BURAKHAN BAŞARAN / VERYANSIN TV
Cumhuriyet ve laiklik karşıtı çıkışlarıyla bilinen gerici imam Halil Konakcı, bu kez de Hz. Muhammed ile ilgili iddiası nedeniyle sosyal medyada gündem olmuştu.
İmam Konakcı, camideki konuşmasında, “Hazreti Meryem’in Müslümanların annesi olduğunu ve cennette Allah tarafından Hazreti Muhammed’le nikahlanacağını” ifadelerini kullanmıştı.
Konakcı, “Hz. Meryem annemizdir. Çünkü hem Hz. İsa’nın annesidir, hem de cennette Hz. Muhammed’in eşi olacaktır. Allah cennette Hz. Meryem ile Hz. Muhammed’i nikahlayacak” demişti.
Dün sözlerini savunan Konakcı, sosyal medya hesabından yayımladığı yeni vaazında, iddia ettiği hadisin zayıf olduğunu, ancak arkasında durulması gerektiğini söylemişti.
İlahiyatçı Prof. Şahin Filiz, Konakcı’nın sözlerini Veryansın Tv’ye yorumladı.
Vaizlerin kritik önemde kişiler olduğuna dikkat çeken Filiz, bu görevlilerin çoğunun din cehaleti altında bocaladığını vurguladı:
Cami ve mescitlere görevlendirilen din görevlileri halk ile en yakın temasta bulunan devlet memurları olduğu için, onların yaptıkları her konuşma ve din adına verdikleri her vaaz kritik önemdedir.
Bir din görevlisinin “Hz. Meryem ile Hz. Muhammed’in cennette evleneceği”ne ilişkin zayıf bir hadisi diline dolayıp İslam’ın çok önemli bir nassı gibi resmi kürsülerden seslendirmesi, din görevlilerinden çoğunun din cehaleti içinde bocaladıklarına dair somut bir örneği oluşturmuştur.
‘MÜRİT TOPLAMA KURNAZLIKLARI’
Prof. Filiz, söz konusu girişimlerin tarikat ve cemaatlerin mürit örgütlemek için yapıldığını belirttiği sözlerinde, devletin resmi kürsülerinin ve sağladığı imkanların kötüye kullanıldığını işaret etti:
Türk halkına sahih ve sağlıklı din bilgisi vermek yerine, tarikat ve cemaatlerin bildik mürit toplama kurnazlıkları hep aynı yöntemi kullanmaktadır. Devletin resmi kürsülerini ve sağladığı imkanları kötüye kullanan bunun gibi nevzuhur imam ile yobaz, cahil ve şark kurnazı benzerleri; (Dürüst ve bilgili olanlarını tenzih ederim.) vaazlarında özellikle tartışmalı konuları gündeme getirmekte, İslam’ın hiçbir esasıyla bağdaşmayan zayıf rivayetlerin ardına sığınarak kişisel çıkar devşirmenin yollarını aramaktadır.
‘KASTEN SAVUNUYOR’
Filiz, iddia edilen hadisin zayıf olduğunu, Konakcı’nın da bunu dile getirmesine rağmen bir kasıt işlediğini vurguladı:
“Hz. Meryem’in Hz. Muhammed’le evleneceğine” dair hadis zayıftır ki kendisi de bunu söylemesine rağmen, kasten bu hadisin arkasında durulması gerektiğini savunuyor. Cehalette ısrar, kasıtlı bir tutumdur. Çünkü zayıf hadisle asla amel edilmez. Üstelik zayıf hadisle iman konuları hakkında hüküm kurulamaz. Oysa nevzuhur vaize göre, bu hadis zayıf da olsa savunulmalıdır. Peki ne adına savunulacaktır? “Hz. Muhammed’in Hz. Meryem ile evleneceği” rivayetine iman etmemiz mi gerekiyor? Yoksa dünyada iken Kur’an’a göre, Hz. İsa’yı kocasız dünyaya getiren Hz. Meryem’den yola çıkarak nasıl amel edeceğiz?
Görüyorsunuz ki hem iman hem de amel bakımından ciddiye alınması mümkün olmayan bir zayıf hadisi topluma İslami hakikatmiş gibi dayatmakta herhangi bir iyi niyet aramak nafiledir.
‘CEHALETİ İDEOLOJİK’
Filiz, Konakcı’nın ‘bu cehalet ve kurnazlığının, masum bir cahil olmadığını da gösterdiğini’ ve bu cehaletin, ‘ideolojik ve kasıtlı’ olduğunu söyledi.
FETULLAH GÜLEN HATIRLATMASI
Fetullahçı Terör Örgütü elebaşı Fetullah Gülen’in de aynı yöntemlerle mürit topladığını belirten Filiz, Konakcı’nın da ‘aynı yolda hızla ilerlediğini’ ifade etti.
Filiz, şunları söyledi:
Teröristbaşı Fetullah Gülen, İzmir Alsancak’ta vaazlarına başladığı sırada tıpkı buna benzer hurafeleri ve batıl inançları resmi camii kürsülerinden halka boca ediyor, din hakkında kafa karışıklığı yaratarak halkın kendisine daha çok soru sormasını sağlıyordu.
Böylelikle onu dinleyen insanlar yine onun tarafından karman çorman olmuş akıllarını düzene sokmak için gidip cevabı ondan istiyorlardı. Sahih ve sağlıklı bir din anlatsa idi kimse onu, peygamber ya da haşa ilah yerine koyup efendisi sanmazdı.
‘AYNI YOLDA HIZLA İLERLEMEKTE’
Nevzuhur imam da aynı yolda hızla ilerlemekte; Fetullah kafirinin yöntemini izlemektedir. Bu “evliliği” ilk kez FETÖ dile getirmişti. Bu imamın resmen memuru bulunduğu Diyanet İşleri Teşkilatı, FETÖ elebaşının kitabında bu yorumu tespit etmiş ve bu konunun, Türkiye’de tartışma yaratan dinler arası diyalog amacıyla dillendirildiğini 2016’da açıklamıştır.”
‘DİNLERARASI DİYALOG’A KAPI ARALIYOR’
Filiz, Konakcı’nın bu çıkışının FETÖ’nün projesi “Dinlerarası Diyalog” projesi ile örtüştüğünü belirtti. FETÖ elebaşı Gülen, ilgili projesi kapsamında 1998 yılında Papa II. Jean Paul ile görüşmüştü.
Konakcı’nın da Hrıstiyan dünyaya göz kırptığını belirten Prof. Filiz, şu ifadeleri kullandı:
“Bu imam; bilgi ve mantık yetmezliği nedeniyle, hurafelere, batıl inançlara ve zayıf hadislere tutunarak tıpkı Fetullah gibi ‘dinlerarası diyalog’a kendince kapı aralıyor, Hristiyan dünyaya göz kırpıyor.
Hz. Meryem’i her iki din kutsar. Ama yaklaşımları farklıdır. Hz. Muhammed ile evleneceğini ısrarla savunması, İslam dinini Hristiyanlığa uygun bir yorumla benzeştirme kurnazlığından başka bir şey değildir.”
KONAKCI’YA SESLENDİ
Konakcı, dün yayınladığı videoda, “Hz. Muhammed’in, Hz. Meryem ile evleneceği” sözlerine gelen tepkilerine yönelik olarak, “Ulan niye rahatsız oluyorsun bu işten” demişti.
Filiz, Konakcı’ya seslendiği sözlerinde “neden rahatsız olunduğunu” şu sözlerle açıkladı:
“Neden rahatsız olunduğunu merak ediyor. İşte FETÖ, işte hurafe, işte zayıf hadis propagandası ve senin ideolojik cehaletinin resmi kürsülerden karanlıklar saçması Türk halkını rahatsız ediyor.
‘AYNI MASALLARLA…’
Türk halkı, Fetullah’tan FETÖ’ye nasıl savrulduğunu çok acı bir darbe girişimiyle tecrübe etti. Aynı masallarla, aynı yöntem ve kurnazlıkla Türk halkını yeniden ideolojik cehaletin karanlığına hiç kimse itemeyecektir.
‘ATATÜRK VE CUMHURİYET DÜŞMANLIĞI…’
Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı, önce İslam dinini tahrifle başlar. Sonra İslam adına yalanlar uydurarak gizem bulutları ve kutsiyet iddiası alır başını gider. Peşinden zihinleri karanlığa boğulmuş insanları mürit-köle yapma aşaması gelir. Sosyal, ekonomik ve siyasal güce erişilince, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin karşısına dikilir.
Dikkat edilirse; Atatürk, Cumhuriyet ve İslam adına İslam düşmanlığı tarihimizde hiçbir zaman birbirinden ayrı olmamıştır. Atatürk’e dil uzatanlar ve Cumhuriyetimizi yıkmaya çalışanlar, önce nevzuhur imam gibi, cehaleti koyulaştırmak ile işe başlarlar.”
‘TÜRKÇE İBADET’ VURGUSU
Prof. Filiz, geçtiğimiz günlerde “Ezanın Türkçe okunuşunun 91. yılı kutlu olsun” şeklindeki Twitter paylaşımı nedeniyle Yeni Akit gibi gerici çevrelerin saldırısına uğramıştı.
Linç kampanyası ile ilgili olarak konuşan Filiz, şunları söyledi:
“Türkçe ibadet kavramını duyduklarında akli dengelerini yitirecek denli hezeyanlar savuranlar, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk halkının hiçbir acısını umursamadıkları gibi, İslam’ın temel iman ve amellerini çiğnemekten ar duymazlar. Bunlar için taciz, tecavüz, adaletsizlik, hırsızlık, sahtekarlık, hak ve hakkaniyet… Hele ki İslam ahlakı gibi kavramlar, değerler; bir Fatiha’ya Türkçe okumaktan daha kötü değildir.”
‘…BU TOPRAKLARDA BARINAMAYACAKTIR’
Konakcı’nın sözleriyle ilgili olarak Diyanet’e tavsiyede bulunan Filiz, “‘Hz. Meryem ile Hz. Muhammed’i evlendirmek’ten önce, Diyanet İşleri Başkanlığı yoksullaşan Türk gençlerini evlendirse daha sevap, daha İslami ve daha mantıklı olmaz mı?” dedi.
Filiz, sözlerinin sonunda, sonu FETÖ’ye çıkan hiçbir cehalet ve yobazlığın bu topraklarda barınamayacağını söyledi.
