VERYANSIN TV
Sosyal medyada Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü mağduru kız çocuklarına, ailelerine, yargı ve emniyet mensuplarına, kamu görevlilerine, gazetecilere karşı “sistematik karalama ve iftira” faaliyetleri yürüten 300 troll hesaba erişim engeli getirildi.
Adnan Oktar davası müşteki avukatları Eser Çömlekçioğlu ve Sena Akkaya Avvuran, Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü’nün yaklaşık 300 trollü hakkında erişim engeli talep etmişti.
Talebi değerlendiren İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, “örgütsel faaliyetlerde bulunulduğu” tespit edilen 300 hesaba erişim engeli getirdi.
Davanın müşteki avukatları, örgüt yönetimindeki ve örgüt adına yayınlar yapan diğer sosyal medya
hesapları ile ilgili gerekli hukuki girişimlerin süreceğini açıkladı.
‘YASA’ ÇAĞRISI
Konu hakkında duyuru yapan Çömlekçioğlu ve Avvuran, Meclis komisyonlarında bekleyen sosyal medya yasası hakkında çağrı yaptı.
TBMM, RTÜK ve Ulaştırma Bakanlığı’na seslenen avukatlar, tasarısının bir an önce yasalaşmasını ve en caydırıcı önlemlerin ivedilikle uygulanmasını istedi:
Av. Eser Çömlekçioğlu ve Av. Sena Akkaya Avvuran, yayımladıkları açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“İstinaf mahkemesi kararı ile “Silahlı Suç Örgütü” olduğu kesinleşen ve kamuoyunda Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü olarak bilinen, başta mağdur kız çocukları olmak üzere, mağdurların aileleri, yargılama aşamasında yer alan yargı mensupları, emniyet mensupları, kamu görevlileri, basın mensupları ve örgüte karşı mücadele eden vatandaşlarımıza yönelik örgüt mensupları tarafından yıllardır yürütülen “sistematik karalama ve iftira” faaliyetlerin yürütüldüğü sosyal medya platformu olan X (Twitter) platformunda yer alan, yaklaşık 300’e yakın örgüt hesabı hakkında erişim engellenme talebinde bulunulmuştur.
Talebimiz doğrultusunda, 03.04.2024 tarihinde İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, söz konusu 300 hesabın erişimine “örgütsel faaliyetlerde bulunulduğu” gerekçesi ile engelleme kararı vermiştir.
Öncelikle, örgüt yönetimindeki ve örgüt adına yayınlar yapan diğer sosyal medya hesapları ile ilgili gerekli hukuki girişimlerin sürekli olarak yapılacağını kamuoyuna bildirmekle beraber, bu platformların tıpkı Avrupa Ülkelerinde olduğu gibi ”yasalara uygun hareket etmesi” için elimizden gelen her türlü hukuki takipte bulunacağımızı da kamuoyuna bildiririz.
Toplumun her kesiminin yaşamına adeta bir kâbus gibi çöken, yasa tanımaz eylem ve saldırılara zemin hazırlayan bu kuruluşların, ülkemizde “sanal ofis” kullanarak hem mağduriyetlere zemin hazırlaması hem de ülkemizi her yıl milyarlarca lira vergi zararına uğratması kabul edilemezdir. Avrupa Birliği ve dünyanın pek çok farklı ülkelerinin sınırları içinde yaşayan kişiler, bu sosyal mecralar üzerinde hukuki ve bireysel başvuru haklarını sonuna kadar kullanılırken, ülkemizde yaşanan bu iki yüzlü uygulamaya Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları olarak sessiz kalmayacağımızı bildirmek isteriz.
Yıllardır Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonlarında bekleyen yasa tasarısının bir an önce yasalaşmasını, ilgili kurumlara yönelik tıpkı dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi, en caydırıcı önlemlerin ivedilikle uygulanmasını ve Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına uyan, kurallarını tanıyan platformlar olarak faaliyetlerine devam etmesinin sağlanmasını mağdur avukatları ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak talep etmekteyiz. Bu sebeple başta Türkiye Büyük Millet Meclisini, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunu, Ulaştırma Bakanlığını ve tüm sivil toplum kuruluşlarını göreve davet ediyoruz.”
