1. Haberler
  2. Siyaset
  3. Özgür Özel’den ‘Atatürk kavgası’ açıklaması: Onlar Kubilay’ın teğmenleridir

Özgür Özel’den ‘Atatürk kavgası’ açıklaması: Onlar Kubilay’ın teğmenleridir

CHP lideri Özgür Özel, Tuzla Piyade Okul Komutanlığı'ndaki Atatürk fotoğrafı takmak istemeyen teğmenle diğer teğmenler arasında yaşanan kavgaya ilişkin açıklama yaptı. Özel, "Atatürk’ün resmini yakasına asmayı reddeden sözde üç teğmene karşı; onlara müdahale eden dört tane teğmen, Kubilay’ın teğmenleridir, Atatürk’ün teğmenleridir." dedi. Özel, Yeni Şafak gazetesinin “Teğmen cuntası” manşetine de tepki gösterdi.

featured

Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’nin şehit edilişlerinin 93. yıl dönümü nedeniyle İzmir’in Menemen ilçesinde anma töreni düzenlendi.

Anma töreninde konuşan Özgür Özel, Veryansın Tv’nin gündeme getirdiği Tuzla Piyade Okul Komutanlığı’ndaki 10 Kasım Atatürk’ü anma töreninde, yakasına Atatürk fotoğrafı takmak istemeyen bir teğmenle diğer teğmenler arasında yaşanan kavgaya ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in tarikatlarla yapılan protokolleri savunduğu açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

‘TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÖZÜR DİLEYENE KADAR O ATEŞİ YÜREĞİMDE HİSSEDECEĞİM’

Irak’ın kuzeyinde PKK’lı teröristlerin saldırısı sonucu 6 askerin şehit olmasıyla ilgili konuşan Özel, başsağlığı dileyerek şunları söyledi:

“Dün akşam yüreğimiz yandı. 6 evladımızın bu vatan ve bayrak için şehit oldular. Bir kez daha şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Öğretmen Kubilay asteğmenlik görevini yapmak üzere 1930 yılında Menemen’deydi. Onu koruması için Menemen’in iki evladı bekçi Hasan ve bekçi Şevki onunla birliktelerdi. Ellerinde Cumhuriyetin al yıldızlı al bayrağına karşı şeriat bayrağı taşıyanlar onun şahsında Cumhuriyet’e, devrimlerine, milli birlik ve bütünlüğe ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e isyan bayrağı açtılar. Asteğmen Kubilay görmezden gelmedi.

Elindeki imkansızlığı yanındaki iki bekçi arkadaşı ile birlikte ordaki zorluğu görüp de geri adım atmadı. Oradan uzaklaşmadı. Sessiz kalmadı ve elindeki eksik techizata, elindeki mühimmatın amaca uygun olmamasına rağmen Cumhuriyeti savunmak için direndi. Biliyordu ki başaramazdı. Ancak eğer o hainlere karşı başını eğseydi, bu ülkenin bağımsızlığı için üzerine düşeni yapamayacaktı. Bazen devrimciler, Atatürkçüler boyun eğmek, baş eğmek yerine Kubilay gibi baş verirler. Derviş Mehmetlerin hadsizliği onların karşısındakilerin Kubilay kadar cesur olmaması durumunda sonuç alır. Hepimize Derviş Mehmet karşısındaki Kubilay cesareti, onun iradesi onun vatana bağlılığı örnek olmalıdır.”

‘CUNTACI TEĞMENLER DEMEK HADSİZLİKTİR’

Konuşmasında Tuzla Piyade Okulu’nda Atatürk fotoğrafı tartışmasının ardından olaya karışan 7 askerin görevden uzaklaştırılmasına değinen Özel sözlerine şöyle devam etti:

“Geçtiğimiz günlerde 10 Kasım törenlerinde Atatürk’ün resmini yakasına asmayı reddeden sözde 3 tane teğmene karşı onlara karşı çıkan müdahale eden 4 tane teğmen Kubilay’ın teğmenleridir. Atatürk’ün teğmenleridir. Benim teğmenlerimdir. Atatürk resmini 10 Kasım’da yakaya asmamayı mazeretlendiren bir Milli Savunma Bakanı, ‘Toplu iğneleri yokmuş’ diyen bir Milli Savunma Bakanı, onların savunmasına, avukatlığına girişen Milli Savunma Bakanı hangi koltukta oturduğunu, geçmişte hangi görevleri yaptığını, ona bağlı olan Genel Kurmay’ın kuvvetlerin görevinin ne olduğunu unutmasın. O ordu sivil siyasetin teminatıdır. O ordu demokrasinin teminatıdır. Ordunun görevi milli savunmadır.

‘CUNTACI TEĞMENLER’ DEMEK HADSİZLİKTİR’

Ordunun askeri yeri askeriye, sivilin yeri siyasettir. Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın. Ancak yakasında Atatürk resmi takmayanlara hadlerini bildirenleri, görevlerini hatırlatanları, Atatürk’ün resmi üzerinden görev yapmakta oldukları Atatürk’ün ordusuna meydan okuyanlara had bildirenleri, o resmi asmayanlarla bir kefeye koymak, birlikte disipline vermek ve onlara medya organları üzerinden ‘Cuntacı teğmenler’ demek hadsizliktir. Bu hadsizliği kabul etmiyoruz. Herkes haddini bilecek. Atatürk’ün ordusunda Türk Silahlı Kuvvetleri’nde asla ve asla Atatürk’e saygısızlık, onun hatırasına saygısızlık kabul edilemez ve bu maruz görülemez. Bu konuda gösterilen her tepki vatana bağlılıktır. Maruz görülen her yaklaşım vatana ihanettir. Bunu böyle değerlendiriyoruz.”

BAKAN TEKİN’E ‘TARİKATLARLA PROTOKOL’ TEPKİSİ

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in tarikatlarla yapılan protokolleri savunduğu açıklamalarına ilişkin de konuşan Özel, şunları söyledi:

“Bu tip davranışlar meclis kürsüsüne çıkan atanmış bir bakanı da aslında aslını inkar etmeden takiye yapmadan düşüncelerini ifade ederek meselenin somutlaşmasına katkı sağlamıştır. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin çıkıp karşımıza birtakım cemaatleri tarikatları sivil toplum örgütleri olarak nitelemiş, onlarla yapılan protokolleri savunmuş ve bundan sonra da devam edeceklerini söylemiştir. Yusuf Tekin’in bahsettiği ve STK dediği o cemaatler, tarikatlar Aladağ’da yanan yurdu yapanlardır. Gencecik minicik kız çocuklarının cayır cayır yanmasına sebep olanlardır. O protokol yaptıkları Ensar Vakfı’nın yurtlarında tacize, tecavüze uğrattıkları küçük çocukları korumayan, onları istismar edenlerdir.

Onların protokol yaptıkları barınma sorunun, ailelerinin çaresizliğini istismar ederek yurtlarına aldıkların çocukların zihinlerini, beyinlerini yıkamaya çalışarak bu vatana, millete, bayrağa değil başka bir sapkın inanç ve inanışa bağlayarak onları Cumhuriyet düşmanı, Atatürk düşmanı yapmaya çalışanlardır. Yusuf Tekin’e sesleniyoruz. Sizin bu milletin çalışkan, namuslu, çilekeş, yoksul ailelerin çocuklarını alıpta sadece size ideolojik bir zemin yaratmak, size gelecek kuşaklarda elde edemediğinizi sağlamak için onları istismar etmenize izin vermeyeceğiz.”

‘YARGIYI CEMAATE 2010 REFERANDUMU İLE TESLİM ETTİLER’

Konuşmasının son kısmında iktidara cemaatler ve tarikatlar üzerinden seslenen Özel sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Bu ülkenin şu anda geçmişte hangi siyasi partiye oy vermiş olursa olsun geçmişteki tercihleri ne olursa olsun, bu ülkenin topraklarında yaşayan yüz binlerce, milyonlarca, 82 milyon evladı içinde vatanını milletini seven gerekirse Atatürk için canını vermek isteyenler bu şımarmış mensuplardan binlerce kat fazladır. Biz çokuz, biz büyüğüz. Biz onlara karşı çok daha cesaretliyiz. Ellerinde bulundurdukları yetkilerle şımartılanlar ve toplumu baskı altında tutarak onlara açılan yolda yürümeye çalışanlar, bu milletin damarlarından ilerleyip beynine gitmeye çalışanlar, öyle ya diyorlardı ‘Hoca efendi ile aynı menzile farklı yollardan yürüyoruz’; bunlardan bir grubunun ne olduğu 15 Temmuz darbe girişiminde ortaya çıktı. 2010’da biz Cumhuriyetçiler, Atatürkçüler hep birlikte ‘Yapmayın’ derken birlikte anayasayı değiştirdikleri cemaatin 15 Temmuz akşamı milletin üstüne süreceği tanklara hep birlikte mazot doldurdular. Meclis’i bombalayacak F-16’ların pilotlarını 2010 referandumunda o uçakların içine oturttular. Yargıyı cemaate 2010 referandumu ile teslim ettiler.

‘TARİKATLARIN DEVLETİ ELE GEÇİRMESİNE ‘DUR’ DİYORUZ’

Bugün cemaatlere, tarikatlara yeniden alan açanlara şunu söylüyoruz. Kamer Genç söyledi dinlemediniz. 15 Temmuz’u yaşadınız. Ders almadınız. Her sırtını sıvazladığınız cemaat ve tarikat Milli Eğitim’de yapılanarak sonra dönüp adalet sisteminde yapılanarak ve en nihayetinde silahlı kuvvetler içinde yapılanarak er yada geç içindeki Cumhuriyete olan kinini kusacak, namluyu bu millete çevirecektir. Biz Atatürkçüler onun kurduğu partinin neferleri onun çok sevdiği onun Cumhuriyeti’ne sahip çıkan Menemen’in güzel insanları, İzmir’in cumhuriyetçileri, Türkiye’nin bütün Atatürkçüleri günün birinde onlar namluyu millete çevirdiğinde yine bu toprakları bu ulusu bu bayrağı koruyacağız. Onun için cemaatlere tarikatlara ve onların devleti ele geçirmesine ‘Dur’ diyoruz. Hayır diyoruz. Geçit yok diyoruz.”

NE OLMUŞTU?

Veryansın Tv’den Yılma Başar Korkmaz’ın haberine göre skandal olay şöyle gelişmişti:

10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerinde tüm teğmenlere göğüslerine takması için bir Atatürk fotoğrafı ve rozeti verildi. İddiaya göre bir teğmen bu rozeti takmadığı gibi, fotoğrafı da buruşturup attı. Bunu gören diğer teğmenler tepki gösterince, Atatürk fotoğrafını buruşturup atan teğmenin, “Ben Atatürk’ün askeri yönünü beğeniyorum ancak cumhuriyet sonrası yaptıklarına katılmıyorum” ifadelerini kullandı. Bu sözler sonrası olaya tepki gösteren askerlerle, Atatürk fotoğrafını yırtan teğmen ve arkadaşları arasında arbede çıktı.

Bu arbedenin ardından tarikat bağlantılı olduğu ve Harbiye’de de benzer davranışlar sergilediği iddia edilen teğmenin kaldığı odanın kapısına diğer askerler Atatürk posteri astı. Aynı teğmenin bu posteri de yırtmasının ardından Atatürk’e bu saygısızlığı yapan teğmene tepki gösteren askerlerle, Atatürk fotoğrafını yırtan asker ve ona destek veren diğer askerler arasında yeniden bir arbede yaşandı. Bu eylemin tarikat bağlantılı teğmenler tarafından planlı şekilde yapıldığı iddia edildi. Olayla ilgili TSK idari tahkikat başlattı.

İddia edildiği üzere Atatürk resmini yırtan kişilerin tarikat ilişkileri olduğu ve bu kişilerle KHO mezunları, üniversite kaynaklı ya da diğer kaynaklı olanların sürekli çatışma halinde olduğu, okul idaresinin de bu çatışmaları bastıramadığı belirtildi. Tarikat bağlantılı kişilerin mahzen katında ve denk gelmesi imkansız olan izin tarihlerinde toplanarak sohbet yaptığı iddia edildi.

YENİ ŞAFAK TEĞMENLERİ ‘CUNTACI’ İLAN ETTİ

Teğmenlerin Atatürk kavgası iktidara yakın Yeni Şafak gazetesinin manşetinde “Teğmen cuntası” başlığıyla yer aldı.

Haberde, Tuzla Piyade Okulu’nda bazı askerlerin namaz kıldıkları için fişlendikleri ve darp edildikleri iddia edilerek, başlayan idari ve adli soruşturmanın bir “teğmen cuntası”nın varlığını ortaya çıkardığı öne sürüldü. “Darbe dönemlerini hatırlatacak bir bildiri yayınlamayı da planlayan cuntacı teğmenler yargılanmaktan çekindikleri için vazgeçti” denilen haberde, öğrencilerin WhatsApp grubunda “tarikatçı subay” avı başlatıldığı iddia edildi.

YAŞAR GÜLER’DEN AÇIKLAMA

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Tuzla Piyade Okul Komutanlığı’ndaki ‘Atatürk’ kavgasıyla ilgili açıklama yaptı.Teğmenlerin geçici olarak görevden uzaklaştırıldığını belirten Güler, Tuzla Piyade Okulu’nda yaşanan skandala ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

“Tuzla Piyade Okulu’ndaki olay 10 Kasım’da meydana gelen bir hadise. Bir tane öğrenci subayımız, yakasına takması gereken fotoğrafı takmıyor ve ‘toplu iğnem yok onun için takamadım’ gibi bir gerekçe ortaya sürüyor. Ona tepki gösteren başka öğrencilerle aralarında tartışma yaşanıyor. Bu olay sonucu hepsi geçici olarak görevden uzaklaştırıldı. Bu olayla ilgili mahkeme ve Yüksek Disiplin Kurulunda verilecek kararları duyuracağız. Sorumlu görülen yöneticiler de görevden uzaklaştırıldı. Bu aşamada olayı yanlış yerlere götürecek yorumlardan kaçınmalı ve adli sürecin sonuçlanması beklenmelidir.”

‘TARİKAT’ İZİ

Atatürk fotoğrafı takmayan teğmen ve arkadaşlarının ortak WhatsApp grubu kurdukları ve bir tarikat evine gidip geldikleri de ortaya çıkmıştı.

Öte yandan, teğmenlerin Atatürk kavgası iktidara yakın Yeni Şafak gazetesinin manşetinde “Teğmen cuntası” başlığıyla yer almıştı. Haberde, Tuzla Piyade Okulu’nda bazı askerlerin namaz kıldıkları için fişlendikleri ve darp edildikleri iddia edilerek, başlayan idari ve adli soruşturmanın bir “teğmen cuntası”nın varlığını ortaya çıkardığı öne sürülmüştü. “Darbe dönemlerini hatırlatacak bir bildiri yayınlamayı da planlayan cuntacı teğmenler yargılanmaktan çekindikleri için vazgeçti” denilen haberde, öğrencilerin WhatsApp grubunda “tarikatçı subay” avı başlatıldığı iddia edilmişti.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı Disiplin Soruşturma Heyeti’nin hazırladığı raporda ise bir ‘cunta’ tespitinin yer almadığı ortaya çıkmıştı.

Geçmişte FETÖ’nün Ergenekon ve Balyoz kumpaslarını ateşli şekilde savunan Yeni Şafak, bu haberleriyle o günleri hatırlatmış, FETÖ’nün Taraf gazetesini akıllara getirmişti.

GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDILAR

Olayla ilgili Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Askerliğin temeli disiplindir. Önceliği müesses disiplini muhafaza etmek olan Cumhuriyetimizin kurucusu ve ebedi başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, sonsuzluğa uğurlanışının 85’inci yıl dönümünde Piyade Okul Komutanlığında vuku bulan hadiseye ilişkin, disipline aykırı her olay ve durumda olduğu gibi, adli soruşturmaya ilave olarak derhal idari soruşturma başlatılmıştır. İlgili mevzuat çerçevesinde milli anma ve kutlama günleri, tören ve bayramlarda günün anlam ve önemine uygun şekilde davranmak disiplinin bir gereğidir. Mevzuata uygun davranmamak nasıl disiplinsizlik ise buna karşı görev, yetki ve sorumluluğu dışında suç teşkil edecek nitelikte müdahale etmek ya da davranışta bulunmak da disiplinsizliktir.” denilmişti. Olayda ismi geçen personelle ilgili “Geçici Görevden Uzaklaştırma Kararı alınmıştır” bilgisi verilmişti.

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. şehit cenazesinden çıkıp meclisteki terörist yoldaşlarıyla sarmaş dolaş sırıtan alçak Kubilay filan diyor.

    Cevapla
  2. Atatürk, Cumhuriyet ve Kubilay hakkında yorum yapmak sana ve partine kalmadı Özgür efendi. Sen git elini optuklerin ile konuş. Hdp, pkk ile kaynaşmani tamamla.

    Cevapla
Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!