış harekatıyla Türkiye, Kıbrıs Türk halklarının bağımsızlığına uzanan elleri kırmıştır. Kıbrıs Türkünün bağımsızlık iradesini kırmaya çalışan politikalar o günden bugüne kadar artarak devam etmektedir.

Oturulan müzakere masalarından ne yazık ki hiçbir çözüm çıkmadı. Federalizme dayalı tekliflere bizim de Kıbrıs Türkünün de karnı tok. Duruşumuzu net bir şekilde ortaya koyduk. Kıbrıs davasına ve KKTC’nin bağımsızlığına verdiğimiz önemi bir kez daha dünyaya ilan etmiş olduk. Kıbrıs Türk halkının kendi ayaklarının üzerinde durması için de desteklerimizi sürdürüyoruz.

‘MUHALEFETİN NORMALLEŞMESİ İÇİN ÖNEMLİ’

Özellikle muhalefetin Türkiye’yi yurt dışına şikayet eden siyaseti bırakmasını öneriyoruz. CHP milletvekilleri Avrupa’da ülke ülke dolaşıp PKK’nın gönüllü avukatlığını yapıyorlardı. 15 Temmuz faillerini aklama görevini de yine CHP üstlenmişti. Türkiye’ye ve Türk siyasetine yakışmayan bu tavrın değişim ifadesi göstermesi, açık şöyleyim muhalefetin normalleşmesi adına kayda değer buluyorum.

‘TOKATLAŞMAK İÇİN UZATILAN ELİ HAVADA BIRAKMAYIZ’

Burada şunu da ifade etmek isterim. Biz, komşularımızla ilişkilerimizde gerilim peşinde asla değiliz. Yakın çevremizden başlayarak tüm ülkelerle dostluğumuzu ilerletmeye, bölgemizde ve dünyada dostlarımızın sayısını artırmaya bakıyoruz. Bu politikamızda da son derece samimiyiz, kararlıyız, iyi niyetliyiz. Tokalaşmak amacıyla uzatılan hiçbir eli havada bırakmayız. Ortak çıkarlar ve karşılıklı saygı çerçevesinde hareket edildiği takdirde aşılamayacak hiçbir engel görmüyoruz. Nitekim son bir yılda bu yönde önemli adımlar attık. Komşularımızın yanı sıra, pek çok uluslararası kuruluşla işbirliğimizi ilerlettik. Artan güvenlik tehditleri karşısında Türkiye’nin manevra alanını genişletmek için gayretlerimizi inşallah daha da yoğunlaştıracağız.

‘ENFLASYONDA EN KÖTÜSÜ GERİDE KALDI’

Ekonomide de sıkıntılarımız üstesinden geliyoruz. OVP’nin olumlu sonuçlarımızı görmeye başladık. Enflasyonda en kötüsünü geride bıraktık. Bundan sonra daha hissedilir şekilde düşecektir. Fiyatlama davranışlarının piyasa ile dengeleme yaşadığını gözlemliyoruz. Enflasyonu hedeflediğimiz seviyeye indireceğiz. Kredi Derecelendirme kuruluşları da Türkiye ile daha iyi derecelendirmeler yapıyor. Tam 11 yıl sonra gelen bu not artırımı esasen çok geç kalınmış bir adımdır. Milletimiz gönlünü ferah tutsun. Türkiye doğru yoldadır ve hedeflerine emin adımlarla ilerlemektedir. Daha önce nasıl enflasyonu tek haneye indirdiysek yine başaracağız. Bunu AK Parti’den başarabilecek bir parti yoktur.

‘EMEKLİLERE VERDİKLERİ SÖZLERİ HATIRLAMAK BİLE İSTEMİYORLAR’

Her gün yeni bir vaatle arz-ı endam eden muhalefet, bize göre havanda su dövmektedir. Bunlar, aynı riyakarlığa seçim döneminde de başvurdular. Lütfen 4-5 ay öncesini şöyle bir hatırlayın. Suyu ucuzlatmaktan bahsediyorlardı; şimdi suya yüzde 400-500 oranında zam yapıyorlar. Liyakatten bahsediyorlardı; şimdi belediyeleri akraba çiftliğine çeviriyorlar. Ortalıkla boş gezen ne kadar eş, dost, hısım, tanıdık varsa; eğitimine bakmadan, hepsini belediyelere üst düzey yönetici olarak atadılar. Otoparkından toplu taşımaya belediye bünyesinde hangi hizmetler sunuluyorsa, hiç sektirmeden hepsinin ücretlerinde fahiş artışa gittiler. Emeklilere verdikleri sözleri zaten hatırlamak bile istemiyorlar. Daha 4 ay öncesinde meydanlarda bol keseden para dağıtıyorlardı, şimdi emeklilerimizi kapılarına dahi yaklaştırmıyorlar. Seçim bitti, sandıklar kapandı, verilen sözlerin tamamı rafa kalktı.

‘EMEKLİLERE FAYDANIZ DOKUNSUN İSTİYORSANIZ…’

CHP’li belediyelerin alamet-i farikası olan “çöp, çamur, çukur, yolsuzluk, hırsızlık” girdabına vatandaşlarımız tekrar sürüklendi. Vals ve dans gösterisi düzenlemeyi belediyecilik zannediyorlar. Beceriksizlik, iş bilmezlik, ideolojik bağnazlık adeta bunların paçalarından akıyor.

Buradan Sayın CHP Genel Başkanına şunu söylemek isterim: Dürüst siyaset verilen sözlerin arkasında durmayı gerektirir. Tutmadığınız sözlerin mahcubiyetini, daha büyük vaatlerde bulunarak gizleyemezsiniz. Gücünüz yetiyorsa, belediye başkanlarınıza söyleyin, “bedava” yapacağız diyerek milletten oy istedikleri, ancak 3 ayda 3-4 kez zam yaptıkları hizmetlerin fiyatlarını düşürsünler.

“Emeklilere faydanız dokunsun” istiyorsanız, talimat verin, belediyeleriniz Sosyal Güvenlik Kurumuna olan birikmiş borçlarını ödesinler. Meydanlarda “oy verene bedava traktör vereceğiz” demek kolaydır; zor olan sözünün eri olmaktır, ahdine sadık kalmaktır.

‘BAKANLIĞIMIZ BORÇLARIN TAHLİSİNE BAŞLAYACAK’

Şu anda belediyelerin borçlarıyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığımız kaynağında bu borçların tahlisine başlayacaktır. Öyle 25 kuruşa simit yok. Milletin varlığını değişik yerlerde harcamaya müsaade yok. Dolayısıyla Bakanlığımız bu tahsili yerinde yapacaktır. Biz siyasette hiçbir zaman böyle ucuz yollara meyletmedik, Sırf seçim kazanacağız diye böyle sözler vermedik. Gerçekten yapmak isteyip de irademizi aşan sebeplerden dolayı yapamadığımız hususlar elbette olmuştur. Ama gayretimize, samimiyetimize halkımız şahittir.

‘BİZDEN ÖNCE EMEKLİ AYLIKLARI İNSANİ STANDARTLARIN ÇOK ALTINDAYDI’

Hayatlarının ikinci baharında emeklilerimizin yanında yer almayı asli görevimiz olarak görüyoruz. Son 21 yılda emeklilerimizin hayat kalitesini yükseltecek birçok adım attık. Bizden önce emekli maaşları gerçekten insani standartların çok altındaydı. Kasım 2002’de nasıl bir ücret tablosuyla karşı karşıya olduğumuzu burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde en düşük emekli aylığı 66 lira, yani 43 dolardı. Yine bu dönemde asgari ücret 184 lira olarak uygulanıyor, bu rakam da 122 dolara tekabül ediyordu. Emeklilerimizin önemli bir kısmı asgari ücretin 3’de biri civarında aylık almaktaydı. Bu dengesizliği giderecek pek çok düzenlemeyi hayata geçirdik. En düşük emekli aylığını, geçtiğimiz hafta yapılan artışla 12 bin 500 liraya, yani 380 dolara yükselttik. Son 2 yılda en düşük emekli aylığını yüzde 257 oranında artırmış olduk. Bu yıl ocak ayında bütçe imkanlarımızı zorlayarak tüm emekli aylıklarını yüzde 49,3 oranında artırmıştık.

‘5 BİN LİRA ÖDEME YAPARAK DESTEK OLDUK’

Temmuzda da SSK ve BAĞ-KUR emeklilerinin aylıklarına yüzde 24,7; emekli sandığı emeklilerimizin aylıklarına yüzde 19,3 oranında zam yaptık. Dolayısıyla 2024 yılında emekli maaşlarında yüzde 78 ilâ 86 oranında artışa gitmiş durumdayız. Yaptığımız bu artış, enflasyon beklentisinin oldukça üzerindedir. Yine geride bıraktığımız dönemde emeklilerimize tek seferlik 5’er bin lira ödeme yaparak, onlara destek olduk. Bunun yanı sıra, emeklilerimize bayram ikramiyesi ödemesini biz başlattık. 2018 yılında bin lira olarak başlayan bu ödemeleri, son iki bayramdır 3 bin lira olarak gerçekleştiriyoruz. Emeklilerimize sunduğumuz bir diğer imkân banka promosyonudur. Son olarak kamu bankalarımızın öncülüğünde emeklilerimize ödenen promosyon tutarlarının yükseltilmesini temin ettik. Maaş düzeylerine göre emeklilerimiz 8 ile 12 bin lira arasında promosyon alıyor. Hatta özel bankalarda bu tutar 18 bin liraya kadar yükseliyor.

‘SERZENİŞLERİNİZİ DUYUYORUM’

Emekli kardeşlerimizin şunu bilmesini arzu ediyorum: Gösterdiğimiz tüm bu çabalara rağmen, Cumhurbaşkanınız olarak yaşadığınız sıkıntıların tamamının farkındayım. Serzenişlerinizi duyuyorum. Sorunlarınızı çözmek için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bizim popülizmle işimiz yok. Bizim hayal tüccarlığıyla da işimiz yok. Biz meydanlarda söz verip sonra unutanlardan değiliz; verdiği sözün her zaman dimdik arkasında duranlardanız.

‘TÜRKİYE’DE BİR BAŞIBOŞ KÖPEK SORUNU VAR’

Bugün bazı şeyleri açık açık konuşmamız gerekiyor: Birileri ısrarla görmezden gelse de, Türkiye’de bir başıboş köpek sorunu var. Daha önce de ifade ettim: Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde, modern şehrinde göremeyeceğiniz, bir sokak köpeği popülasyonuyla karşı karşıyayız. Maalesef bu sayı, her yıl asimetrik bir şekilde katlanarak artıyor. Üstelik bu başıboş köpekler; çocuklara, yetişkinlere, yaşlılara, başka hayvanlara, koyun sürülerine, keçilere saldırıyorlar. Trafik kazalarına sebep oluyor; en değerli varlıklarımız olan çocuklarımızı parçalamak suretiyle bizden kopartıyorlar. Artan kuduz vakalarını, yabancı ülkelerin Türkiye’ye gelen vatandaşlarına yaptığı uyarıları burada saymıyorum bile. Müdahale edilmedikçe sorun daha da büyüyor; kötüleşiyor, mesele tam anlamıyla çığırından çıkıyor. Milletimiz bizden bu sorunu çözmemizi istiyor. Halkımız, sokakların güvenli hale gelmesini istiyor.

‘TİMSAHIN GÖZYAŞLARI MERHAMETTEN DEĞİLDİR’

Çocuklarımız, gönül rahatlığıyla okula gitmek, parkta oynamak istiyor. Vatandaşımız, hem şiddetin, hem sağlımıza yönelik tehdidin, hem de istismarın sona ermesini arzuluyor. Bizim bu isteklere, bu arzulara, ülkemizin dört bir yanından yükselen feryatlara sessiz, tepkisiz, bigâne kalmamız düşünülemez. Daha önce de ifade ettim: Hayvanlar konusunda kimse bize merhamet dersi vermeye kalkışmasın. Hele hele, bölücü terör örgütünün beşikteki bebeği katletmesine, canlı bombaların şehirlerimizde masum sivilleri aramızdan almasına, Gazze’de, şu anda sayısı 16 bini bulan masum çocuğun, sayısı 40 bini geçen masum insanın katledilmesine ses çıkarmayanlar, kalkıp da bize merhametten bahsetmesin. Dağdaki eli kanlı katil sürülerine methiyeler düzenler, kimse kusura bakmasın ama, bize vicdan ve merhamet nutku çekemez. Timsahın gözyaşları merhametten değildir.

Komisyon çalışmaları sırasında, köpek yüzünden hayatını kaybetmiş 10 yaşındaki kızının acısını yüreğinde taşıyan annenin, 10 yaşındaki oğlu parçalanmış babanın üzerine yürüyen bir karakter fukarasının diline en son alacağı kelime merhamettir. Değil insana, değil masum çocuklara, herhangi bir canlıya karşı, yüreğinde zerre miskal merhamet olan biri, kalkıp da o densizliği yapmaz. Ciğerparesini kaybetmiş yüreği yaralı bir anneyle empati kuramayan, başka canlılarla nasıl kursun? Eşrefi mahlukat olan insana sevgi göstermeyen, başka canlılara nasıl sevgi beslesin? İnsan sevmiyorlar ki bir köpeği nasıl sevecekler?

‘MECLİS ÇATISI ALTINDA KATİL DİYE BAĞIRAN TÜM MİLLETE EDEPSİZLİK YAPMIŞTIR’

Ayrıca birileri kalkıp geliyor, daha doğrusu buraya, Meclis’e taşınıyor, Meclis koridorlarını işgal ediyor; utanmadan sıkılmadan Meclis çatısı altında milletvekillerine katil diye bağırabiliyor. Milletvekili, milletin temsilcisidir. Milletvekili, sadece kendisini seçenlerin değil, tüm Türkiye’nin, 85 milyonun tamamının vekilidir. Milletvekiline, hem de Yüce Meclis çatısı altında katil diye bağıran da, onu oraya getirip o cesareti veren de, bütün millete karşı saygısızlık yapmıştır, edepsizlik yapmıştır. Biz, bu densizliğe, bu edepsizliğe, bu şımarıklığa pabuç bırakacak, boyun eğecek bir grup değiliz. Biz, üç-beş marjinal karakterin çığırtkanlık yaparak, bağırarak, çağırarak Meclisi çalışamaz hale getirmesine eyvallah etmeyiz. Burası, Gazi bir Meclis’tir, milletin meclisidir, milli iradenin tecelligâhıdır. Kimse Gazi Meclis’in şanına ve konumuna gölge düşüremez.

SOKAK HAYVANLARI TEKLİFİNE ‘EVET’ DİYENLERİ TEBRİK ETTİ

Meclis Başkanımız, Meclis İdare Amirlerimiz, böyle bir edepsizliğin tekrar yaşanmaması için gerekli tedbirleri almalıdır. Utanç verici tüm sahnelere rağmen yasa teklifi dün komisyonda kabul edildi. Sadece insanları değil, sokak hayvanlarını da yaşatmayı amaçlayan kanun teklifimize “evet” diyen tüm milletvekillerini tebrik ediyorum.

Bundan sonra esas önemli olan sahiplenme kampanyasıdır. Son bir haftadır ortalığı ayağa kaldıran sanatçılar, dernekler, medya mensupları başta olmak üzere tüm hayvanseverlerden “başıboş köpekleri sahiplenme kampanyamıza” güçlü destek bekliyoruz. Burada sergilenen yüksek hassasiyetin çok daha fazlasını, sahiplenme sürecinde de göreceğimize inanıyorum.”

 

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. Hadi diyelim Erdoğan matematiği bilmiyor, onun hic mi danışmanı yok ki emeklilere verilen enflasyon artisini doğru hesaplayıp onune koysun. Söyleyin bana 2024 te bu emekli maasinda yuzde 78 ile 86 arası artış nasıl olmuş? 10 bin lira olmuş 12.5 bin lira, yani yuzde 25. 5 bin yardimida 12 bölerseniz ayda 460 lira eder. Şimdi söyleyin bana yuzde 78-86 artış nerede?
    Kibrisa gelince, Kibrisi satmak isteyen senmiydin, benmiydim. Sn. Denktasi kovan, Turkiyeye girisini yasaklayan, satilik Annan planina “Yes be annem” diyen, Kibrisi verelimde kurtulalim diyen sen ve senin surekan değil miydi? Simdi kalkmisdin Kıbrıs fâtihi kesilmeye. Bu ulkenin asil bekası artik sen ve Bahçeli ikilisisiniz. Senden ve ondan kurtulmadıkça Turkiyede hiç bir sorun çözülmez.

    Cevapla
  2. Hükümetin bu talebi, zaten üretmeyen ve belediye kârlarını artırıcı yaratıcılık emaresi bulunmayan belediyeleri, yabancı sermayenin kucağına itmek demektir. Parasız kalan belediyelere küreseller, çantacılarıyla yanaşarak merkezi denetimden kopmaları şartıyla belediyeleri sıcak paraya boğacaktır. CHP belediyelerinden başlamak üzere belediyeler merkeziyetçi yönetimden bağımsız hale gelecek, bir müddet sonra da şehirlerimiz ülkemizden bağımsız(özerk) hale gelecektir.

    Cevapla
  3. cidden cok barissever adamsin, geldiginden beri bolgede savaslar bitmedi. Hepsinde de kenarindan kosesinden bir degmisligin var. BOP esbasbakani komsulari ile iyi gecinen sahis.

    Cevapla
Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!