Teğmenler arasında 10 Kasım’da başlayan gerginlik, Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenlerin odasının kapısına asılan Atatürk fotoğrafının indirilmesiyle arbedeye dönüşmüştü.
Milli Savunma Bakanlığı’nın başlattığı idari soruşturma ve disiplin soruşturması devam ediyor. Olaylarda adı geçen teğmenlerin tamamının geçici görevden alındığı öğrenilmişti.
Olaylar sonrası AKP’ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi, Atatürkçü teğmenleri hedef almış, Atatürk fotoğrafı asmayan teğmenlere sahip çıkmıştı. Gazete olayları manşetine “Teğmen cuntası” başlığıyla taşımıştı.
Öte yandan, Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenlerin bir cemaatle bağlantılı oldukları ve cemaat evlerine gidip geldikleri ortaya çıkmıştı. Bu teğmenlerin harp okulu döneminde de diğer askeri öğrenciler tarafından komutanlarına şikayet edildikleri ses kayıtlarıyla ortaya çıkmıştı.
Peki Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ve Genelkurmay bu olaya nasıl bakıyor?
‘MÜNFERİT BİR OLAY’ GÖRÜŞÜ
Sözcü’den Saygı Öztürk, bugünkü köşesinde “Güvendiğim iki ayrı kaynaktan edindiğim bilgileri aktarıyorum” diyerek bazı ifadeler paylaştı.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in emriyle başlatılan idari soruşturmanın tamamlandığını ancak Disiplin Kurulu’ndan henüz bir karar çıkmadığını belirten Öztürk’ün yazısında, “Böyle bir olay münferit olay olarak değerlendirilmeli” görüşü savunuldu.
Öztürk, iki ayrı kaynaktan edindiği bilgileri şöyle aktardı:
“İdari tahkikat heyeti çalışmasını tamamladı ve raporunu sundu. Şimdi bu Yüksek Disiplin Kuruluna gidecek. Adli süreçte bir yandan devam edecek. Burada sadece süreçler sonuçlanana kadar bu olaya karışan teğmenler hakkında geçici görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanıyor. Sadece bir taraf değil, sadece Atatürkçü subaylar cezalandırılıyor falan değil tüm karışanlar geçici görevden uzaklaştırma tedbiri ile karşı karşıya.
TEĞMENLER CUNTASI MI?
Milli Savunma Bakanı’nın sayı vermemesinin nedeni, Savcılığın da bir taraftan adli soruşturma yürütüyor olması. Yarın C. Savcısı başka teğmenleri de çağırır olayı derinleştirir mi biz bilemeyiz. Onun için sayı verilmiyor. Zaten konuşulan rakamlar belli. Maksimum 7 kişi.
10 Kasım’da sadece bir teğmen iğne olmadığını gerekçe gösterip Atatürk fotoğrafını yakasına takmamış. Olay kapandıktan üç gün sonra bu teğmenin bulunduğu ve 4 kişinin kaldığı odanın kapısına Atatürk fotoğrafı asılıyor.
Fotoğrafın indirilmesi sonrası çıkan arbedeye katılanlar belli. Onlara idari tedbir uygulanıyor. Tabi şu anda Yüksek Disiplin Kurulu ve adli süreç nedeniyle açıktalar. Belki bir kısmı suçsuz bulunacak, belki bir kısmı atılacak, bilmiyoruz. Onun için bunu sağa sola çekmeden adli sürecin sonuçlanması beklensin.
Bir gazetede Piyade Okulu’ndaki olay çok farklı yönlere çekildi. ‘Teğmenler cuntası’ denildi. Münferit bir olayı cuntaya çevirdiler. ‘Cunta’ diyenler böyle bir şey olamayacağını kendileri de biliyor. Şimdi bazı insanların neyin peşinde olduklarını anlamıyoruz. Silahlı Kuvvetler üzerine düşeni yapıyor. Gerekli soruşturma başlatılmış, tahkikat başlatılmış, adli süreç bir yandan devam ediyor. Bu sürecin sonunda zaten ne varsa ortaya çıkacak. Yarın iddianame hazırlanacaksa o iddianamede her şey zaten öğrenilecek. Art niyetli haberler de yapılıyor.
RAHAT BIRAKSINLAR
Bazı teğmenler onlara gidip, ‘Şöyleydi, böyleydi’ diye de anlatmışlardır. Onlarda, bunları korumak için tedbir alıyorlardır. Herkes kendi kafasına göre bir şey yapıyor.
Teğmenlerimizi rahat bıraksınlar. Onların orada bulunmasının sebebi belli. Herkes ‘öyle, böyle, şöyle’ derse bu işin içinden nasıl çıkılacak? Bakın işleri taa nereye götürüyorlar. Yapılanlar çok ayıp, gençlerimize de yazık. Böyle bir olay münferit olay olarak değerlendirilmeli, disiplini bozucu hareket edenlere TSK’nın gereğini yapacağını da herkes bilmeli. Şu anda yapılabilecek en güzel şey o.”