Milli Savunma Bakanlığı (MSB) 24 saat içerisinde iki acı haber duyurdu. Irak’ın kuzeyinde 22 Aralık Cuma günü bölücü terör örgütünün saldırısı ve sonrasındaki temasta 3 askerin şehit olduğunu, 4 askerin yaralandığını açıklayan Bakanlık, yeni duyurusunda PKK tarafından düzenlenen saldırıda yaralanan 4 askerden 3’ünün müdahalelere rağmen şehit olduğunu, etkisiz hale getirilen terörist sayısı 7’ye yükseldiğini bildirmişti.
MSB, bu akşam yaptığı yeni açıklamayla 6 kahraman vatan evladının daha şehit düştüğünü açıkladı. Teröristlerle çıkan çatışmada 6 kahramanın şehit olduğunu, 1 kahramanın da yaralandığını açıklayan Bakanlık, çatışmada ilk belirlemelere göre 13 teröristin de etkisiz hale getirildiği açıkladı. Bakanlığın bu açıklamasıyla son 24 saatte verilen şehit sayısı 12’ye yükseldi.
NİHAT GENÇ’TEN MİLLİ BİRLİK ÇAĞRISI
Veryansın Tv canlı yayınına katılan yazar Nihat Genç, savaşın ABD ile verildiğini belirterek “milli birlik” çağrısında bulundu. Genç, “Burada bize milli bir birlik lazım. Aramızda siyaseten anlaşamayabiliriz, fikirlerimiz farklı olabilir ama milli güvenlik esastır. Bu şehitlerin onuruna layık bir hayatımız olmalı. Yapacağımız, borcumuz budur.” dedi.
Genç’in konuşmasından öne çıkanlar:
“Çok ciddi bir şekilde Amerika’yla savaşıyoruz. Onların elindeki silahların gücü gittikçe büyüyor. 90’lı yıllarda her gün şehit haberleri gelirdi. Bu bitmedi. Neden bitmedi? İç politikada dik bir duruş yok. Toprak bütünlüğümüzün sahibi yok. Ana muhalefet partisi sahip çıkmıyor. Diğerleri ‘Şeyh Said’ ismini veriyor. Bir de bize burada “susun” diyorlar. Yani bir yere kadar… “Şeyh Saidler’e ses çıkartma” Oradan caddeye ismini veriyorlar. Nereye kadar susulacak? Askerinin, güvenliğinin, milletinin arkasında duracaksın. Bju ses niye yok? Hala gitmişler orada vatan hainlerinin ismini caddeye veriyorlar. Onlar da bizi patır patır orada öldürüyorlar. Buna can dayanır mı? Milletin canı dayanır mı? “Altın şirketlerine ses çıkarma, Şeyh Saidler’e ses çıkartma, köylülerin meralarını soysunlar, tarihkatlara ses çıkarma, devleti soysunlar,CHP’ye ses çıkartma, vatan hainleriyle evcilik siyasetçilik oynasın…”
‘BU NEREYE KADAR?’
Hamasi sallama milliyetçiler var ortalıkta… Sinsi sinsi İsrail’le iş tutmuşlar… “Şehidine yas tutma, şehidine ağlama, iki laf etme…” Bu nereye kadar? Ona ses yok buna ses yok. Bu nereye kadar? Bizi zaten öldürmüşler, bizim zaten elimizi kolumuzu bağlamışlar.
Milli güvenlik, milli egemenliğimiz için esastır. Herkes sahip çıkacak. Cumhuriyet, şehidine, toprağına, madenine, insanına, gencine, askerine, sahip çıkacak. Halkımız siyasetçilerin marifetiyle, muhalefetin marifetiyle, halkımız çoktan şehit olmuş. Sessiz sedasız…
‘HEP BERABER SAHİP ÇIKMALIYIZ’
Milli bir refleks ortaya çıkacak. Tam tersi sen, ben şehitlerimizin onuruna layık sorumlu hayatlar yaşamalıyız. Şehitlerimizin onuruna layık sorumlu siyaset yapmalıyız. Milli egemenliğimizi milli güvenliğimize hep beraber sahip çıkmalıyız.
Biz yan yana mı geliyoruz? “10 Kasım’da, 29 Ekim’de onun bunun töreninde iki laf geçiştir. Alttan git, vatan hainleriyle iş tut ya da git tarikatçılarla iş tut ya da git altın şirketleriyle paraları altınları dışardan milleti kandırarak, altına araba vererek, milleti meraları ver…”
‘YOKSUL HALKIN ÇOCUKLARI ŞEHİT OLUYOR’
Kim şehit oluyor? Yoksul halkın çocukları şehit oluyor. Bu çocukların sahibi kimdir? Bunu herkes sorsun. Buna uygun siyaset yapmalıyız. Yoksul halkın, savaşan, silah tutan, şehit olan… Bunların nişanlıları, yoksul anneleri… Bunlar işte sıvasız evlerde büyüyen çocuklar… Bunlara kim sahip çıkacak? Bunlara sahip çıkacak milli bir refleks milli bir duvar, milli bir cephe, milli egemenliğine insanına sahip çıkacak var mı? Daha dün işte Şeyh Said’in adını caddeye veriyorlar. Kim veriyor? İktidarın adamları… HDP ile kim iş tutuyor? Kim cumhuriyetin kurucu partisini HDP ile vatan hainleri ile iş tutar hale getiriyor? İşte manzara bu.
‘SAHİPSİZLİĞİMİZ ORTADADIR’
Bir de bize saldırırlar. Milli güvenliğimize sahip çıkan, askerimize sahip çıkan, şehitlerimize sahip çıkan, milli, sorumlu bir siyaset yapmalıyız. İşte gördünüz Gazze’ye bombalar atılırken hamasi, sinsi sinsi o milliyetçiler kimlere destek verdiler? Diğerleri nerelerden kimlere benzin petrol akıttılar? Sahipsizliğimiz ortadadır. Gitti onlar, gidiyor… Biz sustukça da gidecek.
Şirketlere karşı, Amerika’ya karşı iç politikada dik bir duruş, milli bir duruş, antiemperyalist net bir duruş göstermediğin sürece böyle gidersin.
Burada bize milli bir birlik lazım. Aramızda siyaseten anlaşamayabiliriz, fikirlerimiz farklı olabilir ama milli güvenlik esastır. Bu şehitlerin onuruna layık bir hayatımız olmalı. Yapacağımız, borcumuz budur.
Açık çıplak gerçekler var. Amerika seninle savaşıyor. Silah veriyor PKK’ya. Teknolojik silahlarını veriyor. Termaller gibi, dronlar gibi, sniper tüfekleri gibi… Bir sürü silahlar veriyor, altın şirketleri burada. Bu da Amerika’nın… Tarikatlar kim? Onlar da Amerika’nın…
Bu büyük soygun… Hem soyulan biziz hem hakkı yenilen biziz hem maaş alamayan biziz hem aç kalan biziz ve altını dolarları götüren bunlar ama dağlarda şehit olan bizim yoksul halkımızın çocukları… Bizim çocuklarımız, bizim öz çocuklarımız, öz kardeşlerimiz.”
Yerden göğe kadar haklısınız, Nihat Genç.
Başka bir çare yok!
Kiminle birlik olunacak her fırsatta cumhuriyet değerlerine ve Atatürk e saldıranlarla mı? Birlik olunacak yapmayın yazık. Olmaz kesinlikle olmaz.
yine buraya FETÖ’cüler gelmiş. yazık.