1. Haberler
  2. Gündem
  3. İkinci Seçil Erzan vakasında mağdurlar konuştu: Suç ortağı olduğumuzu battıktan sonra anladık

İkinci Seçil Erzan vakasında mağdurlar konuştu: Suç ortağı olduğumuzu battıktan sonra anladık

Kadıköy'de bir kamu bankasında çalışan Ümit G.'nin yüksek kar vaadiyle çok sayıda kişiyi 100 milyon dolar dolandırdığı öne sürülmüştü. Seçil Erzan'ın "Fatih Terim Fonu" vurgununa benzetilen olayın mağdurları yaşananları anlattı. Ümit G.'ye 750 bin dolar kaptıran çocukluk arkadaşı Ergin Sarı "Bir ponzi sistemi kurmuş ve bu ponzi sistemine bizi ortak etmiş. Aynı zamanda suç ortağı etmeye çalışmış bizi. Suç ortağı olduğumuzu da battıktan sonra anladık." dedi. Mağdurlardan İbrahim Sabur da toplamda 1 milyon dolar dolandırıldığını söyledi.

featured

Türkiye, Denizbank şube müdürü Seçil Erzan’ın “Fatih Terim Fonu” vurgununu konuşurken İstanbul’dan bir haber daha geldi. Kadıköy’de bir kamu bankasında çalışan Ümit G.’nin yüksek kâr vaadiyle çok sayıda kişiyi dolandırdığı öne sürüldü. Suç duyurusunda bulunan mağdurların avukatı Abdullah Bişaroğlu, dolandırıcılığın boyutunun 100 milyon dolar olduğunu iddia etti.

İddiaya göre, Ümit G., yüksek kâr vaadiyle bono aldığını söyledi. Çevresindekilere ilk olarak yüzde 5 kâr vadeden şüpheli Ümit G. daha fazla para getirmeleri sonucunda kâr vaadinin yüzde 6, yüzde 7’ya çıkacağını söyledi. Ümit G., bu şekilde çevresinde bulunanları dolandırdı.

Şüpheli hakkında 2022 yılında şikayetler olması nedeniyle Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ifadesi alındı. Şüpheli Ümit G. ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

Teslim edilen paralarla aracılık ettiği öne sürülen kişiler

‘BU PONZİ SİSTEMİNE BİZİ ORTAK ETMİŞ’

750 bin dolar dolandırıldığı söyleyen Ergin Sarı,”Son 2- 2 buçuk yıl kadar önce başlayan bir vakadan bahsediyoruz. Aslında battık denilen bir sistemde dolandırıldık. Ümit G. adlı kişi, bizim çocukluk arkadaşımızdır. Bir ponzi sistemi kurmuş ve bu ponzi sistemine bizi ortak etmiş. Aynı zamanda suç ortağı etmeye çalışmış bizi. Suç ortağı olduğumuzu da battıktan sonra anladık. Yaklaşık 750 bin dolar kadar bir para verdim ben. Tabii paranın tamamı bana ait değil. Eşimiz dostumuz arkadaşlarımız. İnsanların da verdiği paralarla 750 bin dolardan söz edebilirim. Kendisine de güvendik. Çünkü çocukluk arkadaşımızdı” dedi.

‘BU SİSTEM ÜZERİNDEN PARA KAZANDIĞINI İDDİA EDİYORDU’

Sistemi anlatan Sarı, “Biz aslında kuruculardan biriyiz diyebiliriz. Ama dolandırıcılık anlamında değildi. Yani para kazanma üzerine bize verilen, vadedilen üzerine. Biz kuruculardandık. Ben vardım. Benimle birlikte 5 kişiydik. Ümit’le beraber 6 kişiydik. Örnek vereyim. Size yüzde 4 vereceğim veya sana yüzde 5 vereceğim. Sen birini daha dahil et. Ona yüzde 4 vereceğim. Aradaki yüzde 1’i sana vereceğim. Ve ben birini bulup koyduğumda sisteme, ona da yüzde 5 veriyordu. Onun yeni getirdiği kişiye de yüzde 6 veriyordu. Borsacıyım ben diyordu. Bankada çalıştığını biliyorduk o süreç içerisinde. Bankada brokerlık yaptığını iddia ediyordu. Aynı zamanda bankanın sistemine, özel erişim yerlerine girebildiğini, erişebildiğini iddia ediyordu. Tabii biz bunun da yasak olduğunu bilmiyorduk, dürüst konuşmak gerekirse. Bu sistem üzerinden para kazandığını iddia ediyordu. Yani borsacıyım. Hisse senetleri alıp satıyorum. Fon alıp satıyorum. Bu tarz yatırım araçları, enstrümanlarına girip para kazandığını vadediyordu. Hukuksal boyutta ilk süreci başlatan bizleriz. Ben ve 3 arkadaşım. İbrahim Savur ve Ayhan arkadaşımızla biz süreci başlattık. 2 yıl öncesinde bizimle birlikte dosyaya dahil olan toplamında 12 kişi oldu. Ama 200’ün üzerinde insanın olduğunu da biliyoruz” diye konuştu.

‘BU SÜRECİN ETKİSİYLE BEN ANNEMİ KAYBETTİM’

Sarı, “Bu sadece bireysel olarak ve bunların da ailelerini katarsak yaklaşık 600, 700 insan diyebiliriz. Yani sıkı bir araştırmaya bağlı olarak baktığımızda ulaşamadığımız kişileri katmıyoruz. Toplamda 100 milyon dolar. Bir süre Kıbrıs’ta kaldı. Uzun bir süre Kıbrıs’tan sonra Avusturalya’ya kaçtığının haberini aldık. Ailesi burada. Bütün yakınlarını burada bırakarak, hasta bir çocuğunun da burada insanların tehditlerine maruz bırakarak buralardan kaçıp gitti. Çok mağdur oldum. Bu olanlarda en çok mağdur olan benim. Çünkü bu süreçte bu sürecin etkisiyle ben annemi kaybettim. Ve dolayısıyla bununla birlikte birçok insan benim kadar mağdur olur. Yani gerek manevi gerek maddi” dedi.

‘100 MİYON DOLARIN ÜZERİNDE BİR PARAYLA ORTADAN KAYBOLDU’

Mağdurlardan İbrahim Sabur de, “Bankacı Ümit G. isimli eşimin dayısı bankada çalıştığı dönem içerisinde bize kâr payı vermek üzere bizden paralar talep etti. 2017 yılında ilk defa bizimle çalışmaya başladı. Bundan sonra bize kâr payı vereceğini söyledi. Bankada çok iyi konumda olduğunu, bazı özel bilgilere hakim olduğunu söyledi. Kendisinin değimiyle başında bulunan müdürü Ahmet O. isimli şahıstan bilgi aldığı iddiaları vardı. Bu şekilde başladık. 2022 yılına gelinceye kadar yaklaşık 200 kişiyi mağdur edip ve 100 milyon doların üzerinde bir parayla ortadan kayboldu. Bize kaybolmadan önce son söylediği şey borsada çok fazla hareketlilik olması sebebiyle hesabının kilitlendiğiydi. Birkaç ay bizi böyle dolandırdıktan sonra beklettikten sonra ortadan kayboldu. 6 Mayıs 2022’de Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundum. Bu kişi benim eşimin dayısıdır, oradan tanıyorum. Kendisi birkaç kez borsa işini çok iyi çözdüğünü söyledi. Benim de sisteme katılmamı istedi” dedi.

‘İLK ZAMANLARDA DÜZENLİ OLARAK PARAMI VERİYORDU’

“İlk olarak 2017 Ağustos ayında 40 bin TL verdim” diyen Sabur, sözlerine şöyle devam etti:

“İlk zamanlarda düzeni olarak paramı veriyordu. Düzenli olarak veriyordu ama daha sonra da bizden geri istiyordu. Mesela 2021 yılında elimde 500 bin TL civarında para birikmişti. Kendisi yurt dışında acil bir çıkışı olduğunu söyleyerek çalışanını bana yollayacağını ve bu parayı ona göndermemi istemişti. Aldı ve geri verdi. Güven sağlayarak, bu parayı bir şekilde geri topluyordu. 2021 yılının sonuna geldiğimizde öğrendim ki bunu herkese yapmış. Olabildiğince para toplamış.

‘BİZİ GÖREVLENDİRİYORDU’

Özellikle kendisi şunu dile getiriyordu; ‘Ben kazanıyorum, siz de kazanıyorsunuz. Sizin altınızda akrabalarınız da kazansın istiyorum.’ Böyle söyleyerek hem bizi manipüle ediyordu hem de bir yandan ben onlarla uğraşamam, ben çok büyük şirketlerle çalışıyorum, onlarla siz ilgilenin diyordu. O paraları temsilci olarak siz yönetin diyerek bizi görevlendiriyordu. Alttan insanlar bize getiriyordu paraları, biz de onlara veriyorduk. Paraları işletip ay sonu geldiğinde bize geri gönderiyordu. Bu durum bir süre yürüdü.

‘HESABININ BLOKE OLDUĞU BAHANESİNİ ORTAYA KOYARAK BİZİ BİR SÜRE OYALADI’

2019 -2021 yılları arasında yaklaşık iki ya da iki buçuk yıl benim üzerimden bu şekilde yürüdü. Bize sürekli akrabalar içerisinde çalıştığını, onun dışında kimseyle çalışmadığını söylemişti. 2021’in ortasında bizim çok fazla benimsemediğimiz ya da kendilerinin iyi işlerle uğraşmadığını düşündüğümüz insanlarla bu kişiyi yan yana görmeye başlayınca biz bu işin başka bir yola evirildiğini düşündük. Bu işin bizi dolandırmaktan ziyade kirli işlere gireceğini düşünerek kendisinden uzaklaşmaya çalıştık. Sonrasında hesabının bloke olduğu bahanesini ortaya koyarak bizi bir süre oyaladı.

‘1 MİLYON DOLAR DOLANDIRILDIM’

Sonrasında da ortadan kayboldu. Kendisini bir türlü yakalayamadık. Bu işe son noktayı koymak için de 2021 Mayıs ayında kendisinden şikayetçi olduk. Ben bugünün parasıyla yaklaşık 1 milyon dolar dolandırıldım. 2021 yılında 8 milyon lira civarındaydı bu miktar. Buradan ona sesleniyorum. Ümit G., bu dolandırıcılığın hesabını devletin karşısında vereceksin. Bunun peşini ne biz ne de geri kalan mağdurlar bırakmayacak. Sen ve arkandaki güçler kimse bunlar devlete hesap verecekler. Bunu hiçbir zaman unutma. Er ya da geç kanun sizi yakalayacak ve cezanızı size verecek.”

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!