Av. Ayça Sezer Naz yazdı…
Öncelikle şunu belirteyim, bu yazı genel hatlarıyla bir insan profili çizmektedir. Yani her ne olursa olsun bu kriterlere uygun kişilere FETÖ’cü diyebilmek mümkün olmayabilir.
1. Kripto FETÖ’cü, klasik FETÖ’cü gibi görünmez. Görsel jargonun dışındadır. Ancak yakın çevresine, ilişkilerine, istihdam ve ticaretine dikkatle bakarak veri bulmak mümkündür.
2. FETÖ’cü; “var olmayan” bir insandır.
Ne demek bu “var olmayan insan!”
Yani şahsiyeti yoktur bunların.
Söz-Eylem tutarsızdır.
Sözler doğru olsa davranışlara uymaz, davranış uygun olsa sözle çelişir.
Bu pasif agresif tutum kafa karıştıran iyi bir manipülasyon tekniğidir.
Doğru sorular sorar yanlış cevaplar verir veya tam tersini yapar.
Fikirleri tutarsızdır, hangi telden çaldıklarını bilemezsiniz.
Bir konuyu net şekilde savunmaz, eleştirmezler, yapsa bile hatırlamaz ve unutur.
Dinler arası diyalog hikayesi gibi, ‘ortada görüntü vererek’ yozlaşmayı normalleştirirler.
Bu sebeple net fikirlerini, net mal varlıklarını, net ilişkilerini ve net hayat tarzlarını anlayamazsınız.
Ne konuşursanız konuşun, sonunda ‘ben şimdi ne yaşadım, bu ne dedi, neyi savundu’ derken bulursunuz kendinizi.
Konuşma sonunda elinize, zihninize konusu olan bir metin, tutarlı bir fikir vermemek uzmanlık alanıdır.
3. FETÖ’CÜYÜ HİSSEDEMEZSİNİZ
Çünkü suçluluk veya utanç duyguları yoktur.
Bu yokluk; küçük ayrıntılardan, bakış, mimik veya ses tonundan, duruş ve vücut dilinden onu okumanızı engeller.
Normal insan değil de bir çeşit ‘kurulmuş cihaz’ gibidir. Bu adapte olduğunuz insan okuma ve algılama yöntemlerinizi yetersiz bırakır. Böylece FETÖ’cü sizi ayakta uyutur.
4. Kripto FETÖ’cü duygusal anlamda ‘PROTOTİP İNSAN’dır.
Yaşamın birikimine uygun duygusal yığılması gerçekleşmez.
Akışa uygun tepki vermez.
Tepki vermeden ve duygusal (!) dışa vurumlardan önce veri toplar.
Tepki, veriye göre verilir.
Bu planlı tepkiler yağ gibi kaymasını sağlar.
Haliyle durumu okuyamazsınız.
5. Merhamet, empati ve vicdanı yoktur.
FETÖ’cü, gerçek bağlar kurmaz.
Kendine ait ve kontrol edebildiği kişilerle/şeylerle ‘genişletilmiş bencillik’ dediğimiz “bağımlı ilişki” kurar.
Bu duygu hali küçük yaşta alınan hücre yapılanması eğitiminin doğal bir sonucudur.
Bağları temelde suç ilişkileri ve birbirinin suçunu örtbas etme türü eylemlerle pekiştiğinden etrafı suç ortakları ile örülüdür.
Bu kalabalıkta aralara BONUS insanlar koyar.
Onlarla görüntü vererek ters manyal etki yapar ve etrafta ‘ama öyle olsa şu kişiyle samimi olmazdı’ izlenimi bırakır.
Bu anlamda imajına uygun referans kişileri vardır.
Onları kullanır.
Ara parantez: Burada ‘suç ve utanç duymama’ konusu oldukça önem arz ediyor.
Zira küçük yaşta girdikleri tedrisatta; toplum içinde olmadığı gibi davranma, riskli gruptaki sınıf arkadaşlarını gammaz, sınavlarda kayırılma, adaletsiz davranış ve muamelelerle haksız başarı sahibi olma gibi uygulamalar çocuk yaşta benimsetilir.
Bu şekilde her şeye hakkı olduğunu varsayan ve adaletsizliğe kılıf uyduran bir eğitimden geçerler.
Bu tedrisattan geçmiş bir FETÖ’cü öyle kaotik hale gelmiştir ki normal insanın duygusal ve vicdani sürecine tamamen yabancıdır.
6. Çevreye zarar verir.
FETÖ’cü insan türü, anormalliği ve ön görülemezliğiyle er veya geç çevresini tahrip eder.
Ancak verdiği zararla ilgili herhangi bir farkındalık veya sorumluluk duygusu taşımaz.
Sonuçta dünyayı yaksa o gene mağdur ve bihaberdir.
7. Kendini imaj nesnesi yapar.
Kendini duygusal yapıda ve kırılgan tanıtır.
Bu tür ifadeler ‘incinip durma manipülasyonu’ ile üstünüzde kontrol kurmasını ve suçluluk duygunuzu yönetmesini kolaylaştırır. (Esasen çok duygusal geçinen kişilerin geneli zaten bu yöntemi benimseyerek çıkar devamlılığı sağlar.)
8. Teşhis zorluğu sağlar.
FETÖ’cüde kimlik gelişmemiş ancak roller gelişmiştir.
‘Gerçek durum ve mizaçları hakkında boşuna tahminde bulunmayın’ anlamında yazıyorum bunu.
Zira bir kimlik sahibi değiller ve kendileri de büyük ihtimalle gerçekte ne olduklarını unutmuşlardır.
Zamanında ‘ergen düzeyde dondurulmuş bir tedrisattan’ geçtikleri için daima ergen düzeyde kalırlar. Bu da onları mizaç, şahsiyet ve olgunluk olarak hem esnek hem ‘yok’ yapar.
9. FETÖ’cü; yalan, iftira işlerinde, laf cambazlığıyla konu ve ortam değiştirmede, kumpas, kayıt, takip, dikiz işlerinde uzmandır.
İşte bu dikkatli olunması gereken bir durumdur.
Makam, mevki ve para için bilinen ne kadar insanlık suçu varsa işlemekten çekinmez.
Sinsilik, ihanet, casusluk, kumpas, iftira, inkâr, yansıtma, tahrik, tehdit, soru çalma, hak yeme, kayıt, teşhir.. Hepsi, mübah hepsi sevap..!!
İyi bir şey yaparken, hayır işlerken bile bilin ki, altından muhakkak bir çıkar ilişkisi çıkacaktır.
10. FETÖ’cü kaçış rampası: Şefkat Tokadı.
Yaptıkları tüm insanlık dışı işlerin mağdurları hakkında ‘ŞEFKAT TOKADI YEDİ’ ifadesini kullanarak adalet anlayışını ortaya koyar.
Çevrenizde bu ifadeyi kullanan ne kadar adam/kadın varsa bilin ki bunların tedrisatından geçmiştir.
•••
Hulâsa en ‘benim’ diyen adam bile bunları öyle kolayca tanıyamaz.
Onların bu konuda cinslerine has konuşma ve davranış teknikleri vardır.
Bu teknikleri muhataplarına göre; bazen çok övücü bir dille muhatabın gardını düşürerek bazen sınır çizen, dokunduran bir dille hakimiyet kurarak uygularlar.
FETÖ, Amerikan ajanı bir örgüttür. Gelinen noktada bunu gayet iyi bilmektedirler.
Bu sebeple: vatan hainidirler.
Unutmayın!! Faaller. Durmadılar.
Güya pişmanlar, ya da gizliler. (Ama çok gizli)
Şu an para ve veri toplayarak dirilmeye çalışıyorlar.
FETÖ’cüyü tespit ettiğinizde onunla derhal iletişimi kesin, ısrar etse de sakın onunla iletişime geçmeyin, düzeltmeye çalışmayın, laf anlatmayın, mantık aramayın.
İhbar edin. Uzaklaşın..!
Unutmayın: FETÖ’cü daima FETÖ’cüdür. Su uyur FETÖ’cü uyumaz.
Sevgiyle kalın..
