VERYANSIN TV
İstanbul Arnavutköy Necmettin Erbakan Kız İmam Hatip Lisesi’nde 2021 yılında geçen olayda Kur’an-ı Kerim’in Türkçe mealinin yasaklandığı, buna itiraz eden Coğrafya öğretmeni Ali Gedik’in mobinge uğradığı iddia edildi. Ardından eski KRT TV programcısı Ramazan Koyuncu’nun YouTube kanalı Yüzleşme TV’de konuya ilişkin yaptığı yayında, Gedik’in okul yöneticileri tarafından baskıya maruz kaldığını ve öğrencilerine dağıttığı Kur’an meallerinin toplanıp imha edildiğini öne sürdü.
Ali Gedik, derslerinde branşıyla ilgili ayetlerin Türkçe anlamlarını tahtaya yazdığını ancak okul müdürü N.A. ve müdür yardımcısı E.D.’nin buna karşı çıktığını iddia etti. Yayında, sınav kağıtlarında yer alan ayet meallerinin iptal edildiğine dair belgeler paylaşıldı.
GAZETECİ VE ÖĞRETMENE DAVA AÇILDI
Programda, moderatör Ramazan Koyuncu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulunarak okul yöneticileri hakkında işlem yapılmasını istedi. Ancak yetkililerden herhangi bir açıklama gelmedi. Bunun yerine, okul müdürü N.A. ve müdür yardımcısı E.D.’nin Koyuncu ve Gedik hakkında Gaziosmanpaşa Adliyesi’nde hakaret davası açtığı belirtildi.
Yargılama sonucunda Ramazan Koyuncu’nun 15 ay hapis cezasına çarptırıldığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılarak cezanın para cezasına çevrildiği öğrenildi. Ardından, Gaziosmanpaşa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde manevi tazminat davası açıldığı ve mahkemenin okul yöneticilerine toplam 20 bin TL tazminat ödenmesine hükmettiği aktarıldı.
MAHKEME KAYITLARINA GEÇEN TANIK İFADELERİ
Dava sürecinde tanık olarak dinlenen öğretmen H.A., Ali Gedik’in öğrencilere denetimden geçmemiş ayet mealleri dağıttığını ve sınavlarda meal sorduğunu ifade etti. Koyuncu’nun, “Kur’an’ın anlamından neden hoşlanmıyorsunuz?” sorusuna tanık H.A.’nın cevap vermediği belirtildi.
Diğer tanık D.K. ise “Ben davacılarla aynı okulda Coğrafya Öğretmeni olduğum için tanışırız. Davacı N. A. okul müdürümüzdü. Emekli oldu. Diğer davacı E. D. de müdür yardımcımızdı. Şuan başka bir okulda çalışmaktadır. Youtube’da yapılan ve davaya konu edilen konuşmayı sonradan bende izledim. Bu videodan dolayı davacılar üzüntü yaşadılar. Okula geldiğimizde öğrenciler “Hocam çok meşhur oldunuz” gibi cümleler kurdular. Yayında N. A. Hoca için “siyonist” gibi E. Hoca için de “Kuran-ı Kerim’e savaş açan müdür yardımcısı” gibi hakaret cümleleri vardı. Ali Gedik Hoca çocuklara Kuran-ı Kerim mealleri dağıtırdı. Sınavda da meal sorardı. Ayrıca aynı branşta olduğumuz için beni de bu konuda zorlamak isterdi fakat ben kabul etmezdim.” ifadesini verdi.
Mahkeme kararında, yöneticilere yönelik hakaret içerdiği iddia edilen ifadeler nedeniyle tazminata hükmedildiği kaydedildi.
‘ÖNEMLİ GÖRDÜĞÜM İÇİN YAYIN YAPTIM’
Kararın ardından açıklama yapan Ramazan Koyuncu, Kur’an’ın Türkçe mealinin yasaklanmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, “Cevaben ben bu şahısları tanımam. Bana gelen Ali Gedik Hoca böyle bir durum olduğunu (okulda Kur’an’ın anlamının yasaklandığını) ayrıca bu durum sebebiyle kendisine karşı mobing uygulandığını söylediğinde ben de bir söyleşi yapmayı uygun buldum. Benim bu konuyu önemli görmemdeki husus şudur; malumunuz olduğu üzere yakın tarihimizde 15 Temmuz 2016 tarihinde “alnı secdeye değen” ve anlamadan Kuran okuyanların kalkıştığı bir girişim vardı, bu kakışmada 252 şehit 2740 gazi verdik! Bunun yanında manevi yıkımın tarifi bile çok zor! Bu kalkışmayı yapan zihniyette hurafe ve dogmalardan dini sanrılar üzerinden yetiştirilip heba edilmiştir! Oysa Kur’an’ın barış, eşitlikçi, paylaşımcı ve liyakate önem veren ayetleri bu gibi hurafe oluşumlarına engel teşkil etmektedir. Ancak konumuz olduğu üzere maalesef İmam hatip lisesinde böyle bir gayri ilmi duruşun olması hurafe anlayışı içinde tarikatçı yöneticiler eliyle yeni nesiller heba edilmesin diye ben burada böyle bir duruş sergiledim ancak sonuç itibariyle takdir edilmem gerekirken iki kez cezalandırıldım! Üstelikte mahkeme kayıtlarına geçen tanık ifadelerinde itiraf niteliğinde söylenen Kuran’ın manasına olan husumet ve tavır açıkça davacı tanıkları tarafından itiraf edildiği halde ceza verilmesi manidar bir durum arz etmektedir. Ben daha önce FETÖİZM isimli bir kitap yazdım 2016 yılında basıldı, bu ve benzeri çalışmalara yılmadan devam edeceğim. Çünkü hepimiz aynı gemideyiz! Ve insanız, müslümanız.” dedi.
” hepimiz aynı gemideyiz! Ve insanız, müslümanız ”
Bu arkadas Yasar Nuri Öztürk `ü hic dinlememis !
Eger müslümanlik bu ise ben müslüman degilim !!!!!!!!!!!!!!