VERYANSIN TV
Temmuz ayında Vilnius’da yapılacak NATO zirvesinde İsveç’in NATO’ya üyeliği de masaya yatırılacak.
Zirve öncesi NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ‘İsveç’ ajandasıyla Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi.
Görüşmeler sonrası yapılan açıklamada Türkiye, İsveç ve NATO’nun 12 Haziran’da bir araya geleceği açıklanırken, Stoltenberg İsveç’in taahhütlerini tamamlandığını iddia ederek, Türkiye’nin vetoyu kaldırması gerektiği mesajını verdi.
Ancak İsveç, PKK konusunda bazı adımlar atsa da Ankara’nın talep ettiği teröristlerin iadesi konusunda Türkiye’nin taleplerini halihazırda yerine getirmiş değil.
Veryansın Tv’de Eray Çelebi’nin sunduğu programa konuk olan Prof. Dr. Hasan Ünal, vetonun sürdürülmesi gerektiği görüşünde.
Mutabakat sürecini anlatan Ünal şunları söyledi:
“İsveç’te yeni gelen hükümet İsveç’in iç dinamikleri el verdiği ölçüde bazı adımlar atıyor. Bir önceki hükümet PKK yandaşı konumundaydı. Eski Dışişleri Bakanı, PKK-PYD elebaşlarıyla görüşmelere gitti bizzat. Maddi destekler vardı. İsveç’teki yeni hükümet ise PKK ve yan kuruluşlarıyla ilgili bazı adımlar atıyor. Öte yanda İsveç’in iç politikasındaki güçler de ayrıca faaliyet içinde. İsveç’in içinde ‘İsveç NATO’ya girmesin’ diye uğraşanlar da var. Yeni hükümet eskisi gibi ‘Türkiye’nin talepleri beni ilgilendirmez, üyelik sürecini ABD’ye havale ettim, ABD Türkiye’nin bileğini büker’ havasıyla bakmıyor. Daha öneki hükümetin tutumu bu şekildeydi. O hükümet bile geçen yıl haziran ayında bizimle üçlü mutabakatı imzalamak zorunda kaldı. Bizim İsveç ile sürecimiz bu mutabakattaki maddelerle ilgili.
O da nedir? PKK ve ilişkili örgütlerle ilişkilerin askıya alması. FETÖ’yü terör örgütü olarak tanıması. Ayrıca İsveç’te bulunan ve aranan teröristler… Şu anda iadelerle ilgili adım atılabilmiş değil. En kritik sorun bu. “
Türkiye’nin ‘veto’ kozunun ABD ile ilişkiler açısından da önemine değinen Ünal “Ben vetonun sürdürülmesinden yanayım. Bir de vetoya konu olan ama herhangi bir anlaşmaya bağlanmamış olan ABD’den F-16 alımı, F-16 modernizasyon kitleriyle ilgili konular var. Bunlar İsveç’in NATO’ya alınması sürecindeki pazarlıkların kayda alınmamış, İsveç’le doğrudan alakası olmayan tarafları… Bunları yan yana getirdiğimizde Türkiye daha ne kadar çıkar elde edebilir, bakacağız. Ama İsveç’i biraz daha zorlamakta fayda var. Ve şunu hissettirmek lazım; ‘NATO’nun en büyük askeri gücü olarak şunu bilin ki AB içinde toplanıp benim aleyhimde alacağınız kararlara izin vermem. Türkiye karşıtı kararlar alırsanız burada ben başka bir şeyi veto ederim.’ Bu mesaj net bir şekilde verilmeli.“ ifadelerini kullandı.
Programın tamamını izlemek için tıklayın:
Hangi meselede dik durulduğunu söylermisiniz?