Dr. Semih Dikkatli yazdı
Türkiye ilginç bir ülke…
Safsatanın, bayağılığın, cahilliğin, arsızlığın prim yaptığı, eğitimli insana beş paralık saygının kalmadığı, cehaletin kol gezdiği bir yer…
Ahlaksızlık geçer akçe oldu bu topraklarda…
Bu saptamalarımdan sonra bugünkü yazıma geçmek isterim.
Armağan Çağlayan bir hukukçu ve popüler bir medya yıldızı… Bugünkü yazımda onun ve açık öğretim olması tartışılan psikoloji eğitimi üzerinde durmak istiyorum.
Medyada gördüğüm kadarıyla; kıvrak zekâlı, pazarlama yeteneği iyi, entelektüel olarak birikimi olduğunu düşündüğüm biridir Armağan Çağlayan ama saygılı olmadığını göstermiştir. Kendi kanalında röportaj yaptığı doktor katili bir kadının, doktoru nasıl öldürdüğünü anlatması üzerine attığı kahkaha saygısız biri olduğunun açık göstergesidir.
İşte bu zat, psikoloji eğitimi hakkında attığı bir tivitle gündem oldu şimdi de…
“Online terapi yapanlar, online eğitimi kapattırdı…. Bence çok şahane!” şeklinde attığı tivite verdiğim yanıt üzerinden inanılmaz bir saldırıyla karşılaştım. Bu saldırıyı yapanlara tek tek cevap yetiştirmek imkânsız olduğundan, cevaplarımı kısaca burada özetlemek istedim.
Öncelikle “online terapi” ile “online eğitim” başka başka konulardır. Sapla samanı karıştırmanın alemi yok. Psikoloji eğitimi, insanın ruh sağlığını ilgilendiren bir alan olduğundan, öncelikle bu eğitimi herkesin almaması doğru olacaktır. Bu eğitimi almaya hak kazananların, en azından ülkenin belirli bir kısmından daha iyi bir seviyede olması beklenir. Ayrıca, psikoloji eğitimi sırasında, öğretim üyeleriyle karşılıklı tartışma, bilgi alışverişinde bulunma, sorularını yüz yüze sorabilme ayrıcalığı önemlidir. Bu eğitim sırasında öğrenciler; seminerler hazırlar ve sunarlar, öğrenciler ve öğretim üyeleri arasında tartışma grupları oluşturulur ve belli konuları tartışarak öğrenirler. Eğitim sırasında vaka simülasyonları ve sunumları olur. Bazı fakültelerin en az bir ay zorunlu stajlaları mevcuttur ve öğrenciler ayrıca üniversitelerinin desteğiyle gönüllü staj yaparak da pratik donanımlarını sağlarlar. Okulların staj programları da olabilmektedir. Öğrenciler, öğretim üyelerince yürütülen araştırmalara katılarak, araştırma modellerini öğrenirler. Laboratuvar dersleri, uygulama dersleri pratik eğitim için oldukça önemlidir. Bu nedenlerle psikoloji eğitimi açık öğretim şeklinde verilemez.
Elbette psikoloji eğitimi ülkemizde beklenen seviyede değildir. Bazı eksiklikleri olduğunu kabul etmemek olmaz. Ancak örgün eğitimde bile eksikliklerden söz ederken, açık öğretimle psikolog yetiştirmeyi düşünmek hayalden başka bir şey değildir.
Ruh sağlığı alanı ve psikologlarla ilgili sınır belirleyici bir meslek yasası olmaması da ayrı ve en ciddi sorundur. Zaten ülkemizde, psikoloji eğitimi almamış, ruh sağlığıyla ilgili uzaktan yakından ilgili olmayan insanların terapi adı altında ciddi hukuki ve etik ihlaller yaptıkları ortadadır. Açık öğretim psikoloji eğitimi, bu şekilde sahtekârlık yapanları legal hale getirecek ve ülkenin ruh sağlığı alanında ciddi sorunlara neden olacaktır.
Kaldı ki psikoloji sadece 4 yıllık bir eğitim gibi algılanmamalıdır. Psikologların tek başlarına olgu değerlendirebilmeleri ve terapi uygulayabilmeleri için “Klinik Psikoloji” alanında yüksek lisans ya da doktora programını bitirmeleri gereklidir. Yani her psikolog da tek başına terapi yapamaz ve olgu değerlendiremez.
Psikologların meslek örgütü olan “Türk Psikologlar Derneği” psikologların, mezuniyet sonrası eğitimleri konusunda da ciddi çalışmalar yapmakta ve meslek yasasının çıkarılması için uğraş vermektedir.
Yani, ülkemizde sınırları belirsiz olan bir meslek alanının, bir de açık öğretim eğitimi vermesi ihtimali korkunçtur.
Bunu “online terapi” ile kıyaslayanlar, konu hakkında yeterli fikre sahip değillerdir.
Açık öğretim programına alınacak alanların dikkatli seçilmesi çok önemlidir. Mesela “Sosyal Hizmet Uzmanlığı”, “Felsefe” gibi alanların da açık öğretimden okutulması bence uygun değildir.
Felsefenin çıkış noktası zaten yüz yüze eğitimdir. Ben İstanbul Üniversitesi AUZEF Felsefe Lisans programını bitirdim. Zaten felsefe okumaları yaparken kaydolduğum bu programı bitirmek hiç de zor değildi… Oysa bir felsefecinin öğretim elemanlarıyla birebir iletişimi, ders kitapları dışında okumalar yapması, sınavlar dışında entelektüel birikiminin olması gereklidir.
Ben bu eğitimimi sosyal medya hesaplarıma yazmadan önce de attığım bir tivitle, açık öğretim okuduğumu ve kendime felsefeci yazmak konusunda tereddütlerimin olduğunu bildirdim. O nedenle de felsefeci yazmak yerine aldığım eğitimi profilime yazdım. Çünkü felsefeci ya da filozof olmak, günümüzde örgün eğitim alanlar arasında bile çok zor…
Psikolog ve Sosyal Çalışmacılar için de durum aynıdır.
“Online psikoloji eğitimi”ni destekleyenlerin karşısına bir gün “online hukuk fakülteleri” çıkarsa, o zaman ne diyecekleri de ayrıca merak konusudur.
Bitirme sınavı yaparsınız, baraj sınavı yaparsınız fotokopilerle kahve köşelerinde Psikoloji bitirenler de girer o sınavlara kim lisans verirsiniz olur biter. Daha da olmaz ise alanı sınırlarsınız zaten bu insanlar 50.000 TL verip klinik okuyacak değil, geneli kendisini geliştirmek istiyor, uygulama zaten olacak , duyurdu bunu AUZEF bırakın kapatma gibi çağ dışı uygulamaları eğitim özgürlüğünün önünde duramazsınız. Açıköğretim Psikoloji
A-Ç-I-L-A-C-A-K, nokta.
Avrupa da bu eğitim acik ogretimle veriliyor zaten, keske biraz araştırıp konuşsaydın. Zaten okulun varlığı bilr tartisiliyirken…
Bu ülkede okumak istemenin , eğitim hakkı istemenin , kendini geliştirmek istemenin adı ne ara ahlaksızlık oldu ? Kendini okumuş kültürlü bilgili ve toplumun ruh sağlığını düşünen insan gibi göstermeye çalışan para düşkünü, eğitim düşmanı bir çok kişinin eğitim hakkı isteyen insanlara verdiği cevapları kınayarak okuduk daha cok yeni. Insanlara hayasızca mal diyen psikoloji okumuş kişi ve kişiler bu toplumun ruh sağlığını düşünmesin bir zahmet. Zira insanlar birseyler yapmak istiyor, çıkış yolu arıyor , kimse psikolokçuluk oynamak istemiyor , eğitim öğretimde her şey belirli bir disipline sokulabilir. Çoğu bölüm zaten istesenizde istemesenizde özel okullarda okunduğu için para verilip diploma sahibi olunabiliyor. Bunu imkanları elvermeyen, anne baba baskısı yüzünden okula gidip eğitim alamayan insanların haklarını gaspederek ileride kızımı okula gönder gibi kampanyalar düzenleyerek eğitim öğretim yanlısı gibi görünmeye çalışanlar yaparsa çok üzülürüm. Hukuk okumak isteyenlerin çoğu zaten derslere girmeden sınava çalışarak devam zorunluluğu olmadan diploma alma imkanına sahip. Mesleklerinizi kendinizi tatmin etmek için ayyuka çıkarıp, kendinize hint kumaşı muamelesi yapmayı bırakırsanız çok iyi olacak. Zira toprağın altı sizin gibilerle dolu. Bırakın okumak isteyen okusun. Aciktan okuyan öğrenciler örgün okuyanlardan daha cok çalışmak zorunda kılıyorlar. Sınav gecesi kopya hazırlayıp kopya ile mezun olan bir çok psikoloji mezunu var bu ülkede. Bizzat şahit olduklarim var. Cüzdanınız insanliginizin önüne geçmesin lütfen. Biraz empati. De da ayracina takıli kaldığınız kadar insanlığa nasıl faydalı olabilirim sorusuna takılı kalsanız topluma daha cok yararınız dokunacagina eminim. Eğitim uzaktan yada örgün onemli olan ne kadar fayda saglayabildigindir. Çobanlık yaparak bir çok öğrenci sınavlarda başarı üstüne başarı elde ediyor. Bu kadar küçümsemeyin insanları ve almak istedikleri eğitimi.
Yediği kaba pislemek bu olsa gerek… denecek başka bisi bulamıyorum….
Çözümü bulanabilecek çekinceler. Tâbi ilk önce meslek yasasının olması gerekir. Örgün eğitim de dahi bazı derslerin online, canlı yapılması verimlilik açısından gerekli olabilir. Açık öğretim olup, staj ve uygulama çalışmalarını artırmak da mümkün. Ama en önemlisi Amerikan ve Batı kültürü eksenli psikoloji – terapi anlayışından Türk Psikolojisi nasıl kurtulabilir bunu çözmek lazım..
psikoloji bilginin olmadığı burdan belli psikoloji okuyan kopyacı arkadaşına bireyle psikolojik danışma ve grupla psikolojik danışma derslerinde kopyayı nasıl hazırlıyor acaba uygulamalı dersler bunlar sen teori bilgilerini bu derslerde uygulamazsan ilerde meslekte danışana boş ver takma kafana diyen bir boş psikolog olursun teorik bilgiler unutuluyor sana son sözüm Freud’un ve Beck’in kitabını okursun ama sadece okursun ben uygularım dışarıdan bölümü hafife alma insanı anlamak kolay olsa herkes psikolog olurdu dertsiz tasasızdı herkes
Çalışan insanlar mecbur açıköğretim okumak zorunda. Şimdi okul öncesi eğitim bölümü var. Anaokul çocuklarımız için çok önemli. Şimdi bu branş açıköğretim ile bitirilebiliyor. Kimsenin buna sesi çıkmıyor. Çünkü düşük ücretli çalıştırılıyor. Fakat psikoloji mezunları saatlik öğretmenden daha fazla kazanıyor. İşi çözemediğinde de doktora yönlendiriyor. Sorumluluğu da yok. Bazı kişilerin kazancını etkilediği için ve rahatsız oldukları için psikoloji mezunu fazla olmasın diye açıköğretim olamaz diyorlar. Fakat hukuk fakültesi bile İngiltere de açıköğretim. Hoca öğrenci ilişkisinin düşünce de değil. Tıp fakültesi cerrahi branşlar gibi uygulamada önemli olduğunu düşünüyorum. Saygılarımla.
Bende öğretmen olarak psikoloji okumak istiyordum fakat kapandı kendimi geliştirip öğrencilerime daha faydalı olacaktım. Yıllarca iki yıllık lise mezunu olanlar başka meslekte olanlar öğretmenlik yaptı açıköğretim den mezun olanlar öğretmen oldu bunlara niye tepki vermediniz peki? Öğretmenlik çok kolay meslek Mİ?
Kim demiş açıköğretim okuyan İnsan meslek alamaz yada işinde başarılı olamaz artık insanlar saçmalamak için yer arıyor yazık ya. Türkiye ‘nin şimdiki hâli ZATEN ortada ve gelecekteki hali ne olacak ALLAH bilir. Ve şunu belirtmek istiyorum şimdiki açıkÖğretim Öğrencileri kat kat örgülü eğitim alanlardan daha iyi durumda zaten açıktan okulakların yolu belli kendileri çalışıp kendileri başaracak ya diğerleri tam bir?
Psikoloji ve tüm sözel bölümler uzaktan eğitimle yapılabilir günümüz koşullarında olması gereken de budur zaten.Acikögretimde okutulan dersler örgün ogretimle aynıdır o kitapları yazanda mahalledeki bakkal amcamız değildir. Bilim insanlarıdır. Uygulama gerektiğinde üniversitelerin ilgili bölümlerine uzaktan eğitim öğrencileri katılabilmektedir. Bence bilim insanı olarak görüyorsanız kendinizi eğitimin her türlüsüne saygı duyun ve başarılı bilim insanı örgün ya da uzaktan eğitimle değil kısının mesleki gelişimine duyduğu saygı ve araştırma gereğini ile ilgili olduğunu farzedin.Tip ve mühendislik dışında her bölüm hatta onlarında uygulama içemeyen dersleri uzaktan yapılabilir yapılacaktır da. Çağımız teknoloji olanaklardan yararlanma dönemidir bu da onca inşaat servis yurt gibi eğitim maliyeti giderlerini sıfırlayacaktır.Bencil mesleki kıskançlıklar bilim insanına yakışacak tavırlar değil içinizden bir kusi çıkmadımı bu durumu teşvik etsin.Kusurabakmayin bu yaklaşımda olan kişilerin ne mesleğe ne bilime ne de topluma yararı olacağına inanmıyorum.
Ya ne kadar kibirli kendini bişey sanan insanlarsınız siz şu yazıya o kadar sinir oldum ki egoistsiniz yazıyı yazdında artık bişey oldu sanki inşallah
Kapanmaz bu saçma sapan yazılarla kalır! Ben 2. Üniversitemi okuyorum çocuk gelişimi bana kattığı faydaları görebilseydiniz öyle yukarıdan yazı yazıp ilgi çekmekle olmıycağını anlardınız ama nerdeeee o anlayış zihniyet!!!!!
Sizin gibi düşünenler, elitlerin eğitimine destek verenlerdir bana göre… teori ve dokümantasyon üzerine verilen her tür öğretim online interaktif verilebilir.. mekandan münezzeh olarak. Staj yani uygulama kısmı ise şükür ki her branş her ilde var, kaldı ki öğretim ve staj birlikte de yürütülebilir.. psikoloji, hukuk, sosyal hizmetler, turizm işletme, isg, v.s. gibi branşlar alasıyla buna uygun..burada esas konu üniversitelerin internet online eğitim altyapı ve interaktif online eğitimi sürdürebilir disiplineer misyonu yüklenebilir vasıta sahipolabilme kabiliyetidir tabiki diğer bir kritik konuda; öğrenci yetiştirdiği alanın uygulayıcı meslek sektörüyle işbirliğidir ki bu uzak ve açıktan eğitimin staj kısmının önemli konusudur… zaten eğitim verdiği alanın sektörüne hakim olamayan bir üniversitenin de tedavülü ne kadar geçerlidir tartışılır….
Diğer bir konuda zorunlu istisnalar hariç öğretimleri mekana bağlamak aile bütçesi, sağlık ve sosyal sorunlar v.s. nedenlerle sosyal devletin fırsat eşitliğini zedelemektedir..
Bu ülkenin 28 yıllık genç nesil öğretmeni sıfatımla yazıyorum bunları, yazdıklarımı karşı düşünce geliştirmeden birazcık irdelemenizi rica edicem .
Peki yıllık 40.000 lira verip istanbul esenyurt üniversitesi psikolojiye gireyim de tam donanımlı olayım. Şimdi yazar arkadaş iyi hoş yazmışsın ama vakıf denilen dandik özel üniversiteleri ne yapacağız? Kendin diyorsun zaten lisansı bitirmek yetmez klinik psikoloji yüksek ya da doktora programını da bitirmek gerek. insanlari sınırlandırmanın ne anlamı var. Belki devam edip bitirecek belki de devam etmeyip kendine entelektüel katkı sağlayacak.zaten terapist olmak isterse staj da yapacak yüksek lisansta hatta doktora bile. Vakıf üniversitelerinde baba parasıyla okuyanlara da iki çift laf etseydin olurdu. Ama makalenin alt metnine bakınca açıköğretimi zaten üniversite olarak görmüyorsun. Psikoloji bölümüyle ilgisi yok yani.