VERYANSIN TV
Yazar Nihat Genç, Veryansın Tv Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay’ın gündeme getirdiği, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasıyla ilgili şaibe hakkında açıklama yaptı.
Nihat Genç, İmamoğlu’nun diplomasını gündeme getiren Erdem Atay’ı “AKP’ye yalakalık yapmakla” suçlayan ve “Bence o adamı sustursunlar bir an önce” diyen Fatih Altaylı’ya yanıt verdi.
‘UĞUR MUMCU GİBİ Mİ SUSTURULSUN’
Bombalı suikastla hayatını kaybeden araştırmacı gazeteciliğin duayen ismi Uğur Mumcu’yu hatırlatan Nihat Genç, şunları kaydetti.
“Gazeteci arkadaşımız Erdem Atay İmamoğlu’nun sahte diplomasını ifşa edince ses Fatih Altaylı’dan geldi, aynen şu tehdit cümleleri kullandı:
‘Bu adamı sustursunlar!’
Kim sustursun, nasıl sustursun, Uğur Mumcu gibi mi sustursun?
Bu Mehmet Ağar ağzını, bu Susurluk ağzını, bu derin devlet ağzını, Fatih Altaylı kimden öğrenmiş!
Derin Mehmet’le derin bağları olan bir gazeteci kullanıyor!”
Gazeteci arkadaşımız Erdem Atay İmamoğlu’nun sahte diplomasını ifşa edince ses Fatih Altaylı’dan geldi, aynen şu tehdit cümleleri kullandı:
‘Bu adamı sustursunlar!’
Kim sustursun, nasıl sustursun, Uğur Mumcu gibi mi sustursun?
Bu Mehmet Ağar ağzını, bu Susurluk ağzını, bu…
— Nihat Genç (@nihadagenc) September 12, 2024
‘LAZ MÜTEAHHİTTEN SES ÇIKMIYOR!’
Memleketin diplomasız ve ruhsatsız iş götürenlerin elinde olduğunu belirten Genç, başka bir paylaşımında da şu ifadelere yer verdi:
“Veryansın Tv Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının sahte olduğunu ortaya çıkarttı!
Laz müteahhitten ses çıkmıyor!
Kesin şöyle düşünüyordur, Cihangir’in tatliş solcuları ve posterci yalama muhalif medyayı susturduğum gibi bu Veryansıncıları acaba kaç milyon dolara sustururum!
Sahte diploma size bir şey anlatıyor mu? Osmanlı’nın son döneminde Abdülhamit çocuklarından birinin adını ‘Ertuğrul’ koyunca, şairimiz, ‘tam sona gelmiştik tekrar başa döndük’ diye dalgasını geçmişti, işte bu sahte diploma, ‘bize her şey onu hatırlatıyor’!
Gerçi laz müteahhitin anladığı tek dilden konuşmak bizim de işimize gelir, dünyalığımızı yaparız, iki cihan götümüzün rahat edeceği ev bark arsa sahibi oluruz!
Sür-git bu holding düzeni nasılsa değişmeyecek biz de sus payımızı alır ve sabah akşam Atatürk posteri yayınlarız ve önümüz açılır ve talih kuşu konar ve gelsin konferanslar gitsin kültür kurumu fonları destekleri, ödüller bile alırız, oh ne ala!
Erdem’e dedim ki şakasını yapıyoruz ama bunlarda kafa nanik kesin bu teklifimizi ciddiye alırlar, arsa arazi ev teklifi gelebilir, dikkatli ol, ve dedim ki, yine de Türk toprağını satış konusu yapmayalım bizi bozar Erdem, rüşvet ev teklifi gelirse Roma’dan iste, Paris’ten iste, Londra’dan iste, memleketi satmadık deriz, rüşvet aldıysak gavur toprağından aldık, deriz Cengiz Holding gibi!
‘SAHTE DİPLOMAYLA ÇALIŞAN SADECE İMAMOĞLU DEĞİL’
Sahte diplomayla çalışan sadece Ekrem İmamoğlu değil, bakın Süper Lig takımlarının başında zaman içinde onlarca teknik direktör (pro-lisans) diplomasız çalışıyor, işte Arda Turan, Burak Yılmaz, Ali Çamdalı, nicesi… Tıpkı eczacılar gibi dükkanı başkasının diplomasına para ödeyip-kiralayıp açıyorlar, ki, Süper Lig’de tarife 700 000 bin lira! Yani şu anda bu yazıyı okuyan herkes ama herkes 700 000 bin kirayı verince istediği takımı çalıştırabilir!
Mesela Burak Yılmaz, çok başarılı bir kariyeri oldu, yirmi uzun yıl aralıksız her hafta ağır idmanlara çıktı ve futbolu bıraktığı gün, bir hafta olsun dinlemeden antrenörlüğe başladı!
Güzel kardeşim, iki gün dinlen, birkaç sinemaya git, insan içine çık, kahvelere derneklere git, sağı solu bir dinle, eline birkaç kitap al, psikoloji, sosyoloji bir şeyler oku yani kendini biraz yetiştir!
Kursa dahi gitmeden diploma miploma hak getire birden Süper Lig takımı yönet, olacak şey değil, herkes yapıyor diyeceksin, işte güzel kardeşim, herkes gibi yapmayacaksın, güzel bir kariyerin var, ortama uyma! Herkes herkese bakıp yaptığı için futbolumuzun kalitesi Avrupa başarıları hüsran hezimet yaşıyor!
‘MEMLEKET DİPLOMASIZ VE RUHSATSIZ İŞ GÖTÜRENLERİN ELİNDE’
Kardeşlerim, ‘parayla her şeyin satın alındığı’ bu sistemin adı kapitalist serbest piyasa düzenidir!
Kapitalizm dünyaya gelmeden önce, yani sanayileşme öncesi, şehirleri yöneten ‘loncalardı’!
Loncaların bizdeki karşılığı Ahi Birlikleriydi, esnaf teşkilatı!
Kapitalizm öncesi Esnaf Teşkilatlarında mesleksiz insan yoktu, her mesleğin çıraklık-kalfalık-ustalık süreçleri ve diploma alması şarttı!
Ve esnaf teşkilatları şehre hakimdi, diyelim, Kadıköy’e bir helvacı ya da fırıncı ya da bakırcı dükkanı açılacak, birinci şart, ustalık belgesi, ikinci şart, Kadıköy’de nüfus ve ihtiyaç gözetilerek bu sokakta yeni bir dükkana ihtiyaç vardır-yoktur diye ruhsat alınması şarttı!
Şimdi memleket diplomasız ve ruhsatsız iş götürenlerin elinde!
Mesela Almanya’ya İtalya’ya ‘Starbucks’ kafe geliyor ve ruhsat alamıyor, tüm İtalya ve Almanya’daki Starbucks kafe sayısı bizim sadece Ankara’dan daha az!
Parası olan düdüğü çalıyor, parası olan istediğini istediğine yaptırıyor, ki, işte Ankara, bir bürokrasi şehri ve sokaklarında Almanya’nın Münih ve Berlin ve Hamburg’undan daha çok Alman arabası var!
Neden? Avukatlar hakimler yargıçlarla iş bağlama iş bitirme şehri!
Bir de en önemlisi ‘mesleğe’ yemin ve sadakat var, şöyle, diyelim bir kuyumcu bir kez hile yaptı, esnaf teşkilatı o kuyumcunun elinden ruhsatını alır ve bir daha o mesleği yapamaz!
Mesleğe bağlılık ve yemin ve meslekte maharet, ayrıca meslek, kişiliğin karakterin saygının onurun sorumluluğun ve ahlakın bir göstergesi!
‘BUNLARIN ‘RUHSATLARINI’ TARİKATLAR HOLDİNGLER İSLAMCI İKTİDAR VERİYOR’
Parayı ver, antrenör ol, parayı ver, yargıçları bağla, parasını ver, oooo, iş nereye geldi, Cumhurbaşkanı ol!
Diplomayı ve meslek ahlakını gözeten meslek birlikleri var, diyeceksiniz, acaba?
Sömürgeci şirketler vatan topraklarını hukuksuzca gasp ederken avukatlar meslek birlikleri anayasa ve kamunun haklarını korumak için kaç dava açmış, açmış mı, açabilmiş mi?
Sömürgeci şirketlerin ruhsat diye hukuk diye ellerine tutuşturdukları bilirkişi raporlarına bakın, ne değme maden fakültesi dekanları ne değme deprem uzmanı profesörlerin imzaları var! Memleketten yana imza atan yok!
Fatih Terim’i mahkemeye getiremiyorsun, kendine özel mahkeme istiyor ve üstelik kapalı duruşma istiyor, karşı çıkabiliyor musun, itiraz eden var mı?
Türk vatandaşlığı almış uyuşturucu baronları mahkemelerin bir kapısından girip öbür kapısından çıkıyor, Dilan Polatlar çıkıyor, Metin Lokumcu’yu öldürenler çıkıyor, tren kazaları, tarikat tecavüzleri, çocuk istismarları, çocuk gelinler, memleket dünyanın en özgürlükçü ülkesi olmuş!
Yapanın çalanın hırsızın tecavüzcünün mafyanın vergi vermeyen holdingin ve tarikatların yanına kar kalıyor!
Neden?
Çünkü bunların ‘ruhsatlarını’ tarikatlar holdingler İslamcı iktidar veriyor!
Hangisine sorsan onlar da ruhsatı Allah’tan aldığını söylüyorlar!
İçinde yaşadığımız kaosun kökeni budur, mesleksiz ruhsatsız diplomasız insanlar parayla her şeyin sahibi olabiliyorlar!
Ve federasyon başkanı ve belediye başkanı olup kendilerini bir de kitlelere alkışlattırıp onur ve asalet ihtiyaçlarını karşılıyorlar!
Açık konuşalım, servetlerine güvenen ve servetle elde ettikleri güce güvenen bu insanların avukatlıktan yargıçlığa belediye başkanlığına cirit attığı bir toplumda birileri ‘dur’ demeli!
Kimdir o birileri?
Yazarlar, gazeteciler!
Ki, satışa gelmeyeni bulmak çok zor hatta imkansız!
Ülkemizde ‘kaos’ olgunluk çağını yaşıyor!
Kaos varsa ahlak ve ahlakı koruyan bağımsız sivil kurumlar ve resmi sorumlu meslek örgütleri hiç yok demektir!
Bunun adına, kim kime dum duma, kimin eli kimin cebinde, denir!
‘FATİH ALTAYLILARIN, İSMAİL SAYMAZLARIN, ŞABANLARIN SENİ KURTARAMAZ’
Türkiye’de siyaset yapanların en iyi bildiği şey, herkes herkese bakıp yapıyor, siyaset zaten böyle yapılıyor, paran yoksa bir hiçsin kıvamına gelmiş olmaları!
Hadi oldun Cumhurbaşkanı, bu ahlaksızlığın nesine tepki göstereceksin, tepki gösterip karşı çıksan, millet, balık baştan kokar deyip sana inanır mı?
İşte Tayyip Erdoğan’a inanan yargıç hakim avukat siyasetçi adliye hukukçu kaldı mı?
İktidar kendi imam hatiplisine bile neden söz geçiremez hale geldi?
Ve Sayın Ekrem İmamoğlu, sahte diplomayla kalkıp, Allahını seversen sen kimle boy ölçüşüyorsun, millet bu sahtelerden bıkmış zaten, Fatih Altaylıların, İsmail Saymazların, Şabanların vs seni kurtaramaz!
Senin sahte diplomanı ifşa etmek bize de karı olmaz, FETÖ’cü, HDP’li, İmamoğlucu troller görüldüğü üzere üstümüze saldırır, iftiralar atar, tutar mı, geçmiş yirmi, otuz, kırk senede yaşadığımız gibi, tutmaz!
‘PARANIZ BİZİM İÇİN MEMLEKET İÇİN KEZZAP İÇMEKTİR’
Kardeşlerim, yürekten feryat edenleri kir tutmaz!
Çünkü asıl güç dediğiniz parada değil, kimsenin adamı olmayandadır, satın alınamayandadır!
Dünya ne kadar kaos içinde infilak etse de güç hala ‘Allah korkusundadır’!
Çünkü güç, kimseye muhtaç olmayan eyvallahsız insanların yaşama sevincindedir!
Güç hala çocukların ve çiçeklerin mucizevi güzelliğindedir!
Güç, memleketten başka davası olmayanların pür neşesindedir!
Güç, adları sanları servetleri iktidarları kim olursa olsun canım tatlı demeden kılıç sallayanlardadır!
Daire karşılığı yazar, daire karşılığı delege satın alanlar bu memlekette önüne gelen herkesin satın alınamayacağını bilmesi lazım!
Yazarı çizeri herkesi sonra bir memleketi afiyetle çiğneyip yutamayacağınızı bilmeniz lazım!
Ey İmamoğlu, paran servetin bize işlemez, paranız bizim için memleket için kezzap içmektir!”
Veryansın Tv Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının sahte olduğunu ortaya çıkarttı!
Laz müteahhitten ses çıkmıyor!
Kesin şöyle düşünüyordur, Cihangir’in tatliş solcuları ve posterci yalama muhalif medyayı susturduğum gibi bu Veryansıncıları acaba kaç…
— Nihat Genç (@nihadagenc) September 12, 2024
NE OLMUŞTU?
Veryansın Tv Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay, Serkan Öz ile birlikte sunduğu ‘Ne Varsa Dilimizin Ucunda’ isimli programda, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında çarpıcı bir iddiayı gündeme getirmişti.
Atay, İmamoğlu’nun üniversite diplomasının sahte olduğunu belirtip “Kıbrıs’ta Girne Amerikan’da okuduğu dönemde başka bir bölümden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne yatay geçiş yaptı. Hem yatay hem dikey geçiş yapmış” demişti.
Erdem Atay: İmamoğlu’nun diploması sahte. İstanbul Üniversitesi kayıtları ortada, çıkartın yatay-dikey geçiş evraklarını görelim. pic.twitter.com/OCw2GahbFB
— Veryansın Tv (@Veryansin_Tv) September 11, 2024
Atay’ın o sözleri sosyal medyada büyük ses getirmiş ve iktidara yakın bazı isimler tarafından paylaşılmıştı. Bunun üzerine sosyal medya hesabından “AKP trollerine ve destekçilerine sesleniyorum” başlığıyla açıklama yapan Atay, “İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili mutlulukla paylaşım yaparken reisiniz Erdoğan’ın ‘kayıp’ diplomasını da arayın! Hadi, İmamoğlu’na sorduğunuz gibi Erdoğan’a da sorun diplomasını, tabii maçanız yiyorsa…” diyerek çizgisini belli etmişti.
AKP trollerine ve destekçilerine sesleniyorum.
İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili yaptığım haberi güle oynaya paylaşıp, ‘Helal Erdem Atay’ diyorsunuz.
Açın şimdi Veryansın Tv’yi ve alın kitaplarımızı, AKP ile yazdıklarımız ve söylediklerimize de bakın!
Onları öğrendiğinizde de…— Erdem Atay (@medreyata) September 11, 2024
Öte yandan Fatih Altaylı, İmamoğlu’nun üniversite diplomasıyla ilgili şaibeyi gündeme getiren Veryansın Tv Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay’ı hedef aldı. Atay’ı “AKP’ye yalakalık yapmakla” suçlayan Altaylı’nın, “Bence o adamı sustursunlar bir an önce” demesi de dikkat çekti.
Konuyla ilgili yayınları izlemek için tıklayın:
Fatih Altaylı’nın bu fütursuz ve dengesiz çıkışı, AKP CHP kavgasını aşıyor, İmamoğlu’nun CIA bağlantılı olduğunu düşündürüyor. Fatih Altaylı, sırtını sağlam yere dayadığını düşünüyor olabilir
Fatih Altaylinin kim oldugunu bilmeyen var mi, ne oldugunu bilmeyen kaldi mi?
ülkenin geldiği nokta
zulümler adaletsizlikler cinayetler hırsızlıklar tecavüzler yalanlar yolsuzluk rüşvet sahte belgeler işin ehline verilmemesi Allah ile aldatma kandırma fakirlik yoksulluk borçlar ve kölelik, berbat eğitimle çocuklar cahil bilgisiz mesleksiz vb.
her gün yeni belalar felaketler eksik olmuyor.
umarım tarih tekerrür etmez ve savaş görmeyiz.