Engin Balım yazdı…
Yazıya başlamadan önce, merhum Mahmutyazıcıoğlu’na Allah’tan rahmet, sevenlerine de başsağlığı ve sabırlar diliyorum..
Beşiktaş eski yöneticisi ve ünlü sunucu Ece Erken’in eşi, Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun Yeşilköy’deki bir balıkçıda, tam 7 kurşun ile kameralar yayındayken vurulması üzerine aklıma birçok soru gelmeye başladı..
1980 doğumlu Mahmutyazıcıoğlu, eski CHPli Bakırköy Belediye başkanı Ateş Ünal Erzen’in başkan yardımcısı Akif Mahmutyazıcıoğlu’nun oğlu..
Olayın yaşandığı mekan da, CHP’li Bakırköy Belediyesi’ne ait balıkçılar çarşısında, oldukça merkezi bir yerde bulunuyor. Urfalı, ülkücü isim Ali Yasak yani nam-ı diğer Drej Ali’nin Bakırköy ve Zeytinburnu’nda da oldukça hakim ve etkin olduğu, kendisine ait birçok çay bahçesinin bulunduğu biliniyor. Kısaca şöyle dersek yanlış olmaz; mekanın bulunduğu mıntıka, biraz da Ali Yasak ile anılıyor.
Vuranlar Urfalı; öldürülen genç avukat ise karadenizli ve son dönemlerdeki, Sedat Peker videoları vs. nedeniyle artık bu alem herkesin yakından ilgiyle takip ettiği bir konu haline geldi.
Mahmutyazıcıoğlu’nun, uzun tutukluluk sonrası, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin de özel çabaları sonucu çıkan, Trabzonlu, Ülkücü Alaattin Çakıcı’nın da avukatı olması olayı daha da ilginç kılıyor..
Yine kısa bir hatırlatma; Giresunlu Ülkücü isim Kürşat Yılmaz ve Ankara’da bir dönem ciddi isim sahibi merhum Ümit Ölmez’in arkadaşı, Kasım Gençyılmaz, Erzurumlu yine Ülkücü bir isim de yakın zamanda serbest kaldılar…
AKP’nin iktidara gelmesi ve geçmişte Cemaat (FETÖ) ile iyi olduğu ilk yıllarında, Ergenekon-Balyoz gibi kumpaslar sonrası, devlet içinde asker, polis, yargı, MİT ve basındaki birçok isme, operasyon çekilirken, yeraltı dünyasındaki büyük isimlere de balans ayarı verilmişti.
Birçok kendisine Ülkücü diyen organize isim içeri alınmıştı. İçişleri Bakanlığı’na Abdülkadir Aksu ikinci kez getirilmiş, oğlu avukat Murat Aksu da İstanbul’da oldukça güçlenmişti.
Murat Aksu da rahmetli Mahmutyazıoğlu gibi Beşiktaş yöneticisi ve avukattı. Merhumun eşi Ece Erken de Beşiktaşlılığı ile bilinen bir isim…
Konuyu daha iyi anlamak için müsadenizle bazı özet bilgiler geçiyorum..
Beşiktaş’ın efsane Başkanı, Süleyman Seba’nın (eski MİTçi) Başkan seçildiği kongre ile anekdotu Tuncay Özkan’ın MİT’in gizli tarihi adlı kitabından aktaralım..
1984’de de Şan Sineması’nda yapılan kongrede herkesin dikkatini salonun çeşitli yerlerine dağılmış 40 genç adam çekmiş. Gerisini yine Tuncay Özkan’ın kitabından okuyalım:
“Salonda hava oldukça gergindi. İşte o sırada salonda bulunanlar 40 kadar genç adam gördüler. Sağa sola yayılmışlardı. Seba aleyhine bir durum olursa müdahale edeceklerdi. Seba’nın bundan haberi var mıydı bilmem ama MİT içindeki pek çok kişinin bu kırk kişiden haberi vardı. Bunlar Alaattin Çakıcı’nın adamlarıydı. MİT adına salon güvenliğini sağlıyorlardı.”
Beşiktaşlı, artık spor yorumcusu olan Sinan Engin’in, Çakıcı ile yakın dostluğunu da herkes bilir.
Spordan, siyasete, bürokrasiden iş ve sanat dünyasına kadar, hemen her yerde güçlü bağlantılar, sıkı ilişkiler mevcut.
Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun vurulduğu restoranda, 2017’de uyuşturucu kaçakçısı Orhan Ünğan’ın avukatı Kudbettin Kaya da öldürülmüştü. Uzi tipi otomatik silahla öldürülen Kaya, tehdit aldığını öne sürmüştü. O cinayette de Naci Şerif Zindaşti’nin ilişkisi olduğu öne sürülmüştü. Yani lokanta son yaşanan olayla birlikte maalesef iki cinayete ev sahipliği yapmış oldu.
Konuyu fazla dağıtmadan toparlamam gerekirse; Sedat Peker, Devlet Bahçeli’nin arkasında durduğu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile bozulunca yurtdışına kaçıyor. Sonra ülke ülke yer değiştiriyor. Youtube yayınları yaparak, birçok ismi zor durumda bırakıyor.
Peker’in iddiaları o kadar ilgi görüyor ki, Salı günü grup toplantılarında konuşmak dışında bir işlevleri olmayan muhalefet liderlerinden daha büyük alaka mahzar oluyor. Bir ara her pazar günü insanlar Youtube’a kitleniyor, Sedat Peker’in ne söyleyeceğini bekliyordu. Ta ki, 15 Temmuz’un finansörü olmakla suçlanan Birleşik Arap Emirlikleri ile yeniden yakın ilişkiler kurulana dek. Peker uzun zamandır sessiz.
Hemen bilgi ekleyeyim, Peker de İstanbul’da en çok Kadıköy ve Bağdat Caddesi ile eskiden beri özdeş bir isim. Rizeli ve kafkas kökenli olan Peker’in de, en yakın dostlarından birisi Ankara Bahçelievler 7. Cadde’de etkin bir isim olan Urfalı ve ülkücü Feridun Öncel.
Biliyorsunuz Peker hakkında, ‘Alaattin Çakıcı çıkınca kaçtı’ yönündeki söylentiler sonrasında, o dönem Makedonya’dan çektiği videoda “Alaattin Çakıcı eski adamdır kuralları bilir, aramızda sıkıntı yok’’ sözlerini söylemişti.
Şimdi Peker’in en çok vurduğu, yıprattığı isimlere bakalım;
- İçişleri Bakanı Soylu… Erdoğan sonrası için konuşuluyordu.
- AKP Genel Başkan vekili Binali Yıldırım… Oğlu Erkam Yıldırım üzerinden büyük itibar kaybına uğradı, az da olsa Erdoğan sonrası adı geçen isimler arasındaydı.
- Damat Berat Albayrak… Az da olsa o da yıprandı, Soylu ile arası kötüydü.
- Demirören ve bazı işadamları…
- Mehmet Ağar… Ağar ve ekibi sistematik bir şekilde yıprandı.
- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan…
Peker’in Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan hakkında hiçbir şey söylememesi dikkat çekmişti. Hiç bu isimlere değinmedi.
Geliyoruz yeniden asıl konumuz olan, balıkçıdaki cinayete…
Olayı son dakika televizyon ekranlarında görünce, ‘Çakıcı’nın avukatlığını da yapan, onunla fotoğrafları olan birisine kim nasıl kurşun sıkmayı göze alabilir’ diye düşündüm.
Sonra aklıma, yanılmıyorsam 2018’de Çakıcı’nın yeğeni olan Adem Çakıcı’nın güpegündüz bir kafede otururken, kalabalık içinde, 2 kişi tarafından vurulması olayı geldi.
O zaman Çakıcı hapisteydi ama yine içimden ‘kim yapabilir’ diye düşünmüştüm. Sonra yakalanan iki kişinin haberlerde, adliyeye sevkleri sırasında, ‘Alaattin Çakıcı’ya yanlış olmaz’ diye bağırmaları aklıma geldi.
İlerleyen saatlerde, olay esnasında lokantada bulunan, isimlerin soyadları içinde de ‘Yasak’ ismi hemen dikkatimi çekti. Ali Yasak ismini de görünce belki de tesadüftür dedim.
Ama dün Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuşan Yasak, aranan iki zanlının kardeşinin oğulları, yani yeğenleri olduğunu kabul edip, kendileri ile yıllardır görüşmediği ve merhum Mahmutyazıcıoğlu’nu da tanımadığını beyan etti.
Ali Yasak, Urfalı, gençliğinde Hukuk fakültesini kazanıyor ama okula devam etmiyor. Gençlik yıllarında siyasi kutuplaşma havasında, ülkücüler içinde sivrilen biri. Susurluk Kazası döneminde de adı, Ülkücülerin önemli ismi Abdullah Çatlı’ya olan yakınlığı ile anıldı.
Hatta bir dönem izlenme rekorları kıran, Kurtlar vadisindeki, Polat Alemdar’ın, Çatlı, sağkolu Abdülhey’in de Ali Yasak olduğu yazılıp çizilmişti.
Yasak’ın, aynı Alaattin Çakıcı gibi emekli Albay Korkut Eken ile de dostluğu mevcut. Yasak da, Çakıcı da susurluk dönemi popüler olan Bucak Aşireti ile yakın dostlukları bulunuyor.
Bir nevi şöyle dersek yanlış olmaz; aslında birbirlerini tanıyan, birbirleri ile hiçbir husumetleri bulunmayan iki Ülkücü tanınmış isim. İkisinin de MHP lideri Devlet Bahçeli ile samimi pozları var.
Türkiye son yıllarda Trabzon Oflu Saral ailesi ile Samsun Bafralı Sedat Şahin arasındaki kan davasına sahne oluyor…
Bilmiyorum; önümüzdeki günlerde bu olay nedeni ile iki isim karşı karşıya gelir mi?
Öngörüm; kendi içlerinde bizlerin bilmediği ve belli kuralları olan bu alemde, mutlaka böyle bir vaka için de, konuyu çözüme bağlayacak bir şeylerin bulunduğu yönünde.
Bazı fotoğrafları konuyu daha iyi özetlemesi açısından buraya not bırakıyorum:
Ali Yasak Devlet Bahçeli
Bahçeli Alaattin Çakıcı
Bahçeli, Çakıcı’yı hapiste ziyaret ediyor
Kürşat Yılmaz, cezaevi çıkışı, Bahçeli’yi ziyaret ediyor…
Acayip karışık işler ilişkiler sanki Türkiye bir nevi mafya ülkesi
Sanal bahis işi var büyük paralar dönüyor aklınız şaşar milyar dolarlar
İlginç bağlantılar mevcut sanki hepsinin üstünde racon kesemedikleri tek kişi devlet Bahçeli