Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme dair açıklamalarda bulundu.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan çağrısına ilişkin konuşan Erdoğan, “Sayın Bahçeli cesur ve ezberleri bozan teklif ortaya koydu. Biz de cumhurbaşkanı olarak bu meseleyi siyasi, bölgesel sonuçları ile tüm yönleri ile ele alıyoruz” dedi. “Sayın Bahçeli’nin tarihi çağrısından sonra DEM’den gelen açıklamalar aynı kafada olduklarını işaret etmiştir. Karşımızdaki tablo çok da umutlu olmamıza izin vermiyor. Tüm bunlara rağmen geleceğe odaklanan perspektifle neler yapılabileceğini mütalaa ediyoruz” diyen Erdoğan, “Silahları gömdüğünüz anda bizim için her şey sizin önünüzü açmaktır. Silahları gömmeyip bombaları patlatırsanız bu devletin eli de sizin üstünüzde olacaktır” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında kılıçlı yemin nedeniyle ihracı istenen teğmenlerle ilgili ‘darbe’ hatırlatması yapan Erdoğan, FETÖ’yü örnek gösterdi. “Komutanlarının açık talimatlarına rağmen disiplinsizlik yapan teğmenlerin yarın neler yapabileceklerini kim bilebilir” diyen Erdoğan, “Türkiye pek çok darbe ve cunta girişimini yaşadı. Post modern muhtıra ayıbına maruz kaldı. Kılıç şakırtıları arasında disiplinsizlik yapanları kahramanlaştırmak neyin nesidir” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
Dünya yeni ve köklü değişimin eşiğinde olmanın sancılarını yaşıyor. Bölgemiz savaşların, zulümlerin girdabında yanıyor. Böyle bir iklimde cumhur ittifakı olarak tarihi sorumlulukla karşı karşıyayız. İstikrar ve ekonomimizi korumanın mücadelesini veriyoruz. Bu tablo AK Parti ile Cumhur İttifakı ile sınırlandırılamayacak kadar önemli. Kendini bu millete meshul edenlerin katı vermesi, yıkıcı muhalefetten kaçınması gerekir. Söz konusu millet ve devlet ise gerisi teferruattır. Dünyada ortak duruş sergilendiğini görüyoruz. Biz de siyasi hayatımızda bunu savunduk. Ayrıştıran değil birleştiren olduk.
LÜBNAN’DA ATEŞKESTEN MEMNUNUZ
Sadece bölgemizde değil tüm dünyada barışın, huzurun hakim olması için gece gündüz koşturuyoruz. Türkiye küresel siyasette kutup başı olma rolünü günden güne güçlendirmektedir. Rusya Ukrayna arasındaki çatışma ve 14. ayına ulaşan Gazze soykırımı olmak üzere tüm krizlerin çözümü için yoğun çaba içindeyiz. İsrail ile Lübnan arasında bu sabah itibarıyla yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasından memnuniyet duyuyoruz. Gazze’de katliamın durması ve kalıcı ateşkesin tesisi için Türkiye olarak her türlü katkıya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz.
Değerli vekil arkadaşlarım biz bütün bu diplomatik hamleleri siyasi kimliğimizle değil bu milletin ferdi olarak gerçekleştiriyoruz. Mensubu olmaktan şeref duyduğumuz milletimize hizmet etme derdindeyiz. Devletimizi her alanda bayındır kılmanın, güçlü ülke haline getirme peşindeyiz.
Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmenin haklı gururu, gayreti içindeyiz. Söz verdik, sarsılmaz inançla hedefimize kilitlendik. Türkiye Yüzyılı hedefimize Allah’ın izni ile mutlaka kavuşacağız. Ülkemizde maalesef kendisi tuğla üstüne tuğla koymadığı gibi yapan işleri engelleyen muhalefet anlayışı mevcut. Yaptığımız her hizmeti ülkemizin hanesine kazandırdığımız her kazanımı bu zihniyete rağmen kazandık.
KILIÇDAROĞLU’NU HEDEF ALDI
Biz millete mahcup olmamak için umut ve sevda ile çalıştık. Önümüze çıkan engellerin üzerine üzerine yürüdük. Türkiye’ye cumhuriyet tarihinin en başarılı yıllarını yaşattık. Bugün de bu hastalıklı anlayışın yeni hezeyanlarıyla uğraşıyoruz. Bunlar için ayırdığımız her vaktin ziyan olduğunu biliyoruz. Bunlara hak ettikleri cevabı vermedikçe densizlik çıtaları yükseliyor. CHP’nin eski genel başkanının mahkeme salonunda freni boşalmış kamyon gibi savurduğu zırvalar hakaretler bunun en son örneğidir. Karşımıza çıktığı bütün seçimleri kaybeden bu zat, sürgüne gönderilen biri. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Gündeme gelmenin yolunu bize sataşmakta, bizim üzerimizden prim yapmaktan görüyor. Bu zatın FETÖ’cülere nasıl koşa koşa gittiğini biliyoruz. 15 Temmuz gecesinde de kahvesini yudumladı.
CHP’nin eski genel başkanı şaibeli bir kurultayla devrilen bir siyaset eskisi. Gündeme gelmek için bize sataşıyor. Bize sataşıyor, kendisine diyoruz ki sana bu kapıdan ekmek yok. Senin muhatabın biz değiliz yargıdır.
CHP’YE ‘KREŞ’ TEPKİSİ
Yeni genel başkanlarının eskisinden geri kalır yanı yok. MEB bir yazı gönderiyor. Bu hatırlatma kanuni bir zorunluluktan kaynaklanıyor. Tıpkı öğrenci bursları meselesi gibi burada da CHP bizzat kendisinin müsebbibi olduğu bir konuda istismar siyasetine sarılıyor.
Cehalet tek başına katlanabilir bir eksikliktir. Ama ukalalıkla yan yana gelince çekilmez bir hal alıyor. Son konuda sergiledikleri tablo tam olarak budur. Bir ana muhalefet lideri ve onun yerine namzet isimler, düşünün ki anaokulu-kreş ayrımını dahi bilmiyorlar. Bakanlıktan gelen yazıyı okumamışlar. Hadi okudular anladılar diyelim. Bu sefer de yalan ve iftira alışkanlığından kurtulamıyorlar. Türkiye bir kanun nizam devletidir. Kreş anaokulu açma şartları bellidir. Kimse ben kuralları takmıyorum diyemez. Siyasi fırsatçılık adına çocukların arkasına saklanacak kadar korkak ve çaresizlik içindeler.
TEĞMENLER AÇIKLAMASI
Mezuniyet töreninde sergiledikleri disiplinsizlik nedeniyle soruşturulan teğmenlerle ilgili de aynı durumla karşı karşıyayız. Bunları disiplinsizlikle ilgili yanlışı varsa bu da disiplin kurulunun huzurumuza getirdiği neticedir. Bunlar bize hakaret ettiği için yargılanıp cezaevine giren kişi için de yaygara kopardılar. Protokole oturtacak kadar şuurlarını kaybettiler. Millete hakaret eden kim varsa en büyük destekçisi CHP’dir. Disipline sevk edilen teğmenlerle ilgili bodoslama tavır içine girdiler. Disiplin her yerde lazım ama söz konusu TSK olunca hayati öneme sahiptir. Pensilvanya’dan emir alan asker üniformalı militanların ülkeyi nasıl felaketin eşiğine getirdiğini gördük. Komutanlarının açık talimatlarına rağmen disiplinsizlik yapan teğmenlerin yarın neler yapabileceklerini kim bilebilir. Türkiye pek çok darbe ve cunta girişimini yaşadı. Post modern muhtıra ayıbına maruz kaldı. Kılıç şakırtıları arasında disiplinsizlik yapanları kahramanlaştırmak neyin nesidir. CHP her zaman olduğu gibi bugün de orduya siyaset bulaştırma geleneğinden kurtulamadığı anlaşılıyor. Ordumuzun yıpratılmasına provoke dilmesine de eyvallah demeyiz. Bu ordu bir partinin değil milletin ordudur. Peygamber ocağıdır bu ordu. Cenk meydanlarını coşturan, ölürsem şehit kalırsam gazi diyen kahramanların ordusudur.
‘TSK’YA KİMYASAL İFTİRASI ATANLARA SAHİP ÇIKTINIZ’
Bu ordu üç kıta yedi iklimde İslam’ın bayrağını yapan şanlı bir ordudur. Kimse bu orduyu sağa sola çekmesin. Ordumuzun konumunu iyi biliyoruz. CHP zihniyeti çabasına rağmen ordumuzun ruh kökünü koparamamıştır. Kahraman ordumuz vesayet heveslilerinden ve Fetö’cü hainlerinden temizledikçe vatan savunmasına daha iyi yerine getirmeye başlamıştır. Terör örgütlerine nefes aldırmayan bir orduya sahibiz. TSK’nın gıpta ile takip edilen başarılarına bölücü örgüt uzantıları ile yürüyenlerin gölge düşürmesine müsaade etmeyiz. Üç beş oy için Mustafa Kemal’in itleri hakaretini sineye çekeceksiniz hem de bölücü örgüt arkadaşlarından ayar yerken gıkınızı çıkarmayacak, Kandil’den Pensilvanya’dan gelen destek beyanlarına bir çift laf etmeyip çıkıp Mehmetçik sevgisinden bahsedeceksiniz bize. Siz önce kara siciliniz ile yüzleşin. Siz karşısında dut yemiş bülbüle döndüğünüz hakaretlere ses etmediğinizi hesabını verin. TSK’ye kimyasal iftirası atanlara sahip çıktığınızı açıklayın. Bize laf söylemek sizin haddinize mi? milletimizin sizin omurgasız siyasetinize karnı tok. Siyaset virüsünün orduyu nasıl çökerttiğini balkan savaşlarında acı şekilde tecrübe ettik.
‘DARBECİLERE VE ŞAKŞAKCILARINA RAĞMEN…’
CHP’nin sorumsuz yöneticilerinin ordumuzu disiplinsizlik tehlikesi ile karşı karşıya bırakmasına göz yummayacağız. Darbecilere ve şakşakçılarına rağmen demokrasi hukuk adalet ve sivil siyaseti ve milletimizin hakkını savunmayı gerekirse canımız pahasına sürdüreceğiz.
‘CHP NASIL BU KADAR OY ALIYOR? BUNUN MÜSEBBİBİ AK PARTİ’
Ülkenin yaşadığı her sınama CHP siyasetinin kirli yüzünü açığa çıkarıyor. Meclis’in ikinci büyük partisi, iktidar alternatifi olan partinin kadroları bu. Ne liyakat ne ehliyet ne de memlekete hizmet gibi bir dert var. Şu hali ile CHP’ye bakıp da kendisi ve ülkesi adına umut gören tek bir vatandaşımız var mıdır? Hırsları boylarını aşan belediye başkanlarına bakıp ülkeyi bunlara emanet edebileceğine inanan biri var mıdır. CHP’ye bakıp Türkiye’nin milli menfaatlerini dünyada savunabilecek bir kadro görebilen var mı acaba? Peki CHP nasıl bu kadar oy alıyor nasıl bu kadar belediye kazanıyor? Bunun müsebbibi AK Parti olarak biziz. Bu bir özeleştiridir. Açık ve net iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır demiş atalarımız. Biz de sorunu önce kendimizde arayacağız. Küresel sorunlar yanlışlarımızla birleşince milyonlarca insanım istemeyerek CHP’ye oy vermek zorunda bıraktı. Bu parti bizi yıllarca ispatı olmayan nice konuda yolsuzlukla suçladı, sonra bizi haksızlıkla hukuksuzlukla suçlayanlar ellerine imkan geçince bunların feriştahını yaptı. Bunların hesabını hem millete hem yargıya verecekler. Kimsenin millet için tahsis edilen kaynakları kendi hırsı için yağmalama, har vurup harman savurma hakkı yoktur.
KONSER HARCAMALARI
Konserler üzerinden ortaya saçılan yolsuzluklar buz dağının kısmı. Suyun altında daha büyük hırsızlık var. Nasıl düzen işlettiklerini önümüzdeki dönemde göreceğiz. SGK borçlarını ödemekten kaçanlar yandaşlarını zengin ettiğini milletimiz görüyor. Sandıkta bunun hesabını milletimiz muhakkak soracaktır. Yolsuzluk yapanlar hukuk önünde hesabını verecektir. Hizmette eksiğimiz olabilir ama bunlar gibi yağmalatma gibi bir sabıkamız yok. Seçimlere kadar milletin sıkıntılarını çözerek Türkiye Yüzyılı hedefinden sağmayarak küresel gelişmeleri lehimize çevirip iktidarımızı sürdüreceğiz.
İlçe kongrelerinin yüzde 85’i bitti. Şimdi de il kongrelerine başlıyoruz. Cumartesi günü Kahramanmaraş’tayız. Buradan bir kez daha görevini devreden arkadaşlara teşekkür ediyor, yeni görev alan kardeşlerime Allah’tan başarılar diliyorum.
BAHÇELİ’NİN ÖCALAN ÇAĞRISI
Milletimizin 15 Temmuz gecesi hainlere verdiği direnişle kurduğu bu ittifak nice badirelerden geçerek bu günlere geldi. MHP Genel Başkanı’nın cesur çağrısı Cumhur İttifakına şaşı bakanların iştahını kabarttı. Yine hüsrana uğradılar. 14 Kasım’daki görüşme dahil her istişaremizde pek çok konuyu samimiyetle ele alıyoruz. Ülke ve millet hayrına olan her meselede Sayın Bahçeli ile tam mutabakat halindeyiz.
Sayın Bahçeli cesur ve ezberleri bozan teklif ortaya koydu. Biz de cumhurbaşkanı olarak bu meseleyi siyasi, bölgesel sonuçları ile tüm yönleri ile ele alıyoruz. Hiçbir detayı atlamadan devlet ciddiyeti ile büyük hassasiyeti ile yürütüyoruz. Kumarbazlar gibi el artırıyorum diyerek değil titizlik ve soğuk kanlılıkla yapıyoruz. Türkler ile Kürtler arasına örülen terör duvarını yıkıp atacağız. Evlatlarımıza terör destekli siyasetin olmadığı bir Türkiye teslim edeceğiz. Bu hedefimizde samimiyiz kararlıyız. Küresel güçlerin paralı asker rolünden vazgeçmediği sürece nerede olursa olsun başlarını ezeceğiz. Türkiye partisi olmadıkları sürece mahşeri vicdanda ve hukuk önünde hesap verecekler. Bunu seçim meydanlarında da söyledik. Bu gizli saklı bir şey değil. Eğer hukuk devleti ilkelerine uyarsanız iktidar partisi olarak sizinle uğraşmayız dedik. Terör örgütü mensuplarını belediyelere yerleştirince yargı tabii ki sizi sorguya çekecek. Terör örgütlerini arkasına alarak kimse siyasetçilik oynayamaz. Sayın Bahçeli’nin tarihi çağrısından sonra DEM’den gelen açıklamalar aynı kafada olduklarını işaret etmiştir. Karşımızdaki tablo çok da umutlu olmamıza izin vermiyor. Tüm bunlara rağmen geleceğe odaklanan perspektifle neler yapılabileceğini mütalaa ediyoruz.
‘SİLAHLARI GÖMDÜĞÜNÜZ ANDA ÖNÜNÜZ AÇILIR’
Silahları gömdüğünüz anda bizim için her şey sizin önünüzü açmaktır. Silahları gömmeyip bombaları patlatırsanız bu devletin eli de sizin üstünüzde olacaktır. Milletimiz müsterih olsun, bu tartışmalar terörle mücadelede zafiyete yol açmayacak. Terörle mücadelemiz son terörist ortadan kaldırana kadar devam edecek. Kimleri arkalarına alırlarsa alsınlar sınırlarımızda bir terör yapısı kurulmasına izin vermeyeceğiz. Bunları yaparken ülkemizi terör yanlışından kalıcı olarak kurtaracak alternatifleri gündemimizde tutacağız. Terörsüz Türkiye idealini inşallah gerçekleştireceğiz.
‘İMRALI’ MESAJI
Erdoğan, grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Biden’ın Gazze’de ateşkes ile ilgili açıklamalarına ilişkin konuşan Erdoğan, “Bunlar dünya siyasetinde olmayacak şeyler değil” dedi.
Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin ‘İmralı ve DEM görüşsün’ çağrısı ile ilgili de “Görüşülüyor” açıklaması yaptı.