1. Haberler
  2. Gündem
  3. Prof. Dr. Hasan Ünal anlattı… Elçilik saldırısında muhtemel senaryolar

Prof. Dr. Hasan Ünal anlattı… Elçilik saldırısında muhtemel senaryolar

Prof. Hasan Ünal, Tahran'da yaşanan Azerbaycan Büyükelçiliği saldırısını ve sonrasında yaşanabilecek muhtemel gelişmeleri Veryansın Tv'ye değerlendirdi.

featured

BURAKHAN BAŞARAN / VERYANSIN TV

Azerbaycan’ın Tahran Büyükelçiliği, güne bir silahlı saldırıyla uyandı. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Bakü saatiyle 08.30 sıralarında, otomatik silahla ateş açan saldırganın, büyükelçiliğin güvenlik amiri Üsteğmen Orhan Asgerov’u öldüğünü, 2 güvenlik görevlisini ise yaralandığı duyurdu.

Öte yandan Dışişleri Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamayla İran yönetimini şu sözlerle eleştirdi:

“İran, diplomatik ilişkiler hakkında Viyana Sözleşmesi’nden doğan yükümlülüğü gereği elçiliğin ve çalışanlarının güvenliğini sağlamak zorundaydı.”

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise, sosyal medya hesabından yayımladığı açıklamasında, “Diplomatik misyonlara terör saldırısı kabul edilemez.” derken, İran cephesinde de Tahran Polis Komutanlığı, saldırganın yakalandığını söyledi, Komutan Hüseyin Rahimi, meydana gelen silahlı saldırıyla ilgili bilgi verdi. Rahimi, “İlk belirlemelere göre saldırıyı şahsi ve ailevi sorunlar nedeniyle düzenlediği belirlendi” dedi.

‘TERÖR SALDIRISI MI, AJANLARDAN BİRİ Mİ?’

Saldırıyı ve sonrasında oluşabilecek muhtemel senaryoları Maltepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden Prof. Hasan Ünal Veryansın Tv’ye değerlendirdi.

Saldırganla ilgili detayların ortaya çıkması gerektiğini belirten Ünal, şunları söyledi:

“Bu olayın özel olarak ne olduğunun ortaya çıkması lazım. Saldırıyı gerçekleştiren kişi, neden bunu yapmıştır? Anlaşıldığı kadarıyla yakalanmış durumda. Bağlantıları nedir? Ne tür bir provokasyon amaçlanmıştır? Bir büyükelçiliğe yönelik böyle bir saldırı yapılamaz. Yani İran benim bildiğim kadarıyla da iyi korunan bir ülke. Yani bu tip eylemlere kolay kolay izin vermeyen bir güvenlik altyapısına sahip. Bunun ortaya çıkmasını beklemek lazım. Örneğin bu bir terör saldırısı mı? Bunu yapan kişi İran’daki birtakım gruplarla bağlantılı mı? Başka ülkelerin İran’daki ajanlarından biri mi, onların kullandığı biri mi? Bunların ortaya çıkması lazım.”

ZENGEZUR GERİLİMİ VE ELÇİLİK SALDIRISI

Ünal saldırının Azerbaycan ile İran arasında ‘Zengezur’ gerilimi devam ederken gerçekleştiğine dikkat çekti:

“İran’da, özellikle geçen sene Reisi yönetimi göreve geldikten sonra, Reisi ve özellikle Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, yaptıkları açıklamalarda sanki 2020 yılında gerçekleşen 2. Karabağ Savaşı’nın sonuçlarını kabul etmek istemiyorlar ya da kabul etmeyeceklermiş gibi bir eğilim sergilediler.

Bunu da özellikle Zengezur koridoruna dayandırmaya çalıştılar ama bu konularda bölge ülkelerinin tavrı çok bariz, belirgin. Türkiye’nin zaten bu tür bir şeyi kabul etmesi, onaylaması mümkün değil. Öte yandan Rusya da 2020 savaşının bütün sonuçlarıyla kabul edilmesi ve barış anlaşmasının bunun üzerine inşa edilmesi gerektiğini söyledi.

Zengezur koridoruyla ilgili İran’ın resmi ağızlardan yaptığı eleştiri şu: ‘Zengezur koridorunu, Azerbaycan güç kullanarak gerçekleştirmemeli.’ Yani, ‘İran ile Ermenistan arasındaki sınır bağlantısı koparılmamalı. Bu, müzakere edilebilir bir pozisyon olabilir İran’da. Çünkü hem Türkiye’den hem de Bakü’den görünen ‘İran’ın Ermenistan’ı Azerbaycan’a karşı desteklediği ve bir barış anlaşmasına teşvik etmediği’ yönünde.

Şimdi eğer böyle ise o zaman bunun sonucu Azerbaycan’ın kuvvet kullanarak bu koridoru açmaya gitmesine kadar uzanabilir. O zaman İran herhalde Azerbaycan’a karşı güç kullanmaya yeltenmeyecektir.

Normal şartlarda Zengezur koridorunun açılması, İran’ın Ermenistan’la toprak sınırı bağlantısını sona erdilmeyebilir. Bunlar müzakere edilir zaten. İran’ın bu konuda soğukkanlılığını elden bırakmaması, ne istediği konusunda çok net olması lazım.

Bazen İran’dan bazı akademisyenler, “Türkiye’nin Zengezur koridoruyla Nahcivan üzerinden Azerbaycan’a, Azerbaycan üzerinden Orta Asya’ya, dolayısıyla bir Türk dünyasına bağlanmak istediğini, bunun İran’ın ulusal çıkarlarına aykırı olduğunu” söyleyen açıklamalar yapıyorlar. İran gibi bir rejimde, bir akademisyenin bunları kolaylıkla söylemesi pek mümkün değil. Türkiye’de bizler söylüyoruz ama, İran’da biliyoruz ki; bu böyle pek kolay bir şey değil.”

‘İRAN, AZERBAYCAN’A KARŞI GÜÇ KULLANMAYA KALKIŞIRSA, TÜRKİYE’Yİ KARŞISINDA BULUR’

Muhtemel senaryoları değerlendiren Ünal, İran’ın ‘Azerbaycan’ politikasının sertleşmesinin Türkiye ile ilişkilerde ciddi sonuçları olabileceği uyarısında bulundu.

Ünal şu ifadeleri kullandı:

“Eğer buna benzer şeylere dayanan bir politikası varsa İran’ın, o zaman İran-Azerbaycan ve Türkiye ilişkileri kötüye gidecek anlamına gelir. Burada da şunu söylemekte fayda var, eğer İran, Azerbaycan’a karşı güç kullanmaya kalkışırsa, Türkiye’yi karşısında bulur. Buna en ufak bir şüphe olmayacağını bilmek gerekir. Türkiye ile İran arasındaki bir sıcak çatışmada da, bütün Batılı güçler İran’ın üzerine çullanırlar. Yani, durumdan fırsat çıkartırlar.

Türkiye’de kimse bunu istemez. Ben Türkiye-İran ilişkilerinin iyiliği için sürekli görüş bildiren biri olarak, İran’ın bu tür akıl almaz, anlamsız mecralara sürüklenmemesini temenni ederim ama hiçbirimiz bunu garanti edemeyiz.

O yüzden bu saldırının, bir terör saldırısı mı ya da başka bir şey mi olduğunun ortaya çıkması lazım. Az önce söylediğim gibi; Bakü ile Tahran arasında giderek artan mı, ya da azalan mı… Ya da sürekli aynı noktada kalan bir güvensizlik mi var? O güvensizlik ortamında bu tür her şey çok ciddi spekülasyonlara neden olabilecek gibi görünüyor.”

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. isveçte kuran yakmalar,azerbaycan elçiliğinde silah çekmeler bunlar batı istihbaratına işaret ediyor.emperyalizmin kokusunu heryerden alırıım.

  2. 28 Ocak 2023, 10:06

    Normal şartlarda ve normal ülkelerde eğer böyle bir terör saldırısı yaşansa ilk olarak o teröristi savcılığa götürürler ve ifadesini alırlar ve bu süreçte gizliliği korurlar ama bunun aksine biz gördük ki bu terör saldırıdan sonra bu terörist hemen alıkoyuldu ve u terörist ile devletin resmi gazeteleri rapor yaptı ve bu raporda bu terörist dedi ki ben ailevi nedenlere bu saldırıyı yaptım sanki o raporu yapan gazeteci bu terörist ne diyeceğini biliyordu, yani bu rapor ile ve bu teröristin demeci ile bu terör saldırının hukuki sorumluluğunu İran kendinden saldı. Tamamen süslenmiş bir kaza bunu her tür amatör bir insan görse bilir ki u terörü İran yaptı ve o sahte rapor ile sorumluluğunu kendinden attı, çünkü çoktandır İran zerbaycan’ın Türkiye ve İsrail ile yakınlaşmasını sevmiyor ve olası Turan birliğinin kurulmasından korkuyor ve bu bir gerçektir. Dünyada usya İran Çin Fransa Avrupa Birliği ve Yunan Ermeni lobileri Turan birliğinin kurulmasından korkuyorlar ama sadece Türk ülkeleri bunun farkında değiller maalesef. Ama Turan’ın kurulmasının yolu zinge zur koridoru değil belki Güney Azerbaycan’ın bağımsızlığıdır. İran’ın bu eylemlerine karşı Türkiye ve Azerbaycan olarak güçlü bir mesaj verilmesi gerekir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!