ERAY ÇELEBİ/ VERYANSIN TV
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “DEM-İmralı görüşsün” çağrısı sonrası DEM Parti’nin İmralı heyeti, 28 Aralık’ta bölücü terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile görüştü.
‘İYİLEŞİNCEYE KADAR İNFAZ ERTELENMELİ’
Görüşmenin ardından heyet siyasi partilerle bir araya gelirken, MHP’den dikkat çeken bir açıklama geldi. MHP’nin Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:
“Hapis cezasının infazı, mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa , iyileşinceye kadar infazın geri bırakılması tartışma konusu olmamalıdır. İnsan Hakları Sözleşmelerinde ve Anayasamızın 17. maddesinde belirtildiği üzere; “her insan doğuştan gelen yaşama hakkına sahiptir. İnsan hakları içinde değer sırası bakımından ilk sırada yer alan yaşama hakkı diğer tüm hakların varlık sebebidir. Devlet bu hakka saygı göstermekle yükümlü,etkin olarak korumakla görevlidir. Hükümlü ve tutuklular ile gözaltına alınan kişiler bakımından yaşama hakkı özel bir öneme sahiptir. Çünkü, bu kişiler devletin denetimi ve gözetimi altındadır.”
Yıldız’ın paylaşımı, kamuoyunda “MHP, affa gerek kalmadan Öcalan’ı İmralı’dan çıkarmanın formülünü arıyor” şeklinde yorumlandı.
MHP’nin formülü tartışılırken, Veryansın Tv 18 Mart 2013 tarihli İmralı tutanaklarına ulaştı.
‘SAĞLIK SORUNLARI GEREKÇESİYLE İNFAZ ERTELEME OLABİLİR’
Öcalan, dönemin HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan ve HDP yöneticisi Sırrı Süreyya Önder ile yaptığı görüşmede sağlık sorunları gerekçesiyle infazın ertelenebileceğini dile getiriyor.
Öcalan HDP heyetine yaptığı konuşmada “Benim durumuma dair ne olabilir? Örneğin infaz erteleme olabilir. Cumhurbaşkanının da yetkisi var. Sağlık sorunları vesaire gerekçesiyle, sürecin sonuna kadar mesela. Fakat bunun olabileceğini sanmıyorum tabii. Siz yine de bunu AKP ile konuşmalısınız. Bunu konuşmamış olmanızı yadırgadım doğrusu.” ifadelerini kullanıyor.
‘ADALET BAKANIYLA KONUŞUN’
HDP heyetine “Bunu Adalet Bakanıyla konuşun” görevi veren Öcalan, parlamentonun önüne gelebilecek bir önerinin ağır cezalık bir mahkum tarafından yapılamayacağını, bunun yasalara aykırı olduğunu dile getiriyor;
“Parlamentonun beni nasıl tanımlayacağı önemlidir. Düşünsenize, ağır cezalık bir mahkum parlamentonun gündemine gelecek bir öneri sunuyor! Bunu hangi sıfatla yapıyorum, bu yasal mıdır? Hayır, suçtur. Bu yasadışılığın bir şekilde giderilmesi gerekecek. MHP ve CHP gece gündüz işte bu hukuk dışıdır diye bağırıp çağırıyorlar. Doğru diyorlar, haklılar. Siz hemen Adalet Bakanına gidip anlatın, bu yasadışılığın giderilmesi gerekir deyin.”
‘EV HAPSİ VE AF OLMAZ, SÜREÇLE HEPİMİZ ÖZGÜRLEŞECEĞİZ’
Öcalan’ın HDP heyetiyle yaptığı konuşmada “Bunu konuşmamız olmanızı yadırgadım doğrusu” sözleri sonrası Sırrı Süreyya Önder ile Öcalan arasındaki diyalog da dikkat çekiyor. Öcalan, ev hapsi ve af olmayacağını, sürecin PKK’yı “özgürleştireceğini” dile getiriyor.
Diyalog şöyle:
Öcalan: Benim durumuma dair ne olabilir? Örneğin infaz erteleme olabilir. Cumhurbaşkanının da yetkisi var. Sağlık sorunları vesaire gerekçesiyle, sürecin sonuna kadar mesela. Fakat bunun olabileceğini sanmıyorum tabii. Siz yine de bunu AKP ile konuşmalısınız. Bunu konuşmamış olmanızı yadırgadım doğrusu.
Sırrı Süreyya Önder: Sayın Başkan, geçen defa size kendi durumunuzu sormamın nedeni buydu. Siz geçiştirdiniz. Ben ısrarla üçüncü defa sorunca siz cevap verdiniz.
Öcalan: Doğru, ben öyle ev hapsi, af falan olmaz dedim orada. Süreçle zaten hepimiz özgürleşeceğiz dedim.
Sırrı Süreyya Önder: Siz böyle söyleyince, biz de bu konuyu bizim konuşmamızı istemiyorsunuz şeklinde yorumladık.
Öcalan: Doğrudur, tamam. Siz yine de bu konuyu Adalet Bakanıyla konuşun.
Adamlar resmen dalga geçiyorlar yav. Umarım bu millet şaşırtırda bu oyunları bozar.