1. Haberler
  2. Siyaset
  3. Fatih Erbakan: Artan intiharların nedeni pandemi ile derinleşen ekonomik sıkıntılar

Fatih Erbakan: Artan intiharların nedeni pandemi ile derinleşen ekonomik sıkıntılar

featured

Yeniden Refah Genel Başkanı Erbakan, “Gelir dağılımı adaletsizliğinin, kaynakların adil bir şekilde paylaşılmamasının ülkemizin çok önemli bir yarası olduğu gerçeği, bu son intihar vakalarıyla bir kez daha açıkça ortaya çıkmış oldu” dedi

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan yaptığı yazılı açıklamada, peş peşe gelen intihar haberlerinin ülkeyi derinden sarstığını, bunun Milletimizin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik sorunların boyutunu ve bu sorunların ortaya çıkardığı ruhsal ve psikolojik yıkımın etkisini ortaya koyduğunu söyledi.
Sadece Şanlıurfa’da 15-16 Nisan tarihlerinde 4 kişinin peş peşe intihar etmesinin, durumun vehametini gösterdiğini  belirten Erbakan, şunları söyledi:  
“Elbette ki sebep ne olursa olsun, hiçbir acı, hiçbir sorun intihara gerekçe olamaz, bir insanın kendi canına kıyması asla kabul edebileceğimiz bir durum değildir.  Artan intihar vakaları ile ilgili değerlendirme yaparken amacımız, ortaya çıkan bu acı tablonun sebeplerini doğru tahlil etmek ve milletimizin tek bir ferdinin dahi intihar etmesine, hayatını sonlandırmasına gönlümüzün razı olmadığını ifade etmektir. TÜİK’in yayınladığı rapora göre 2017, 2018 ve 2019 yıllarında yaşanan intihar vakaları sayısal olarak da, oransal olarak da artmaktadır.  2009-2019 yılları arasında, 10 yılda kayıtlara geçen intihar sayısı maalesef 35 bine yaklaşmıştır. Yine TÜİK verilerine göre bu intiharlar arasında “ekonomik sebepli” olanlar 1. Sırada yer almaktadır. Kayıtlara  “Aile Geçimsizliği”, “Geçim Zorluğu”, “Ticari Başarısızlık” olarak geçen sebeplerin tamamı ekonomik sıkıntıların intihar vakalarındaki etkisini göstermektedir. Bu intiharlar, yıllardır üretime ve istihdama dayalı olmayan, borçla, krediyle, yüksek faiz getirisi için ülkeye giren sıcak para ile yürütülen ekonominin ağır sonuçlarıdır.”

ARTAN İNTİHARLARIN NEDENİ EKONOMİK SIKINTILAR

Bu intiharların, 20 yıldır uygulanan borç-faiz, beton-çimento ekonomisinin, kaynak ve imkanların tahsisinde “Önce Millet” yerine, “Önce İmtiyazlılar” denilerek hareket edilmesinin sonucu olduğunun altını çizen Erbakan, “Tarihi rekorlar kıran işsizlik oranları, açlık sınırında bir hayat sunan asgari ücret, geleceğe dair umutları tükenen genç nesil, kredi kartı ve banka kredisi borcu altında ezilen insanlar, elektrik faturasını ödeyemediği için karanlıkta kalan 4 milyon hane, sosyal yardıma muhtaç 7 milyon hane,  siftah yapamadan akşam eden ve kısıtlama kararıyla son bir yılda doğru dürüst dükkanını dahi açamayan ve devletten de dişe dokunur bir destek alamayan esnaflar, torununun sünnetine giderken bir çeyrek altın dahi alamayan emekliler, çocuğunun küçücük bir isteğini yerine getirecek parası olmayan babalar, mutfakta boş buzdolabıyla baş başa kalan ev hanımları… Halkımızın bu acı gerçekleri “neden bu kadar intihar vakası yaşanıyor” sorusunun cevabı olarak karşımızda durmaktadır. Özellikle son bir ayda yaşanan tüm intihar vakalarının arkasında Pandemi süreciyle daha da ağırlaşan hayat şartları, daha da derinleşen ekonomik sıkıntılar bulunmaktadır.” ifadelerini kullandı.
12 ayda 240 milyar dolar ödemek zorunda olan İktidarın vatandaşı düşünecek hali yok!
Salgının yayılmasını önleme adına kısıtlama kararı almanın kolay olduğunu, ancak asıl yapılması gerekenin; ‘Sosyal Devlet’ anlayışının bir gereği olarak bu kısıtlamalar dolayısıyla geliri azalan veya tamamen kesilen insanların mağduriyetlerini giderecek adımların atılması olduğu ve bu adımların atılabilmesi için de, güçlü bir ekonomik yapıya sahip olunması gerektiğini söyleyen  Erbakan, “Ancak bugünden itibaren 12 ay  içinde ‘200 Milyar Dolar’ dış borç ana para ve faizi ödemek zorunda olan ve üstüne yine 12 ay içinde ‘40 milyar Dolar’ bulup cari açığı finanse etmek mecburiyetinde olan iktidarın vatandaşı da, vatandaşın içerisine düştüğü buhranı da düşünecek bu duruma çözüm üretebilecek hali yoktur. ” dedi.
İşin garibi vatandaşını düşünmeyen iktidar,  bir avuç imtiyazlıyı ise ihmal etmemektedir! 
İktidarın “Önce İmtiyazlılar” anlayışını terk edip, “Önce Millet” anlayışına geçmesinin ve paylaşımda adaleti tesis etmesi şart olduğunu vurgulayan  Erbakan, “5 tane imtiyazlı firmaya ihalesiz, pazarlık usulüyle milyar dolarlık işler verilip, yetmezmiş gibi bir de aynı firmalara 128 kez vergi muafiyeti çıkarılmakta, diğer tarafta %40’ı açlık sınırında, %85’i yoksulluk sınırı altında olan halk, fahiş elektrik faturasını ödeyemediği için karanlıkta kalan milyonlarevinde başını ellerinin arasına alıp her gün kara kara düşünürken, bir avuç imtiyazlı ise kıyak zenginliğin tadını çıkarmaktadır. İktidarın görevi yoksul bırakılmış halka sadaka dağıtan, hayır kurumu işlevi görmek değil, halkın alım gücünü, refah seviyesini artıracak adımları atmaktır. İşsiz milyonlara iş imkanı sağlamaktır. Hem ekonomik açıdan, hem de manevi açıdan insanımızı intihara sürükleyen sebeplerin ortadan kaldırılması, refah seviyesi yüksek, manevi açıdan donanımlı bir toplumsal yapının oluşturulması bir iktidarın en önemli görevidir. Tek bir vatandaşımızın dahi hayatını sonlandıracak bir sona sürüklenmesinin önüne geçecek ekonomik ve sosyal tedbirleri almak iktidarın boynunun borcudur” şeklinde konuştu.

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. Sen hangi kanallari izliyorsun ver mehteri kanalini mi?Muhalefet sabah aksam konusuyor kulaklarini ac ve dinle ,ezbere trolluk yapma.

    Cevapla
  2. Hayret,ilk defa Müslümanca bir söz söylüyor birisi.

    Cevapla
  3. insanları yalan ve hurafe dolu bilgilerle kutuplaştırırsanız insanlar başlarına gelenin eğitimsizlik üretimsizlik yüzünden değil inançlarına sarıldıkları için Allah’ın bir imtahanı olduğunu zannedip yanlışda ısrar etmelerini sebep oldursunuz.
    Kaybedecek hiç bir şey kalmadı çıkın ve insanlara Gerçek İBADET’in Eğitim, Sorgulama, Üretim olduğunu açıklayın.
    Peygamberlerin hiç biri günümüzdeki gibi bir Namaz’da Oruç’da Hacc’da yapmadığını söyleyin yada bunları ilmi olarak delillendiren Akademisyenlerimize destek verin.
    Namaz, Oruç arapça bir kelime dahi deği yahuuuuu.

    Cevapla
  4. neden sözde muhalefet arasinda bu Insan kadar konusmuyorlar?

    Cünkü rahatsiz ediyor, cünkü oy getirmiyor

    Konu Insan olunca

    Cevapla
Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!