tv100 yazarı Fuat Uğur, Veryansın Tv Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay’ın, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında gündeme getirdiği ‘şaibeli diploma’ iddialarına ilişkin bir köşe yazısı kaleme aldı.
Yazısında “İmamoğlu’nun diploma konusunda zamanaşımına güvendiğini” ifade eden Uğur, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 1974 yılında aldığı kararın bağlayıcı olacağını belirtti.
Ayrıca Uğur, İmamoğlu’nun üniversiteye kayıt yaptırdığı yıl Marmara Üniversitesi ve Trakya Üniversitesi’nin, Yükseköğretim Kurulu’na Girne Amerikan Üniversitesi öğrencilerinin yatay geçişinin tanınıp tanınmadığını sorduğunu, YÖK’ün de başvuruya olumsuz yanıt verdiğini yazdı.
Fuat Uğur, yazısında şu ifadelere yer verdi:
İşittiğime göre İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nin İngilizce İşletme bölümüne Türkiye ve YÖK tarafından tanınmayan Girne Amerikan Üniversitesi’nden yasa dışı yollardan yatay geçişiyle ilgili olarak zaman aşımına güveniyormuş.
Şimdiden söyleyeyim. Güvendiği dağlara kar yağıyor.
Danıştay’ın benzer gerçeğe dayalı beyanlarla, sahte evraklarla ve hileli işlemler için verdiği kararlar mevcut ama hepsinden de önemlisi 4 Haziran 1974 tarih ve 14915 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan bir Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararı var. 1973/14 sayılı ve 1968/8 esas no’lu karar bu ve tüm benzer davalar için verdiği karar net biçimde bağlayıcı.
Ekrem İmamoğlu’nun yasa dışı yatay geçişiyle ilgili.
Üniversiteler her yıl yatay geçiş taleplerini değerlendirmeden önce, yatay geçiş başvurusu yapılan yabancı üniversitenin Türkiye tarafından tanınıp tanınmadığını YÖK’ten soruyorlar. Çünkü Türkiye tarafından tanınmayan yabancı üniversitelerden yatay geçiş yolu kapalı. İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı Girne Amerikan Üniversitesi de tanınmayan yabancı üniversite kategorisinde
Örneğin İmamoğlu’nun “kayıt” yaptırdığı yıl Marmara Üniversitesi ve Trakya Üniversitesi, Girne Amerikan Üniversitesi’nden yatay geçiş başvuruları yapan öğrenciler olduğu için YÖK’e bir yazıyla Girne Amerikan Üniversitesinin tanınıp tanınmadığını sormuş. YÖK, İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı yıl, bu iki ayrı üniversiteye de Girne Amerikan Üniversitesinin tanınmadığını bildirmiş. Yani YÖK tarafından, İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı yıl, İmamoğlu ile aynı üniversitede okuyan öğrencilerin Türk üniversitelerine yatay geçiş yapamayacağını bildirmiş YÖK.
Ama işe bakın ki bu soruyu YÖK’e bir tek İstanbul Üniversitesi sormamış.
Ne tesadüf değil mi?
Dört başı mamur bir katakulli.
YÖK’ÜN İMAMOĞLU DOSYASINI DANIŞTAY’A GÖNDERDİĞİ HABERİ DOĞRU DEĞİL
Bu arada kimi gazetelerde çıkan haberler yanıltıcı.
YÖK’ün dosyanın idari hukuk açısından incelenmesi için Danıştay’a gönderildiği haberi doğru değil. Çünkü Danıştay bu konuda görüş bildiremez.
Ekrem İmamoğlu tarafından yasa dışı yatay geçişinin iptali durumunda açılacak davanın görüleceği son yer ise Danıştay 8. Dairesi.
Mevzuatımızda yasalara aykırı bir idari işlem yapılmışsa, bu işlemler Danıştay’ın 1973 Tarihli yukarıda karar ve sayısını belirttiğim İçtihadı Birleştirme Kurulu kararında belirlenen ilkeler ve kriterlere göre geriye alınabiliyor.
GERÇEK DIŞI BEYAN, HİLE VE AÇIK HATA VARSA İDARİ İŞLEM ZAMAN AŞIMI OLMADAN İPTAL EDİLEBİLİYOR
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu (İBK) kararı açık ve net biçimde şunları söylüyor:
Mutlak butlan, ( Bir idari ya da hukuki işlemin başından itibaren geçersiz sayıldığı durum) kişinin gerçek dışı beyanı veya hilesi, açık hata hallerinde, idari işlemler herhangi bir süreye bakılmaksızın geriye alınabiliyor.
Dolayısıyla, mevzuatın açık hükmüne veya ilgilinin gerçeğe aykırı beyanına dayalı olarak düzenlenen bir işlem hiçbir zaman müktesep/kazanılmış hak olmuyor. Bu tür işlemler, süre kriteri olmaksızın işlem her zaman geri alınabilecektir.
Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden Dr. Selman Özdemir’in DergiPark’ta yayınlanan “İdarî işlemin geri alınmasında, içtihadı birleştirme kurulu kararlarının idarî yargı pratiğindeki uygulanışına dair bir değerlendirme” başlıklı yazısında, 1973 tarihli Danıştay İBK kararının kullanımına yönelik uygulamadan çeşitli örneklere yer verilmiş ve bu karar açıklığa kavuşturulmuş.
İLK OLAY GERÇEĞE AYKIRI BEYAN İLE VETERİNER FAKÜLTESİNE KAYIT
Öğrenci üniversite giriş sınavında fakülteye kayıt için yeterli puanı alamamış olmasına rağmen, ilgililer gerçeğe aykırı beyan ve belge ile veteriner fakültesine kayıt yaptırmışlar. İhbarlar sonucu yapılan incelemeyle Disiplin Yönetmeliği hükümleri kapsamında bu kişiler “Fakülteden büsbütün çıkarılma” yaptırımı ile cezalandırılmış.
Öğrenciler ise inanılmaz bir pervasızlıkla bu işlemlerin iptali talebiyle dava açıyorlar. Danıştay da karar veriyor (*) aşağıdaki gibi:
“İdarenin sakat ve hukuka aykırı bu işlemlerine, ilgililerin hileli veya yanlış beyanı neden olmuşsa, idare edilenin lehine ortaya çıkmış hukuka aykırı durumun kazanılmış hak sayılamayacağı gibi, bu sakat işlemlerin idare tarafından geri alınmasının her zaman mümkün olduğu”
İKİNCİ OLAY; BAŞKASININ YERİNE SINAVA GİRENLER
Başkalarının sınava girmesi sonrası bazı kişiler tıp fakültelerine kayıtlarını yaptırmış. Durumun tespiti sonrasında bu kişilerin fakülteden kayıtlarının silinmesine karar verilmiş; bu karara karşı “zamanaşımı” ileri sürülerek açılan davalarda Danıştay özetle şöyle karar (**) vermiş:
“Sınav kurallarını ihlâl ederek hak etmediği bir Yükseköğretim Kurumuna kaydını yaptıran kişi hukuken hiçbir zaman üniversite öğrencisi niteliğini kazanamaz. Dolayısıyla kayıt silme işleminin sonucu itibariyle yerinde olduğu”
ÖĞRENCİ MEZUN OLDUYSA DA ZAMANAŞIMI SÖZKONUSU OLUR MU?
Yukarıdaki iki örnek olayda gerçeğe aykırı belge ya da sınavda hile ile kayıt yaptıran kişilerin öğrenimleri sırasında alınan kararlara ilişkin. Ancak, yapılan yasa dışı idari işlemin mezun olduktan sonra ortaya çıkması halinde, bu kişinin kayıt işleminin geri alınamayacağı anlamına mı gelir?
Hayır, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun (İBK) yukarıda tarih ve karar numarasını verdiğimiz kararına göre benzer tüm hileli ve gerçeğe aykırı beyanlarla yapılan idari işlemlerde zamanaşımı söz konusu olmuyor.
İBK’da altı çizilen hususlar çok anlaşılır ve net:
1-Hukuka aykırı işlemle, hileli beyanlarla, sahte evraklarla, açık ve net hatalarla idari işlem yapılması durumunda; yani yasa dışı yöntemle üniversiteye kayıt yaptırılmışsa söz konusu kişi fiilen öğrenciliğe kayıt olsa da hukuken öğrenci sıfatını kazanamamıştır.
2-Bu nedenle hukuken öğrenci statüsü içine girememiş bu kişilerin kayıtlarının okuldan atılmak sureti ile değil idarî işlemin geri alınması, yani üniversite kaydının geri alınması yoluyla silinmesi gerekmektedir.
3-Kişinin gerçek dışı beyan veya hilesinin, sahte evrakların ve idarenin açık hatasının yanlış işlem tesisine neden olduğu hâllerde, günümüz idaresi yanlış işlemini herhangi bir süre şartına bağlı kalmaksızın geriye doğru yürür şekilde geri alabilir. Bu İBK kararında yer alan kayıt işleminin “öğrenim süresi içinde” geri alınacağı yönünde ifadeler kullanılmasının sebebi, karara konu olayların öğrenim süresi içerisinde üniversite öğrenciliğiyle ilişiğin kesilmesine ilişkin olmasından kaynaklanmakta. Bu bakımdan, gerçeğe aykırı belgeyle yahut sınavda yerine başka kişiyi koyarak üniversiteye kaydolan kişinin durumunun mezun olduktan sonra ortaya çıkması halinde de kişinin kayıt işleminin silinmesinin ve diplomanın geçersiz kılınmasının hukuken mümkün olduğu değerlendirilmekte.
Dediğimiz gibi bu tür sahte evraklarla, gerçeğe aykırı ve hileli beyanlarla, mevcut uygulamayı bilerek açık bir hata ile malul bir idari işlemle yapılan öğrenci kayıtlarında kanun koyucu süre belirtmemiş. Dolayısıyla da zaman aşımı yok. Dolayısıyla da yargının, bir süre ihdas etme ve süre normu koyma yetkisi bulunmamakta.
Kısaca İstanbul Üniversitesi derhal Ekrem İmamoğlu’nun yasa dışı yatay geçiş işlemiyle diplomasını iptal etmeli. İmamoğlu bu konuda dava açsa da verilmiş kararlar belli.
Bundan ötesi yok.
Kimse de bir tarafından element uydurmasın.
(*) Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 30.04.1973 tarih, E:1972/157; K:1973/2003 sayılı kararı. Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 01.04.1974 tarih, E:1974/1103; K:1974/1735 sayılı kararı.
(**) Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 15.01.1985 tarih, E:1985/260, K:1985/32 sayılı kararı. Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 15.01.1985 tarih, E:1984/261, K:1985/33 sayılı kararı. Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 15.01.1985 tarih, E:1984/668, K:1985/35 sayılı kararı.
NE OLMUŞTU?
Veryansın Tv Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay, Serkan Öz ile birlikte sunduğu ‘Ne Varsa Dilimizin Ucunda’ isimli programda, Ekrem İmamoğlu hakkında çarpıcı bir iddiayı gündeme getirmişti.
Atay, İmamoğlu’nun üniversite diplomasının sahte olduğunu belirtip “Kıbrıs’ta Girne Amerikan’da okuduğu dönemde başka bir bölümden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne yatay geçiş yaptı. Hem yatay hem dikey geçiş yapmış” demişti.
Erdem Atay: İmamoğlu’nun diploması sahte. İstanbul Üniversitesi kayıtları ortada, çıkartın yatay-dikey geçiş evraklarını görelim. pic.twitter.com/OCw2GahbFB
— Veryansın Tv (@Veryansin_Tv) September 11, 2024
Atay’ın o sözleri sosyal medyada büyük ses getirmiş ve iktidara yakın bazı isimler tarafından paylaşılmıştı. Bunun üzerine sosyal medya hesabından “AKP trollerine ve destekçilerine sesleniyorum” başlığıyla açıklama yapan Atay, “İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili mutlulukla paylaşım yaparken reisiniz Erdoğan’ın ‘kayıp’ diplomasını da arayın! Hadi, İmamoğlu’na sorduğunuz gibi Erdoğan’a da sorun diplomasını, tabii maçanız yiyorsa…” diyerek çizgisini belli etmişti.
AKP trollerine ve destekçilerine sesleniyorum.
İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili yaptığım haberi güle oynaya paylaşıp, ‘Helal Erdem Atay’ diyorsunuz.
Açın şimdi Veryansın Tv’yi ve alın kitaplarımızı, AKP ile yazdıklarımız ve söylediklerimize de bakın!
Onları öğrendiğinizde de…— Erdem Atay (@medreyata) September 11, 2024
Öte yandan Fatih Altaylı, İmamoğlu’nun üniversite diplomasıyla ilgili şaibeyi gündeme getiren Atay’ı hedef almıştı. Atay’ı “AKP’ye yalakalık yapmakla” suçlayan Altaylı’nın, “Bence o adamı sustursunlar bir an önce” demesi de dikkat çekmişti.
İBB’DEN AÇIKLAMA GELDİ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) konuya ilişkin açıklama gelmişti.
İBB Teyit’in sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduğu belirtildi ve diploması paylaşılmıştı.
İBB’nin açıklamasında, İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’ne geçişiyle ilgili bilgi verilmemesi dikkat çekmişti.
Açıklamada “İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diploması olmadığı iddiası tamamen uydurmadır. Sayın İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunudur. Aşağıda fotokopisini paylaştığımız mezuniyet belgesi İBB ve üniversite arşivinde yer almaktadır” denilmişti.

ERDEM ATAY: İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ’NE GEÇİŞ BELGELERİNİ RİCA EDİYORUM
İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili şaibeyi gündeme getiren Atay, İBB’nin açıklamasına yanıt vermişti.
Atay, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetmişti:
“Sayın İBB Teyit,
Diploma için teşekkür ederim.
Şimdi sizden Girne Amerikan Üniversitesi’nden 1990 yılında İstanbul Üniversitesi’ne geçiş belgelerini rica ediyorum.
Mümkün müdür?
Teşekkürler.”
Sayın İBB Teyit,
Diploma için teşekkür ederim.
Şimdi sizden Girne Amerikan Üniversitesi’nden 1990 yılında İstanbul Üniversitesi’ne geçiş belgelerini rica ediyorum.
Mümkün müdür?
Teşekkürler. https://t.co/jayh2TRvch— Erdem Atay (@medreyata) September 12, 2024
MURAT ONGUN YÜKSEK LİSANS BELGESİNİ PAYLAŞTI
Öte yandan İmamoğlu’nun danışmanı Murat Ongun da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun lisans (üniversite) diploması üzerinden polemik çıkartmaya çalışanlar için ayrıca yüksek lisans belgesini de bilgi için sunarız” demişti.
Murat Ongun’a da yanıt veren Erdem Atay, “Sayın Murat Ongun… Başarılı belediye başkanınızın 1990 yılındaki Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne geçiş belgelerini rica etsem. Onları da paylaşır mısınız?” ifadeleriyle talebini yinelemişti.
Sayın Murat Ongun…
Başarılı belediye başkanınızın 1990 yılındaki Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne geçiş belgelerini rica etsem.Onları da paylaşır mısınız? https://t.co/umZJ2MSSzx
— Erdem Atay (@medreyata) September 12, 2024
“Laz müteahhit” olupta en hafif deyimi ile hile yapmamak eşyanın tabiatına aykırıdır. Madem büyük oynuyorsun; kirli çamaşırları karıştıracak bir çok kişi çıkar. Kibirin ne ile sonuçlanacağını göreceğiz.